15 Temmuz’un çatı davasında, kalkışmayı Genelkurmay Başkanı’na tebliğ eden Tümgeneral Mehmet Dişli savunma yaptı. Duruşmada önceki cuntacılar gibi ‘duymadım, bilmiyorum, görmedim’ taktiği uygulayan Dişli, darbecilerin kimin adına hareket ettiği sorusuna ise, ‘Ne desem manşet olur’ şeklinde ciddiyetten uzak bir cevap verdi.
Darbe girişiminin çatı davasında dönemin Genelkurmay Stratejik Dönüşüm Dairesi Başkanı Tümgeneral Mehmet Dişli, savunma yaptı. Kalkışma gecesi Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın, makam odasına girerek kendisine “Komutanım operasyon başlıyor, herkesi alacağız. Taburlar, tugaylar yola çıktı. Biraz sonra göreceksiniz” diyerek tebliğde bulunan isim olan Dişli, hayatının hiçbir döneminde FETÖ’ye dahil olmadığını, görev yaptığı süre boyunca örgütün hedefinde yer aldığını iddia etti. Dişli, o gece yaşananları şöyle anlattı: “TSK’nın yeniden yapılanmasıyla ilgili çalışmamı 18 Temmuz’da Cumhurbaşkanı’na arz etmeden Genelkurmay Başkanımıza bilgi vermek için görüşmeye gittim. Odasına girecekken silahlı kişiler beni rehin aldı. Bana, ‘Komutan (Akar) sana güveniyor dediğimizi yapmazsan ikinizi de paketler götürürüz’ dediler. Ardından komutanın yanına gittim. Onların söylememi istediği gibi, darbe olduğunu anlattım. Sonra içiri girdiler. Yanlarında silahlı Levent Tükkan’da vardı. Bizi alıp Akıncı’ya götürdüler.”
Akıncı’ya gittikten sonra Akar’ın darbecileri giriştikleri maceradan vazgeçirmek için Akın Öztürk’ten talepte bulunduğunu, Öztürk’ün bunu başaramadığını, kendisinin ise Akar’ın yanında yer alarak ona sekreterya görevi verdiğini ileri süren Dişli, “Komutanın taleplerini orada bulunanlara ilettim. Sadece 1-2 kişi karşı çıktı. Sonrada helikopterle Çankaya Köşklü’ne gittik.” dedi.
Sanık Dişli, “Tanık Hulusi Akar, komutanımdır. Olayların nasıl geliştiğini en iyi kendisi bilir. Yaşadığı travmatik olayların etkisi altında beni yanlış anlamış olabilir.” ifadesini kullandı. Duruşmada Mahkeme Başkanı Oğuz Dik’in darbecilerin kimin adına hareket ettiğini sorması üzerine ise “Bu yorumlu konularda cevap vermek istemiyorum, bilmiyorum. Ne desem yarın manşet olur” diyerek ciddiyetten uzak bir cevap verdi.
