ABD istihbaratı da Velihat’ı işaret ediyor

ABD istihbaratı da Velihat’ı işaret ediyor

Kaşıkçı olayında cinayet kanıtlarına ulaşılması Veliaht’ın vahşetteki parmak izini belirgin hale getirdi. Riyad’ın inkar yolu tıkanırken ABD istihbaratı, Prens’in rolünü işaret eden ‘ikinci derece kanıtları’ içeren dosyayı Trump’ın önüne koymaya hazırlanıyor.

Cemal Kaşıkçı’nın kaybolmasıyla ilgili olarak Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nun ardından rezidansta yapılan ikinci araştırmada da bazı kanıtlara ulaşıldığı bildirildi. Polis, kayıp vakasıyla ilgili olarak Belgrad Ormanı ve Yalova’da da araştırma yaparken ABD basını ise soruşturmada elde edilen tüm dellilerin Suudi veliaht Prensi MbS’yi işaret ettiğini vurguladı.

POLİS BELGRAD’DA DELİL ARADI

Suudi gazeteciye ilişkin soruşturma kapsamında polis dün de Belgrad Ormanı’nda araştırma yaptı. Konsolosluk araçlarının olay günü bölgeye gitmiş olma ihtimalini değerlendiren ekipler, kamera kayıtlarını topladı. Savcılığın ABD’li yetkililerden Kaşıkçı’nın kan örneklerini istediği de belirtildi. Cinayete ilişkin işaretler ise gözleri Kaşıkçı’nın “Bu çocuk çok tehlikeli” dediği Veliaht Muhammed’e çevirdi.

POMPEO 72 SAAT SÜRE VERDİ

New York Times, ABD istihbaratının olayda Prens’in sorumluluğunu gösteren rapor hazırladığını duyurdu. Axios internet sitesi ise Riyad ve Ankara’yı ziyaret eden Dışişleri Bakanı Pompeo’nun, Veliaht’a soruşturmayı sonuçlandırması için üç gün süre verdiğini öne sürdü. Suudilerin itibarının zedeleneceğini vurgulayan Pompeo’nun “Bu işi siz halletmezseniz bizim halletmemiz gerekecek” dediği belirtildi. 

işanlısıyla gittiği Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda ortadan kaybolan Cemal Kaşıkçı soruşrutmasında tüm emareler Suudi veliaht Prensi Muhammed bin Salman’ı gösteriyor. Soruşturma çevçevesinde Başkonsoloslukta yapılan aramanın ardından önceki gün de resmi konutta incelemelerde bulunuldu. Polis köpekleri, dronlear ve özeli malzemelerin kullanıldığı aramalarda bazı kanıtlara ulaşıldığı öğrenildi. Ancak kanıtların içeriğine dair bilgi yok. İkinci kez yapılan aramada konsolosluğa ait 28 aracın da tek tek arandığı öğrenildi. Konsolosluk binasında yapılan aramaların ardından delil torbalarının çıkarılışı sırasında, polis memurlarının üzerindeki kırmızı lekeler dikkat çekti. İlk olarak kan olarak değerlendirilen lekelerin, incelemelerde kullanılan kimyasal maddelerden kaynaklandığı öğrenildi. 
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da yaptığı açıklamada soruşturmanın, uluslararası hukuk/teamül, anlaşma ve sözleşme hükümlerine riayet edilerek titizlikle ve tüm boyutlarıyla yürütüldüğünü bildirdi.

Öte yandan polis kayıp gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın izini Belgrad Ormanı’nda arıyor. Ormana giriş çıkışa ait güvenlik kamera görüntülerinin tamamı toplandı. Olay günü konsolosluktan çıkan araçların Belgrad Orman’na gitmiş olabilme ihtimali üzerine ekipler kamera kayıtlarını toplarken, ormanda araştırma yaptı. Kamera kayıtlarının incelenmesinin ardından polisin bir delil bulabileceği ihtimali üzerinde duruluyor.

Cemal Kaşıkçı olayını aydınlatmak için çalışmalar tüm hızıyla devam ederken, sabah saatlerinde ortaya atılan iddia bir anda gözleri Yalova’ya çevirdi. İddiaya göre kamera kayıtlarını inceleyen polis ekipleri başkonsolosluktan çıkan 26 aracı takibe aldı. Araçlardan bir çoğu konsolosluk binasına geri dönerken infaz timini taşıdıkları iddia edilen siyah renkli minibüslerden birinin İstanbul’daki Belgrad ormanına diğerinin ise Yalova’nın Termal ilçesine gittiği belirtildi. Ortaya atılan bu iddialar üzerine gözler bir anda Yalova’ya çevrildi. Yalova kent merkezi ve şehrin girişinde 3 gündür devam eden polis hareketliliği bu günde aynı şekilde sürdü. Öte yandan Termal’e geldiği iddia edilen siyah renkli minibüsün daha öncede aynı yerden birkaç kez geçiş yaptığı, infaz timi üyelerinden birinin Termal bölgesinde yazlığı olma ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi.

