Orta Doğu'daki savaşta dördüncü aya girilirken, CIA Direktörü Burns'ten çarpıcı bir yorum geldi. Burns, Orta Doğu'yu 40 senedir bu kadar karmaşık görmediğini söylerken, "Son 40 yılımın büyük kısmını Orta Doğu'da ya da bu bölge üzerine harcadım ve Ortadoğu'yu daha karmaşık ve bu kadar patlamaya hazır nadiren gördüm" dedi.
ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns, son dönemde Ortadoğu'nun ve uluslararası politikanın geldiği noktayı değerlendirdi. Foreign Affairs dergisi için kaleme aldığı makalede, Burns, Ortadoğu'nun son 40 yıldaki en karmaşık ve patlamaya hazır dönemini yaşıyor olabileceğini belirtti.
'ULUSLARARASI TOPLUM İÇİN CİDDİ BİR ENDİŞE KAYNAĞI'
Burns, Ortadoğu'daki mevcut durumu değerlendirirken, bölgede artan gerilimin ve çatışmaların uluslararası toplum için ciddi bir endişe kaynağı olduğunu vurguladı. Özellikle, Gazze'deki İsrail saldırıları ve Filistinli sivillere yönelik insani yardım ihtiyaçlarına dikkat çekti.
CIA Direktörü William Burns
'İRAN'IN BÖLGESEL ETKİNLİĞİ ARTIYOR'
Bölgesel güvenlik konusunda İran ve İsrail arasındaki denklemin önemini vurgulayan Burns, İran'ın bölgesel etkinliğinin ve mevcut krizdeki güçlenmesinin altını çizdi. İsrail ve bölgenin güvenliği için İran'la başa çıkabilmenin anahtar olduğunu belirten Burns, İran'ın son bölgesel uzantısına kadar savaşmaya hazır gözüktüğünü ifade etti.
'ABD UKRAYNA'YA DESTEĞİ ÇEKERSE HATA OLUR'
Burns ayrıca, Ukrayna'da devam eden savaş ve Rusya'nın bu savaştaki durumuna da değindi. ABD ve Batı'nın Ukrayna'ya verdiği desteğin hayati önem taşıdığını vurgulayan CIA Direktörü, ABD'nin Ukrayna'ya desteğini çekmesinin büyük bir hata olacağını belirtti. Rus ordusunun ağır kayıplar verdiğini ve ekonomisinin tahribata uğradığını kaydeden Burns, Rusya'nın savaşı birkaç düzlemde kaybettiğini savundu.
'EN BÜYÜK TEHDİT ÇİN'DEN'
En büyük tehdidin Çin'den geldiğini ifade eden Burns, CIA'in Çin üzerine yoğunlaşarak yeniden organize olduğunu ve sadece bu ülkeye odaklanan bir birim kurduğunu belirtti. Burns, Çin'in uluslararası düzeni yeniden şekillendirme niyetine ve bu amaca ulaşmak için kullandığı ekonomik, diplomatik, askeri ve teknolojik güçlere dikkat çekti. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in uluslararası sistemi "yeniden yazma" niyetiyle daha büyük adımlar attığına işaret etti.