Anayasa Mahkemesi, Askeri Casusluk davası mağdurlarından Denizci üsteğmen D.G.’nin bilgisayarından çalınan Amerikalı subayların çıplak fotoğraflarını delil sayarak ordudan ihraç edilmesi kararını ‘özel hayatın gizliliği’ne ihlal saydı
Deniz Lisesi’nin dereceyle bitirdikten sonra Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından Amerika’ya gönderilen D.G.’nin hayatı FETÖ’nün kurduğu kumpaslarla karartıldı. D.G, 2001-2005 yılları arasında Amerika Sahil Güvenlik Akademisi’nde eğitim alırken yabancı subaylarla yüzlerce fotoğraf çektirdi. Beş yıllık anılarını fotoğraflarıyla bilgisayarına yükleyerek Türkiye’ye dönen D.G,’nin hayatı bu fotoğraflar yüzünden bir anda değişti.
FETÖ PARMAĞI
Ucu İstanbul’daki Askeri Casusluk Davası’na kadar uzanan süreç, 2006 yılında başladı.Sahil Güvenlik Komutanlığı’na gönderilen ihbar mektubundaki öğrencilik yıllarında çekilen fotoğraflar D.G.’nin önüne konuldu. Yabancı subayların duşta çekilmiş çıplak fotoğraflara atfen D.G.’nin ‘eşcinsel’ olduğu iddia edildi. Üsteğmen D.G., Türk subayına ve Türk ahlak ve göreneklerine yakışmayacak nitelikte davranışlarda bulunduğu gerekçesiyle uyarı cezası aldı. 2008 yılında fotoğraflar D.G.’nin karşısına yine çıktı. Bir kez daha disiplin cezası verildi. 2010 yılında İstanbul’da açılan Askeri Casusluk soruşturmasında emekli bir subayın laptobunda aynı fotoğraflara ulaşılınca D.G.’nin yeniden savunması alındı. D.G. ile ilgili İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu’na da ihbar maili gönderildi. Teftiş Kurulu, D.G.’nin atılmasına yönelik kararını Sahil Güvenlik Komutanlığı’na iletti. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’ne (AYİM)taşınan konu D.G.’nin 2012 yılında ordudan ihraç edilmesiyle son buldu. Mahkeme itirazları reddetti. D.G., sonraki süreçte çöken Askeri Casusluk davalarında mağdur tanık sıfatıyla ifade verdi.
‘AMERİKALILAR RAHAT’
Hakkındaki iddiaları reddeden D.G, Amerikan sosyal yapısının Türk değerleriyle örtüşmeyecek şekilde rahat olduğunu belirterek “Duşlarında kabinler arasında ne duvar ne de perde vardı.” dedi. ‘Bu Amerikan kültüründe normal karşılanıyor’ diyen üsteğmen D.G., fotoğraflarında böyle bir ortamda çekildiğini kaydetti. Fotoğraflarda kendisinin olmadığını belirten D.G., fotoğrafların duşta kutlama yapan öğrenciler tarafından çekildiğini kaydetti. Eşcinsel olmadığını ve fotoğraflarda da ahlak dışı bir amaç olmadığını belirten üstteğmen D.G, fotoğrafların hukuk dışı delil olduğu ve özel hayatını ilgilendirdiğini, askeri göreviyle alakalı bir durumun olmadığını savundu.
DOSYA GERİ GİTTİ
Üsteğmen D.G., ordudan atılmasının ardından 2014 yılında konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı ve ihracına delil olarak gösterilen fotoğrafların hukuk dışı yollarla çalındığını belirtti. D.G, özel hayatın gizliliğini ihlal edildiğini kaydetti. Davayı görüşen Anayasa Mahkemesi kararını verdi. Mahkeme heyeti, D.G.’nin öğrencilik yıllarıyla alakalı fotoğrafların özel hayatın gizliliğini ihlal edilerek hukuk dışı yöntemlerle elde edildiğini, ihraç kararına delil olarak gösterilemeyeceğini belirtti. Mahkeme D.G.’nin mağduriyetinin giderilecek şekilde kararın düzeltilmesi için dosyayı yeniden AYM’ne gönderdi. Mahkeme faiziyle birlikte D.G’ye tazminat ödenmesine de hükmetti.