Bu arada ABD basınında olayın faili olarak ismi gidere ön plana çıkan kişi veliaht prensi Muhammed bin Salman. ABD’nin önde gelen gazetelerinden New York Times, Amerikalı istihbarat yetkililerine dayandırdığı haberinde, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın Kaşıkçı olayında “parmağının olabileceğini” iddia etti      

Haberde, Amerikalı ve Avrupalı istihbarat birimlerinin henüz kesin kanıtlar toplayamadığı ve Veliaht Prens’in Kaşıkçı’nın “öldürülmesini” ya da kaçırılıp Suudi Arabistan’a götürülmesini emredip emretmediği sonucuna varamadığı ancak ellerinde “giderek artan ikinci derecede kanıtlar olduğu” belirtildi. Yetkililer, Prens Muhammed’in güvenlik servisleri üzerindeki tam hakimiyeti göz önünde bulundurulduğunda, ondan habersiz neredeyse hiçbir operasyonunun yapılma olasılığının bulunmadığını vurguladı. Haberde, Amerikan istihbarat birimlerinin Prens Muhammed hakkında bir değerlendirmeyi ABD Başkanı Donald Trump’a sunmaya hazırlandığı aktarıldı. -İSTANBUL

PRENS'E 72 SAAT SÜRE

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, salı günü Suudi Arabistan’a yaptığı ziyarette Veliaht Prens Muhammed Bin Selman ile yaptığı görüşmede, muhatabına muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın kaybolmasıyla ilgili soruşturmayı sonuçlandırması için 72 saat süre verdiği iddia edildi. ABD’de yayın yapan Axios internet sitesinin görüşme hakkında bilgisi olan bir yetkiliye dayandırdığı haberine göre, görüşmede Pompeo, Prens Selman’a Kaşıkçı olayında gerçeklerin ortaya çıkarılmaması halinde ülkenin uluslararası itibarının zedeleneceği uyarısında bulunarak, bu konudaki soruşturmanın 72 saat (3 gün) içinde sonuçlandırılmasını istedi. Yetkili, Pompeo’nun artan uluslararası baskı karşısında “zaman sınırına” özellikle vurgu yaptığını kaydetti. Suudilerin kendi soruşturmalarını çok çabuk tamamlamalarının lazım geldiğini de belirten ABD Dışişleri Bakanı, zamanın dar olduğunu ve Suudilerin bu işe karışmış kişilerle hızla ve acımasızca ilgilenmeleri gerektiğini net dille ifade etti. Buna göre Pompeo, “Bu işi siz halletmezseniz, ABD’nin halletmesi gerekecek. Washington harekete geçmek zorunda kalacak, zira dünya bunu talep edecek ve küresel baskı Başkan Trump’ı buna zorlayacak” diye Veliaht Prens’in yüzüne açık açık söyledi. Pompeo Riyad ve Ankara ziyaretlerinin ardından döndüğü Washington’da da açıklama yaptı. Suudi yetkililerin olayı ciddiye aldığını belirten Pompeo, yürütülecek soruşturma kapsamında kendisine güvence verildiğini söyledi. Soruşturma üzerine hazırlanacak olan raporun şeffaf ve herkes tarafından ulaşılabilir olacağını söyleyen Pompeo “Başkan Trump’la onlara bunu tamamlayabilmeleri için birkaç gün daha vermemiz konusunda görüştüm” dedi. Pompeo sürecin tamamlanmasından sonra ABD’nin tavrının netleşeceğini belirterek “Suudi Arabistan Kralı ile çok uzun süredir stratejik ilişkiler yürütüyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Ankara’da gerçekleştirilen görüşmeye değinen Pompeo “Bana elde ettikleri sonuçları bizle ve tabii Suudi Arabistan ile de paylaşacaklarının teminatını verdi” diye konuştu. Kaşıkçı için hem Türkiye’nin hem de Suudi Arabistan’ın çabaladığını belirten Pomeo, yakında olayın çözülmesini beklediklerini belirtti.

KAŞIKÇI OLAYI ABD'NİN İRAN PLANLARINI BOZDU

New York Times gazetesi, İran’ı sıkıştırma planında Suudi Arabistan ile yakın iş birliği yapan ABD Başkanı Donald Trump  yönetiminin, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı olayının kilit noktasında Suudi yönetiminin bulunmasından ciddi endişe duyduğunu yazdı. Beyaz Saray’da ismini vermek istemeyen yetkililere dayandırılan makalede, yetkililerin, Trump yönetiminin, 5 Kasım’da İran’ın tüm petrol ihracatını durduracak sert önlemler almayı düşündükleri bir dönemde Suudi Arabistan’ın, Kaşıkçı’nın öldürülmesi olayında ana fail durumunda olmasının kendileri için kötü bir zamanlama olduğunu söylediği kaydedildi.

