Türkiye dünyaya insanlık dersi vermeye devam ediyor. Çok gerilere gitmeden bu derslerden örnekler vereyim. Eset’en kaçan Suriyelilere, DEAŞ’tan kaçan Şengallilere ve Kobanililere kucak açarken de dünyaya vicdan dersi verdi. Ne birileri gibi sadece Kobanililere, ne Türkmenlere, ne de Şengallilere kucak açtı. Kendi içimizdeki dünyalılara da insanlık dersi vererek, hepsini, hiçbir ayırım yapmadan kucakladı.

Türkiye’nin dünyanın sorun yaşayan bölgelerinde izlediği politikaların temelinde tamamen merhamet, vicdan ve hakkaniyet vardır. Menfaatlere göre davranmamıştır. Güçlünün, galip gelenin, darbe yapanın yanında durmamıştır. Hep haksızlığı uğrayanın, mağdur edilenlerin, hukuksuzluğa kurban gidenlerin yanında olmuştur…

Devletlerin ve devleti yönetenlerin icraatları tarihe not düşülüyor. Firavun’un Musa’ya (as), Züleyha’nın Yusuf’a (as) yaptıkları aradan geçen asırlara rağmen insanlığın önüne birer utanç vesikası olarak konuyor. İnsanlık yine Firavun’un, Züleyha’nın ülkesi Mısır’da tarihe kara bir leke olarak geçecek idam kararı ile gündemde.
21.yüzyılda seçilmiş bir cumhurbaşkanını idama göndermenin izah edilebilir bir tarafı yoktur. Bir medeniyetin, bir devletin, bir halkın alnına ancak bu kadar alçakça bir kara leke sürülebilir. Tarih bu lekeyi sürenleri dün affetmedi, bugün de affetmeyecektir.

Kahire Ceza Mahkemesi, seçimle Cumhurbaşkanı olan Mursi’yi idama mahkum etti. Darbecilerin nerede duracağını kestirmek güç. Çünkü emir aldıkları üst akıllarının merhamet ve vicdanları konusunda hiç de umut var değiliz. İslam coğrafyasının geleceği, halklarının hayatı ve liderlerinin akıbeti de bu vicdanın bir işaretine bakar durumda maalesef…
Merhamet ve vicdan bugün Mısır’da imtihandan geçiyor…

*

ABD, İslam dünyasının ve dünyanın gözünün içine baka baka, “demokrasinin inşasını (!)” yeniden ihaleye çıkardı. Batının İslam dünyası için öngördüğü demokrasinin inşa edilmesinde “askerden daha iyi teklif verecek bir taşeron” bulunması imkansızdır. Öyle de oldu. Asker ABD’nin açtığı yoldan tankları yürütmekte en ufak bir tereddüt göstermedi. Yolun sonunda kurduğu idam sehpalarında yağlı urganlar masum başları bekliyor…

Kerry, Doğu’da askerlerin inşa ettiği demokrasiyi, Batı’da neden sivillerin inşa ettiğini İslam dünyasına anlatmalı. Madem demokrasinin en iyi inşacıları askerlerdir, neden ABD ve AB’de bu iş kolu askerlere yasaktır? Ordunun inşa ettiği demokrasinin harcı halkın kanıyla karıldığı için, o kanın varislerine o demokrasiyi yıkmak da boyunlarının borcu olarak miras kalmaktadır...

Her şey üst akılın İsrail’in güvenliğini sağlamasına endeksli. Mısır’da Arap ülkelerinin katıldığı toplantıda, kralların gözünün içine baka baka “İsrail’in geleceğini teminat altına almak, İsrail’in güvenliğinin güvence altına olması için sizden daha fazla çaba bekliyorum” diyen Kerry; Sisi’ye, idama giden yolda açık çek vermişti aslında.

Filistin dostu Mursi’nin idamının Amerika için hiçbir olumsuz karşılığı olamazdı…

Oysa Obama Başkan seçildiği ilk dönem, İslam dünyasına barış mesajı vermek için soluğu Mısır’da almıştı. “Yeni başlangıç” başlıklı ünlü konuşmasında Bush’un İslam dünyasına yönelik politikalarını açıkça eleştirerek, ABD’nin Müslüman dünyasıyla yeni bir sayfa açacağını ilan etmişti. Hatta “ABD dış politikasının Ortadoğu’da İslamcılık korkusuna göre tavır almayı” bir kenaraiteceği sözünü vermişti.

Obama o gün ya yalan söyledi, ya da ABD’deki iç mücadelede savaşı kaybedip eski politikaya geri döndü…

Mısır’da “idam sehpası üzerinde demokrasiye tecavüz edenler” İhvan’ın sözcüsü El Haddad’ın şu sözünü dikkatli okumalılar; “Demokrasi Müslümanlara göre değilmiş.” İslam ile demokrasi arasında kurulan köprü ciddi hasar almıştır. O köprünün üzerinde yürüyen Müslümanların güvenini kazanmak için somut adımlar ve açıklamalar gerekiyor. O köprüyü tahrip edenler, en hızlı şekilde de onarmalıdır…

Ahlak sadece şahıslar için değildir. Devletlerin ve devlet yöneticilerinin de ahlaklı ve ilkeli olması bir erdemdir. ABD, Obama ve Kerry’nin dün olduğu gibi bugün de Mısır darbesine verdikleri destekle “ahlaklarının seviyesini” görmüş olduk. “Devlet Ahlakı” konusunda ABD’nin ve Kerry’nin Türkiye’den öğreneceği çok şey var…