Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın aralık ayında tamamlamayı planladığı 15 Temmuz iddianamesine MİT’in Bylock operasyonları rapor olarak girecek. Raporda, ByLock’la ilgili tüm ayrıntılar, programın örgütün sanal ini olduğunu gösteren delillerin nasıl ortaya çıkarıldığı ve yazışmalara da yer verilecek.
HİLAL ÖZTÜRK / ÖZEL HABER
FETÖ operasyonlarında kamuoyunun en çok merak ettiği konuların başında Bylock geldi. Askeri düzeyde şifreleme kullanılan mesajlaşma programı MİT tarafından kırılınca, ortaya binlerce isim çıkarıldı. Bu durum da soruları ve eleştirileri beraberinde getirdi. Karar’ın Ankara Başsavcılığı kaynaklarından aldığı bilgilere göre, 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili aralık ayında tamamlanması beklenen FETÖ iddianamesinde bir Bylock raporu da olacak. Bylcok konusunda MİT’in hazırladığı tüm bilgiler bu raporda yer alacak. Kamuoyu Bylock’u, sistemi kıran ve en ufak detaylarına kadar çözen ekibin tespitleriyle ilk elden öğrenecek.
HATA PAYI YÜZDE 10
FETÖ’nün darbe girişimi sonrası yapılan soruşturmalar, örgütün tüm yapılanmasını ayrıntılarıyla ortaya koydu. Ancak terör örgütü en çok şaşırtan hamle MİT’ten geldi. FETÖ’nün ‘sanal ini’ Bylock, şifreleri MİT’in özel ekibi tarafından kırıldı. O tarihe kadar örgüt ev ve işyerlerinden ele geçirilen belgeler veya itirafçıların ifadelerinden ulaşılan FETÖ’cüler, onbinlerce kişilik listeler halinde ortaya çıkarıldı. Ancak bu kabarık listeler örgütün şifreli haberleşme programı Bylock’la ilgili soruları da beraberinde getirdi.
ABONE LİSTESİ 56 BİN KİŞİLİK
Bylock’tan çıkan herkesin kesin olarak FETÖ üyesi kabul edilmesinin doğru olmadığı eleştirileri yapıldı. İstihbarat kaynakları buna karşı, Bylock’tan çıkan isimlerde hata payının yüzde 10 olduğunu belirtiyor. Bylock tartışmalarıyla ilgili ilk kez Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Özbekistan dönüşünde uçakta yaptığı açıklamada “Bylock meselesinin aslında hikaye olduğunu ileri sürenleri kastediyorum. Bylock hikaye değil, bal gibi de var. MİT bunu ortaya çıkarınca, hepsi iyot gibi ortaya çıktı” dedi.
MİT’in çalışmaları sonucu ortaya çıkarılan abone listesi 56 bin gerçek kullanıcıdan oluşuyor. Kullanıcılar kırmızı, turuncu, mavi olarak kategorize edildi. Yoğun kullanan ve kimliği tespit edilenler kırmızı, uygulamayı kullanan ancak kimliği net olarak tespit edilemeyenler turuncu ve adına kayıtlı Wi-Fi hattına girilmiş olan ve bir süreliğine uygulamayı kullananlar ise mavi listede bulunuyor. Peki iddianameye girecek Bylock raporunda neler olacak. Başsavcılık kaynakları bu konuya ayrıntı vermeyi tercih etmiyor ancak, kamuoyunun merak ettiği ve bilinmesi gereken tüm bilgilerin yer alacağı belirtildi. İşte bazı başlıklar: Bylock nedir? Nasıl ortaya çıkarıldı? Sistem nasıl çalışıyor? Gerçek kullanıcılara nasıl ulaşıldığı? Kullanıcıların örgüt üyesi olduğu nasıl tespit ediliyor? Hangi tarihten itibaren FETÖ’nün sanal ini haline geldi? İçeriğindeki yazışmalar? Hangi tarihe kadar kullanıldı?
5 SORUDA ŞİFRELİ İLETİŞİM
1- Bylock ne zaman yazıldı?
Bylock, Türk asıllı David Keynes adına kurulmuş tabela bir şirket tarafından piyasaya sürüldü. Mart 2014’te App Store ve Google Play’e girdiği, 7 Eylül’de de çıktığı belirtiliyor. Keynes programın 3 Aralık 2013’te yapıldığını iddia etmişti. Ancak FETÖ’nün kullanımına açılması ise 2014 yılı Kasım ayında HSYK seçimleri öncesine dayanıyor. 17-25 Aralık sonrası ise tüm örgüt üyelerinin Bylock uygulamasına girmesi talimatı verildi.
2- Nasıl ortaya çıktı?
Bylock’u MİT ortaya çıkardı. Litvanya’daki Bylock sunucusuna 2014’te sızan MİT, şifresinin kırılması için yoğun uğraş verdi. İsimlere ise ancak Mayıs 2016’da oldu. Veriler Türkiye’ye aktarıldı. 18 milyon yazışma ve 4 milyona yakın elektronik posta tek tek incelendi.
3- Nasıl Bylock’cu olunuyor?
Bylock’un kullanıcılarının yüzde 90’i FETÖ’cü. Bu saptamanın nedeni App Store ve Google Play’de yaklaşık 6 ay kalmış olması. Bu süre zarfında ilgi görmediği için kaldırıldı. 2014 Eylül’den sonra girenler FETÖ bağlantılı. Program, önce masaüstü bilgisayara indirilip sonra telefona kuruluyor. Aktif olması için de FETÖ’nün göndereceği bir davetiye koduna da ihtiyaç olması örgütün ağı haline geldiğine en somut kanıtı.
4- Bylock’culara nasıl ulaşıldı?
Numaradan ulaşılabiliyor. Sahte kimlikle alınan telefon hatlarından da gerçek kişiye mutlaka ulaşılabiliyor. Ayrıca Bylock indiren bilgisayarların IP’lerinden de iz sürülebiliyor.
5- Yazışmalar deşifre oldu mu?
Büyük oranda yazışmalar çözüldü. Yazışmaların bir kısmı şifreli bir kısmı açık. Özel ekip tüm bu dijital verileri tek tek analiz ediyor. Sonuçlar savcılıklarla paylaşılıyor ve operasyona geçiliyor.