43 madenci yaşamını yitirmişti: Amasra faciasının üstünden 1 yıl geçti

43 madenci yaşamını yitirmişti: Amasra faciasının üstünden 1 yıl geçti

Amasra maden faciası üzerinden 1 yıl geçti. Maden patlaması sonucu 43 madencinin yaşamını yitirdiği olaya ilişkin davanın yeni duruşması 16 Ekim'de görülecek.

Bartın'ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu'na (TTK) ait maden ocağında meydana gelen patlama sonucunda 43 madenci hayatını kaybetti. Facianın üzerinden tam 1 yıl geçti. Olaya ilişkin görülen davanın ilk duruşması nisan ayında, ikinci duruşması temmuz ayında Bartın Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Davanın üçüncü duruşması ise 16 Ekim'de başlayıp 18 Ekim'e kadar sürecek.

1kapak-001.jpg

Bartın Adliyesi'nin koridorunda oluşturulan duruşma salonunda görülen davanın ilk duruşmasında, tutuklu sanıklardan müessese müdür yardımcısı Salih Atmaca tahliye edildi. Diğer 7 tutuklu sanığın tahliye talepleri reddedildi. 23 sanıklı davanın ikinci duruşmasında ise herhangi bir tahliye ya da tutuklama kararı çıkmadı.

Gazete Duvar'dan Can Bursalı'nın haberinde yer alan 12 madde, olaya ve dava sürecine ilişkin birçok soruyu açıklığa kavuşturuyor.

PATLAMANIN NEDENİ NEYDİ?

Patlamanın yaşandığı TTK'ye bağlı Amasra Taşkömürü İşletmesi'ndeki (ATİM) havalandırma sisteminin eski olması ve 3 yıldır ihalelerin yapılmasına rağmen yenilenmemesi, patlamanın ana nedenlerinden biri olarak görülüyor. Ayrıca, ön bilirkişi raporuna göre madende grizu ve kömür tozu patlaması yaşandı. Bu da grizu patlamasına neden olan metan gazını ölçen sensörlerin ve kömür tozu patlamasına karşı alınan önlemlerin yetersiz olduğunu gösteriyor.

ÖN BİLİRKİŞİ RAPORU NE DİYOR?

Madendeki patlamayla ilgili hazırlanan ön bilirkişi raporunda, ihmaller zinciri sıralanıyor. Raporda, madendeki havalandırma sisteminin yetersizliği, teknik personel sayısının az oluşu, bakanlık denetimlerinin yetersizliği, metan gazı seviyesinin sürekli riskli seviyelerde olmasına rağmen gereken önlemlerin alınmaması öne çıkıyor.

1kapak-002.jpg

SORUŞTURMA NASIL BAŞLADI?

Patlamadan 14 gün sonra, 28 Ekim 2022'de 25 kişi hakkında gözaltı kararı verildi, 24 kişi gözaltına alındı. Kalan 1 kişi ise, patlamada yaralanan kardeşine refakat ettiği için gözaltına alınmadı. Gözaltı işlemlerinin ardından, madenin Müessese Müdürü Cihat Özdemir, Müessese Müdür Yardımcısı Salih Atmaca, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekçi, İş Güvenliği Şube Müdür Vekili Volkan Soylu, İşletme Baş Mühendisi Mehmet Tural, mühendisler Levent Aydın, İbrahim Hakan Mengeş ve Şahan Kahraman tutuklandı. Diğer şüphelilerin bir kısmı ise haklarında adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakıldı.

SUÇ İSNADI NE?

43 madencinin hayatını kaybettiği patlamayla ilgili hazırlanan iddianamede, tutuklu sanıklardan 4'ünün "olası kastla öldürme", 4'ü tutuklu 19 sanığın ise "taksirle öldürme" suçunu işledikleri gerekçesiyle cezalandırılmaları isteniyor. İddianamede, "Olası kastla öldürme" suçunu işledikleri öne sürülen sanıklardan Cihat Özdemir, Mehmet Tural, Selçuk Ekmekçi ve Volkan Soylu'nun bin 80 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep ediliyor. 4'ü tutuklu 19 sanığa ise "bilinçli taksirle öldürme" suçu işledikleri gerekçesiyle 20 yıla kadar hapis cezası verilmesi talep ediliyor.

BAKANLIK YETKİLİLERİ VE MÜFETTİŞLER NEDEN YARGILANMIYOR?

Soruşturma kapsamında hazırlanan ön bilirkişi raporunda, Enerji Bakanlığı'na TTK Genel Müdürlüğü yetkilileri ile madeni denetleyen Çalışma Bakanlığı müfettişlerinin de sorumlu olduğuna dikkat çekildi. Bu raporun ardından Amasra Cumhuriyet Başsavcılığı, TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu, Genel Müdür Yardımcısı Ercan Gebeş, İşletmeler Daire Başkanı Tevfik Baş, İş Güvenliği Daire Başkanı Ahmet Sarıalioğlu, maden mühendisleri Murat Ayas, Sevin Vatansever ile başmüfettişler İrfan Güven ve Cemal Tekin hakkında soruşturma izni istedi. "Görevi kötüye kullanma" suçlaması yöneltilen yetkililer ve müfettişler hakkındaki soruşturma izni talebi, Çalışma Bakanlığı tarafından reddedildi. Enerji Bakanlığı ise savcılığa keşiften sonra düzenlenecek bilirkişi raporunun yayınlamasının ardından talebe ilişkin karar verileceğini bildirdi.

1kapak-003.jpg

DANIŞTAY BAKANIN KARARINI NEDEN KALDIRDI?

