Nijer’de ordunun yönetime el koymasından bu yana ülkenin gidişatı hakkında tartışmalar sürerken, ülke halkı cunta rejimine destek için günlerdir sokaklara çıkıyor. Fransa ve ABD başta olmak üzere birçok ülke ise, devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum’a desteklerini dile getirerek Afrika ülkesiyle bağlarını kesiyor.
26 Temmuz'da Nijer Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı tarafından alıkonulan Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum’un devrilmesinden bu yana tartışmaların odak noktası haline gelen Nijer’in gidişatı belirsizliğini koruyor.
Tarihi darbelerle dolu ülke Nijer: 26 Temmuz'dan bu yana neler yaşandı?
‘ECOWAS’A TEPKİ’ GÖSTERİSİ
Batı Afrika ülkeleri arasında tedirginliğe yol açan darbede, yönetime el koyan Vatanı Koruma Ulusal Konseyi (CNSP) lideri Abdurrahman Ömer Tchiani, uluslararası çabalara rağmen geri adım atmazken, darbe gününden bu yana, halk, cuntacılara destek için sokaklara dökülüyor.
Son olarak, başkent Niamey'de toplanan darbe destekçileri, Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) ülkelerinin Nijer'e yaptırım kararını protesto etmek ve orduya destek için gösteri düzenledi.
CUNTA HÜKÜMETLERİNDEN TAM DESTEK
ECOWAS, 30 Temmuz'da, askeri cuntaya Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum'un serbest kalması ve yeniden görevine dönmesi için bir hafta süre vermişti. ECOWAS, bu süre zarfında taleplerinin karşılanmaması durumunda askeri müdahale dahil her seçeneği değerlendireceklerini duyurmuştu. Askeri müdahale ihtimali, Batı Afrika'daki diğer cunta hükümetlerinin tepkisini çekmişti.
Yönetimde askerlerin olduğu Burkina Faso ve Mali, yayımladıkları ortak bildiride Nijer'e askeri müdahalenin kendilerine savaş açmak anlamına geldiği konusunda ECOWAS'ı uyarmıştı. Gine de cuntaya destek açıklamasında bulunmuştu. Diğer yandan Senegal, Fildişi Sahili, Benin ve Nijerya da üyesi oldukları ECOWAS'ın askeri müdahalesini destekleyeceklerini açıklamıştı.
Burkina Faso ve Mali'den askeri müdahale tehdidi
BÖLGEDE BATI’NIN EN ÖNEMLİ MÜTTEFİKİYDİ
Mali ve Burkina Faso'da art arda yaşanan darbeler sonrası Batı'nın Sahel'deki en önemli müttefiki haline gelen Nijer'de, Fransa'nın bin 500 ve ABD'nin de yaklaşık bin askeri bulunuyor. ABD'nin şimdiye kadar inşa ettiği en büyük ve masraflı İnsansız Hava Aracı (İHA) üssü de Agadez kenti yakınlarında yer alıyor.
Uluslararası toplum, 26 Temmuz'dan bu yana var gücüyle darbenin seyrini değiştirmeye uğraşırken, Fransa da ABD ve İtalya ile başkent Niamey'deki bir askeri üssü kullanıyor.
TAHLİYELER BAŞLADI
Öte yandan, ABD ve Fransa’nın bölgeden tahliye operasyonları başladı. ABD Niamey’deki konsolosluk çalışanlarının bir kısmını tahliye etmeye başlarken, Paris yönetiminin 577 vatandaşının yanı sıra aralarında Almanya İngiltere, Kanada, Japonya ve Brezilya dahil çok sayıda yabancı ülke vatandaşının olduğu bin 79 kişiyi, başkentten Fransa'ya taşıdığı kaydedildi.
Nijer'in bağımsızlığının 63. yıl dönümü dolayısıyla mesaj yayımlayan ABD Başkanı Joe Biden, ülke demokrasisinin ciddi bir meydan okumayla karşı karşıya olduğunu kaydederek "Bu kritik zamanda ABD, ortak demokratik değerlere ve sivil yönetime desteğimizin üzerine kurulu onlarca yıllık ortaklığımızı onurlandırmak için Nijer halkının yanında duruyor" ifadesini kullandı.
Büyükelçiliğe yapılan saldırı bardağı taşırdı: Fransa, vatandaşlarını Nijer'den tahliye ediyor
ÜLKE LİDERİNDEN YARDIM ÇIĞLIĞI
Washington Post gazetesi için yazı kaleme alan Nijer lideri Muhammed Bazum, ülkesindeki cunta yönetiminin gönderilmesi için uluslararası toplum ve ABD'den yardım isteyerek darbenin dünya için yıkıcı sonuçlar doğuracağını kaydetti.
AB'den Nijer kararı: Darbe yönetimini tanımayacak
Nijer'in, demokrasiyi yıkmaya çalışan askeri cuntanın saldırısı altında olduğuna dikkati çeken Bazum, kendisinin de keyfi şekilde esir alınan ve hapsedilen yüzlerce Nijerliden biri olduğunu yazdı.
Bazum, "Bu darbe girişimi Nijerliler için bir trajedi olsa da başarılı olması halinde sınırlarımızın çok ötesinde yıkıcı sonuçlar doğuracak" ifadesini kullanarak ABD ve tüm uluslararası toplumu, ülkesinde anayasal düzenin yeniden tesisine yardım etmeye çağırdı.