Rusya, Moskova'daki kanlı terör saldırısının ardından güvenlik, yolsuzluk ve Putin'in liderlik vaatlerinin tekrar mercek altına alındığı bir döneme giriyor.
Geçtiğimiz hafta, Vladimir Putin'in Amerikan istihbaratının terör saldırısı uyarılarını görmezden gelmesinin ardından Moskova'da bir konser salonuna IŞİD tarafından yapılan saldırı, Rusya'yı sarsarken, ülkenin güvenlik açıkları, yolsuzluk sorunları ve Putin'in liderlik vaatleri tekrar tartışmaya açıldı. 130'dan fazla kişinin hayatını kaybettiği bu saldırı, son on yılların en ölümcül terör eylemi olarak kayıtlara geçti.
Moskova'da tutuklama furyası: 4'ü terörist 11 kişiye gözaltı
KREMLİN'İN GÜVENLİK VE İMAJ MÜCADELESİ
WSJ'de yer alan habere göre, olayın ardından ulusal yas ilan eden ve güçlü lider imajıyla bilinen Putin, bu saldırıyla birlikte hem güvenlik sözünü tutma kabiliyeti hem de otoriter lider olarak imajının zedelendiği bir krizle karşı karşıya. Saldırının ardından yükselen eleştiriler, 1990'ların sonunda ve 2000'lerin başında terörizmle mücadele ederek iktidarını sağlamlaştıran Putin'in, bu kez krizi nasıl yöneteceği konusunda ciddi soru işaretleri yaratıyor.
UKRAYNA İLE İLİŞKİLENDİRME ÇABALARI VE YOLSUZLUK TARTIŞMALARI
IŞİD'in üstlendiği saldırıyı Ukrayna ile ilişkilendirmeye çalışan Putin, savaşa daha fazla destek çekme peşinde. Ancak bu durum, Rusya içinde ve dışında farklı yorumlara neden oluyor. Diğer yandan, saldırı sonrası meydana gelen yangında yüksek can kaybının, devam eden yolsuzluk sorunlarına işaret ettiği belirtiliyor. Saldırının ve sonuçlarının Rusya'nın iç siyasetine etkileri ise henüz tam olarak belirsizliğini koruyor.