Görüşler

Azerbaycan’ın Karabağ Operasyonu Ne Anlama Geliyor?

Azerbaycan’ın Karabağ Operasyonu Ne Anlama Geliyor?

2 Nisan sabahı Dağlık Karabağ’dan gelen haberler gündemde şok etkisi yarattı. Peki bir anda ortaya çıkan gerilimin sebebi neydi ve Ermenistan ile Azerbaycan arasında bir savaşa dönebilir mi? Strategic Outlook Institute Analisti Mehmet Fatih Öztarsu’ya sorduk:

[Karar]
GÖRÜŞLER
MEHMET FATİH ÖZTARSU

Nisan gecesi Dağlık Karabağ temas hattında son dönemlerde yaşanan en büyük çatışmalardan birisi meydana geldi. 12 Azerbaycan askerinin şehit olduğu çatışmalarla ilgili çeşitli yayın organlarından farklı rakamlar verildiği için tarafların toplam ölü ve yaralı sayısını belirlemek zor. Aynı şekilde çatışmanın fitilini hangi tarafın ateşlediği de Ermeni yayın organlarınca farklı biçimde dünyaya aktarılıyor. Ermeni yetkililere göre Azerbaycan, temas hattına yönelik taciz atışlarında bulundu. Bakü’den yapılan açıklamaya göre ise, Azerbaycan’a ait askeri araca yönelik saldırıdan sonra karşılık verilmiş ve birkaç stratejik bölge ele geçirildi.

Bu çatışma ve sonrasındaki algı yönetimini incelediğimizde ortaya ilginç bir silsile çıkıyor. Birincisi, Ermenistan yetkilileri acil biçimde ölü ve yaralı sayısını açıkladı. Normal şartlarda Dağlık Karabağ’da zaman zaman çıkan çatışmalarda meydana gelen asker ölümlerini gizleyen yönetim, bu çatışmadaki zararı anında açıklamayı tercih etti.

“Dağlık Karabağ’ı resmi olarak tanımayan Ermenistan’ın bölgede zaten illegal olan askeri kontrolü statükonun değiştirilmesiyle farklı bir aşamaya geçebilir.”

İkincisi, bütün Ermeni yayın organları “Azerbaycan agresifliği” başlığıyla konuyu dünyaya anlatmaya çalışıyor. Şimdiye kadar Azerbaycan’ın Karabağ konusunda agresif taraf olduğunu kabul ettirmeye çalışan Ermeni yetkililer çatışmanın bu başlıkla haberleştirilmesi için uğraş veriyor. Çatışmayla ilgili haberlerin büyük oranı bu anahtar kelimeyle veriliyor.

Üçüncüsü ise, Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’ın Ermenistan ve ayrılıkçı Dağlık Karabağ yönetimi arasında Ortak Savunma Yönetimi oluşturulması teklifidir. Şimdiye kadar düşünülmemiş olan bu girişimin bu sıcak zaman diliminde bizzat Sarkisyan tarafından dile getirilmesi dikkatle incelenmelidir. Dağlık Karabağ’ı resmi olarak tanımayan Ermenistan’ın bölgede zaten illegal olan askeri kontrolü statükonun değiştirilmesiyle farklı bir aşamaya geçebilir. Statükonun değiştirilmesi ise büyük oranda muhtemel bir savaşa bağlıdır.

Dağlık Karabağ’da Savaş Çıkar mı?

1994 yılında yapılan ateşkesten bu yana sayısız çatışmanın yaşandığı temas hattında, son yıllarda gittikçe artan asker ölümleri Bakü’yü ve Erivan’ı rahatsız ediyor. Yıllar içerisinde gelinen süreçte iki ülkenin iç politika gelişmeleri ve bölgedeki etkinlikleri, bu meselenin gidişatı ile ilgili yeni kararlar alınmasını zorunlu kılıyor.

Geçtiğimiz Eylül ayında Ermenistan Shant-2015 adlı bir askeri tatbikatla halkı topyekûn bir savaşa hazır duruma getirmeyi amaçladı. Bir savaş durumunda ülkenin nelere öncelik vereceği ve halkın nasıl hareket etmesi gerektiği askerlerce öğretildi. Hatta müzelerdeki değerli eserlerin bile nerelere nakledileceği bizzat pratiğe döküldü. Azerbaycan bu tatbikata 65 bin asker, 700 zırhlı araç, 500 roket ve onlarca hava aracının yer aldığı bir askeri tatbikatla cevap verdi. Bakü’nün açıklamalarına göre tatbikat Karabağ ve Nahçıvan’la ilgili stratejileri de içeriyordu.