Çalışma Bakanlığı'nın, patlamadan 3 gün önce 11 Ekim 2022'de madende denetim yapan ve gaz seviyesi yükselmesine rağmen madeni boşaltmayan başmüfettişler İrfan Güven ve Cemal Tekin hakkında soruşturma izni vermemesi, Danıştay'a taşındı. Danıştay 1. Dairesi, bakanlığın kararını kaldırdı ve başmüfettişlerin sorumlu olduğunu belirtti. Daire'nin kararında, müfettişlerin yalnızca sözlü cevaplarla rapor oluşturduğu, madencilerin eğitimlerinin teorik aşamada kalmasına göz yumduğu, metan seviyesiyle ilgili denetim yapmadığı belirtildi ve soruşturma izni verilmesi gerektiğine dikkat çekildi.

TTK GENEL MÜDÜRÜ'NÜN SİCİLİNDE NE VAR?

Hakkında soruşturma izni istenen ancak Enerji Bakanlığı tarafından bilirkişi raporunun beklenmesine karar verilen TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu'nun maden patlamalarıyla ilgili sicili kabarık. Eroğlu, TTK Genel Müdürü olmadan önce, Zonguldak'taki Kozlu Müessesesi Müdürü olarak görev yapıyordu. 7 Ocak 2013'te Kozlu'daki maden ocağında yaşanan patlamada 8 madencinin hayatını kaybetmesiyle ilgili davada yargılanan Eroğlu, "taksirle ölüme neden olma" suçundan 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.

BİLİRKİŞİ RAPORU NEDEN HAZIRLANMIYOR?

Patlamanın yaşandığı madende keşif için geçen mart ayında hazırlıklar başlatıldı. Ancak bu keşif hazırlığı, 16 Mart'ta durduruldu. Keşif hazırlığı, patlamadan sonra madende kurulan barajların kaldırılmaya başlandığı sırada yangın çıkması nedeniyle bitirildi. Önlem amaçlı kurulan barajların kaldırılmasının ardından maden ocağında yeni bir metan gazı ve kömür tozu patlaması yaşanmış olabileceği belirtiliyor. TTK tarafından, madenden alınan aylık gaz izleme raporlarına göre, madende hala yangın riski devam ediyor.

1kapak-004.jpg

MADENDE RİSK VAR MIYDI?

2015 yılında Maden Kanunu'ndaki değişiklikle madenciler için yaptırılması zorunlu hale getirilen ferdi kaza sigortası için 9 Eylül 2022'de inceleme yapan sigorta şirketi, gördüğü yüksek risk nedeniyle revizyon yapması için maden işletmesine süre verdi. Türk Nippon adlı sigorta şirketinin raporundan 35 gün sonra ise patlama yaşandı. Patlamada ölen 43 işçiden 17'sinin cenazesi, sigorta şirketinin raporunda riskli bulunan bölgeden çıkarıldı.

İLK DURUŞMADA NELER YAŞANDI?

Amasra davasının ilk duruşması 25 Nisan'da görüldü. İki hafta süren duruşmalarda, sanık ve sanık avukatlarının savunmaları ile hayatını kaybeden madenci yakınlarının avukatlarının sanık sorguları yapıldı. Duruşmalarda, madendeki işçi sağlığı ve iş güvenliği konularındaki eksiklikler ve kaçak üretim iddiaları gündemdeydi. Madende müessese müdür yardımcısı olarak görev yapan tutuklu sanık Salih Atmaca'nın tahliyesine karar verildi. 7 tutuklu sanığın ise tutukluluk halleri devamına karar verildi.

MADENCİ YAKINLARI NEYE TEPKİ GÖSTERDİ?

Madenin işletme müdürü olarak görev yapan tutuklu sanık Selçuk Ekmekçi'yi avukat Çağla Dursun savunuyor. Davanın ikinci gününde, avukat Dursun, kendisine tepki gösteren bir madenci yakınına "Başınıza gelenleri hak etmişsinizdir o zaman" yanıtını verdi. Bu yanıt üzerine duruşma salonunda gerginlik yaşandı. Avukat Dursun, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı iken yaptığı lüks düğün organizasyonuyla dikkatleri üzerine çeken Yüksek Kocaman'ın baldızı. Kocaman şimdi Yargıtay 12. Ceza Dairesi üyesi. Amasra davasında çıkan karar, Kocaman'ın görev yaptığı Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nde kesinleşecek.

1kapak-005.jpg

İKİNCİ DURUŞMA NEDEN GERGİN GEÇTİ?

Davanın ikinci duruşmasında, madenci ailelerinin davaya katılma talepleri alındı. Madenci yakınları, taleplerini sıralarken, kaybettikleri yakınlarının fotoğraflarını sanıklara gösterdi. Tüm madenci yakınları sanıkları suçlayarak ihmalleri olduğunu vurguladı. Bir madenci yakını, kaybettiği kardeşinin üzerinden çıkan kek ile meyve suyunu sakladığını belirtti ve mahkeme kürsüsüne bırakarak "Benim kardeşimden tek kalan şey bunlar" dedi. Başka bir madenci yakını ise, ikiz çocuklarının patlamadan 2 ay sonra doğduğunu ancak babalarını hiç göremeyeceğini ifade etti, "Dünyadan baba kelimesinin kaldırılmasını talep ediyorum. Bunu yapabilir misiniz?" diye sordu. Sanık avukatları ise, madenci yakınlarının tepkileri nedeniyle mahkeme başkanına "Abdullah Öcalan bile adil yargılandı, bizim müvekkillerimiz yargılanmıyor" ifadelerini kullandı. Bu sözler üzerine salonda olay çıktı. Mahkeme başkanı salonu boşalttı, dava izleyicisiz devam etti. Davanın ikinci duruşmasında tutuksuz sanıklar hakkındaki tutuklama talepleri de, tutuklu sanıkların tahliye talepleri de reddedildi.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN