Dış politikadaki gerilim, ekonomideki büyük daralma, sosyal patlamalar cenderesindeki siyaset, dedikodu sarmalına sıkışmış durumda. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Beştepe’de bir CHP’li ile yaptığı iddia edilen görüşmenin kaynağı ortaya çıktı: İsimsiz bir CHP’liden duyduğunu yine kendisi gibi bir başka gazeteciye delilsiz olarak anlatan bir gazeteci!
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP lideri arasındaki son dönemlerin en büyük restleşmesine giden yol bir hafta önce Sözcü Gazetesi yazarı Rahmi Turan’ın “Saray’da Erdoğan ile görüşen CHP’li” yazısının gündeme gelmesiyle açıldı. Yazıdaki iddiaya göre Erdoğan, Beştepe’de görüştüğü CHP’liye “Ana muhalefetin başına milli güvenlik için sen geçmelisin” dediği iddia ediliyordu. Sosyal paylaşım hesaplarından ilk iddiayı sert bir şekilde yalanlayan CHP’nin 2017’deki Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce oldu. İnce “İspatlasınlar kendimi yakarım” diyerek söylentiyi kesin bir dille yalanladı. Ardından Fox TV’de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da iddiaya ilişkin “Doğrudur. İsim veremem” diyerek tartışmayı sürdürdü.
Bunun üzerine Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, yazılı bir açıklama yaparak CHP’li bir siyasetçinin Beştepe’de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesi iddiasını yalanladı. Sono olarak tartışmaya Cumhurbaşkanı Erdoğan da 22 Kasım’daki İzmir programında yaptığı açıklamalarla katıldı. Erdoğan “Bay Kemal senin hayatın yalan. Eğer yiğitsen ben Cumhurbaşkanlığımı ortaya koyuyorum, acaba sen genel başkanlığını ortaya koyuyor musun? İspat edemiyorsan çek git. Bu kadar iddialı söylüyorum” diyerek görüşmenin gerçekleşmediğini söyledi.
Siyaset bir dedikodu ile başlayan gerilim ile savrulurken iddianın kaynağı günler süren sessizliğini bozdu. Dikkatlerin çevrildiği Rahmi Turan söz konusu kişinin CHP’linin Muharrem İnce olduğunu iddia etti. Turan önceki gece katıldığı TV programlarında kaynağına güvendiğini için pişmanlık duyduğunu söyledi. Önce kaynağını açıklamak istemeyen Turan kaynağının gerekirse kendi kendisini açıklayacağını belirtti ve ekledi: “Benim bu kaynağı şimdi açıklamam çok ayıp olur. Kaynağımı 20 yıldır tanıyorum. İnce’nin söyledikleri de doğru, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da açıklamaları doğru. Benim ne söylememi istiyorsunuz? O zaman benim verdiğim bu haber yanlıştır, ben hata yaptım.” Siz bana inanmıyorsanız o zaman konuşmamıza gerek yok. Olayın birinci elden tanığı değilim. Ben kaynağıma güvendiğim için pişman oldum, durum onu gösteriyor. Kaynağım 20 yıllık gazeteci bir arkadaşım. Her insan hata yapar, ben de hata yaptım ve gerekeni yapacağım.” Ancak dün öğlen kendi sosyal medya hesabından yeni bir açıklama yapan Turan “Gelinen durum, bu ismi açıklamamı şart koştu” diyerek “Bu görüşme ve isimler, kaynağımın iddiası. Kaynağım da gazeteci Talat Atilla’dır. Ben de bu önemli iddiayı Türkiye gündemine taşıdım. Bakalım taraflar şimdi ne diyecek…” ifadelerini kullandı.
Ve iddianın ilk kaynağı da dün konuştu. Rahmi Turan’ın Beştepe’ye giden bir CHP’liye Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından “CHP’nin başına geçmen lazım” dendiği iddiasının kaynağını gazeteci Talat Atilla olarak açıklamasının ardından Atilla sahibi olduğu gazeteden açıklama yaptı. Atilla, Rahmi Turan’ı korumak için ilk önce kendisini açıklamadığını belirtti. Atilla, “Yanıt veriyorum!” başlıklı yazısında şöyle yazdı:
“Rahmi Turan ‘Gazeteci kaynağını açıklamaz’ dediği için ve Rahmi Turan’ı korumak için ‘Benim dememeyi tercih ettim.’ Konuyu en ufak ayrıntısına kadar yazmanın vakti geldi. Haber bana geldiğinde çok yönlü çek ettim… Hatta, bununla yetinmedim. Bu haberi CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na da bir şekilde “Bu haber doğru mu?” diye doğrulattım. Haberi ilk önce zaman zaman yazılarımdan alıntı yapan, turktime’da yazan Rahmi Turan’a verecektim ama yurt dışı telefonu çalınca saat farkını o an hesaplayamadığım için gece olabilir diye arayıp kapattım. Bunun üzerine sahibi olduğum haber sitesini kendi hesabında öneren Uğur Dündar’ı aradım. Dündar bana, “CHP’yi dizayn ediyor diye saldırırlar” dedi. Bunun üzerine haberi kendi sitem de yazmaya karar verdim ancak Rahmi Turan’ı çaldırıp kapattığım için, neden aradın sorusuna da yanıt olsun, hem de ilk haberi yazmasına niyetlendiğim kişi olduğu için arayarak haberi söyledim.
“Tamam, yazarım” dedi. Ve bilgileri gönderdim. Şimdi geleyim bu habere…
1. 9 Kasım gece 01:15 de görüşme olduğu…
2. Giren ve çıkan plakaların isimleri. Resmi kaydı olmayan 06 SFG 4543 plakalı araçla giriş yapıldığı, çıkarken de 06 GHJ 1290 plakalı beyaz AUDI marka araçla çıkıldığına kadar ayrıntılı bilgiler vardı.
Tüm bunlar bilgi olarak geldi.
Kısa süre önce İYİ Partili bir yetkilinin de Erdoğan’la gözlerden uzak görüşmesi de kamuoyuna sızmıştı.
Tüm bunlara rağmen CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na bir şekilde haberin doğruluğunu onaylatınca içimde şüphe kalmadı.
Ne Muharrem İnce’ye…
Ne CHP’ye…
Ne iktidar partisine karşı değil, sadece habercilik arzusuyla davrandım.
Gelelim haber kaynaklığı meselesine…
Kaynağımın ismini söylemem söz konusu olamaz ama bir CHP’li…
Ya Kemal Bey, ya da kendisinin konuşmasını beklerim doğrusu. Kılıçdaroğlu haberi doğruladıktan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın net açıklamaları üzerine haberi yeniden kaynağıma sorgulattım.
“Yine altını çizerek yüzde yüz doğru” dedi. Şimdi, Kemal Beyin ve doğrulattığım CHP’li kaynağın konuşmasını bekliyorum…”
'BU PLAKALAR MEVCUT BİLE DEĞİL'
İletişim Başkanı Fahrettin Altun da “Sayın Cumhurbaşkanımızla ilgili ortaya atılan mesnetsiz iddianın haber kaynağı olarak gösterilen şahıs tarafından yapılan son açıklama hiçbir surette gerçeği yansıtmamaktadır” açıklaması yaptı. Altun “Söz konusu şahıs, bahsi geçen tarihte ‘Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne 06 SFG 4543 plakalı bir araçla giriş, 06 GHJ 1290 plakalı bir araçla da çıkış gerçekleştirildiğini’ iddia etmektedir. Her şeyden önce Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Ziyaretçi Kabul Programı’nda bu plakalara sahip herhangi bir araç kaydı söz konusu değildir. Dahası Emniyet kayıtlarına göre bu plakalar mevcut dahi değildir” dedi.
'O BİLGİYİ VEREN İSİM DE AÇIKLANSIN'
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak “Rahmi Turan, kaynağını açıkladı. Şimdi bu isim ve bilgiyi kimden aldığını açıklamak zorundadır. Bu açıklanmadığı sürece milletin gerçek gündemini karartmak isteyenlere fırsat yaratılmakta. CHP’yi dizayn etmek kimsenin haddi değil dedi. Öztrak, “AK Parti Genel Başkanı daha Barış Pınarı Harekatı’nın başında yaptığı açıklama ile kendi partisi dışındaki partileri dizayn etme niyetini açıkladı. Önceliğinin Millet İttifakı’nın dağıtılmasını olduğunu açıkça ifade etmiştir” diye konuştu. Öztrak “Bu operasyonun amacı gayet açıktır. İktidara yürüyen, vatandaşların dertlerine derman aramak için adres olarak gördüğü CHP’de, karışıklık çıkarmak, CHP’ye kumpas kurmaktır. CHP’ye karşı kurulan bu kumpasın düğümümün çözülmesi için yapılacaklar bellidir. CHP’yi dizayn etmek kimsenin haddi değil” ifadelerini kullandı.
'CHP YÖNETİMİ YALANDAN MEDET UMUYOR'
İddianın kaynağı açıklandı siyasetteki tartışmalar daha da şiddetlendi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Anlaşılıyor ki birileri CHP’deki parti içi rekabette istemedikleri kişileri bertaraf etmek için bu yalan haber kurgusunu yapmış” dedi.Her bakımdan yalan olduğu belli olan bu iddianın belge ve mesnetten de yoksun bulunduğunu vurgulayan Çelik, ismi dolaştırılan Muharrem İnce’nin ve İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un böyle bir görüşme yapıldığı iddialarını net bir dille yalanladıklarını belirtti. Çelik, şu ifadeleri kullandı: “Kemal Kılıçdaroğlu ise her zamanki gibi doğru haber gibi bir kaygısı olmadığını, kendisi açısından yalan da olsa elverişli haber peşinde olduğunu gösterdi ve ‘Böyle bir görüşme var, ismi biliyorum’ dedi. Cumhurbaşkanımızın ‘Böyle bir görüşme olmadı, Cumhurbaşkanlığımı ortaya koyuyorum, sen genel başkanlığını ortaya koyuyor musun?’ demesinin ardından, yalan cephesi tamamen çöktü.”