HDP Erdoğan’a neden savaş açtı?

7 Haziran seçimlerinden önce kendisine destek veren bir televizyon kanalında Selahattin Demirtaş, “Çözüm sürecini Erdoğan gibi cesur bir lider başlatabilirdi” deyince sunucu şoka girmişti. Şoku atlatınca, Demirtaş’a “sen ne diyorsun arkadaş. Ben Erdoğan’ın partisini yıkmak için yayın yapıyorum. Sen çözüm sürecini Erdoğan gibi cesur bir lider başlatabilir” diyerek ne yapmaya çalışıyorsun şaşkınlığı ile yeniden soruyordu, “Erdoğan mı?”
Demirtaş söylediklerini tekrarlıyor ve açıklamasından geri adım atmıyordu…

Buraya kadar her şey normal…

Normal olmayan, aynı Demirtaş son parti grup toplantısında kürsüye çıkıyor, “Ey Erdoğan seni başkan yapmayacağız” diyerek kürsüden iniyordu. 7 Haziran seçimlerinde HDP’nin hedefinin Erdoğan olacağı yedi düvele duyurulmuş, HDP’ye destek verecek tüm güçlere diyet borcunu ödenmenin de ilk adımı atılmış oluyordu.

Burası da normal...

Normal olmayan, HDP’nin 7 Haziran seçimleri yapılmadan, çözüm sürecini birlikte yürüttüğü AK Parti ile kesinlikle koalisyon kurmayacağını açıklamasıydı…

Araya HDP milletvekili Leyla Zana’dan bir alıntı ilave ederek HDP ve Demirtaş’ın Erdoğan’a açtıkları savaşın nedenlerini irdelemeye devam edelim…

2012’de Zana, bakın Erdoğan için ne diyordu; “Bunu hepimiz açıkça söyleyelim ve kabul edelim. Bu işi isterse en güçlü durdurur. O güçlü kimdir, şimdiki hükümettir. O hükümetin başı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Ben onun bu işi çözeceğine inanıyorum. Buna dair umudumu da, inancımı da asla yitirmedim. Şimdi hepimizin yapması gereken, başbakanın sorunu çözmesinde yanında olduğumuzu ona hissettirmemiz, onu teşvik etmemizdir.”

Demirtaş’ın “cesur lider Erdoğan bu işi çözer” ve Zana’nın “Şimdi hepimizin yapması gereken, başbakanın sorunu çözmesinde yanında olduğumuzu ona hissettirmemiz, onu teşvik etmemizdir” dediği Erdoğan neden şimdi hedefte?

Demirtaş, cesur lider Erdoğan’ın bu sorunu çözme iradesi ve kararlığı konusunda AK Parti ile değil, çözüm sürecine başından beri karşı çıkan odaklarla iş tutmaya başladı. Seçim sürecinde ve sonrasında Erdoğan’ı hedef alan o kadar çok açıklaması var ki, bunu anlamakta güçlük çekiyorum...

Cevabı verilmesi gereken soru şu, “HDP ve Demirtaş çözüm sürecini birlikte yürüttükleri AK Parti ve sürecin en güçlü destekçisi Erdoğan’a neden savaş ilan etti?” Bu soruya cevap bulunmadan çözüm sürecini kimin, neden bitirdiğini anlamamız mümkün değil.

Bu sorunun onlarca şıktan oluşan bir cevabı var. Bizi ilgilendiren şıklardan biri, HDP’ye destek verenlerin bu stratejiyi HDP’ye dayatmış olmasıdır. Halk desteği zayıflamış bir Erdoğan ve AK Parti ile çözüm sürecinin devam edemeyeceğini bile bile HDP bu oyuna gelmemeliydi…
Çözüm isteyenler, Amerikalı FOX’a, İsrail ortaklı Hürriyet’e değil, sırtını halka yaslamalıydı. Çözüm süreci fazladan çıkarılacak 40 milletvekiline feda edilmemeliydi...

