Köy Enstitüleri tarihine dair emsâlsiz bir çalışma

Köy Enstitüleri tarihine dair emsâlsiz bir çalışma

Sercan Ünsal’ın ‘Köy Enstitüleri, Kırsal Kalkınma ve Sağlık Kolu’ kitabı Barış Kitap’tan iki cilt olarak çıktı. Daha önce ‘Bozkırda Bir Eğitim Pınarı, Pamukpınar Köy Enstitüsü’ kitabı yayınlanan Ünsal’ın bu iki kitabı sanki ‘24 ile ‘54 arasının ‘romanları’ gibi. Onları okuyunca Cumhuriyete kurulan tuzakları daha net olarak görebiliyorsunuz. Alıp okuduğunuzda bir ‘aydınlanma’ yaşayacağınızı söyleyebilirim. Ünsal’ın kırlangıç uçuşu üslûbuysa nefes kesici, bayıldım.

TANER AY

Sercan Ünsal Kızılcahamam’dan ve Erzincan’dan çocukluk arkadaşım. Onun babası, benim de annem ve babam Köy Enstitülü öğretmenlerdendi. İlkokula Kızılcahamam’da aynı yılda başladık, ben Orhan Gazi İlkokulu’ndaydım, Sercan ise Kazım Karabekir İlkokulu’ndaydı. Sonra biz Siirt’e gittik, ilkokul sondayken ise Erzincan’a geldik. Güzel bir tesadüftü, Sercan bu defa da Erzincan’da mahalle arkadaşım olmuştu, çok yakın evlerde oturuyorduk, hafta sonlarındaysa caddenin arkasındaki arsada top koştururduk. ‘60’lı yılların sonuna doğru Erzincan Lisesi’nde ortaokulun ilk sınıfını bitirdiğimde biz İstanbul’a taşındık, onlarsa Erzincan’da kaldılar. ‘70’li yıllar ülkemizin en karanlık yılları oldu, ülke 12 Eylül’ün ‘toplum mühendisliği’ için karıştırıldı. Sercan’ın babası Niyazi Ünsal artık Erzincan Senatörü olarak çok değerli bir muhalefet yapmaya başlamıştı, bizim nesilden çok kişi onu özellikle terör karşısında etkisiz kaldığı için İçişleri Bakanı İrfan Özaydınlı’ya yönelttiği sert eleştirilerden anımsayacaktır.

GAZİ’NİN DEHASINI ORTAYA ÇIKAN SATIRLAR

Sercan Ünsal’ın Barış Kitap’tan iki yıl önce çıkan ‘Bozkırda Bir Eğitim Pınarı, Pamukpınar Köy Enstitüsü’ harika bir çalışmaydı. Rahmetli Pakize Türkoğlu’nunkilerle birlikte Sercan Ünsal’ınki diğer Köy Enstitüsü kitaplarından hemen ayrılıyordu. Bu yüzden de Sercan’ın ‘Köy Enstitüleri, Kırsal Kalkınma ve Sağlık Kolu’ kitabını merakla bekledim. Barış Kitap’in iki cilt olarak yayımladığı ‘Köy Enstitüleri, Kırsal Kalkınma ve Sağlık Kolu’ gerçekten nefis bir kitap olmuş, Sercan’ın kırlangıç uçuşu üslûbuysa nefes kesici, bayıldım.

21kr02-kitap1.jpg

Kitabın ilk cildinin birinci bölümünü özellikle birkaç defa okumanızı öneririm. Cumhuriyet’ten önce halkın yüzde yedisi kadarının okuma yazma bildiği, otuz dokuz vilayet ve sancakta toplamda bin 764 açık ilk mektebinin olduğu ve sadece 3 bin 61 öğretmenin görev yaptığı topraklarda Gazi Mustafa Kemal’in dehası bütün çıplaklığıyla ortaya çıkıyor. Dağılan imparatorluktan Cumhuriyet çatısı altında bir millet yaratılacaksa, bunun yolunun da yüzde sekseninin sağlığa uygun olmayan yerlerde kurulduğu köylere girmekten geçtiğinin bilincinde olan Gazi, eğitimi, aydınlanmayı ve uygarlığa geçişi kırsaldan başlatmaları için müthiş kadrosuna talimatı vermiştir. Onun görevlendirdiği isimlere bir bakın, Hüseyin Vasıf, Mustafa Necati ve İsmail Hakkı, bunlar ancak Allah’ın bu millete armağanlarıdır. ‘24 yılında hükûmet Amerika’dan dünyanın en önemli eğitimcilerinden John Dewey’i getirtiyor, onun raporları ve önerileri doğrultusunda ilk adımlar atılıyor. Mustafa Necati’nin çok genç yaşta ölümü üzerine kalkınmada bir ‘duraklama dönemi’ yaşanırsa da, ‘36’dan sonra eğitimi ‘ülke sorunu’ olarak değerlendiren İsmail Hakkı Tonguç ve Hasan Âli Yücel, nüfusunun büyük çoğunluğu köylü olan milletimizi ‘37 ile ‘46 arasındaki Köy Enstitüleri ile çağın da ilerisine taşımayı başarıyorlar.

21kr02-man1.jpg
Köy Enstütüleri’nin kurucularından, dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel, Köy Enstitülü öğrencilerle birlikte

CUMHURİYETİN TEMELLERİNE DİNAMİT YERLEŞTİRİLEN YILLAR

Gazi’nin kaybı, Cumhuriyetimizdeki ilk büyük kırılmadır, farklı kisvelere bürünmüş olan ‘gericilik’ Gazi’nin yokluğunu fırsata çevirip, ilk iş olarak Köy Enstitüleri’ni hedef alıyor, bu yüzden de ‘46 ile ‘54 arasında yaşananlar aslında Cumhuriyetin temellerine dinamit yerleştirmekten başka anlama gelmemektedir. Köy Enstitüleri kapandıktan sonra maarife bağlı kalkınma tarihimiz ikinci büyük ‘duraklama dönemi’ne giriyor, ancak Köy Enstitüsü ve Öğretmen Okulu mezunu kaliteli öğretmenler sayesinde bu ‘deprem’ en az hasarla atlatılıyor. Benim kuşağım onlarda okudu, üniversite yıllarımızdaysa tasarlanan ‘toplum mühendisliği’nin bir parçası olan ‘üç ayda öğretmen çıkarma’ dönemi başladı. 12 Eylül aslında Cumhuriyetten intikam alma ve Türkiye Cumhuriyeti’ni dünya topraklarının yeniden paylaşımında savunmasız bırakma tasarıydı, bunun ilk yolu da eğitim sistemini zayıflatmaktan geçiyordu. Sercan Ünsal’ın ‘Bozkırda Bir Eğitim Pınarı, Pamukpınar Köy Enstitüsü’ ve ‘Köy Enstitüleri, Kırsal Kalkınma ve Sağlık Kolu’, sanki ‘24 ile ‘54 arasının ‘romanları’ gibi, onları okuyunca Cumhuriyete kurulan tuzakları daha net olarak görebiliyorsunuz. Kitapta şunlar da var demeyeceğim, sadece alıp okuduğunuzda bir ‘aydınlanma’ yaşayacağınızı söyleyeyim, yeter.

21kr02-kitap12.jpg

EĞİTİM SERÜVENİMİZİN ‘ALTIN YILLAR’INI ORTAYA ÇIKARDI

Sercan Ünsal, Soğuk Savaş dönemine özgü sığ politikayla hiç uğraşmadı, onun yerine kültür tarihimizdeki Köy Enstitüleri dönemini iğneyle kuyu kazar gibi araştırdı, eğitim tarihimizin Köy Enstitüsü dönemini bütün çapaklarından temizledi, ortaya hakiki ‘altın yıllar’ı çıkarmayı başardı. Sercan’ın tarihçiliği ve araştırmacılığı çok kişiyi kıskandıracak kadar başarılıdır, yaşayan Köy Ensitülülerini bulup onlarla sözel tarih çalışması yapması veya döneme ait belgeleri sandıklardan çıkarttırması büyük iştir. Daha önce de yazmıştım, Sercan Ünsal’ın tarihçi olarak asıl önemi ve değeri, elindeki malzemenin sunduğu modellere hayli mesafeli durmasında başlıyor, artık Köy Enstitüleri döneminin zihinsel evreninde yaşamadığımızdan, Sercan ‘yorum’ yapmıyor, bulduğu malzemeyi bizim önümüze bütün şeffaflığıyla koyup bırakıyor.

DİKKATLE OKUDUĞUM İKİ TIPKI BASIM ESER

Bu arada henüz bitiremediğim iki harika kitaptan daha bahsedeyim: Hüseyin Ersavaş ve Emir Gürsu’nun yayına hazırladıkları ‘Abdülbaki Gölpınarlı’nın El Yazısı ve Resimleriyle Ayine-i Hikem’ isimli kitap, Sıdkî’nin az bilinen eserine ilişkin çok değerli bir çalışma. Kitap Dün Bugün Yarın Yayınları’ndan tıpkı basımıyla yayınlandı.

21kr02-man3.jpg

Diğer kitapsa Okur Tarih’ten çıkan ve Gaziantep’ten genç araştırmacı Ahmet Şahin’in yayına hazırladığı ‘Cebel-i Bereket Vilâyeti’ isimli eserdir. Bu eserin tıpkı basımı da transkripsiyonuyla birlikte verilmiş. Bir aksilik çıkmazsa, önümüzdeki hafta bu iki önemli ve değerli kitabı da sizlere tanıtmaya niyetliyim...

21kr02-man2.jpg

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (5)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
5 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN