Güneşin Kızları dizisinde Savaş karakterini canlandıran Berk Atan, oyunculuğun kendisine özgüven vermekten çok sorumluluk yüklediğini söyledi.
Güneşin Kızları dizisinde canlandırdığı Savaş karakteri ile dikkat çeken Berk Atan, oyunculuğu ile ön planda olmak istediğini söyledi.
İşte Berk Atan'ın Makaron'da yer alan röportajı;
Daha önceki işlerinizde bu kadar sizi tanımıyorduk. Güneşin Kızları çıkış noktanız oldu.
İlk işim 2012’de Her Şey Yolunda Merkez dizisiydi. Daha sonrasın da Altındağlı dizisinde yer aldım. Bu dizi ise gerçekten patlama noktası oldu. Savaş karakteri beni, ben onu bekliyormuşum.
Karakterin senaryodaki yoğunluğu size gelen ilgi ile mi çoğaldı?
En başta da dizideki ana karakterlerden biriydi. İlk iş bize gelip senaryoyu okumaya başladığımda ilgimi çeken benden farklı bir karakter olması oldu. Daha psikopat, soğuk bir tip. Geçmişinde birçok yaşanmışlığı ve anısı var. Zamanla Savaş karakterine dair farklı şeyler de çıkacak. Altında yatan çok fazla sır var.
Bu karakterde ruh olarak sizin öne çıkardığınız anekdotlar neler oldu?
Bölümleri oyuncu koçumla beraber izliyorum. Koçum Burak Sarımola ile karakteri ortaya çıkardık. Gülme ve konuşma tarzı önemli ayrıntılardı. Ben çok pozitif, güler yüzlü ve heyecanlı biriyimdir. O yüzden bu adamı benden uzakta tutmaya çalışıyorum. Savaş karakterinin yaşanmışlığı daha fazla. Böyle bir insanın pozitif olabilmesi zor.
Oyunculuk sorumluluk getiriyor
Gençlerle dolu bir set. Aranızda ister istemez bir çekişme var mı?
İlk tanışmadan itibaren aramızdaki her şey sıcakkanlıydı. Bu enerji ekrana da yansıyor.
Best Model seçilen tüm erkekler günün sonunda neden oyuncu oluyor?
İzmir’de modellik yapıyordum. Kafamda hiçbir zaman Best Model’dan sonra oyuncu olma arzusu yoktu. Hayat karşıma ne çıkarırsa onu yaşıyorum. 2012’de Best Model birincisi seçildim. Yarışmadan sonra oyunculuk teklifleri geldi. Bu işi yapabileceğime inandım ve çok sevdim. Oyunculuk çok zor ve ciddi bir iş. Televizyonda görsel bir iş yapıyoruz, demek ki bu zamana kadar yarışmadan çıkanlar bu işe uygunmuş.
Karakterin sevilmesi mesleki anlamda özgüven getirdi mi?
Geri dönüşler iyi olunca özgüven yerine daha fazla sorumluluk biniyor sırtınıza. ‘Ben oldum’ cümlesine hayatımda yer yok. İşin zevkini aldıkça ve başarı geldikçe daha çok çalışmak gerekiyor.
Çok kıskancım
- Hayatınızda değişmeyen ne var?
Doğaçlama yaşamayı çok seviyorum. Değişmeyen şeyler aile dışında köpeğim Ares. Galatasaray bir de…
- Playstation’da en uzun ne kadar saat oyun oynadınız?
Kuzenimle bir buçuk gün oynadım. Yıllar öncenin hikayesidir bu.
- En büyük kusurunuz nedir?
Sevdiğim kadına karşı çok kıskancımdır. Bazen abartabiliyorum bile. Rahat biri değilimdir.
- Gizli yeteneğiniz var mı?
Bir hafta biri benimle zaman geçersin sıkılmayacağına garanti veririm. Eğlenceli olmak da bir bakıma gizli bir yetenek.
- Neye karşı koyamazsınız?
Ufak kuzenlerim ve köpeğime.
- Evden ne olmadan çıkmazsınız?
Allah yazan kolyem olmadan.
- En son satın aldığınız şey?
Dior Homme Intense marka parfüm.
Önemli olan işim
Bu karakter için etkilendiğiniz oyuncular oldu mu?
James Dean benim için her zaman ilham kaynağı olmuştur. Mesela Savaş’ın motor kullanması gibi ayrıntılar, havalı tarzı Dean’in tavırlarını bana hatırlatıyor.
Oyunculukla beraber sizin hayatınızda ne değişti?
Hiçbir şey değişmedi. Yine aynı yerde oturuyorum, aynı yerlere gidiyorum… İstiklal Caddesi’nde hâlâ yürümeyi seviyorum.
Hayranlarınız yorumlarında sizi beğendiğini çekinmeden söylüyor… Bunlar sizi utandırıyor mu?
Beğenilmek güzel bir şey. Ama görünüşüm yerine oyunculuğuma iltifat gelmesi daha mutlu ediyor. Karın kasım hep vardı zaten. Önemli olan işim.
O basit bir şey.
