Rejimin Doğu Guta’daki katliamlarının ardından dünya harekete geçti. İsveç ve Kuveyt’in ortak ‘ateşkes’ tasarısı Rusya’nın 10 gün boyunca yaptığı oyalamaya karşın kabul edildi. Ancak, Moskova’nın müdahaleleriyle değişen metin, ateşkesin kapsamı konusunda tartışmalara neden oldu. Moskova, Guta’ya saldırı için açık kapı bırakırken Afrin’in ise kapsam içi olduğunu ileri sürdü.
Suriye’de Rus ve rejim saldırıları nedeniyle büyük bir katliam tehdidi altında kalan Doğu Guta için insani yardım sağlanması amacı ile ateşkes kararı aldı. 10 gün önce İsveç ve Kuveyt’in ortak verdiği tasarı ile Suriye genelinde 72 saat içinde ateşkes ilan edilecek. Ancak görüşmeler boyunca tasarıya müdahalelerde bulunan Moskova, kararın uygulanmasını da zorlaştırdı. Guta’da Nusra ve IŞİD varlığını ileri süren Kremlin, ateşkesin bu örgütleri kapmasamayacağını belirterek rejimin saldırılarına da açık kapı bıraktı. Bir haftada 500 sivilin öldüğü Guta için toplanan BM Genel Kurulu’ndaki tasarıya da ‘tüm Suriye’ ibaresinin girmesini sağlayan Moskova bu hamleyle kapsamı da muğlaklaştırdı.
Suriye’de başkent Şam’ın 10 kilometre doğusunda yer alan muhaliflerin denetimindeki Doğu Guta’ya yönelik rejim bombardımanı dün de sürerken, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden (BMGK) ‘Suriye’de insani ateşkes’ kararı çıktı. İsveç ile BMGK şubat ayı dönem başkanı Kuveyt tarafından hazırlanan tasarıya, başta Rusya itiraz etmişti. İki günlük ertelemenin ardından dün gecikmeli olarak gerçekleşen oturumda, BMGK’nın 15 üyesi oybirliğiyle Suriye’de bir ay ‘insani ateşkes’ kararı aldı. Kararda, Suriye genelinde insani yardımların “güvenli, engelsiz ve sürdürülebilir” bir şekilde ulaştırılabilmesi ve “durumu ağır hasta ve yaralıların” tahliye edilebilmesi için tüm taraflardan “gecikmeden” çatışmaları en az 30 gün durdurmaları talep edildi.
Diplomasi cephesinde bunlar olurken, rejimin Doğu Guta’ya yönelik bombardımanları dün de sürdü. Merkezi İngiltere’de bulunan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi hava saldırıları sonucu dün 17’si Duma’da olmak üzere en az 32 sivilin öldüğünü bildirdi.
Ateşkes kararının oylandığı oturum ise ABD’li ve Rus temsilcilerin atışmasına sahne oldu. BMGK oturumunda, tasarının oybirliğiyle kabul edilmesinin ardından söz alan ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley “(Rusya’ya hitaben) Biz sizinle 10 gündür önce kapalı kapılar ardında, sonra açık oturumda tartışıp dururken, Suriye’de siviller, kadın ve çocuklar ölmeye devam ediyordu. Bugün (dün) kabul ettiğimiz tasarı, birkaç gün önce oylamadan geçebilirdi. Ama biz Rusya’nın oyalama taktiği ile karşılaştık. Üç gündür oylama yapılamadı. Rusya bize zaman kaybettirdi. Rusya bir taraftan İran, diğer taraftan Şam rejimiyle görüşerek yardım bekleyen Suriye halkını oyaladı” dedi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan Suriye’de 1 ay sürecek ateşkes ilanı çağrısını içeren 2401 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararına ilişkin yapılan açıklamada ‘Rusya’nın, Moskova ve Şam karşıtı histerinin körüklenmesi ve Suriye’deki siyasal çözüm sürecinin baltalanmasına yönelik girişimleri sert bir biçimde durduracağı’ belirtildi. Bakanlık açıklamasında kararın IŞİD, El Nusra (yeni ismiyle Fetih el Şam HTŞ), El Kaide ve bu örgütlerle ilişkisi olan gruplar için geçerli olmadığı anımsatılarak “Teröristler soluklanmaya vakit bulamayacak” ifadelerine yer verildi. Kremlin bu hamlesi ile özellikli İdlib ve Guta’da rejimin saldırılarına da açık kapı bırakmış oldu.
KARAR AFRİN’İ BAĞLAMAZ
Suriye’de ateşkes kararının ardından ‘Türkiye’nin Afrin operasyonu etkilenecek mi?’ tartışması da başladı. Ateşkes “Türkiye’nin Afrin operasyonunu da kapsayacak mı“ sorusuna Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia “Kapsamalı, her yerde geçerli” cevabını verdi. Karar tasarısını İsveç ile birlikte hazırlayan Kuveyt’in BM Daimi Temsilcisi Mansur El Otaibi ise “Tasarı tüm tarafların çatışmayı gecikme olmadan sonlandırmasını talep ediyor, çok net” dedi. Suriye’nin BM Daimi Temsilcisi Beşşar el Caferi de kararın Afrin, Golan toprakları ve ABD güçlerinin bulunduğu bölgeler dahil olmak üzere Suriye’nin tamamında uygulanması gerektiğini savundu.
Türk Dışişleri Bakanlığı ise bu görüşleri kabul etmediğini net olarak duyurdu. Bakanlık açıklamasında “Bu karar askeri harekatı etkilemez. Türkiye terör örgütleriyle mücadelesini sürdürecektir” vurgusu yapılarak harekatın BM’nin meşru müdafaa hakkını koruyan kararlarına göre icra edildiği belirtildi. Yetkililer, ayrıca karar tasarısında açıkça ateşkesi kapsayacak yerlerin belirtildiğini, bunun da Afrin operasyonunu kapsamayacağı anlamına geldiğini vurguladı. Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ da kararın Afrin operasyonunu etkilemeyeceğini söyledi. Tasarının 10’uncu maddesinde, bu noktaların Doğu Guta, Yermuk, Fua ve Kefraya olduğu, Afrin’in kaleme alınan metinde yer almadığı belirtildi.
* Doğu Guta, Astana görüşmeleri sonrası uzlaşılan gerginliği azaltma bölgeleri arasında yer almıştı. Ancak Esad rejimi, geçen yıl nisan ayından itibaren bölgeye yönelik ablukasını yoğunlaştırdı. Bu ayın başında yığınak yapılan bölge pazar akşamından bu yana yoğun bombardıman altında. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre bölgede şu ana kadar 120’den fazlası çocuk olmak üzere can kaybı 500’ü geçti.