İzmir'in Dikili ilçesinde, özel bir yurtta kalan yaşları 9 ila 12 arasında değişen 7 erkek öğrenciye cinsel istismarda bulunduğu öne sürülen temizlik görevlisi Ö.F.E.'nin yargılanmasına Bergama Adliyesi'nde başlandı. Sanık Ö.F.E., emniyetteki ifadelerinin baskı altında alındığını ileri sürüp, suçlamaları kabul etmedi. Duruşmada, çocuklardan birisinin annesi fenalaştı. Duruşma, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilip, ertelendi.
İsmetpaşa Mahallesi'ndeki özel bir yurtta kalan, yaşları 9 ila 12 arasında değişen 7 erkek öğrenciye cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen temizlik görevlisi Ö.F.E., 21 Aralık 2017 tarihinde gözaltına alındı. Poliste ve sevk edildiği adliyede suçunu itiraf eden Ö.F.E. tutuklandı, Yurt ise İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından kapatıldı. Ö.F.E. hakkında, 7 çocuğa cinsel istismar suçundan dava açıldı.
Davanın ilk duruşması Bergama Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. İzmir Barosu ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı adına 13 avukat ile mağdur çocukların yakınları duruşmaya katıldı. Duruşmayı, Bergama Veli-Der, Dikili Emek ve Demokrasi Platformu, Dikili Kadın Platformu, Bergama ve Dikili Eğitim Sen Şubeleri, Tüm Bel-Sen Dikili Şubesi, Haziran Hareketi, Atatürkçü Düşünce Derneği, Bergama Çevre Platformu temsilcileri, Bergama Belediyesi'nin bazı meclis üyeleri ve vatandaşlar izledi.
Duruşmada, İzmir Barosu'nun davaya müdahil olarak katılma talebi, mahkeme tarafından kabul edilmedi. Daha önce suçunu itiraf eden sanık Ö.F.E. ise duruşmada okunan önceki ifadesini reddetti, suçsuz olduğunu öne sürdü. İfadesinin emniyette baskı altında alındığını iddia eden Ö.F.E., cinsel istismara uğrayan çocuklarla mesajlaşmalarını da kabul etmedi.
Mağdur çocukların avukatlarından biri, Ö.F.E'ye bir hizmetli olarak öğrencilere Kuran dersi vermesinin kim tarafından istendiğini sordu. Bunun üzerine Ö.F.E., 'Cemaatte yetiştiğini, yurt müdürünün talebi ile cemaat tarafından görevlendirildiğini, hizmetli olmasına rağmen Kuran dersi verdiğini, hatta çocukların derslerine de yardımcı olduğunu' söyledi. Bu sırada mağdur çocuklardan birinin annesi sanığa tepki gösterdi, bir diğeri de salonda fenalaştı. Fenalaşan kadın salondan dışarı alındı.
Tarafların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın müdahillik talebinin kabulüne karar verip, duruşmayı erteledi.
'TECAVÜZCÜ KORUNDU, AİLELERE BASKI YAPILDI'
Adliye çıkışında Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) Bergama Şubesi tarafından Bergama Cumhuriyet Meydanı'nda basın açıklaması yapıldı. Basın açıklaması öncesi 'Okullarımıza, çocuklarımıza, geleceğimize sahip çıkıyoruz' ve 'Çocuk susar sen susma, istismara sessiz kalma' yazılı pankartlar açıldı. Veli-Der Bergama Şube Başkanı Fikret Ali Parlas tarafından okunan basın açıklamasında, "Dikili'de bir cemaate ait öğrenci yundunda yaşları 9 ile 12 arasında değişen çocuklarımız istismara uğradı. Dernek olarak, bu istismar olayını aylarca alanlara taşıdık. Aralıksız 16 hafta alanlarda çocuklarımıza yaşatılanları protesto ederek yetkililere ve tüm kamuoyuna seslendik. Bu çağrılarımıza ve çığlığımıza rağmen insanlık düşmanı tecavüzcü adeta korundu. Olaya gizlilik gerekçesi ile yayın yasağı getirildi. Yayın yasağı mağdurların bilinmeme haklarını kullanmaları için değil, eğitimi bu hale getiren, insanları cemaat yurtlarına mecbur eden sistemin ayıbını örtmek için getirilmiştir. Bu suçu işleyenler kaçırıldı. Uzun süre dosyayı mağdur avukatlar bile göremedi. Mağdur ailelere şikayetçi olmamaları yönünde baskılar yapıldı. Göstermelik bir soruşturmayla bir kişi tutuklandı, yurt kapatıldı. Bir kez daha sözüm ona münferit bir olay algısı yaratılarak, gerici tarikat, cemaat odaklarının ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın kurumsal sorumlulukları, dikkatlerden kaçırılmaya çalışıldı" dedi.
'MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI'NI SORUMLU TUTACAĞIZ'
Parlas açıklamanın devamında şunları söyledi:
"Milli Eğitim Bakanlığı bu vakıflarla imzaladığı onlarca protokolle, Anayasa suçu işlemektedir. Daha önce Karaman'da, Adıyaman'da, Çorum'da, Uşak'ta, Gaziantep'te ve birçok yerde tarikat, cemaat ve vakıf yurdunda yaşanan istismar olayına sessiz kalınmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı'nı bir kez daha uyarıyoruz; çocuklarımıza dokunan, onların canını acıtan gerici tarikat-cemaat vakıflarıyla imzalanan tüm protokoller derhal ve kayıtsız koşulsuz iptal edilmelidir. Çocuklarımızın başına gelecek her türlü kötülükten, doğrudan Milli Eğitim Bakanlığı'nı sorumlu tutacağız."