Lübnan'da LBC televizyonuna konuşan ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Orgeneral Kenneth F. McKenzie, İran ile savaşmak istemediklerini fakat gerekirse cevap vermeye hazır olduklarını açıkladı.
Washington'un son iki yılda Tahran üzerinde maksimum baskı politikası izlediğini ancak Joe Biden yönetiminin bu yöntemi değerlendirme içinde olduğunu ifade eden Orgeneral Kenneth F. McKenzie, Yemen'deki İran destekli Husilerin Suudi Arabistan'a karşı operasyonlarını "saldırgan bir eylem" olarak nitelendirdi.
Orgeneral Kenneth F. McKenzie
"İSTEMİYORUZ FAKAT CEVAP VERMEYE HAZIRIZ"
McKenzie yaptığı açıklamada "İran'ın vekalet savaşlarını yürütenler tarafından Irak'taki güçlerimize yapılan operasyonlar, büyük ihtimalle saldırgan bir eylem." diyerek, Kasım Süleymani suikastıyla ilgili intikam tehdidine karşı Amerikan kuvvetlerinin cevap vermeye hazır olduğunu dile getirdi.
McKenzie, bölge sularında yapılan ticaretin selametini sağlamak üzere sürekli icraat içinde olduklarını kaydetti.
Lübnan ordusundan yapılan açıklamada da McKenzie'nin ABD'nin Beyrut Büyükelçisi Dorothy Shea eşliğinde Lübnan Genelkurmay Başkanı Joseph Avn ile bir araya geldiği belirtildi.
Kasım Süleymani
KASIM SÜLEYMANİ SUİKASTI
Ortadoğu'yu değiştiren suikast de neler olmuştu? ! İşte Kasım Süleymani suikastının perde arkası
Süleymani, 3 Ocak 2020'de, uçakla geldiği Irak'ın başkenti Bağdat'ta Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump'ın talimatıyla uğradığı bombalı saldırıda öldürüldü.
ABD Savunma Bakanlığı, Süleymani'nin daha önce gerçekleşmiş, Bağdat'taki ABD elçiliğinin İran destekli Kataib Hizbullah militanları ve Haşdi Şabi destekçileri tarafından saldırılmasına onay veren yetkili olduğunu belirten ve gelecekte Amerikan diplomat ve askeri personele karşı gerçekleşecek saldırıların önlenmesi için bu saldırının gerçekleştirildiğini açıklayan bir bildiri yayınladı.
Doğduğu topraklar olan Kirman'da düzenlenen cenaze töreninde izdiham sebebiyle resmi verilere göre 50 kişi ölmüştür.
İran Devrim Muhafızları Ordusu bu gelişme üzerine 8 Ocak 2020 tarihinde ABD'nin Irak'ın Anbar vilayetindeki ABD askerlerinin bulunduğu Ayn el-Esed Hava Üssü'ne balistik füzeler ile saldırı düzenledi. İran'ın yarı resmi haber ajansı Fars Haber Ajansı saldırıyla ilgili görüntüleri paylaştı. ABD başkanı Donald Trump 28 Aralık'ta bu üsse gelerek ABD askerlerini ziyaret etmişti. Amerikalı ve Iraklı yetkililerin açıklamalarına göre saldırılar sonucunda ABD ve Irak vatandaşı kimse zarar görmedi, ancak İran medyasında 80 ABD askeri personelinin öldürüldüğüne dair haberler yayınlandı.
ORTADOĞU'DA HER ŞEYİ DEĞİŞTİRDİ
Bu suikast, İran'ın Ortadoğu'da Şii ekseni yaratmak için izlediği mezhebi politikaya verilen en sert yanıttı.
Kasım Süleymani Irak ve Suriye'de Şii milisleri örgütleyip İran'ın etkisini artırmaya çalışıyordu. İran için kahraman, ABD için bir teröristti. Ortadoğu'daki Amerikan askerleri ve diplomatlarına yönelik birçok saldırıdan Süleymani sorumlu tutuluyordu. Yıllardır Amerikan istihbaratının takibindeydi. Pentagon kaynaklarına göre Trump, öldürülmesi için şartlı onayı suikasttan 7 ay önce vermişti. Gelişme dünyada şok etkisi yarattı.
İlk kez bir ülke başka bir devletin üst düzey yetkilisini 3. bir ülkede meşru müdafaa çerçevesinde öldürmüştü. Irak bir anda kendini Amerika ile İran arasındaki askeri restleşmenin ortasında buldu. Herkes İran'ın atacağı adımı bekliyordu. İntikam yemini eden İran 8 Ocak'ta Irak'taki ABD üslerine füzeyle saldırdı. Üslerde sadece hasar oluştu. Amerikan askerleri sığınağa inmek için fırsat bulmuştu, ölen olmadı. ABD de misilleme yapmadı. İki ülke de doğrudan savaş istemediğini ortaya koydu ama tansiyon hep yüksek kaldı.
BM: ÖLDÜRÜLMESİ GAYRİMEŞRU
Küresel siyasette taşlar yerinden oynarken suikastın meşru olup olmadığı tartışması başladı. Süleymani'nin öldürülmesi yasa dışı bir suikast mıydı yoksa terörle mücadele operasyonu muydu? Trump yönetimi Süleymani'nin Irak'taki ABD elçiliklerine saldırı planlamak için Bağda'ta gittiğini öne sürüp öldürülmesinin meşru müdafaa olduğunu öne sürdü. BM'nin değerlendirmesi ise farklı oldu. Haziran 2020'de açıklanan raporda, "Süleymani ABD için tehdit teşkil etmiyordu. Bu yüzden öldürülmesi gayrimeşru" denildi.
İRANIN KONUMU BÜYÜK DARBE ALDI
Suikast sonrası İran'ın küresel siyasetteki konumu büyük darbe aldı. Ortadoğu'daki eli kesilmişti. Irak siyaseti de etkilendi. Ülke genelinde yayılan protestolarda hükümet sadece yolsuzlukla değil İran'ın kuklası olmakla suçlandı. İran ile sıkı ilişkileri olan Irak Başbakanı Adil Abdülmehdi görevden ayrıldı. Yerine ABD'nin desteklediği Mustafa Kazımi geçti. Şii politikacılar ise ABD askerlerinin ülkeden ayrılması için hükümet üzerinde baskıyı artırdı. Suikastın üzerinden bir yıl geçti ama bölgede gerilim hala yüksek. Trump'ın görevden ayrılmadan İran'a askeri saldırı için fırsat kolladığı öne sürülüyor. Biden'ın iktidara gelmesiyle tansiyonun düşmesi bekleniyordu.