Ziraat Bankası’nın katılım bankacılığı ile ilgili izinleri almasının ardından Ziraat Katılım Bankası’nın ilk şubesi bugün Eminönü’nde açıldı.
Ziraat Bankası, katılım bankacılığı ile ilgili gerekli adımları tamamlamasının ardından Ziraat Katılım Bankası’nın ilk şubesini bugün Eminönü’nde açtı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın’ın katıldığı açılış töreninde konuşan Erdoğan, Ziraat Katılım'ı hayata geçirerek, Türkiye'nin finans sektörüne farklı açılım sağlayanları tebrik etti.
Ziraat Katılım Bankası'nın sektörün büyümesine, gelişmesine katkı sağlamasını temenni eden Erdoğan, kamunun bu alandaki ilk kuruluşu olarak sektöre giren Ziraat Katılım Bankası'nın diğer kamu bankalarına da örnek olacağına inandığını söyledi.
152 yıllık bir banka
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ziraat Bankası'nın 152 yıllık yaşıyla son dönem Türk tarihinin en önemli dönüm noktalarına şahitlik ettiğine değinerek, şunları anlattı:
"Ziraat Bankası'nın tarihi bir anlamda Türkiye'nin finans tarihidir. 1863'te Ziraat Bankası'nın ilk nüvesi olan Menafi Sandıkları kurulduğunda Osmanlı ekonomisi adeta iflasın eşiğine gelmişti. İlk dış borcun alındığı 1854'ten itibaren geçen süre içerisinde devlet, Galata bankerlerinin ve tefecilerin esiri haline dönüşmüştü. Artık devlet en yüksek faizle dahi borç bulamaz hale gelmişti. Bankerler ve onların oluşturduğu güç zincirleri kredi açarak ya da kredi musluklarını kısarak, Osmanlı maliyesini istedikleri gibi yönlendirebiliyorlardı. Günde bir para hesabıyla yıllık yüzde 900 oranlarına varan faizler söz konusuydu. Sadece devlet değil, millet de borç batağındaydı. Borçlarını ödemekte zorlanan çiftçiler, ürünlerini daha hasattan önce tefecilere kaptırıyordu. İşte böylesi meşakkatli bir zamanda kurulan Menafi Sandıkları milli bankacılığın da ilk örneğini oluşturuyordu. 15 Ağustos 1888'de Menafi Sandıkları'nın yerini modern bir finans kuruluşu olarak Ziraat Bankası aldı. Bugün Ziraat Bankası sadece bir banka değil, bir kara gün dostudur, çiftçi dostudur, esnaf, sanayici, tüccar, ihracatçı dostudur."
Paradan para kazanma hırsıyla değil, tarımı, sanayiyi, ticareti destekleme gayesiyle çalışan Ziraat Bankası'nın asli vazifesini hiçbir zaman unutmadıklarını ve unutmayacaklarını dile getiren Erdoğan, Ziraat Bankası'yla birlikte kuruluş amaçlarına uygun şekilde çalışmalarını yürüten diğer kamu bankalarının da gurur kaynağı olduğunu belirtti.
“25 banka batmıştı”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 12 yıl öncesinin Türkiyesi'ni, "Ziraat Bankası'nın kuruluş yıllarının Türkiyesi" şeklinde tanımlayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"2001'de gecelik faizlerin yüzde 7 bin 500'e kadar çıktığı bir krizi yaşamıştık. Hükümete geldiğimizde bu krizin etkileri halen yoğun şekilde devam ediyordu. Türkiye, her anlamda durma noktasına gelmişti. Düşünebiliyor musunuz, IMF'ten borç dilenebilmek için bu ülkeye dışarıdan bir ekonomi bakanı ithal edilmişti. Esnaf, işçi, memur, iş adamı, çiftçi, emekli, hepsi kan ağlıyordu. Böyle bir dönemi yaşıyorduk. Her gün bir bankanın batış haberini alıyorduk. Geldiğimizde 25 banka batmıştı. Zarar defterini açıyorsunuz, o haneye bakıyorsunuz o zaman yaklaşık 40 milyar dolar bir borç yükü."
Kamu bankalarının içinin boşaltıldığını, 2002 sonunda sadece Ziraat Bankası'nın görev zararının 16 milyar lira olduğunu, çiftçiye kredi vermediğini, verdiği zaman da çok yüksek faiz oranı uyguladığını kaydederek, buna rağmen bankanın görev zararından kurtulamadığını, çiftçiden, esnaftan alınan yüksek faizle elde edilen kaynağın bütçenin açığını kapatmakta kullanıldığını söyledi.
2023’te 500 şube
Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ziraat Katılım Bankası'nın Hazine tarafından 675 milyon lira sermayeyle kurulduğunu belirterek, bankanın 6 ay gibi çok kısa sürede hayata geçirildiğini söyledi.
Eminönü'ndeki ilk şubeyi kısa sürede yenilerinin takip edeceğine ve yıl sonundaki 20 şube hedefine süratle ulaşılacağına inandığını vurgulayan Erdoğan, önümüzdeki yıl 50, 2018'de 170 ve 2023'te 500 şubeye ulaşması planlanan katılım bankasının, örnek ve öncü bir kuruluş olarak yoluna devam etmesi dileğinde bulundu.
“Amaç sektörün büyümesine katkı sağlamak”
Ziraat Katılım Bankası'nın, katılım bankalarının finans sektöründeki yüzde 5'lik payına ortak olma amacıyla kurulmadığına vurgu yapan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Amaç, bu sektörün büyümesine katkı sağlamak olmalıdır. Bilhassa yurtdışında yatırım imkanları arayan, faizsiz bankacılık fonlarının ülkemize çekilmesi hedeflenmektedir. Batı'da 2007'de başlayan finans krizi, katılım bankacılığını güçlü bir alternatif olarak öne çıkardı. Ülkemizde de bilhassa faiz konusunda hassasiyeti olan vatandaşlarımıza katılım bankaları önemli bir alternatif hizmet sunuyor. Katılım bankaları, faiz yerine ortaklığa dayanan iş modelleriyle esnaf ve sanatkarlarımızın önüne yeni ufuklar açıyor.
İstanbul'un finans merkezi olması için var gücümüzle çalışıyoruz. Bugün örneğin Londra, faizsiz bankacılığın önemli bir merkezi konumunda. Neden Londra olsun İstanbul olmasın? Bu işin çoktan İstanbul tarafından organizesi ve bir çekim alanı haline getirilmesi gerekiyordu. Bu, bizim bir eksiğimizdir. Bunu başarmamız lazım. İstanbul bu alanda hak ettiği yeri almalıdır. Komşularımız, yakın coğrafyamız, bölgemizdeki yatırımcılar böyle bir arayışın içindeler. Bu fırsatı layıkıyla değerlendirmeliyiz, diye düşünüyorum. Bunun için hedeflerimizi yüksek tutmamız gerekiyor."
“Katılım bankacılığının payını yüzde 20’ye çıkarmalıyız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılım bankacılığının sektördeki payının yüzde 5 düzeyinde olduğunu belirterek, "Bu payı 2023 yılında yüzde 15'e hatta yüzde 20'ye çıkarmalıyız. Belki daha ileri. Ben bu alanda gerçekten sektörün içinde olanlara güveniyorum. Ziraat Bankası'nın finans sektöründe üstlendiği öncü rol sebebiyle katılım bankacılığı alanında da başarılı olacağına yürekten inanıyorum. Bu güzel hizmetin hayata geçmesinde emeği geçen Sayın Başbakan Yardımcımız ve Genel Müdürümüz başta olmak üzere herkese teşekkür ediyorum. Ziraat Katılım Bankası'nın ülkemiz, milletimiz ve bölgemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum" diye konuştu.
Törende konuşan Babacan ise, Ziraat Katılım Bankası'nın kuruluşunun hem ülke hem Ziraat Bankası hem de finans sektörü için önemli olduğunu ifade etti.
