AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Toplantı 19.10'da sona erdi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ise toplantı sonrasında açıklamalarda bulundu ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ise toplantı sonrasında MHP’nin Meclis Başkanlığı'na sunduğu af teklifi ile ilgili soruya yanıt olarak;
'Adalet Bakanlığı tarafı bir çalışma yaptığı gibi AK Parti’deki hukukla ilgili arkadaşlarımız da bir çalışma yapıyor. Tabi biz bu konuyla ilgili çeşitli isimler konuldu. Af olarak gündeme geldi, ceza indirimi olarak gündeme geldi. Nihayetinde TBMM’ye gelmiş bir tasarıdır. ABD ve Almanya seyahatlerinde Sayın Cumhurbaşkanımız, kişilere karşı suçların affedilmesine karşı olduğunu, arkadaşlarımızın incelemesi gerektiğini söyledi. Partimizdeki değerlendirme tamamlanmamıştır son aşamasındayız ama tam bir nokta konulmamıştır.' dedi
AVRUPA PARLAMENTOSUNUN FON KARARI…
AP’nin 2017’de aldığı bir karar verdi. Tabi AP açısından Türkiye’nin geçirdiği darbe girişimi sonrasında AP maalesef son derece travmatik kararlara imza atmıştır. Şöyle düşünelim AP’yi demokrasi okulu olarak düşünürsek, Türkiye demokrasisine saldırıdan sonra Schulz Türkiye’ye gelmek için haftaları tüketti, üç ay sonra geldi. Türk parlamentosu bombalanmış, milletvekilleri terk etmemişler, ölüm pahasına Meclis Başkanımız açmış, bombalandıktan sonra yüce meclis ikinci defa gazi unvanı almıştır.
Düşünün Almanya’da tankların geldiğini sivil halkı öldürdüğünü düşünün. Fransızsanız Eyfel’in olduğu meydana tankların geldiğini düşünün. Times Meydanı’nın tankların yerleştiğini düşünün ve böyle bir katliama imza atıldığını… Bunun karşısında siz hangi tedbirleri alırdınız? Çok basit bir örnek verelim. Charlie Hebdo saldırısı olduğu zaman bir sürü başbakan gitti, teröre karşı güçlü bir duruş ortaya konuldu. Ama Türkiye’de gerçekleştirilen bu hain darbe girişimi demokrasiyi tehdit eden bir girişimdi. Avrupalı liderler Türkiye’ye neden gelmemiştir? Gelselerdi Ankara’ya cumhurbaşkanımızla görüşselerdi, halkımzın şehit edildiği mekanlara çiçek bıraksalardı dünyaya ne kadar güçlü bir demokrasi mesajı verilirdi? DEAŞ gibi terör örgütlerine karşı ve Avrupa’daki aşırı sağ örgütlerine karşı mesaj verilerek onlar ideolojik olarak getirilmiş oldu.
En dramatik olan şudur. Parlamento bombalanmıştır, AP’den tek bir ziyaret yapılmamıştır. Bu ziyaret etme dayanışmasını göstermeyen AP, bize demokrasi konusunda söylediği şeyleri doğrusunu söylemek gerekirse geçerli bir tarafı yok. Eski demokratikliğini kaybeden bir AP ile karşı karşıyayız. Üzülerek söylüyorum, önümüzdeki sene yapılacak seçimlerden sonra Avrupa’nın siyasi haritasını gözlemlediğimizde AP’yi aşırı sağcılar ve ırkçılar dolduracak.
Biliyorsunuz en çok eleştirdikleri kavramlar yargı hukuk gibi kavramlardı. Önce o fonları kestiler. Eleştirdiği alanı daha da zaafa uğratmak için fon kesintisine gidiyor. Buradaki yaklaşım demokrasi içinde yaklaşım değil, tamamen ideolojik bir yaklaşımdır. AP’yi bu ideolojik görüş kıskaç altına almaktadır.