Almanya’da aşırı sağa tepki büyüyor

Almanya’ da son bir aydır yer yerinden oynuyor desek yeridir.

Her şey Postdam’da lüks bir otelde yapılan gizli bir toplantının müthiş bir gazetecilik başarısıyla ifşa edilmesiyle başladı.

Aşırı sağcı AFD partisinin ileri gelenlerinden ve bazı CDU’lu siyasetçilerin de katılımcıları oluşturduğu bu toplantıda göçmenlerin, hatta göçmen kökenli olan Alman vatandaşlarının nasıl Almanya’dan gönderileceği tartışıldı.

Bu konu Almanya’da amiyane tabirle yeri yerinden oynattı.

Aşırı sağın giderek güçlenmesinden tedirgin olan Almanlar bu toplantıyı çok tehlikeli bir yolun ilk adımları olarak gördüler ve ülke çapında protesto gösterileri yapılmaya başlandı.

Bu gösterilere katılım da rekor düzeydeydi.

Almanya’dan gazeteci büyüğüm Tuncay Özdamar’ın paylaşımına göre Berlin’de 350 bin, Münih’te 250 bin, Hamburg’da 80 bin, Köln’de 70 bin, Leipzig’de 60 bin, Frankfurt, Hannover ve Bremen’de 40 bin ve Bonn’da 25 bin kişilik gruplar aşırı sağa ve direkt olarak AFD’de ye karşı protesto eylemi yaptılar.

Partinin kapatılması konusunda çağrılar da peşi sıra gelmeye başladı.

Şansolye Olaf Scholz X’den yaptığı videolu paylaşımda protestoları destekleyerek “Aşırı sağcılar demokrasimize saldırıyor. Bu net tavır almamız için bir davet. Demokratik Almanyamız ve göç geçmişi olan 20 milyondan fazla dostumuz, meslektaşımız ve komşumuz için” diye konuştu.

Siyaset Bilimci ve aşırı sağ uzmanı Hajo Funke NDR’ye verdiği röportajda bu protestoların Almanya tarihinin en büyük protestolarından biri olduğunu ifade etti.

Peki bu protestolar AFD’nin etkisini azaltır mı ya da parti kapatılabilir mi?

Parti kapatılması elbette Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın yazacağı rapora ve hukukun işleyeceği prosedüre göre cevabı zor olan bir soru. Ancak protestoların etkisi olumlu olabilir.

Bunu şöyle bir karşılaştırmayla anlatayım.

Bir anlığına bu olayın Türkiye’de gerçekleştiğini düşünelim.

Türkiye’de bir partinin protesto edilip, kapatılmasını isteyen on binlerce kişinin meydanlarda slogan attığını miting yaptığını hayal edin.

Protesto edilen partinin seçmeni de sokağa dökülür ortalık savaş alanına döner.

Maalesef gerçek bu.

Biz de anayal hak olan protesto kültürü hiçbir zaman tam olarak gelişmedi. Hele ki 2024 yılında 60’lar 70’lerden çok daha geride.

Ancak Almanya’da AFD’de büyük bir sessizlik hakim. Seçmenleri kendilerini belli etmiyorlar, herhangi bir olay olmuyor.

Çünkü toplumsal tepkiden demokratik ülkelerde genel bir çekince vardır.

AFD’nin bazı anketlerde yüzde 30’leri bularak birinci parti çıkması karşı bloktaki dağınıklıktan kaynaklanıyordu diye düşünüyorum. Bundandır ki CDU da sağcılığını arttırmıştı ama bu protestolar diğer partilerin de AFD seçmenine ulaşmak için daha fazla uğraşacağının bir işareti olacaktır.

AFD’nin günün birinde iktidara gelmesi tüm göçmenler ve göçmen kökeniler için tehlikeli bir durumdur.

Tam da Amerika ve Kanada gibi bir göçmen ülkesi olma yoluna girmişken, iş gücü için 1.5 milyondan fazla göçmene ihtiyacı varken ve çifte vatandaşlık yasası meclisten geçmişken AFD’nin güçlenmesi Almanya açısından olumlu bir şey de değil...

İzleyip göreceğiz…

DİZİ ÖNERİSİ

Yaklaşık bir aydır müptelası olduğum bir diziyi önermek istiyorum.

Her bölümünde komedi, dram, aksiyon, gizem ne ararsanız bulduğunuz, karakterlerin aileden biri gibi olduğu iç ısıtan bir dizi…

The Rookie…

Şuan hangi platformda var bilmiyorum ama bulun izleyin bu diziyi.

45’inden sonra polis olmaya karar veren bir adamın “çaylak” olarak başladığı bu zor meslekte başından geçenleri heyecanla ve tebessümle izleyeceksiniz.

YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum