Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump’ın tüm uluslararası ticaret hukukunu ayaklar altına alarak Rahip Brunson gerekçesiyle uyguladığı yaptırım kararına karşı ABD menşeli elektronik ürünlerin boykot edilmesini istedi. “Bu yaşananlar tam bir ekonomik saldırıdır” diyen Erdoğan Amerikan malı ürünler yerine farklı markaların tercih edilmesi çağrısı yaptı.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nca (SETA) ATO Congresium’da konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerika’nın sadece Türkiye’yi değil, Çin’den Rusya’ya, İran’dan Avrupa’ya kadar pek çok yeri, hemen yanı başındaki Kanada’yı ekonomik bakımdan hedef aldığına dikkati çekti. Erdoğan, bu durumun tek başına Türkiye’de yaşananları izaha yetmediğini kaydetti. Türkiye’ye yönelik daha büyük ve daha derin bir operasyonun olduğunu belirten Erdoğan “Ekonomide geçtiğimiz 16 yılda ülkemizi 3.5 kat büyütmekle elbette çok önemli bir sıçrama yaptık.
Bu sıçramadan rahatsız olanların bulunması gayet tabiidir. Yine de dünyanın toplamda 17’nci, satın alma paritesine göre 13’üncü büyük ekonomisi olmamızın bu derece büyük bir husumete yol açması akla ve mantığa uygun değildir” diye konuştu. “Buradan milletimize, özellikle de iş dünyamıza sesleniyorum; ekonomik tetikçilere vereceğimiz en güzel cevap, işimize dört elle sarılmak olacaktır. Daha çok üreteceğiz, daha çok ihraç edeceğiz, depoları kilitlemenin anlamı yok. İhraç, ihraç, ihraç...’Üretimi askıya alalım.’ Çok ciddi yanlış yaparsınız. Üretim, üretim, üretim... Yola devam” ifadesini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti: “Daha çok istihdam oluşturacağız, daha çok ter dökeceğiz, daha çok emek vereceğiz. Dışarıdan dövizle aldığımız her ürünün daha iyisini, daha kalitelisini burada üretip, biz dışarıya satacağız. Amerika’nın elektronik ürünlerine biz boykot uygulayacağız. Onların Iphone’u varsa, öbür tarafta Samsung var. Kendi ülkemizde Venüs var, Vestel var. Biz bunları uygulayacağız. Ne yaptığımızı ne yapacağımızı anlasınlar. Dolayısıyla biz, kendimize yeteceğiz. Olmayanı da üreteceğiz. Dışarıya para verip yaptırdığımız her işin daha güzelini yapıp biz dışarıya servis edeceğiz. Bu millet bunları yapmaya muktedirdir.” Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bunlar, sahada bize istediklerini yaptıramayınca da tıpkı diplomasi gibi, tıpkı askeri güç gibi, tıpkı sosyal ve siyasi istikrarsızlık gibi ekonomiyi de bir silah olarak kullanmaktan çekinmiyorlar” dedi. Erdoğan, ekonomiyle ilgili kararları bu derece soğuk kanlı almalarının, adımları bu derece dikkatli atmalarının sebebinin bu arka plan olduğunu bildirdi.
YATIRIM YAPMAYI DÜŞÜNENE TEŞVİK
“Ülkemize yatırım yapmayı düşünenleri daha çok teşvik edeceğiz” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, imkanı olanlara seslenerek, kaynakların içeriden dışarıya doğru değil, dışarıdan içeriye doğru akıtılacağını vurguladı. Erdoğan, “(Bekle gör) anlayışıyla üretimi durdurursak, ‘ihtiyat’ diyerek ticareti aksatırsak, ‘önümüzü görelim’ diyerek yatırımları ertelersek, paramızı ‘eyvah tehlike var’ diyerek dövize yönlendirirsek inanın asıl o zaman düşmana teslim olmuş duruma düşeriz. Sakın. (Dövize gidersek kurtuluruz) yok. O zaman batarsın. Sen Türk’sün, sen Türk lirasıyla beraber yoluna yürüyeceksin” değerlendirmesini yaptı.
EN ÇOK SAMSUNG SATILIYOR
ABD’nin yaptığı yaptırımlar karşısında, harekete geçen Türkiye ABD’li ürünleri boykota hazırlanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısıyla ilk etapta ABD’li elektronik ürünlere boykot uygulanırken, akıllı telefonlarda da yeni dönem başlıyor. Erdoğan’ın Iphone boykotu çağrısı karşısında Türkiye’nin akıllı telefon dinamiklerine bakacak olursak, Türkiye’de ortalama yılda yaklaşık 12-13 milyon akıllı telefon satışı gerçekleşiyor. Bu satışların ise yüzde 20’sini Iphone yüzde 40’ını ise Samsung modelleri oluşturuyor. İlk 6 aylık yaklaşık rakamlara bakacak olursak, Iphone 1.2 milyon adet satılırken, Samsung modelleri neredeyse 2.4 milyon cihaz satıyor. Yani yılda yaklaşık 3 milyon adet satılan Iphone satışlarının Samsung ve Vestel ile paylaşılması bekleniyor.
15 TEMMUZ’DA BİLE DOLAR BU KADAR ARTMADI
Son döviz kurunda yaşananlara bakılmasını isteyen Tayyip Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Dolar, ülkemizin parası karşısında nasıl oldu da bir anda 4.8 seviyesinde nasıl oldu da 7’lere fırladı. 15 Temmuz sabahı 2.8 seviyesinde olan kurun iki yılda 4.8 seviyesine çıkmış olması dahi anlamsızken bu durumu nasıl izah edeceğiz. Ortada buna sebep olacak bir fevkaladelik, anormallik var mı diye baktığımızda gördüğümüz manzara şudur; Türkiye’nin 1994 ve 2001 krizinde veya 10 yıl önceki mortgage krizinde, Avrupa ve Asya’da olduğu gibi bankaları mı battı, hayır. Bugün ülkemiz her bakımdan dünyadaki en sağlam bankacılık sistemlerinden birine sahiptir. Borçlarımızı tıkır tıkır ödediğimiz gibi...”
BODOSLAMA BİR ŞEKİLDE ÜSTÜMÜZE GELİYORLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye yönelik açık bir ekonomik saldırının varlığına dikkat çekerek “Eskiden bu işler, daha sofistike, daha örtülü, daha dolaylı yollardan yapılıyordu. Şimdi bodoslama bir şekilde üzerimize geliyorlar” dedi. Buna karşı yapılacak iki şey olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti: “Bunlardan biri ekonomik, diğeri siyasi tavırdır. Ekonominin gerektirdiği tedbirleri aldık alıyoruz. Hazine ve Maliye Bakanlığımız ile tüm ilgili kurumlarımız bu konuda gece gündüz çalışıyorlar, çalışacaklar. Biz de tüm süreci yakından takip ediyoruz. Yapabileceğiniz ikinci ve bana göre asıl önemli olan husus, siyasi duruşumuzu sağlam tutmaktır. Madem maruz kaldığımız saldırıların ekonomimizin gerçek durumuyla bir ilgisi yoktur, işin arkasında başka niyetler vardır, öyleyse bizim de kendimizi buna göre konumlandırmamız gerekiyor. Türkiye ismini kapatıp ülkemizin ekonomik verilerini yerli yabancı, dost düşman kime gösterirseniz gösterin ortada bir gariplik olduğunu fark edecektir.”