Terör örgütü PYD’nin 2012’de Afrin’i işgal etmesinin ardından Türkiye’ye sığınan Psikolog Abdürrezzak Muhammed, örgütün bölge halkına yaptığı zulmü KARAR’a anlattı: PYD Kürt muhalif oluşumları baskı altına alıp susturdu. Her yere hapishane yaptılar. Vergisini ödemeyeni cezaevlerine attılar. Tarlalara evlere el koydular.
KENAN BUTAKIN / İSTANBUL
Türkiye, Afrin’deki terör örgütü PYD unsurlarına yönelik başlattığı Zeytin Dalı Harekatı’yla sivillerin tahliyesi için Azez-Afrin arasına 10 kilometrelik bir koridor oluşturmaya hazırlanıyor. AFAD tarafından Azez’de bir kamp da inşa edildi. Bölgede 2012’den bu yana PYD baskısı altında yaşayan sivillerin canlı kalkan olarak kullanılmasının önüne geçebilmek ve tahliye için TSK ve ÖSO güçleri Azez cephesinden harekete geçti.
Harekatın ilk gününden itibaren İHA’lar ve uydu görüntüleri ile istihbarat çalışmaları yapılarak bölgedeki terör unsurları sivillerden ayırt ediliyor. Afrin’in 6 yıl önce terör örgütü tarafından tamamına yakını işgal edilirken, bölgede yaşayan siviller ile muhalif Kürt oluşumlar da baskı altına alındı. PYD, kendisine karşı gördüğü siyasi oluşumları zorla örgüte dahil etti. Direnenler ise cezalandırıldı. İşgal sırasında bazı siviller de kaçma şansı yakaladı.
KARAR, PYD’nin bölgeyi işgalinden sonra ailesiyle Türkiye’ye sığınan Afrinli Psikolog Abdürrezzak Muhammed’e ulaştı. İstanbul’da sığınmacılara psikojik destek sağlayan Suriyeli Mülteciler Dayanışma Derneği’nde çalışan Muhammed, hem PYD’nin baskılarını anlattı hem de Zeytin Dalı Harekatı’nı değerlendirdi. Terör örgütünün Afrin’i kontrol altına almasından sonra bölgede bir korku rejiminin hakim olduğunu söyleyen Muhammed, Afrinlilerin yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Ben iç savaştan sonra PYD’den kaçıp Türkiye’ye sığınan Afrinli bir Kürt’üm. Şam Üniversitesi’nde psikoloji eğitimi aldım. Lisans öğrenimimden sonra yüksek lisansımı da yine Şam Üniversitesi’nde yaptım. Yıllarca Suriye’de çalıştıktan sonra iç savaş başladı. Savaşın başlamasıyla önce muhaliflerin kontrolüne geçen Afrin, bir süre sonra PYD tarafından işgal edildi. PYD, kendisine muhalif hiçbir görüşü kabullenmez. Bu yüzden Kürtlere ait muhalif oluşumlar da bir süre sonra susturuldu. Ben işgalden hemen sonra ailemle kaçıp kurtulabildim. Ama bölgede yaşayan herkes için aynı şeyi söylemek çok zor. Bölgedeki PYD baskısını çok iyi biliyorum. Kendilerine vergi vermeyen kim olursa olsun hapse atıyorlardı. İnsanlar zorla silah altına alınıyordu. Her yerde cezaevleri vardı. Karşılarında kim durursa bu hapishanelerde cezalandırılıyordu. Malı, mülkü, evi ve tarlası olan kim varsa ağır vergiler ödemek zorundaydı.”
BÖLGE TERÖRDEN TEMİZLENİNCE DÖNMEK İSTİYORUM
Muhammed, Zeytin Dalı Harekatı’ndan sonra bölge temizlendiğinde bir gün Afrin’e gitmek istediğini söyledi. Sivilleri gözeterek titiz bir operasyon yürüten TSK’nın Kürtler tarafından takdir edildiğini belirten Muhammed, Türkiye’nin Afrin’in yönetiminde Kürtlere de yer vermesi gerektiğini söyledi. Muhammed “PYD bölgeyi işgal etmeden önce mualifler vardı. Ama bölgeyi PYD’den koruyamadılar. Bu nedenle kaygılarım var. Bence Afrin’in yönetimi Türkiye tarafından belirlenmeli ve yönetimde PYD tarafından baskıya uğrayan muhalif Kürtlere de yer verilmeli. Muhalifler, zamanında bu bölgeleri kontrol altında tutabilseydi bugünlere gelmezdik. Bu açıdan Afrin’in yönetimine PYD’nin susturduğu Kürt muhalif gruplar da getirilsin. Böylece bölge daha iyi yönetilir” diye konuştu.