ÇÖLÜN DAVOSU'NUN SPONSORU MCKINSEY

Suudi Arabistan, Cemal Kaşıkçı’nın ortadan kaybolmasından bu yana dünyanın en önemli gündem maddelerinden birisi haline gelmiş olsa da gelecek hafta düzenlenmesi planlanan ve ‘Çöl Davosu’ olarak nitelenen yatırım zirvesini ertelememe kararı aldı. Zirveye 140 kuruluştan toplam 150 konuşmacının katılması planlanıyordu. Ancak IMF Başkanı Christine Lagarde dahil bir dizi önemli katılımcı Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’na girdikten sonra bir daha kendisinden haber alınamaması üzerine zirveye katılmaktan vazgeçti. Şu ana kadar IMF Başkanı Christine Lagarde, Fransa Ekonomi Bakanı Bruno Le Maire, BNP Paribas Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Jean Lemierre ve Societe Generale Genel Direktörü Frederic Oudea, konferansa katılmaktan vazgeçtiklerini açıklamıştı. Aralarında Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Mass, Fransa Ekonomi Bakanı ve İngiltere’nin Uluslararası Ticaret Bakanı Liam Fox’un  olduğu yaklaşık 30 delege de zirveye katılmayacağını duyurdu.  Yapılan açıklamaların ardından zirveden çekildiğini açıklayan kuruluşların listesinde “CNN, New York Times, IMF, CNBC, LA Times, JP Morgan, Financial Times, Uber, Ford Motor, Bloomberg, Viacom, Mastercard, The Economist, Dünya Bankası, HSBC” bulunuyor. Uluslararası finansal danışmanlık şirketleri McKinsey, PricewaterhouseCoopers, Ernst & Young, BCG, Oliver Wyman ve Bain & Co ‘Çölün Davosu’nun sponsorları olmaya devam ediyorlar. Almanya merkezli Siemens ile araştırma geliştirme şirketi SWFI da sponsorlar arasında kalmayı sürdürüyor. Bu şirketlerden şu ana kadar sponsorlukların geri çekildiği yönünde bir açıklama gelmedi. Organizasyonun bir diğer sponsoru danışmanlık firması Roland Berger, gelişmeleri ve pozisyonlarını değerlendirdiklerini ifade etti. ABD merkezli yatırım bankası Goldman Sachs ise küçük bir delegasyonla zirvede yer alacak. Ancak zirvenin internet sitesinde yer alan ‘Konuşmacılar’ sayfası, yayından kaldırılmış durumda. Çöl Davosu, Suudi Arabistan Varlık Fonu tarafından organize ediliyor ve 3 gün süren zirvede firmalara Suudi Arabistan’da büyük iş anlaşmaları yapma imkânı sunuluyor.

WASHINGTON'UN EN BÜYÜK SİLAH PAZARI RİYAD

İstanbul’daki Suudi Arabistan konsolosluğuna girdikten sonra bir daha kendisinden haber alınamayan gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın akıbetiyle ilgili endişeler dünya gündeminde yer edinmeye devam ediyor. Kaşıkçı’nın öldürüldüğüne ilişkin bilgilerin ortaya çıkmasıyla uluslararası toplumun ve kimi ülkelerin Suudi Arabistan’a yönelik tepkileri artıyor. Ancak Beyaz Saray yönetiminin zayıf tepkisi ve Riyad’a sert bir tavır takınmaktan kaçınması iki ülke arasındaki silah ticaretiyle ilgili tartışmaları gündeme getiriyor. Kaşıkçı’nın öldürüldüğüne yönelik bilgilere temkinli yaklaşan ABD Başkanı Trump, Suudi Arabistan ile yapılan 110 milyar dolarlık silah ticaretini gündeme getirerek bu anlaşmanın ekonomiye olan katkısını öne çıkarıyor. Her yıl uluslararası silah ticaretini araştıran Stockholm merkezli Sipri adlı kuruluşun raporuna göre Suudi Arabistan, ABD’den en fazla silah alan ülke konumunda. Trump’ın Riyad’ı açıkça eleştirme konusunda gönülsüz davranması Suudi Arabistan’ın ABD’nin silah ticaretinin bir numaralı alıcısı olmasına bağlanıyor ve bu konuda Trump’a insan haklarını geri plana ittiği eleştirileri yapılıyor. Sipri’nin 2017 yılı verilerine göre Türkiye’nin ise son beş yılda silah üretimi bir önceki döneme göre  yüzde 145 artış gösterdi. Türkiye’nin en fazla silah sattığı ülkelerin başında Türkmenistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan geliyor.

18-10/19/s1.jpg

 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN