Dışişleri Bakanlığı'ndan ABD'nin 2020 yılı Terörizm raporuna tepki

Dışişleri Bakanlığı'ndan ABD'nin 2020 yılı Terörizm raporuna tepki

Dışişleri Bakanı Sözcüsü Tanju Bilgiç, ABD'nin yayımladığı 2020 yılı Terörizm raporunda Türkiye'nin PKK, DHKP-C, IŞİD gibi terör örgütlerine karşı mücadelesinin ve bu alanda uluslararası çabalara etkin katkılarının hakkaniyetle değerlendirilmediğini dile getirerek, raporun bu konuda eksik ve ön yargılı olduğunu söyledi.

ABD, 2020 yılı Terörizm Raporu yayımladı. Raporu değerlendiren Dışişleri Bakanı Sözcüsü Tanju Bilgiç, ABD'nin raporda Türkiye'nin PKK, DHKP-C, IŞİD gibi terör örgütlerine karşı mücadelesinin ve bu alanda uluslararası çabalara etkin katkılarının hakkaniyetle değerlendirilmediğini dile getirerek, raporun bu konuda eksik ve ön yargılı olduğunu söyledi.

Bilgiç, ABD Dışişleri Bakanlığının 2020 Yılı Terörizm Raporu hakkında Bakanlığa yöneltilen bir soruya yazılı cevap verdi.

Söz konusu rapora tepki gösteren Bilgiç şu sözleri kaydetti:

"ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 2020 Yılı Terörizm Ülke Raporunda Türkiye'nin PKK, DHKP-C, DEAŞ gibi terör örgütlerine karşı mücadelesinin ve bu alanda uluslararası çabalara etkin katkılarının hakkaniyetle değerlendirilmediği; raporun bu konuda eksik ve ön yargılı bir yaklaşımı yansıttığı görülmektedir."

'HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİN ORANTISIZ VE GEREKÇESİZ KISITLANDIĞI İDDİASI TEMELSİZDİR'

Türkiye'nin terörizme karşı mücadelesini terör örgütleri arasında ayrım yapmadan, hukuk temelinde yürüttüğünü, güvenlik, hak ve özgürlükler dengesini hassasiyetle gözettiğini vurgulayan Bilgiç şöyle devam etti:

"Bu nedenle, anılan raporda hak ve özgürlüklerin orantısız ve gerekçesiz kısıtlandığı iddiası temelsizdir ve kabul edilemez. Raporun Suriye bölümünde, PKK iltisaklı grupların ülkemizin Suriye'deki öncelikli terörle mücadele kaygısı olduğunun belirtilmesi, bu gruplar ismen zikredilmese dahi, SDG/PYD/YPG'nin PKK ile aynı olduğunun ikrarıdır. PKK iltisaklı grupların Suriye’de hastaneler dahil sivilleri hedef alan ve son bir yılda 120’den fazla masumun ölümüne yol açan terör saldırılarının raporda yer bulmaması kabul edilemez. Diğer yandan, sözde 'SDG'nin yabancı terörist savaşçıları (YTS) Suriye'de gözetim altında tutmasına atıf yapılan bölümde, uluslararası basınca da belirtildiği üzere örgütün YTS'leri rüşvet karşılığında serbest bırakmasına değinilmemiş olmasını da örgütün gerçek niyetlerini örtbas etme çabası olarak değerlendiriyoruz."

Söz konusu raporda Türkiye'nin FETÖ terör örgütüyle mücadelesine ilişkin kısımlara da değinen Bilgiç, Türkiye'nin terör örgütü FETÖ'ye karşı haklı ve meşru mücadelesinin, bu sinsi örgütün giriştiği kanlı darbe girişimi ve örgütlü suç faaliyetleri dikkate alınmadan ön yargıyla değerlendirildiğini belirtti.

Bilgiç, terör raporu ile ilgili Türkiye'nin, ABD ve müttefiklerinden terörle mücadelede tutarlı, kararlı ve etkili bir yaklaşım beklentisini muhafaza ettiğini belirterek düşüncelerini şöyle sürdürdü:

"FETÖ'nün acımasız bir terör örgütü ve suç şebekesi olduğu somut delillerle ve yargı kararlarıyla ortaya koyulmuştur. FETÖ, sadece ülkemiz bakımından değil, faal olduğu her ülkenin güvenlik ve istikrarı için de bir tehdittir. ABD'den beklentimiz, daha fazla gecikmeden ülkesindeki FETÖ mevcudiyetine ve faaliyetlerine son vermesi, FETÖ elebaşı dahil FETÖ mensuplarına melce sağlamaması, bu alanda Türkiye ile somut iş birliği yapmasıdır. Bunun dışında kalan tutum ve söylemlerin terörle mücadelede uluslararası iş birliğinin geliştirilmesi çabaları ve müttefiklik ilişkisinin ruhuyla bağdaşmamaktadır."

