CHP Parti Meclisi (PM) toplantısı sona erdi. PM'de, partide değişim isteyen üyelerle yönetim arasında sert geçen tartışmalar yaşandığı öğrenildi. PM'nin ardından Twitter'dan açıklama yapan İnce “Seçimden 66 gün sonra seçim sonuçlarını değerlendirmek amacıyla Parti Meclisi toplantısı yapıldı. Bu toplantıya Cumhurbaşkanı Adayını davet etmemek sorun, toplantıda yalan söylemek ayrı bir sorun" ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında, parti genel merkezinde düzenlenen toplantı yaklaşık 8 saat sürdü.
Toplantıda, 24 Haziran'da yapılan seçim sonuçlarıyla ilgili ODTÜ'de akademisyen bir ekibin hazırladığı raporun sunumu yapıldı.
TAMAMINDA OY KAYBI
Yaklaşık 3 saat süren sunumda rakamlar üzerinden akademik bir değerlendirme yapıldığı belirtilirken, sunumda, CHP'nin sahip olduğu büyükşehirlerin tamamında oy kaybı yaşadığının altının çizildiği öğrenildi.
İlçe bazında da değerlendirmeler yapılan sunumda en büyük oy kaybının ise Çankaya ilçesinde olduğunun değerlendirildiği ifade edildi.
SÜRPRİZ ADAY TARTIŞMASI
PM'de, partide değişim isteyen üyelerle yönetim arasında sert geçen tartışmalar yaşandığı da öğrenildi. Değişim isteyen üyelerin milletvekili seçimleri sırasında yanlış yöntem izlendiğini savunduğu, yönetimin ise bunu kabul etmediği kaydedildi. Aynı üyelerin "küsen seçmenlerin" kazanılması gerektiği yönündeki önerisinin ise yönetim tarafından "küsen seçmen olmadığı" gerekçesiyle kabul edilmediği belirtildi.
Yönetimin "yerel seçimlerde sürpriz aday olacağı" yönündeki açıklamalarının da PM'de tartışma konusu olduğu, bazı üyelerin buna, "sürpriz adaya gerek yok, tabandan, parti örgütünden, halkın içinden adaylar olmalı" diye tepki gösterdiği ifade edildi.
İNCE'DEN TEPKİ
CHP’nin 24 Haziran’daki Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabı üzerinden PM ile ilgili paylaştığı mesajında şu ifadeleri kullandı:
“Seçimden 66 gün sonra seçim sonuçlarını değerlendirmek amacıyla Parti Meclisi toplantısı yapıldı. Bu toplantıya Cumhurbaşkanı Adayını davet etmemek sorun, toplantıda yalan söylemek ayrı bir sorun. Seçimden sonra beni davet etmiş ama ben gitmemişim! Benim olmadığım yerde zor durumdan kurtulmak için yalana başvurmak koltuk sevdası değil de nedir? Ben partiliyim davet gelseydi iki elim kanda olsa giderdim. Yediğimiz yemeğin saatini televizyonda geçen alt yazıdan öğrendim, yemeğin saatini ve yerini basına ben söylemedim, basını oraya ben davet etmedim, yemekte konuşulanları basına söylemekle suçluyorsunuz. O yemeğe basın ilgisini çeken sizsiniz. O yemek sayenizde herkesin bildiği, herkesin merak ettiği bir yemek haline geldi. Konuşulanları niye açıklamışım? Ne açıklayacaktım menüyü mü? Bana oy veren 15 milyona karşı sorumluluğum var benim! Bu toplantı seçim sonuçlarını değerlendirmek amacıyla yapılmış ise Cumhurbaşkanı Adayı davet edilmeliydi. Cumhurbaşkanı Adayı hakkında yalan konuşmak için düzenlenmişse vah partimizin ve ülkemizin haline!"
