Norveç Uluslararası Kalkınma Bakanı Anne Beathe Tvinnereim, dünyanın 10 yıl içinde plastik atık krizini yönetemez hale geleceğini belirterek plastik üretiminin azaltılması gerektiğini vurguladı. Güney Kore’deki BM görüşmelerinde, plastik kirliliğiyle mücadelede üretim kesintileri konusunda ülkeler arasında ciddi anlaşmazlıklar yaşanıyor.
Dünyanın plastik atık krizini yönetme kapasitesinin önümüzdeki 10 yıl içinde tükenebileceği uyarısında bulunan Norveç Uluslararası Kalkınma Bakanı Anne Beathe Tvinnereim, plastik üretiminin kısıtlanmasının kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Tvinnereim, bu hafta Güney Kore’nin Busan kentinde düzenlenen BM plastik kirliliği müzakereleri öncesinde yaptığı açıklamada, ülkeler arasındaki anlaşmazlıkların süreci zorlaştırdığına dikkat çekti.
PLASTİK ATIK KRİZİNDE KÜRESEL BÖLÜNME
Dünya genelinde plastik üretimi ve tüketimi hızla artarken, bu durum insan sağlığı, çevre ve biyolojik çeşitlilik üzerinde geri dönülemez etkiler yaratıyor. Norveç ve Ruanda liderliğinde oluşturulan "Yüksek Hedefler Koalisyonu"na dahil olan 60’tan fazla ülke, plastik kirliliğiyle mücadelenin üretimden başlayarak plastik yaşam döngüsünün tüm aşamalarını kapsaması gerektiğini savunuyor. Ancak Suudi Arabistan, Rusya ve İran gibi fosil yakıt üreticisi ülkeler, plastik üretiminde kesinti yapılmasını reddediyor ve atık yönetimine odaklanılması gerektiğini belirtiyor.
MİKROPLASTİKLER VE SAĞLIK ÜZERİNDEKİ TEHDİTLER
Guardian'da yer alan habere göre; son araştırmalar, mikroplastiklerin insan plasentasında, atardamarlarında ve testislerinde bulunduğunu, bu durumun kalp krizi, felç ve üreme sağlığı sorunlarıyla ilişkili olabileceğini ortaya koydu.
Mikroplastiklerin biyolojik çeşitlilik üzerindeki etkisi de oldukça endişe verici. Bu bulgular, plastik kirliliğinin sadece çevresel bir sorun değil, aynı zamanda küresel bir sağlık krizi olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Tvinnereim, "Dünya liderliğe ve güçlü adımlara hiç olmadığı kadar ihtiyaç duyuyor" diyerek ülkeleri plastik kirliliğiyle mücadelede cesur kararlar almaya çağırdı.
PLASTİK ÜRETİMİNDE AZALMA ZORUNLU
Plastik üretiminin hız kesmeden devam etmesi durumunda, 2060 yılına kadar plastik kullanımının üç katına çıkacağı, atıkların ise yarısının depolama sahalarına gideceği tahmin ediliyor. Tvinnereim, “Yalnızca geri dönüşüm ve atık yönetimine odaklanarak bu krizi çözmemiz mümkün değil. Plastik üretimini azaltmak zorundayız” ifadelerini kullandı.
BM tarafından 2022 yılında başlatılan plastik kirliliğini azaltmaya yönelik yasal bir anlaşma için müzakereler devam ediyor. Ancak plastik endüstrisinin 712 milyar dolarlık büyüklüğü, bu konuda ilerleme sağlanmasını zorlaştırıyor.
TEK KULLANIMLIK PLASTİKLER VE ZARARLI KİMYASALLAR
Müzakerelerde, tek kullanımlık plastiklerin aşamalı olarak kaldırılması ve plastiklerdeki zararlı kimyasalların yasaklanması konusunda fikir birliği sağlanabileceği belirtiliyor. Özellikle gıda ambalajları ve çocuk oyuncaklarındaki kimyasalların yasaklanması, müzakerelerin odak noktalarından biri.
Ancak fosil yakıt üreticisi ülkeler, plastik üretiminde kesintilere karşı çıkarak atık yönetimine öncelik verilmesi gerektiğini savunuyor. Bu yaklaşım, küresel bir uzlaşı sağlanmasını güçleştiriyor.
Plastik üretiminde dünya liderlerinden biri olan ABD’nin, üretim kısıtlamalarını destekleme eğilimi göstermesi dikkat çekiyor. Ancak ABD içindeki siyasi belirsizlikler, bu politikanın uygulanabilirliği konusunda endişelere yol açıyor. Uzmanlar, Çin’in liderlik göstermesi durumunda etkili bir anlaşma sağlanabileceğini, aksi takdirde sürecin oldukça zor olacağını belirtiyor.
TVİNNEREİM: “UMUTLUYUM”
BM plastik kirliliği müzakereleri, 1 Aralık’ta sona erecek. Tüm zorluklara rağmen Tvinnereim, "Umutluyum ve ilerleme kaydedeceğimize inanıyorum" diyerek sürecin olumlu sonuçlanabileceğine dair iyimser bir mesaj verdi.