Ordu'da Kurul Kalesi ve antik kentinin bulunduğu dağın altına, taş ocağı tesisi kuruldu. Şehir merkezine sadece 13 kilometre uzaklıktaki bölgenin tamamı, Birinci Derece Arkeolojik Sit Alanı'yken, taş ocağının bulunduğu bölgenin sit alanı dışına çıkarıldığı ortaya çıktı.
CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, 2300 yıl önce kurulan Kurul Kalesi ve antik kentinin bulunduğu bölgeye taş ocağı tesisinin kurulmasına tepki gösterdi. Adıgüzel, "Bir Karadeniz fıkrasına figüran olmak istemiyorsanız derhal bu çalışmayı durdurun ve antik kentin altındaki bu tehlikeye son verin" ifadelerine yer verdi.
Taş ocağı tesisinin kurulduğu bölgede inceleme yapan CHP'li Mustafa Adıgüzel, "Eğer mitoloji kahramanlarının anlatıldığı yazıların bir köşesinde, bir Karadeniz fıkrasına figüran olmak istemiyorsanız derhal bu çalışmayı durdurun ve antik kentin altındaki bu tehlikeye son verin" çağrısında bulundu.
Bölgenin tamamının "Birinci Derece Arkeolojik Sit Alanı" olduğunu, taş ocağının bulunduğu bölgesinin ise sit alanı dışına çıkarıldığına dikkat çeken Adıgüzel, "Bu raporu veren maalesef yukarıda arkeolojik kazıyı yapan hocalardan. Sanki mübarek arkeoloji hocası değil belediye imar müdürü" diye eleştirdi.
"İNSANLIK MİRASI"
Kurul Antik Kenti'nin 2300 yıl önce inşa edildiğini, kentin hemen aşağısında Melet Nehri'nin olduğunu belirten Adıgüzel, "Bu antik kentten Melet Nehri'ne inen 400 basamak merdiven olduğu söyleniyor. Su sarnıçları var. Kayanın yüzeyinde ilerde gördüğünüz kaya mezarları var. Burası bu haliyle sadece Ordu'nun veya Türkiye'nin bir kültür hazinesi değil aynı zamanda bir insanlık mirası" dedi.
"DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE ŞAHİT OLAMAZSINIZ"
Adıgüzel, Kurul Kalesi'nin bulunduğu kaya bloğunun oyulması ve oluşabilecek tehlikelere dikkat çekerek, "Adeta Kurul Kalesi'nin bulunduğu kaya silsilesinin altını oyarak antik kenti nehirle buluşturmaya çalışıyorlar. Yani Trabzon'da Sümela Manastırı'nın, Başkale Hoşap Kalesi'nin, Antalya Alanya Kalesi'nin altının oyulduğunu hayal edin. Buradaki durum bundan farklı bir durum değil. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir antik kentin altındaki kayanın oyulduğuna, taş ocağı sebebiyle bu şekilde çalışma yapıldığına şahit olamazsınız" dedi.
"ÇALIŞMAYI DURDURUN"
Çalışmaların durdurulması gerektiğini vurgulayan Adıgüzel, "Buradan ben yerel yetkilileri uyarıyorum. Eğer mitoloji kahramanlarının anlatıldığı yazıların bir köşesinde, bir Karadeniz fıkrasına figüran olmak istemiyorsanız derhal bu çalışmayı durdurun ve antik kentin altındaki bu tehlikeye son verin" çağrısı yaptı.
2100 yıllık olduğu düşünülen Kibele heykeli bölgedeki kazılarda ortaya çıkarıldı...
"HER GÜN ONLARCA DİNAMİT PATLATILIYOR, SESİNİ DE Mİ DUYMADINIZ?"
Adıgüzel antik kentin bulunduğu bölgedeki taş ocağı çalışmalarının yetkililer tarafından görülüp görülmediğini sorarak, "Bu dağın öte yüzü Ordu şehri, batı tarafı. Burası doğu tarafı. Sanki işletmeyi yapanlar şehrin yöneticilerinden burayı saklamış, onların gözlerinden uzak tutmuş kabul edelim. Peki burada günde onlarca dinamit patlatılıyor, sesini de mi duymadınız? Yerel yöneticiler ve Kültür Bakanlığı'nın yetkilileri burayı görmezden, duymazlıktan geliyorlar" dedi.
"SANKİ MÜBAREK ARKEOLOJİ HOCASI DEĞİL BELEDİYE İMAR MÜDÜRÜ"
Antik kentte yapılan arkeolojik çalışmalarda yakın zaman içerisinde Kibele ana tanrıçasının heykelinin bulunduğunu belirten Adıgüzel, şunları söyledi:
"Paha biçilemez. Sanki bu taş ocağı burayı oya oya Kibele anayı aşağıdaki nehirdeki suyla buluşturmaya çalışıyorlar. Burada aslında enteresan bir bilgi daha var. Bu kaya kütlesinin tamamı Birinci Derece Arkeolojik Sit Alanı olmasına rağmen sırf bu taş ocağı buradaki faaliyetine devam etsin diye taş ocağının bulunduğu alan sit alanı dışına çıkarılmış. Peki bu konuda raporu kim vermiş? Maalesef raporu veren yukarıda arkeolojik kazıyı yapan hocalarımızdan bir tanesi. Sanki mübarek arkeoloji hocası değil belediye imar müdürü.”
