KARAR TV'de yayınlanan 'Yüzleşme' programında, Ahmet Taşgetiren ve Yusuf Ziya Cömert'in konuğu eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mustafa Sait Yazıcıoğlu oldu. Mâtürîdîlik, inanç ve fıkıh konularının yanı sıra tarihsel süreçte değişime uğrayan kader anlayışına değinen Yazıcıoğlu, ‘'Her şeye kader diyerek dini kavramları tahrip etmeyelim’ ifadelerini kullandı.
KARAR TV ekranlarının yakından takip edilen programları arasında yer alan ‘Yüzleşme’, birbirinden kritik konuları masaya yatırmaya devam ediyor. 3 Kasım 2023 Perşembe günü ekranlara gelen bölümün konuğu, eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mustafa Sait Yazıcıoğlu oldu. Pek çok kişinin merak ettiği önemli konulara değinen Yazıcıoğlu, kadere yönelik zaman içerisinde gelişen yanlış bakış açılarının yanı sıra fıkıh ve din ilişkisi gibi meseleleri yorumladı. İşte detaylar…
KADERE BAKIŞ AÇISINDA YAŞANAN SORUNLAR
Başımıza gelen her olaya ‘kader’ diyerek geçiştirme yoluna gidildiğini vurgulayan Prof. Dr. Mustafa Sait Yazıcıoğlu, “Bizim hatamız nedeniyle ortaya çıkan bir durumu Allah’a havale etmek hem ağır bir sorumluluktur hem de sorumluluktan kaçmaktır. Bunun yerine niye böyle yapılıyor, kim buna sebep olmuş diye araştırıp da ortaya çıkartmadıkça bu böyle devam edip gider. Emevîler dönemindeki bazı yöneticilerin yanlış icraatlarını legalize etmek, toplum nezdinde biraz daha meşru bir hale getirebilmek için ‘Allah’ın takdiri, Allah’ın takdiri olmasa olabilir miydi?’ gibi bir anlayış uygulandı. Geçmiş dönemlerden bugüne kadar siyasilerin de hoşuna giden bu algı, şimdi dini bir inanç gibi önümüzde duruyor.” şeklinde konuştu.
Kaderin bize verilen özgür irade ile birlikte yorumlanması gerektiğini vurgulayan Mustafa Sait Yazıcıoğlu, Mâtürîdîliğe göre, olayların sorumluluğundan kaçmak gibi bir anlayışın olmadığının altını çizdi.
‘ALLAH BİZE İSTİŞARE EDİN DİYOR’
İslam ile birlikte gelen ve Peygamber Efendimiz döneminde Müslümanların sıkça başvurduğu istişare kültürünün önemine değinen Mustafa Sait Yazıcıoğlu, "Allah bize istişare ederseniz iyi olur demiyor. İstişare edin diyor. Emirdir, tavsiye değildir. Çünkü akıl akıldan üstündür. Fakat istişarenin bir temeli vardır ve onun üzerine oturur. O da istişarenin, insanların düşüncelerini açık bir şekilde beyan edebildiği bir ortamda yapılmasıdır. Bunun için de yöneticiler bu özgür ortamın ortaya çıkmasını sağlamalıdır. Bu sayede derli toplu bir fikir ortaya çıksın. Biz maalesef bunu kurumsallaştıramadık, hukuki bir zemine de bağlayamadık. Bunun sıkıntısını çok çektik hala da çekiyoruz" ifadelerini kullandı. Ayrıca Yazıcıoğlu, Peygamberimizin vefatından sonra, onun zamanında benimsenen değerlerden uzaklaşıldığını ve İslam Dünyası’nın bu nedenle geriye düştüğünün altını çizdi.
‘FIKIH İLE DİNİ AYNILAŞTIRIYORUZ’
Fıkıh ile dinin birbirine karıştırıldığını ve bu durumun da bazı sorunlara ortam oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Mustafa Sait Yazıcıoğlu, ‘Fıkıh ile dini aynılaştırıyoruz. Fıkıh, o dönem insanlarının o dönemin şartlarına göre çıkan sorunlara getirdikleri çözümlerdir. Oradan bir çözümle insanları tatmin etmeye kalkıştığımız zaman, insanı asırlarca geriye götürmüş oluruz.’ yorumunda bulundu.