'TÜRKİYE’DE TERÖR SUÇLAMASININ GENİŞ BİR TANIMI VAR'

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanlığı tarafından her yıl yayımlanan ve her ülkenin tek tek incelendiği 2020 yılı için 'Terörizm Raporu' yayımlandı. Raporun Türkiye bölümünde, 'PKK, DHKP/C ve IŞİD gibi terör örgütleriyle mücadele edildiği' belirtilirken, aynı zamanda 'yabancı terörist savaşçılar için bir transit ve kaynak ülke olduğu' da vurgulandı.

Raporda Türkiye’nin IŞİD’le Mücadele Koalisyonu‘nun ve Küresel Terörle Mücadele Forumu‘nun bir parçası olduğu da hatırlatılarak, şu ifadelere yer verildi:

Türkiye, hem Suriye ve Irak’ta savaşan IŞİD ve diğer terörist gruplara katılmak isteyen hem de bu ülkelerden ayrılmak isteyen yabancı terörist savaşçılar için bir kaynak ve transit ülke. İçişleri Bakanlığı’na göre, Türkiye 2015’ten Aralık 2020’ye kadar Türkiye 8.143 kişiyi terörle bağları olduğu şüphesiyle sınır dışı etti; ülkeye giriş yasağı bulunan yaklaşık 100 bin isim var. Kamuya açık kaynaklara göre 2020 sonuna kadar Türkiye 2.343 IŞİD destekçisi şüphelisini gözaltına aldı; bunların 333’üne karşı yasal işlem başlattı. Türkiye bazen, hedef ülkeyi önceden bilgilendirmeden yabancı terörist savaşçıları sınır dışı da ediyor; ancak 2019’da Avrupa ülkelerine vatandaşlarını geri alması konusunda verilen ultimatom sonrası bu ülkelerle olan koordinasyon geliştirildi.

YPG İSMİ GEÇMEDİ

Raporda PKK’nın faaliyetlerine ve Türkiye’nin Kuzey Irak ile Kuzey Suriye'de de PKK’ya yönelik operasyonlar düzenlediğine değinilirken Ancak, YPG’nin ismi geçmedi.

PKK ile ilgili bölümün sonunda da ''Gazetecilerin, insan hakları aktivistlerinin, avukatların ve siyasetçilerin PKK’ya destek veya yardım verdiği suçlamasıyla yapılan siyasi maksatlı gözaltılar ve tutuklamalar 2020’de de devam etti.'' cümlesi dikkat çekti.

FETÖ İLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR

FETÖ yapılanmasının ABD tarafından terör örgütü olarak kabul edilmediğinin bir kez daha altı çizilen raporda, Fetullah Gülen için, 'Kendi rızasıyla sürgünde olan siyasi figür' ifadesine yer verildi. Raporda dikkat çeken bir başka ifade ise şöyle: ''2016 darbe girişimi sonrası hükümet bu hareketi Fetullah Terör Örgütü – FETÖ olarak tanımladı.''

'TÜRKİYE’DE TERÖR SUÇLAMASININ GENİŞ BİR TANIMI VAR'

Ayrıca, vatandaşların FETÖ ile bağlantılı oldukları gerekçesiyle gözaltına alınmaya ve tutuklanmasına devam edildiği kaydedildi.

Türkiye’de terör suçlamasının geniş bir tanımı olduğu da vurgulanan raporda dikkat çeken noktalardan bazıları şöyle:

''Türkiye’de hükümetin terörü düzenli olarak ifade ve barışçıl toplanma özgürlüğünü suç saymak için kullandığı, anayasal düzene ve devletin iç ve dış güvenliğine karşı işlenen suçları da kapsayacak şekilde içeren bir geniş bir tanımı var.''

Türkiye İçişleri Bakanlığı‘nın bu yılın ilk yedi ayında ''terör örgütlerinin propagandasını yapmak, halkı düşmanlığa tahrik etmek veya devlet kurumlarına hakaretle suçladığı 14 bin 186 sosyal medya hesabını inceleyerek 6 bin 743’ten fazla sosyal medya kullanıcısı hakkında yasal işlem başlattığı'' da kaydedilirken, ''Türkiye tarafından sanıklara karşı başlatılan yasal işlemler, Türk yasalarına göre terörizm veya diğer suç faaliyetleriyle ilgili çeşitli suçlamaları içeriyordu.'' ifadeleri yer aldı.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR (3)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
3 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN