Yılın ilk dokuz ayında geçerli vizesi olmadığı halde kara sınırlarından Almanya'ya girmek isteyen 53 bin kişi yakalandı. Almanya'nın eylül ayında sınır kontrollerini tüm komşularını kapsayacak şekilde genişletmesi AB'nin tepkisini çekmişti.
Bu yılın ilk dokuz ayında geçerli vize veya oturum belgesi olmaksızın Almanya'ya kara sınırlarından girmek isteyen 53 bin 410 kişi tespit edildi. Polisin sınır kontrollerinde yakaladığı bu kişilerin 28 bin 321'i geri çevrildi.
Alman Polisi sahip olduğu yetkiler doğrultusunda sadece daha önce sınır dışı edilenleri veya sığınma başvurusu "açıkça temelsiz" bulunanları geri çevirebiliyor.
DW Türkçe'nin Bild am Sonntag gazetesine dayandırdığı habere göre, sınırda en fazla geri çevrilenler; 5 bin 935 kişi ile Ukrayna vatandaşları, 4 bin 708 kişi ile Suriyeliler ve 2 bin 396 ile Afganlar oldu. En fazla kaçak giriş denemesi 9 bin 113 kişi ile İsviçre sınırından yapıldı. Onu 7 bin 862 kişi ile Polonya ve 5 bin 468 kişi ile Avusturya sınırlarından geçme girişimleri izledi.
DAHA ÖNCE SINIR DIŞI EDİLENLER DE YAKALANDI
Ocak-Eylül döneminde sınırda yapılan denetimlerde 1195 insan kaçakçısı da yakalandı. Aynı dönemde hakkında tutuklama kararı bulunan 7 bin 783 kişi tespit edilerek ilgili birimlere teslim edildi. Yakalananlar arasında, daha önce Almanya'dan sınır dışı edilmiş ve yeniden ülkeye girmek isteyen bin 482 kişi de bulunuyor.
Almanya Eylül 2015'ten bu yana Avusturya sınırında kontroller yapıyor. Ekim 2023'te Polonya, Çekya ve İsviçre sınırlarında da uygulanmaya başlanan kontroller bu yılın Eylül ayında Almanya'nın kalan kara komşuları Fransa, Lüksemburg, Hollanda, Belçika ve Danimarka'yı kapsayacak şekilde genişletilmişti.
AB TEPKİLİ: SCHENGEN RUHUNA AYKIRI
Avrupa Birliği ise kara sınırlarındaki kontrollerin "Schengen ruhuna aykırı" olduğu gerekçesiyle Almanya'ya tepki gösteriyor.
Federal Polis Teşkilatı'nın 1 Kasım'da kara sınırlarındaki kontrollere dair detaylı bir rapor açıklaması bekleniyor. Alman Polis Sendikası (GdP), Eylül ayında mevcut kapasitenin tüm sınırlarda etkin denetim için yeterli olmayacağı eleştirisinde bulunmuştu.
