Suriye’nin geleceğinin masaya yatırıldığı Astana’daki kritik zirve başladı. Savaşın tarafları sadece açılışta bir araya geldi, görüşmeler dolaylı yoldan yapıldı. Muhalifler, gergin geçen görüşmelerde “Teslim olmaya gelmedik” derken rejim ise “Daha yolun başındayız” mesajı verdi.
Dünyanın kilitlendiği Astana görüşmeleri başladı. Suriye’de 6 yıldır akan kanın durması için atılan en somut adımlardan biri olan zirve, Şam rejimi ve muhaliflerin bir müzakare sürecinde doğrudan karşı karşıya gelmesi anlamında bir ilki barındırıyordu. Görüşmeler öncesi bu konuya değinen Kazakistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Roman Vasilenko “Format hakkında tartışmalar sürüyor, toplantı başladığında netlik kazanacak” dedi. Bu açıklamadan sonra başlayan toplantıda tarafların yüz yüze müzakere etme ihtimali rafa kalktı. Muhaliflerin sözcüsü Yahya el Aridi Esad rejiminin temsilcileriyle yüz yüze görüşme yapmayacaklarını açıkladı. Taraflar sadece görüşmelerin açılış konuşmaları yapılırken bir araya geldi. Ardından dolaylı müzakereler başladı. Toplantıda ateşkesin güçlendirilmesi ve Suriye’de yaşanan insani krizlerin çözümü ele alındı. Türkiye, Rusya, ABD ve İran taraflara sunacakları önerileri kendi aralarında değerlendirirken muhalefet heyeti de önerilerini sundu. Taraflar farklı odalarda beklenti ve taleplerini garantörlere iletti. Türkiye ve Rusya, garantör ülkeler olarak rejim ve muhalifler arasındaki tekliflerin değişimini sağladı.
Zirvenin başlangıcında açıklama yapan muhalif heyetin başkanı Muhammed Alluş, öncelikle Suriye’deki tüm askeri faaliyetlerin dondurulmasını istediklerini söyledi ve İran yanlısı milislerin ülkeden çıkarılması için uluslararası çaba gerektiğini belirtti. “Suriye’deki İran yanlısı milisler ve YPG güçleri terör grupları listesine alınmalı” diyen Alluş “Buraya ateşkesi sağlamak için geldik. Bu öncelikli bir adım ve bu gerçekleşmeden ikinci adıma geçmeyeceğiz” dedi. Alluş ayrıca “Siyasi geçiş, Esed’in ve İran milislerinin gitmesiyle başlamalı” ifadelerini kullandı.
SİYASİ KONULAR MASADA YOK
Muhalefet heyetinin Sözcüsü Yahya Aridi ise rejimle sadece ateşkesi sağlamlaştırmaya yönelik konuları görüşeceklerini ve siyasi konulara girmeyeceklerini dile getirdi. “Görüşmeler, ateşkes gerekliliklerini yerine getirmek, kuşatma altında yaşayan sivillerin hayatlarını kolaylaştırmak, tutukluları serbest bırakmak ve insani yardımları ulaştırmakla alâkalı olacak” ifadelerini kullanan Aridi, şunları söyledi: “Suriye rejimi, odağı bu konulardan uzaklaştırmak istiyor. Eğer rejim bizim Astana’ya teslim olmak için geldiğimizi düşünüyorsa, büyük bir yanılgı içinde olur.”
KARAR’ın edindiği bilgilere göre muhalifler devam eden ateşkes ihlallerini hatırlatarak ‘Saldırı olurken müzakere olur mu?’ şeklinde tepki gösterip, hem masada hem de sahada mücadele vereceklerini kaydetti.
Şam’ı temsil eden Suriye’nin BM temsilcisi Beşşar Caferi’nin sözleri, gergin olan salonu daha da gerdi. ‘Terörist’ olarak nitelediği muhalifleri kaba ve provokatif bulduğunu söyleyen Caferi, gerçek görüşmelerin henüz başlamadığını belirterek “Bu terörist grupları yöneten taraflar, görüşmeleri engellemek istiyor. Alluş konuşmasının bir kısmında El Nusra’nın savaş suçlarını savundu. Henüz yolun başındayız. Görüşmelerin gündeminin netleşmesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı. Türk diplomatların aracılığıyla muhaliflerle bir araya gelen BM Genel Sekreteri Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura ise Astana görüşmelerinin, Suriyeli tarafların Cenevre’de doğrudan yüz yüzde görüşmeleri sonucunu vermesini umduğunu belirtti. Gözaltındakilerin serbest bırakılması ve yerinden edilenlerin evlerine geri dönmesi dahil olmak üzere Suriye’deki tüm insani sorunların çözülmesi gerektiğini vurgulayan Mistura, “Bir Libya daha istemiyoruz” deyip, Rusya, Türkiye ve İran’a da ateşkesin uygulanması ve denetlenmesi için bir mekanizma oluşturmaları için çağrı yaptı.
