Hillary Clinton’ın ABD’de büyük bir partinin ilk kadın başkan adayı olması ‘kadınların zaferi’ olarak kutlanıyor. Ancak uzmanlar, demokrat adayı dış politikada ‘gerçek bir şahin’ olarak tanımlıyor.
[Karar]
VOLGA KUŞÇUOĞLU
ABD’nin ulusal kurultayını toplayan Demokrat Parti, Hillary Clinton’ın resmen başkan adayı olduğunu ilan etti. Böylece Clinton, ABD tarihinde büyük bir partiden başkanlığa aday gösterilen ilk kadın oldu. Clinton’ın rakibi ise Cumhuriyetçi Parti’den Donald Trump olacak. Clinton’ın muhtemel başkanlığının Türkiye’yi ve dünyayı en çok ilgilendiren yönü ise izleyeceği dış politika. Adaylığı ABD’deki bazı kesimler tarafından ‘kadınların zaferi’ olarak kutlansa da Clinton’ın dış politikada tam bir ‘şahin’ olduğunu belirtmek gerekiyor. 2009-2013 arasında Barack Obama hükümetinde Dışişleri Bakanı olarak görev yapan Clinton, Başkan’la anlaşmazlığı nedeniyle görevinden ayrılmıştı. Obama Suriye’deki savaşa mümkün olduğunca az müdahale etmekten yanayken, Clinton uçuşa yasak bölgeler oluşturulması, Esad rejimine yönelik hava saldırıları düzenlenmesi ve muhalif grupların silahlandırılmasını savunuyordu. 2011'de Libya diktatörü Muammer Kaddafi'ye yapılan NATO operasyonu Hillary Clinton tarafından desteklenmiş, ancak Kaddafi'nin devrilmesinden sonra ülke kaosa sürüklenmişti. Obama, geçen aylarda Libya müdahalesini başkanlık dönemi boyunca yaptığı en büyük hata olarak tanımlamıştı.
‘KENNEDY YILLARI GİBİ’
Türkiye’nin talepleriyle uyumlu olan bu politikalar, Obama’nın karşı çıkması nedeniyle uygulanamadı. Bakanlığı döneminde danışmanı olarak görev yapan Vali Nasr, Clinton’ın “Kennedy veya Reagan yıllarındaki gibi Amerika’nın etkisini askeri yollardan göstermesi gerektiğine inanıyor” diyor. New York Times’tan Mark Landler, Nisan ayındaki yazısında Clinton’ı ‘başkanlık yarışındaki tek şahin’ olarak tanımlıyor. Clinton’ın Başkan Yardımcısı olarak seçtiği Tim Kaine de Demokratların şahin kesiminin önde gelen isimlerinden biri. Bu seçim, askeri çevrelere ve Trump’tan rahatsız olan Cumhuriyetçilere yönelik bir politika değişikliği mesajı olarak yorumlanıyor.
SURİYE İÇİN ARTIK ÇOK GEÇ
Suriye’de rejime karşı müdahaleyi savunan Hillary Clinton başkan olsa bile, bu muhalifler için çok geç olabilir. Zira yeni başkan görevine Ocak 2017’de başlayacak. Halihazırda Rusya, İran ve Hizbullah’ın desteğiyle ilerleyen Esad rejimi, Halep’te muhalifleri kuşatmış durumda. Muhaliflerse ülke genelinde savunmada. Türkiye’nin darbe girişiminin ardından Suriye’ye yeterli desteği verip veremeyeceği ve Rusya’yla düzelen ilişkilerin Suriye politikasını etkileyip etkilemeyeceği de bir soru işareti.
CLİNTON GÜLEN'İ İADE EDER Mİ?
Fethullah Gülen örgütünün, ABD’deki siyaset ve sivil toplum çevreleriyle iyi ilişkiler kurduğu biliniyor. Clinton’larla sivil toplum bağlamındaki ilişkisi eskiye dayanan Gülen örgütünün, Hillary Clinton’ın seçim kampanyasına yaptığı bağışlar Amerikan medyasında yer almıştı. Ayrıca geçen haftalarda Clinton’a dair ortaya çıkan e-posta ve belgelere göre, Gülen örgütüne ait Türk Kültür Merkezi adlı kurumun yönetim kurulundaki Gökhan Özkök, aynı zamanda Clinton’lara ait Clinton Küresel İnisiyatifi’nin de bir üyesi. Özkök ayrıca Clinton’ın seçim kampanyasının mali ayağını yöneten Ready PAC’ta da çalışmıştı. Gülen, Clinton için “Ülke adına büyük bir umut” demişti. Gülen örgütüne ait 140’tan fazla okul, Amerikan hükümetinden yılda 500 milyon dolar yardım alıyor.