Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’nin 25 Eylül’de bağımsızlık referandumu yapılması yönündeki kararına başta Ankara ve Washington olmak üzere dünya başkentleri tepki gösterirken, bağımsızlık konusunda Kürtler arasında da tam olarak birlik sağlanmış değil.
EROL METİN
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani’nin bağımsız Kürt devleti kurma girişimi, siyasi istikrarsızlığın kol gezdiği bölge adına tartışmaya yol açtı. Barzani yönetiminin 25 Eylül’de Erbil, Duhok ve Süleymaniye’nin yanı sıra Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı Kerkük, Telafer, Tuzhurmatu, Hanekin, Sincar ile Mahmur’u kapsayacak şekilde bağımsızlık referandumu yapma kararına başta Ankara ve Washington olmak üzere dünya başkentleri karşı çıkarken, Iraklı Kürtler arasında da tam bir fikir birliği sağlanmış değil. Barzani’ye muhalif Kürt partiler, bağımsızlık referandumuna mesafeli. İran’a yakınlığıyla bilinen Goran Hareketi ve İslami parti Komel, Barzani’nin başkanlık ettiği, referandum tarihinin belirlendiği toplantıya katılmazken, Celal Talabani’nin partisi KYB’nin de aslında bu adıma sıcak bakmadığı ancak bağımsız Kürdistan’a karşı çıkıyormuş gibi görünmemek için KDP’yle birlikte hareket ettiği belirtiliyor. Barzani karşıtları, IKBY Başkanı’nı bağımsızlık kartını kullanarak Kürt siyasetinin tek aktörü haline gelmeye çalışmakla suçluyor. Barzani’nin Irak’tan ayrılma ısrarının Kürt bölgesinde ne gibi sonuçlara yola açacağını öngörümediği de dile getiriliyor.
PKK ise IŞİD’den kurtarma bahanesiyle işgal ettiği ve kantona dönüştürmek istediği Sincar ile Mahmur’un referandum kapsamına alınmasına karşı çıkıyor. PKK, Ezidi kenti Sincar ve karargah kurduğu Mahmur’un yönetiminin kendisinde kalmasını talep ediyor.
EN BÜYÜK SORUN BİRLİK OLMAMASI
Barzani’ye yakınlığıyla bilinen Dr. Newzat Hetuti, Kürdistan bölgesindeki öncelikli sorunun Kürt siyasi partiler arasında birlik olmaması olduğunu söylüyor. Bağımsızlık konusunda siyasi tarafların farklı görüşlere sahip olduğunu ifade eden Hetuti, “Bırakın siyasi partiler arasındaki farklılıkları, partilerin içinde de konu hakkında farklı görüşler mevcut. Partiler arası sorunlar, ulusal sorunlarla bir tutuldu. Bu büyük bir yanlış. Bunun aşılması halinde bağımsızlık mutlaktır. Başta Değişim Hareketi (Goran) olmak üzere bazı partiler, KDP ile sorunlarını, ulusal çıkarların önüne koyarak bağımsızlığa karşı duruyor. KDP neyin yanındaysa buna karşı çıkıyorlar. Oldukça kötü bir muhalefet yapılıyor. KYB gibi partilerin bir kısmı da -ki bunlar kendi içlerinde dahi bir ayrışmada- Bağdat ve Tahran’ın etkisinde kalıyor. Kürtler akılcı davranmadığı takdirde ne iç sorunlar çözülecektir ne de referandum sorunu” değerlendirmesinde bulundu.
TAKTİKSEL BİR KARAR
CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, IKBY Başkanı Mesut Barzani’nin bağımsızlık referandumu kararının sağlıklı sonuçlar doğurmayacağını belirterek, Barzani’nin gücünü korumak için taktiksel bir adım atmak istediğini savundu. Irak’ın toprak bütünlüğünün korunmasını istediklerini söyleyen Yılmaz, Katar’a karşı uygulanan ambargo için de “Türkiye’nin Arap devletleri arasındaki mücadelede bir taraf olmaması, bu mücadelelerin hep üstünde konumlanması lazım. Başika Kampı gündeme geldiği zaman Katar, Arap liginin bir üyesi olduğu için o dönem Arap ülkelerinin genel eğilimine uydu ve Türkiye’yi kınadı” dedi.
