Öcalan’ın odasının anahtarı…

Sevgili okuyucu, odanın anahtarının sırrını yazının içinde bir yere sakladım. İstiyorum ki, yazının tamamını oku…

7 Haziran seçimlerinin merkezinde HDP’nin barajı aşıp aşamayacağı var. Barajı aşması için tüm AK Parti karşıtlarının çalışması tarihe not düşülecek önemde. Yedi düvel birleşmiş HDP’nin barajı geçmesi için Demirtaş’a omuz veriyor. Ahmet Kaya için, “Vay şerefsiz”, “Vay nankör”, “Vay hain vay” manşeti atanların, bugün Demirtaş’ı parlatmaları sadece barajı aşmak için değil tabi. Asıl plan barajı aştıktan sonra, Öcalan’a meydan okuma hazırlığı…

Meclis’te, “Türk milleti, Kürtlerle eşit olamaz” diyen Birgül Ayman Yılmaz’ın partisi CHP, Kürtleri temsil ettiğini iddia eden HDP’nin barajı aşması için milletvekili çıkaramayacağı yerlerde “eşit olmadıkları(!)” Kürt partisine oy verecek…

30 Mart yerel ve 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçiminde “AK Parti’ye oy vermeyin. AK Parti seçimden sonra HDP’ye Güneydoğu’nun anahtarını teslim edecek. Türkiye bölünecek” diyen Paralel Medya organları şimdi HDP’nin barajı geçmesi için dua seansları düzenliyor. Diyarbakır Belediye Başkanıyla görüşmek için arka kapıdan girenler, KCK davasında binlerce HDP’li sivilin gözaltına alınmasına giden yolun parke taşlarını döşeyenlerdi aslında.

Onlar da HDP’nin barajı geçmesi için sadece omuz vermiyorlar, oy da verecekler…

Cumhuriyet tarihinde görülmemiş seçim manzaralarına şahitlik ediyoruz. Tüm muhalefet partileri ve iktidar karşıtları, daha önce terör örgütünün siyasi kolu, terör örgütünün meclisteki uzantısı, terör örgütünün sözcüsü olmakla suçladıkları bir partinin barajı aşıp meclise girmesini istiyor. Bunlar ya kendilerini çok akıllı zannediyorlar, ya da halkı aptal…

*

HDP, milletvekili adayı gösterdiği ayrı dünyanın insanlarıyla “herkese, her görüşe, her etnisiteye, her dini görüşe, her mezhebi görüşe, hatta her cinsel tercihe saygılıyız” mesajı sadece seçmen listesindeki isimlerle sınırlı kalmış. Seçim süreci başladığından beri, doğu ve güneydoğu illerinde; özellikle AK Parti ve HÜDA-PAR adaylarına, seçim ofislerine, seçim araçlarına ve en önemlisi farklı siyasi tercihi olan KÜRT HALKI’na aynı hoşgörüyü göstermemiştir.

Her gün bölgenin bir ilinden, bir ilçesinden, bir mahallesinden saldırı, şiddet ve artık ölüm haberleri geliyor. Halka uyguladıkları baskı ve tehditler anlatılır gibi değil. Halk nefes alamıyor…

Listelerinizdeki farklı isimlerle verdiğiniz hoşgörü mesajını önce temsilcisi olduğunu iddia ettiğiniz KÜRT HALKINA gösterin. Bir eşcinsele gösterdiğiniz hoşgörüyü KÜRT KARDEŞİNİZDEN neden esirgiyorsunuz? Yasin Börü’nün kanı Kürt tarihine kara bir leke olarak sürülmüştür. O hoşgörüyü 16 yaşındaki Yasin Börü’den neden sakındınız?

*

HDP’nin barajı aşması “Dindar Kürtlerin” vereceği oya bağlı. Bu konuyu öneminden dolayı bir sonraki yazımda ayrıca değerlendireceğim. “Dindar Kürtlerin” HDP’ye destek vermeyeceğini kesinleştirmek için farklı siyasi partilerden ve farklı gazete yazarlarından çağrılar okuyoruz. HDP’nin İslam dini ve dindarlarla ilgili açıklama ve uygulamalarına atıflar yapılarak oy verilmemesi isteniyor…

Bir sonraki yazımda “Dindar Kürtlerin” cevabını onlarla paylaşacağım. Hangi partiye neden oy vereceklerini, hangi parti veya partilere de neden oy vermeyeceklerini açıklayacaklar…

*

Mesele sadece mecliste yer almak olsaydı, HDP yine bağımsız adaylarla seçime girer ve 30-35 milletvekili ile parlamentoda yerini alırdı. Barajı geçmesi durumunda alması muhtemel milletvekili sayısı 50-60 aralığında olacak. Peki 30 vekil varken, yapamadıklarını 60 olunca mı yapacaklar? CHP 100 vekille mecliste ne yapıyorsa, onlar da onu yapabilirler…

Aslında HDP de hiçbir şey yapamayacak. Mesele daha fazla milletvekili çıkarıp, yapacaklarını daha da kolaylaştırmak değil. Mesele daha fazla milletvekili çıkarıp AK Parti’nin yapacağı ve yapmak isteyeceği icraatlara, yeniliklere, yeni anayasaya sorun çıkarmak…

AK Parti’nin milletvekili sayısını düşürüp iktidarını, seçim zaferini tartışmaya açmak. Ahmet Davutoğlu’nun liderliğine karşı birilerine umut ışığı yakmak. HDP’nin barajı geçip Selahaddin’i, Öcalan’a karşı sahaya sürmek isteyen, bir araya gelmesi imkansız farklı güçlerin derdi İmralı’daki odanın anahtarını ele geçirmek.

Kavga Öcalan’ın odasının anahtarını ele geçirmek için veriliyor. Çözüm süreci masasını tekmeleyip, Öcalan’ın odasının kapısını üzerine kilitleyip anahtarını da denize atmak istiyorlar. Çünkü çözümü isteyen AK Parti de, çözüme direnen malum parti ve güç odakları da biliyorlar ki, Öcalan devre dışı bırakılırsa ortada çözüm diye bir şey kalmaz.

“Silahları gömün” diyen Öcalan’a karşı birilerinin “silahlarının namlularını sürekli yağladıklarını” görmüyor musunuz?

Kavga büyük. Sen hala büyük oyunu göremedin mi?

YORUMLAR (8)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
8 Yorum