Dildeki acı, tatlı, ekşi ve tuzlu tat alma bölümlerine bir yenisi eklenebilir: Nişastalı. Araştırmacılar dilde karbonhidratlardan sorumlu bölüm olduğunu belirterek bundan dolayı ortaya şekerin çıktığını söylüyor.
Tuzlu, tatlı, ekşi ve acı... Dilimizdeki tat haritasına 2009’da Japonca’da ‘hoşa giden tat’ anlamına gelen ‘umami’ de eklenmişti. Umami, yüksek miktarda L glutamat, IMP ve GMP içeren gıdalarda bulunuyordu. Ama araştırmacılar listede hala eksik bulunduğu görüşünde. Yaptıkları araştırmaya göre kompleks karbonhidratları hissetmenin de bir tat olarak kabul edilmesi gerektiğini belirten bilim insanları bunun ‘nişasta’ olarak tanımlanmasını istedi.
Oregan State Üniversitesi’nden bilim insanları, bu tat duyusunu şeker moleküllerinden yapılan incilerin bir kolyeye dizilmesine benzetti. Bu dizide vitamin, mineral ve lif bulunduğunu kaydeden araştırmacılar, bunun tükürükle parçalandığında zincirin kırıldığını ve şekerin ortaya çıktığını ve tatlı bir tadın ortaya çıktığını kaydetti.
ADI ‘NİŞASTALI’
Karbonhidratların ‘farklı’ bir tadı olduğunu anlatan araştırmanın başındaki isim Dr. Juyun Lim, bunu ‘nişastalı’ olarak adlandırdıklarını söyledi. Pirinç, makarna, ekmek veya unlu mamül yenildiğinde böyle bir tatın ortaya çıktığını belirten Lim, bu tadın şekerli olduğunu söyledi. Lim, bu da insanların karbonhidrat yemeyi tercih etmelerinin bir nedeni olduğunu ifade etti. Philadelphia’daki Monell Kimyasal Duyular Merkezi’nden Dr. Michael Tordoff, örneğin ‘kalsiyum’u tat alıp alamadığımızı da anlamaya çalıştıklarını belirterek “Beş tat duyusundan fazlasına sahip olduğumuzu düşünüyorum” diye konuştu.