15 Temmuz'da Genelkurmay Başkanlığı önünde darbeciler tarafından zırhlı araç içinde katledilen yola atılan şehidin Yusuf Çelik olduğu belirlendi. Çelik şehit edilmeden önce tankların önüne yatarken çekilen fotoğrafıyla 15 Temmuz'un simge isimlerinden olmuştu.
Genelkurmay Başkanlığı karargahının güvenlik kameralarınca kaydedilen 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Çelik'in şehit edilmesine ilişkin katliamın görüntüleri, Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince görülen Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlere ilişkin "Çatı" davası dosyasına girdi.
Çelik, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da eşine, "Bu akşam çıkmayıp da ne zaman çıkacağım" dedikten sonra cuntaya karşı direnmek için Genelkurmay Başkanlığı karargahının önüne geldi.
Buradaki vatadaşlarla darbecileri protesto eden Çelik, Mamak 28. Mekanize Piyade Tugayı tanklarının Genelkurmay Başkanlığı karargahını işgal etmelerini engellemek için zırhlı araçların önüne yattı.
Bu direnişiyle 15 Temmuz'un Ankara'daki simgesi haline gelen Çelik, tankların karargaha girişini bu şekilde bir süreliğine engelledi.
KURŞUNLARA RAĞMEN KORKUSUZCA YÜRÜDÜ
Karargahın dış cephe kameralarının kaydettiği görüntülere göre, zırhlı araçların konuşlandığı Güney Nizamiye bölgesindeki askerleri ikna etmeye çalışan halkın üzerine tanktan ateş açıldı.
Saat 00.50'de kameranın açısına giren kahraman Çelik, kurşunlardan korunmak için dağılan kalabalığın arasından çıkarak darbecilerin tehdit ateşine rağmen tankların üzerine yürüdü.
Bu sırada arkada kalan vatandaşların kendisine eşlik etmesi için el işareti yapan Çelik, hızlı adımlarla zırhlı araçlara ilerlemeye devam etti.
Kahramanın kararlığı karşısında yeniden silaha sarılan son üç rakamı "624" olan tankın kulesindeki darbeci, Çelik'i göğsünden vurdu.
Yere düşen Çelik'in yardıma koşan vatandaşları da hedef alan darbeci asker, ilk yardım yapılmasını engelledi.
Bir süre sonra yaralı Çelik, ayaklarından sürüklenerek "252152" plakalı Kobra aracına bindirilerek Meclis kavşağı istikametinden götürüldü.
Genelkurmay Güney Nizamiye'den karargaha giriş yaptığı kameralara yansıyan Kobra araç, saat 01.31'i gösterdiği sırada dur kalk yaparak Genelkurmay karargahı içindeki Ayyıldız bölgesine geldi.
Biraz ilerledikten sonra tekrar duran zırhlı aracın arka kapısı açıldı.
Kameralara net bir şekilde yansıyan bundan sonraki görüntülerde, araç içindeki askerler yaralı Çelik'e yoğun bir şekilde şiddet uyguladı.
Yaklaşık bir dakika sonra hayatını kaybettiği anlaşılan Çelik, askerler tarafından tekmelenerek araçtan yola atıldı.
Cansız bedeni dakikalarca yolun ortasında duran Çelik'in naaşı tankçı sınıfından bir rütbelinin talimatıyla askerlerce sürüklenerek ağaçlık alana taşındı.
Darbe girişiminin püskürtülmesinden sonra yeniden olay yerine gelen Kobra aracındaki askerlerin, şehit Çelik'in bedenini telaşlı bir şekilde aramaları da kameralar tarafından kaydedildi.
Çevredeki diğer askerlerin yönlendirmesiyle Çelik'in cansız bedenine ulaşan darbeciler, cenazeyi kontrol ettikten sonra olay yerinden uzaklaştı.
15 TEMMUZ'UN İKİ KAHRAMAN YUSUF'U
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında cuntacılara karşı mücadele verirken şehit olanlar arasında iki Yusuf Çelik bulunuyordu.
Kahramanlar isim ve soy isimlerindeki benzerlediğin yanı sıra 15 Temmuz akşamı Genelkurmay Başkanlığı önünde şehadete yürüyerek aynı kaderi de paylaştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine sokağa çıkan ve birbirlerinden habersiz demokrasi mücadelesi veren Yusuf Çeliklerden biri 46, diğeri 65 yaşındaydı.
46 yaşındaki Yusuf Çelik, zırhlı araç içinde, Almanya'dan işçi emeklisi olan ve tatil için Türkiye'ye gelen diğer Yusuf Çelik ise tankın üzerine çıktığı sırada şehit edildi.
ANKARA/AA
