Şanlıurfa'nın Suruç ilçesindeki patlamanın ardından Ankara'ya gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu, Çankaya köşkünde sürpriz bir basın toplantısı düzenledi.
Davutoğlu Çankaya Köşkü'ndeki toplantı sonrası açıklama yapıyor. İşte Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları:
Bir ülke olarak, millet olarak huzurluı bir bayramı idrak etmenin hemen sonrasında bugün son derece acı ve hüzün verici iki terör saldırısıyla karşı karşıya kaldık. Bugün sabah Suruç’ta basın açıklaması yapan gruba karşı terör saldırısı gerçekleşti. Öğleden sonra da arama tarama.
1 askerimizi de şehit verdik
Suruç’ta 30 vatandaşımızı kaybettik. Öğleden sonra söz konusu olan terör saldırısında bir askerimizi şehit verdik. Her şeyden önce hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza ve askerimize allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerine tek tek taziyelerime sunuyorum.
Milletimizin ocağına düşmüş acıdır
O askerimiz ve vatandaşımız coşkulu bir bayram geçirmenin sevincini yaşarken, bugün bu ailelerin ocağına düşmüş olan acı bütün milletimizin ocağına düşmüş acıdır. Bayram sevincini yaşayamaz hale geldik.
Soruşturma başlatıldı
Her türlü soruşturma başlatıldı. Bu olayın açıkça oluşu terör saldırısı ve canlı bomba. Lanetlediğimiz terör olayı ile karşı karşıyayız. Suruç'ta, Adıyaman'da olan saldırı ve Türkiye dönük sobataj saldırısı ne olursa olsun hepsinin hedefi Türkiye'yedir. Türkiye'nin huzuruna, güvenine, demokrasisine saldırıdır. Saldırıyı şu gruba yönelik olarak görmüyorum.
Saldırı hepimize karşı gerçekleşmiştir
Saldırı hepimize karşı gerçekleşmiştir. Ayrıca saldırının zamanı tam da bayram sonrasına denk gelmesi de saldırının bütün bir ülkeye karşı olduğunun göstergesidir. Kim nereden yaparsa yapsın, tüm terör örgütlerine karşı birlikte tutum sergilemenin tam zamanıdır.
Bütün parti liderlerine gün bugündür diyorum
Olayın olduğu anda partimi ve devletimi suçlayan kişilere de sesleniyorum. Bütün parti liderlerine gün bugündür diyorum. Hangi terör örgütü Türkiye'yi hedef almışsa işte meydan bu meydandır. Siyaset, hikmet bugünlerde belli olur. Olumlu bir cevap almamız halinde terör örgütlerine karşı deklorasyonu imzalayacağız. Ümit ederim ki bu çağrımız karşılıksız kalmaz. 4 partinin her lideri bir araya gelene kadar her gün bu çağrıyı yapacağım. Ortak bir tavırda olduğumuzu görsünler.
Medyaya sorumluluk çağrısı
Kritik günlerde rahmetli başsavcımızın şehit edildiği günkü çağrımı yapıyorum. Medyamızın hep birlikte ortak sorumluluk içinde olmalıyız. Terör örgütlerinin panik havasına katkıda bulunulmaması görevleridir. Gün dayanışma günüdür.
''Saldırı Türkiye'nin huzurunadır''
Vahşice, lanet ettiğimiz, lanet etmeyle kalmayıp sorumluları bulup cezalandırma iradesine sahip olduğumuz terör olayıyla karşı karşıyayız. Gerek suruç’ta söz konusu olan saldırı, gerek adıyaman’da askerlerimize dönük saldırı ve türkiye’ye dönük terör örgütlerinin mahiyetleri hedefleri ne olursa olsun, hepsinin hedefi Türkiye’dir. Bu saldırı Türkiye’yedir. Türkiye’nin huzurunadır, kamu düzenine, halkıımızın refahınadır.
Koalisyon görüşmeleri ve saldırı ilişkisi
Saldırının zamanlamasına bakıldığında, tam bayram sonrasında, Türkiye’de çevre ülklelerinin hepsinde görülmemiş olan, 7 haziran sonrası ortaya çıkan tablo çerçevesinde bir çalışma yürütülecekken, hükümet ortaklığı çalışmaları varken, bu saldırının yapılması bütün ülkeye yapıldığının göstergesidir.
Ortak tavır vurgusu
Bütün terör örgütlerine karşı ortak bir tutum sergilemenin tam vaktidir. Başka ülkelerde DEAŞ’ın Paris’te saldırısı söz konusu olduğunda, nasıl birliktelik söz konusu olmuşsa, kimse kimseyi suçlamadan omuz omuza gelmişse, burada soruşturmalarımızın istikameti DEAŞ saldırısı yönünde olduğu için söylüyorum, bu saldırı karşısında herkesin omuz omuza vermesi gereken bir andayız. Tarih herkesin aldığı tutumla yargısını verir.
''DEAŞ'ı 2013'te terör örgütü ilan ettik''
Bu olayı istismar etmek isteyenlere yöneliktir. Gerek ak parti, gerek hükümetimizi DEAŞ’ı desteklemekle suçlayanlara, sanal kampanya yürütenlere sesleniyorum. 10 Ekim 2013 daha DEAŞ yeni yeni oluşma sürecindeyken, Türkiye DEAŞ’ı terör örgütü ilan etmiştir.
''Gerekli tedbirleri aldık''
Burada da bu soruşturma devam edecek. İlk bulgular canlı bomba ve DEAŞ’ı işaret eder nihayette ama soruşturma tamamlanmadan hüküm vermek zordur. Ama DEAŞ’a dönük olarak şu ana kadar, destek gibi son derece anlamsız ve son derece tehlikeli bir yalanı iftirayı atarak halkımızı kışkırtmak isteyenlere şunu söylüyorum. DEAŞ sadece Suriye’ye değil, Türkiye’ye de tehdit oluşturan bir örgüttür. Türkiye gerekli tedbirleri almıştır, almaya da devam edecektir.
''Sokak çağrısı yapanlar terörle işbirliği yapanlardır''
Halkımızı sokağa çıkmaya davet edenler, provakatif haberlerle yeni çatışmalara sürüklemek isteyenler, aslında bu terör örgütüyle iş birliği yapan çevrelerdedir. Bu terör örgütü de kaos çıkarmak istiyor. Etnik çatışmayı körüklemek istiyor. Şimdi hepimizin, sorumlu olan herkesin göstermesi gereken tavır birlik beraberlik tavrıdır.
''İslam'ın ismini lekeleyenlerle mücadelemiz olacak''
AK Parti hükümetleri, hiçbir zaman terör örgütüne destek olmadığı gibi müsamahakâr da davranmamıştır. Hele hele yüce dinimizin bu kritik dönemde ismini lekeleyen örgütlerle mücadelemiz olmuştur, olacaktır.
Sağduyu çağrısı
Halkımıza çağrıda bulunmak istiyorum. Sağduyuyu muhafaza ediniz. İstismar edenler bu terör örgütü gibi çığırı açmaya çalışanlardır. Halkımızın her zaman gösterdiği derin irfanı göstererek omuz omuza vereceğina inandım tamdır. Biraz önce de toplandık, atılacak adımları planladık. Bu adımları atma konusunda tereddüt etmeden gereken çalışmalar yürütülecektir.