Elif Çakır ve Yıldıray Oğur, gündemin nabzını Bi'Karar Ver'de tutuyor. Haftanın ikinci programına gazeteci Gülay Göktürk konuk oldu. Amirallerin Montrö bildirisini değerlendiren Göktürk, "Amiral bildirisi siyaseten yanlış ama hukuk asla suç değil" dedi.
Elif Çakır ve Yıldıray Oğur, haftanın ilk 3 günü Bi'Karar Ver'de yazılı, görsel ve dijital medyada öne çıkan haberleri yorumluyor. Haftanın ikinci programında Bi'Karar Ver'e konuk olan gazeteci - yazar Gülay Göktürk, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
"BİLDİRİDE SUÇ YOK"
104 emekli amiralin Montrö bildirisi hakkında konuşan Gülay Göktürk şunları kaydetti:
"Amirallerin bildirisinde üsten bakma ve ayar verme durumu var. Eskiye özlem var. Bu açıdan yanlış bir metin. İnsanlar Montrö'yu savunabilir. Kurmay zekasına yakışmayan tutum. Bunun toplumsal hafızada yaratacağı tepkileri hiç hesaba katılmamış. Ama işin hukuki yanına baktığınız zaman burada asla bir suç yok. Hiçbir biçimde bir suç yok."
"AK PARTİ İLK DEFA YIKILMAKTAN KORKTU"
Gezi eylemlerinin AK Parti için önemli bir kırılma noktası olduğunu dile getiren Gülay Göktürk, "AK Parti için dönüm noktalarından biri Gezi Parkı eylemleri oldu. İlk defa ürktüğü, sokakta yıkılmaktan korktuğu, içe kapanma eğilimlerinin başladığı tarih Gezi eylemleridir." diye konuştu.
Gülay Göktürk'ün açıklamalarının satırbaşları şöyle:
AK Parti için dönüm noktalarından biri Gezi Parkı eylemleri oldu. İlk defa ürktüğü, sokakta yıkılmaktan korktuğu, içe kapanma eğilimlerinin başladığı tarih Gezi eylemleridir. Hem AK Parti'nin hem de tabanın endişeye kapıldığı bir kuşatma ve sokakta yıkılma korkusuna kapıldığı bir dönem oldu.
7 Haziran seçimlerinde CHP ile koalisyon kurulabilirdi. AK Parti burada büyük bir fırsat kaçırdı. Türkiye büyük bir revizyon dönemi yaşayabilirdi.
15 Temmuz bir fırsattı. Meclis'te birlikte savunulmuştu. AK Parti Burada da fırsatı kaçırdı. Zorluklar karşısında içe kapandı. Kutuplaştırmayı tercih etti.
"MUHALEFETİN ÇOK DİKKATLİ OLMASI GEREKİYOR"
Muhalefetin çok dikkatli olması lazım. Türkiye'yi salimen seçime götürmemiz kazım. Muhalefetin birlikte çalışması gerekiyor.
İktidar dışındakiler, mağdur edildiklerini düşünerek, dişlerini sıkarak bekliyor. İktidara geldiğinde bunun acısını çıkarıyor. Devletin imkanlarını kullanmak ve kadrolaşma açısından bunu kullanıyorlar.
"OTORİTERLEŞMEDE YENİ BİR FAZA GEÇTİK"
Son dönemde arka arkaya gelen olaylara hep beraber bakalım. İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılması, HDP'ye açılan kapatmak davası, Merkez Bankası'nın başkanın değiştirilmesi ve amirallerin bildirisi, bütün bunları sanki şuanda kontrolsüz bir şekilde, freni patlamış bir otobüs gibi bir hal görüyorum. Sanki otoriterleşmede yeni bir faza geçmiş gibiyiz.
Cumhurbaşkanlığı sistemi bütün kurumların tamamen çöktüğü sistem oldu. AK Parti'nin liyakatli kadro olarak fakirleştiği bir sitem oldu.
Otoriterleşme konusunda tabanın tepki vermemesi bende hayal kırıklığı yarattı"