Ayrıca zirveyi takip eden Arap gazeteciler arasında arbede çıktı. Görüntü almak için Suriye temsilcisi Caferi’nin etrafını saran gazetecilerden biri, bir başkasına kameranın önünden çekilmesini söyledi. Daha sonra büyüyen tartışma küfürlü kavgaya dönüştü.
Astana’da görüşmelerinde başarılı bir sonuç elde edildiği takdirde Cenevre görüşmelerinde siyasi geçiş konusunda ilerleme sağlama ihtimali güçlenecek.
TASLAK BİLDİRGEDE ÜÇLÜ MEKANİZMA VAR
Al Jazeera’nin ulaştığı taslak bildirgeye göre, ateşkesin kapsamlı bir şekilde uygulanması ve gözetilmesi için üçlü bir mekanizma kurulacak. Astana sonucunda kabul edilmesi planlanan ortak bildirinin taslak metninde, Rusya, İran ve Türkiye’nin tüm gruplara IŞİD ve Fetih el Şam Cephesi’nden (El Nusra) ayrılma çağrısı yaptığı belirtildi. Bildiri taslağında, 30 Aralık’ta sağlanan ateşkesin garantörü olan Rusya ve Türkiye ile İran’ın da IŞİD ve Fetih el Şam ile ortak mücadele etmeyi planladığı da iddia ediliyor. Metinde ayrıca garantör ülkelerin, taraflar arasında BM’nin 2254 numaralı kararı çerçevesinde görüşmelerin başlatılması çağrısı yer alıyor.
NEDEN ASTANA?
Şam rejimi ve sahadaki silahlı muhalifler Astana’da buluştu. Peki 6 yıldır yüzbinlerce kişinin ölümüne neden olan iç savaş süresince en kapsamlı müzakerelere neden Kazakistan ev sahipliği yapıyor? Al Jazeera’den Ayşe Karabat bunun birkaç nedenini şöyle sıralıyor;
* Kazakistan’ın ateşkes ilanının aktörleri Türkiye ve Rusya ile iyi ilişkileri bulunuyor.
* Tahran’la da etkili temasları bulunan Kazak lider Nursultan Nazarbayev, ülkesinin etki alanını genişletmek istiyor.
* Kazakistan ekonomik ve siyasi olarak Rusya ile iç içe olsa da diğer ülkelerle iyi ilişkiler kurarak uluslararası platformlarda güç kazanmak istiyor.
* Nazarbayev, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye’yi ziyaret eden ilk devlet başkanıydı. Kazak lider, Türkiye-Rusya krizinde de arabuluculuk yaptı.
* Nazarbayev, Ukrayna ve Rusya arasındaki krizde de uzlaştırıcı rolü üstlendi. 2013’te ise İran ile BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi ve Almanya’nın katıldığı müzakerelere ev sahipliği yaptı.
* Kazakistan 2007 yılındaki Suriye’deki enerji sektörüne yatırım yapmak için girişimlerde bulundu ancak savaş nedeniyle projelerini askıya aldı. Suriye iç savaşının başından beri sorunla ilgileniyor.
* Kazaklar da diğer Orta Asya ülkerinin olduğu gibi ülkesindeki radikal örgütlerin yükselişinden endişe ediyor. İlk kez 2011’de bir intihar saldırısına sahne olan ülkeden en az 300 kişi IŞİD saflarına katıldı.
KİMLER KATILIYOR?
Görüşmelere katılan heyetlerin başkanları şöyle;
* Türkiye: Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sedat Önal.
* Rusya: Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Suriye Özel Temsilcisi Alexander Lavrentiev.
* İran: Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyn Cabir Ansari.
* Suriye: BM Büyükelçisi Beşşar el Caferi.
* Muhalifler: Sahadaki en büyük gruplardan İslam Ordusu’nun temsilcisi Muhammed Alluş. (Yaklaşık 50 muhalif temsilci toplantıda)
* Birleşmiş Milletler: Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura.
* ABD: Kazakistan Büyükelçisi George Krol. (Gözlemci)
* Kazakistan: Dışişleri Bakanı Kayrat Abdrahmanov.