Azerbaycan ordusu yıllardır modernize ediliyor. Gittikçe güçlenen ordusu doğal olarak bu birikimi değerlendireceği bir manevra alanına ihtiyaç duyuyor. Ayrıca vaktiyle kaybedilen topraklarını geri alma arzusu taşıyan bu ordunun ufak bir kışkırtma dâhilinde nasıl hareket edeceğini en iyi bilen ülke Ermenistan’dır. Bunlara ek olarak Azerbaycan’ın şimdiye kadar yaptığı “işgal edilen harici rayonları boşaltma” çağrısını kabul etmeyen ve bu konuyla ilgili uzlaşma önerilerini reddeden yine Ermenistan’dır.

Meselenin Ermenistan tarafına bakacak olursak karşımıza siyasi güç kavgası çıkar. Dağlık Karabağ meselesi Ermenistan yönetimi için her zaman can simidi olmuştur. Oligark faaliyetleri, yolsuzluk haberleri ve keyfi yönetim gündemi bölgedeki birkaç askerin ölümüyle bir anda değişebiliyor. Milli birlik ve beraberlik vurgusuyla halkın vatana sahip çıkması öncelikli konu haline geliyor.

Ülkedeki en büyük oligark olan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’ın görev süresi ise 2018 yılında doluyor. Yasalara herhangi bir müdahale olmazsa, yeniden adaylığını koyamayacak olan Sarkisyan’ın yerine gelecek kişi yine kendisinin belirleyeceği bir isim olacaktır. Bu konudaki riskleri bertaraf etmek için 2015 sonunda bir referandum yapıldı. Cumhurbaşkanının yetkilerini kısıtlayacak ve parlamentonun yetkilerini artıracak referandum için halk “evet” oyu verdi. Bu da, muhaliflerin Sarkisyan’ın başbakan olarak yeniden ipleri ele alacağı endişesini oluşturdu. Böylesi bir süreçte, eski asker olan ve Dağlık Karabağ’da komutanlık yapmış olan Sarkisyan’ın hâkimiyetini pekiştirmesi için bir zafere ihtiyacı bulunmaktadır. Bu yüzden son aylarda sıkça savaş söylemlerinde bulunan, taciz atışlarını artıran ve Bakü’yü agresif olmakla suçlayan Erivan, son çatışmalarda hızlı davranarak art arda açıklamalar yaptı. Düşürülen Azerbaycan helikopterinin ve öldürülen askerlerin videolarını hızla yayınlayan Ermeni tarafının, bahsettiğimiz konular için önceden hazırlık yaptığı aşikar görünüyor.

Çatışmalarla ilgili olarak Ankara’yı da suçlayan bazı Ermeni yorumcular, Türkiye-Rusya krizinde Türkiye ile birlikte hareket ettiğini belirttiği Azerbaycan’ın bu çatışma ile ilgili planları tek başına yapmadığını iddia ediyor. Rusya’nın ateşkes çağrısına uyulması gerektiğini belirten yorumcular, Azerbaycan’ın ele geçirdiği arazilerden çıkarılması gerektiğini belirtiyor. Yani akıllarda keskin bir Ermenistan-Rusya ve Azerbaycan-Türkiye bloku varmış gibi algı oluşturuluyor.

Ermenistan tarafına bakacak olursak karşımıza siyasi güç kavgası çıkar. Dağlık Karabağ meselesi Ermenistan için her zaman can simidi olmuştur.

Meseleyi büyütmeden çözüme kavuşturabilecek arabulucular olmazsa, Ermenistan sadece Karabağ’da değil, Kafkasya genelinde yeni sorunlara sebep olabilir. Rusya kriziyle Moskova’nın ileri karakolu olma rolünü pekiştirmesi, Gümrü’deki Rus askerlerinin Türkiye’ye karşı da örtülü operasyonlar yapmasını sağlayabilir. Azerbaycan ise, ele geçirdiği arazileri Ermenistan’ın bitmeyen taciz atışlarına bir karşılık olarak elinde tutabilir ve uzlaşma masasında aynı teklifleri sunabilir.

İlgili Haberler
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Bunlar da İlginizi Çekebilir