Partisinin Adıyaman kongresinde konuşan Babacan, Arınç'ın istifasını hatırlatarak, MHP lideri Bahçeli üzerinden iktidara çok sert sözlerle yüklendi: Yüzde 10'luk genel başkan şu anda artık devleti de büyük ortağı da yönetir hale geldi.
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin 1. Olağan Adıyaman İl Kongresi'nde konuştu. Burada önemli açıklamalarda bulunan Babacan'ın gündeminde, Sağlık Bakanlığı'nın dün ilk kez koronavirüs rakamlarını açıklaması, Bülent Arınç'ın istifası, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin iktidar üzerindeki etkisi ve ekonomik gelişmeler yer aldı.
Bülent Arınç'ın Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala açıklamalarının ardından Cumhurbaşkanlığı YİK Üyeliğinden istifasını hatırlatan Babacan, bu istifanın MHP lideri Bahçeli'nin sözlerinin ardından gerçekleştirildiğini savunarak, Bahçeli'nin iktidar üzerinden vesayet oluşturduğunu savundu.
"Yüzde 10'luk genel başkan şu anda artık devleti de büyük ortağı da yönetir hale geldi. Kendi yapıları içindeki düzenlemelere kadar ne olacağına artık küçük ortak karar veriyor. Bu millet size bunun için mi oy verdi? Gidin partinizin anahtarını küçük ortağa teslim edin diye mi oy verdi? Hem büyük ortağın hem de devletin rotasını artık küçük ortak belirler hale geldi. Bakıyoruz küçük ortağa, büyük ortak üzerinden neredeyse adeta bir vesayet oluşturmuş durumda."
Babacan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
BAKANLIĞIN AÇIKLADIĞI 28 BİN VAKA
"Dün akşam hükümetin ilgili bakanı aylardır hepimizden gizlenen vaka sayılarını açıkladı. Son 24 saatteki vaka sayısının 28 bin olduğunu söyledi. Geçtiğimiz haftalarda ben bu vaka sayısı açısından Türkiye'nin dünyada ilk 5'te olduğunu söylemiştim. Dün açıkladıkları rakam ABD ve Hindistan'ın hemen peşinden dünyada 3. olduğumuzu gösteriyor. Dünkü ifadeleri şöyle alt alta koyup baktığınızda aslında topluma bugüne kadar neyi açıkladıklarını bile anlamaz olduk. Dün hasta tanımı yeniden yapıldı. Anlıyoruz ki bu günlük tablolarda açıkladıkları hasta sayısı da doğru değil, bunların hepsini bize doktorlarımız izah etti. Zaten gerçek tablonun bu açıklanan tablodan çok farklı olduğunu biz görüyorduk.
TTB'YE VATAN HAİNİSİN DEDİLER
TTB, sağlık çalışanlarımız aylardır feryat ediyor biz kendimiz de ölüyoruz diyorlar fakat TTB gerçek rakamlarım çok daha fazla olduğunu söyleyince ne yaptılar biliyorsunuz ellerinde tuttukları bir damga var getirdiler TTB'ye vatan hainisin dediler. Alışkanlık haline getirdiler. Halkın sağlığını önemsemek vatana ihanet değildir.
NEDEN ŞU ANDA DAHİ DAHA ŞEFFAF OLMUYORSUNUZ?
Şeffaf olun, halkımız ölüyor, siz insanlarımızın sağlığını aylardır tehlikeye attınız. Bu ülkenin kendi vatandaşının, canından daha önemli bir çıkar olabilir mi ya? İzah edin, anlatın, bugüne dek neden bu bilgileri gizlediniz, neden milletimizi yanılttınız, neden şu anda dahi daha şeffaf olamıyorsunuz?
ADI YAKIN AKRABA OLUNCA AF, OLMAYINCA İSTİFA
Ekonomi dibe vurunca ülkeyi yönetenler yine birdenbire hukuk demeye başladılar. Şaşırmadık demiyoruz gerçekten şaşırdık yani. Ekonomi öyle kötü bir noktaya gitti ki sonunda hukuk demeye başladılar. Ama onların dilindeki hukukla bizim bildiğimiz gerçek hukukun hiçbir alakası yok. Daha birkaç gün önce kendi partilerinden birisi hukukun temel ilkelerinden bahsedince hemen ne yaptılar yaylım ateşine başladılar. Hem Cumhurbaşkanı hem de küçük ortak (Devlet Bahçeli) beraber saldırdılar. Neticede bir istifa daha gördük. Tabi istifa gördük bu sefer çünkü yakın akraba olmayınca adı istifa yakın akraba olunca adı af. Devletle akrabalık bu kadar iç içe geçince ortada devlet kalmıyor.
KONUŞA KENDİLERİNDEN BİLE OLSA HEMEN SUSTURUYORLAR
Hukuk reformu diyorlardı. Bakın kendi partileri içerisinde hukukun dillendirilmesine bile tahammül edemiyorlar. Çünkü onların zihnindeki hukuk başka bir şey. Muhalifleri susturmayı öyle bir alışkanlık haline getirdiler ki konuşan kendilerinden dahi olsa hemen susturuyorlar. Hadi anladık muhalefetle yarışıyorsunuz, bu yarışın adil bir yarış olmaması için zaten uğraşıyorsunuz, devletin televizyonunu hepimizin elektrik parasının altında faturayla ödediğimiz devletin televizyonunu muhalefete kapatıyorsunuz, elinizdeki iktidar olanaklarını kullanarak sesi çıkanları bastırıyorsunuz. Ama demek ki bu da yetmiyor. Kendi partilerindeki az sayıda sağduyulu onları bile susturmaya çalışıyorsunuz.
YÜZDE 10'LUK GENEL BAŞKAN DEVLETİ YÖNETİR HALE GELDİ
Peki bunu ne zaman yaptılar? Küçük ortak kendi parti arkadaşlarına hakaret dolu açıklamaları yaptıktan sonra yaptılar bunu. Yüzde 10'luk genel başkan şu anda artık devleti de büyük ortağı da yönetir hale geldi. Kendi yapıları içindeki düzenlemelere kadar ne olacağına artık küçük ortak karar veriyor. Bu millet size bunun için mi oy verdi? Gidin partinizin anahtarını küçük ortağa teslim edin diye mi oy verdi? Hem büyük ortağın hem de devletin rotasını artık küçük ortak belirler hale geldi.
BÜYÜK ORTAK ÜZERİNDEN VESAYET OLUŞTURMUŞ DURUMDA
Bakıyoruz küçük ortağa, büyük ortak üzerinden neredeyse adeta bir vesayet oluşturmuş durumda. Büyük ortağın sorunlarının nasıl çözüleceğini de küçük ortak belirliyor. Büyük ortağın kurucularını büyük ortağın gözü önünde fırçalıyor. Hem de ağıza alınmayacak, seviyesiz ifadeler kullanıyor. Büyük ortak artık kendi mensuplarının itibarını bile savunamaz hale geldi. Bu kadar dümen suyuna girdiler. Türkiye siyaseti çok sayıda enteresan olaya şahit olmuştur ama bir siyasi partinin direksiyonuna bir başka genel başkanın geçmesine herhalde ilk defa tanık oluyoruz. Olacak iş değil, durum gerçekten vahim. Büyük ortağın çalışma arkadaşlarının kim olup olmayacağına küçük ortak karar veriyor."