Suriye’de uzun süredir sönümlenmiş görünen iç savaş, Halep’te patlak veren şiddetli çatışmalarla yeniden alevlendi. Muhalif gruplar, yıllardır Esad yönetimine karşı gerçekleştirdikleri en büyük saldırılardan birini düzenleyerek Halep’in büyük kısmında kontrolü ele geçirdi. Peki, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad bu gelişmelerle ilgili ne diyor? Esad güçleri neden Halep’te yenilgiye uğradı? Beş soruda bu önemli gelişmeyi inceleyelim...
1. SALDIRI NASIL BAŞLADI?
Suriye’nin kuzeybatısındaki Halep’te, muhalif gruplar çarşamba günü büyük bir saldırı başlattı. İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre muhalifler Halep’in önemli bir kısmını kontrol altına almayı başardı. Çatışmalarda iki taraftan da 150’den fazla savaşçı hayatını kaybettiği belirtiliyor, ancak bu rakamlar bağımsız kaynaklarca henüz doğrulanmadı. Muhaliflerin saldırıyı başlatma nedeni ise hükümet güçleri ve İran destekli milislerin bölgede artan saldırılarını durdurma çabası olarak açıklanıyor.
2. SALDIRININ ARKASINDA KİMLER VAR?
Bu saldırı, çeşitli muhalif grupların ortaklaşa gerçekleştirdiği bir operasyon olarak öne çıkıyor. En dikkat çeken grup, geçmişte El Kaide ile bağlantısı olan, ancak daha sonra bu bağını koparan Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ). HTŞ’nin yanı sıra Türkiye’nin desteklediği bazı muhalif gruplar da saldırıya katılıyor. Normalde kendi aralarında ideolojik ve stratejik anlaşmazlıklar yaşayan bu grupların, Halep saldırısıyla bu farklılıkları bir kenara bırakmış olduğu görülüyor.
3. MUHALİFLERİN AMACI NE?
Muhaliflerin bu saldırıdaki temel amacı, Esad yönetimine bağlı güçlerin ve İran destekli milislerin bölgedeki hava ve kara saldırılarını durdurmak. Muhalif liderlerden Hasan Abdülgani, “Bu bir tercih değil, zorunluluk. Halkımızı ve topraklarımızı savunuyoruz” diyerek, rejim güçlerinin ve İranlı paralı askerlerin Suriye halkına karşı açık bir savaş başlattığını iddia etti.
4. ESAD VE RUSYA BU GELİŞMELERE NASIL TEPKİ VERDİ?
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, bu saldırıları “terörist saldırılar” olarak nitelendirdi ve müttefiklerinin yardımıyla bu isyanı bastırabileceklerini ifade etti. Esad’ın Birleşik Arap Emirlikleri lideri Muhammed bin Zayid el-Nahyan ile yaptığı telefon görüşmesinde, Suriye’nin “istikrarını ve toprak bütünlüğünü savunmaya devam edeceğini” söylediği bildirildi.
Moskova ise saldırıyı Suriye’nin egemenliğinin ihlali olarak değerlendirdi. Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, “Suriye hükümetinin bölgede anayasal düzeni yeniden sağlamasını destekliyoruz” açıklamasını yaptı. Esad’ın geçtiğimiz günlerde Moskova’ya gidip Vladimir Putin ile görüştüğü iddiaları ise Kremlin tarafından doğrulanmadı.
5. HALEP NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ?
Halep, Suriye’nin kuzeybatısında stratejik bir konuma sahip ve yaklaşık beş milyon kişinin yaşadığı bir bölge. Bu nüfusun büyük bir kısmı, savaşın etkisiyle ülkenin diğer bölgelerinden göç etmek zorunda kalan insanlardan oluşuyor. 2015’te Rusya’nın desteğiyle Halep’te kontrolü ele geçiren Esad güçleri, şu anda bölgede büyük bir darbe almış durumda.
Suriye’de iç savaşın gidişatını belirleyen Halep, aynı zamanda muhalif gruplar ve Esad yönetimi için sembolik bir öneme sahip. Son gelişmeler, Rusya’nın Ukrayna savaşı nedeniyle Suriye üzerindeki etkisinin zayıfladığı ve İran destekli milislerin gücünün azaldığına dair işaretler olarak yorumlanıyor.
SURİYE’DEKİ KONTROL HARİTASI
Suriye şu anda farklı güçlerin kontrolünde parçalanmış durumda. Ülkenin yaklaşık yüzde 60’ını Esad yönetimi kontrol ediyor. Kuzey bölgeler ise Türkiye destekli muhalif gruplar ve ABD destekli YPG’nin hakimiyetinde. İdlib ve Halep, muhaliflerin elinde kalan son büyük bölgelerden biri.
Halep’teki son çatışmalar, Suriye’nin geleceği için kritik bir dönemeç olarak değerlendiriliyor. Muhalif grupların birleşerek gerçekleştirdiği bu saldırı, Esad yönetimi için uzun süredir karşılaşmadığı büyüklükte bir meydan okuma anlamına geliyor. Suriye’de dengelerin nasıl değişeceği ise merak konusu.
Halep’teki çatışmalar, Suriye’de iç savaşın yeniden alevlenmesine yol açtı. Esad yönetimi ve müttefikleri için büyük bir tehdit oluşturan bu saldırılar, bölgedeki güç dengelerini değiştirebilecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Suriye halkı, iç savaşın etkilerini bir kez daha derinden hissederken, bölgeyi saran belirsizlik ve gerilim artmaya devam ediyor.