Çözüm isteyenler, seçim meydanında Erdoğan’a söyledikleri kadar, iki kelam da Bahçeli için söylemeliydiler…

Çözüm isteyenler, AK Parti’ye yönelik eleştirilerinin yanına iki cümleyle, Kürt sorunun varlık sebebi ve bugün devam etmesindeki asıl aktör olan CHP’ye de bir iki eleştiri yapmalıydı…

HDP ve Demirtaş gerçekten Kürt soruna çözüm ve sürecin devamını istiyorlarsa yanlış kişiyle savaşıyorlar. Ahmet Kaya’ya Kürtçe klip çekeceğim dediği için “vay şerefsiz vay” manşeti atan, “Türkiye Türklerindir” sloganı altında yayın yapan medya organlarının gölgesinden kurtulup halkının gölgesi altına dönmeliler…

Çözüm sürecinin düşmanlarının desteğini arkanıza alıp; çözüm için suikastleri, değerli yalnızlığı tercih eden adama savaş açmakta nereden çıktı? Size bu aklı kim verdi? Silahlar sussun diyorsun, ama silahları susturacak adamı ağır silahlarla ateş altında tutmaktan vazgeçmiyorsun. Bunda bir mantık ve hesap yanlışlığı var.

Kürt sorununu bitirmek isteyen Erdoğan’ı bitirme stratejisi ve operasyonu da nereden çıktı?

Çözüm isteyen HDP, Erdoğan’a karşı yürütülen bu operasyona neden taraf oluyor?

“Çözüm süreci için siyasi geleceğimi riske ediyorum. Gerekirse bu yolda baldıran zehri içerim” diyen Erdoğan’a karşı; çözüm sürecinin tarafı olan HDP ne yapıyor? Halkın içirmediği baldıran zehrini Erdoğan’a içirmeye kalkıyor. Darbecilerin, İsrail lobisinin, Alman istihbaratının, İngiliz DEAŞ’ının siyasi geleceğini bitiremediği Erdoğan’ın siyasi hayatını bitirmeye neden talip oluyorsunuz? PKK, Kürt sorununu çözmek isteseydi, muhatabı Erdoğan’la işbirliği yapmayı tercih ederdi. Çözümü istemediği için, çözüme karşı olan iç ve dış odakların Erdoğan’la yürüttüğü savaşa katılarak bu niyetini açıkça ortaya koymuştur…

En başa dönersek. Hani bu sorunu Erdoğan çözebilirdi, hani Erdoğan’a sorunu çözmede yardımcı olacaktınız. Yaptıklarınızla söyledikleriniz maalesef bir birini yalanlıyor…

Öncelikle bu sorunu çözmede samimiyetinizi ortaya koyun. Sonra da kiminle çözeceğinize karar verin. Türkiye, Erdoğan ve AK Parti ile değilse kiminle? Onu söyleyin siz de, biz de rahatlayalım…

Erdoğan Kürtlerin son umududur. Onu itibarsızlaştırmaya yönelik parti ve örgüt propagandalarına karşı artık daha dikkatli olmalıyız…

Bakın dün size barajı aştırıp, AK Parti’yi tek başına iktidar olmaktan alıkoyan başta FOX ve Hürriyet olmak üzere tüm destekçi yayın kuruluşları, bugün şehitlerin kanını sizin yüzünüze çarpıyorlar. Onlarla sizin çözeceğiniz bir Kürt sorunu yok. Türkiye’de Kürt sorununun müsebbipleri zaten bunlar. Bunu ya anlamıyor, ya da anlamak işinize gelmiyor…

HDP’nin Erdoğan’dan Çiller çıkarma projesi boş bir çabadır. Kürtler, Erdoğan’ın kendileri için yaptıklarını da, Çillerin yaptıklarını gayet iyi biliyorlar…

Onu da bir sonraki yazımızda değerlendirelim…

YORUMLAR (4)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
4 Yorum