Ziraat Bankası'nın 150 yılı aşan geçmişiyle Türkiye'nin en köklü kurumlarından biri olduğuna işaret eden Babacan, "Aktif büyüklüğüyle Türkiye'nin en büyük bankası ve en yaygın şube ağına sahip bankası. 1863'te memleket sandıkları konseptiyle başlamış, bugün de çiftçilerimizin finansmanında ilk kapı olarak başvurdukları kuruluşumuz. Sadece tarımda değil artık enerjiden turizme ve dış ticarete kadar çok geniş bir alanda Ziraat Bankası faal. Yine Ziraat Bankası, Türkiye'nin en önemli KOBİ bankalarından birisi olmuş durumda" diye konuştu.
“Türkiye için çok önemli bir başlangıç”
Babacan, faizsiz finans alanında faaliyet gösterecek, ekonomiyi ve reel sektörü finanse edecek Ziraat Katılım'ın Türkiye için çok önemli bir başlangıç olduğunu vurguladı.
Bir dönem katılım bankacılığının devletin çok da olumlu bakmadığı hatta üvey evlat yerine koyduğu bir sektör olduğunu anlatan Babacan, "Bugün bu açıdan da tarihi bir gün. Katılım bankacılığı artık devletin bizzat içinde yer aldığı ve sahiplendiği bir sektör haline geliyor. Katılım bankacılığının kalıcı olarak Türkiye'de yerleşmesi ve güçlenmesi açısından bu içeriye ve dışarıya çok önemli bir mesaj" dedi.
Ali Babacan, Ziraat Katılım için 2015 yılı sonuna kadar 20 şube 400 personel, 2018 sonuna kadar da 170 şube 2 bin 200 personel hedefi hedefi koyulduğunu aktardı.
“Faizsiz finans sistemi 2018’de 3,4 trilyon dolara ulaşacak”
Dünyada faizsiz finans sisteminin çok hızlı büyüdüğüne dikkati çeken Babacan, bütün dünyada 2003 yılında toplam büyüklüğü 200 milyar dolar olan faizsiz finans sisteminin 2014'te 2 trilyon doları aştığını, 2018 sonunda da uluslararası kuruluşların tahminlerine göre 3,4 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşacağını dile getirdi.
Babacan, risk paylaşımının esas alınması, varlığa dayalı olması, tamamen reel ticarete ve yatırıma bağlı bir finansman hareketi olması, spekülasyona kapalı olması, güçlü etik kurallarla iş yapmasının da bu sistemin dünyada gittikçe daha da yaygınlaşmasını beraberinde getirdiğini söyledi.
“Özel bir gündem oluşturduk”
Bütün dünyada 2008 küresel krizinden en az etkilenen sektörün İslami finans yani faizsiz finans sistemi olduğunu belirten Babacan, "Risk paylaşımının, varlık bazlı işlemlerin işin tam da merkezinde olması bunun en önemli sebebi. Biz de G20 Başkanı olarak bu yıl faizsiz finans sisteminin dünyada yaygınlaşması için özel bir gündem oluşturduk. En son nisan ayında yaptığımız G20 Bakanlar ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı'nda faizsiz finans sisteminin G20 ülkelerinin tümü tarafından desteklenmesi için özel kararlar aldık" dedi.
Gelecek dönemde katılım bankacılığıyla ilgili yapacaklarının çok detaylı bir yol haritasını da ortaya koyduklarını anlatan Babacan, şöyle devam etti:
"Bir yandan orta vadeli programımız, bir yandan öncelikli dönüşüm programlarımız önümüzdeki dönemin yol haritasında atılacak adımları takvimleriyle beraber ortaya koymuş durumda. Bir yandan da kira sertifikası çok hızlı bir şekilde yaygınlaşıyor. Hazine öncelik yaptı burada; ilk kira sertifikasını, uluslararası tabiriyle sukuk ihracını gerçekleştirdi. Arkasından da ciddi bir piyasa oluştu. Hem katılım bankalarımız hem de pek çok reel sektör kuruluşumuz artık sukuk ihracıyla finansmanlarını gerçekleştirebiliyorlar."
Babacan, özellikle çiftçilerin ve esnafın sübvansiyonlu kredi kullanımında da katılım bankacılığının çok önemli olacağını vurgulayarak, "Şu anda her ne kadar enflasyonun da altında bir faiz oranıyla çiftçilerimiz, esnafımız kredi imkanına ulaşsa da yine de 'Ben faize hiç bulaşmak istemiyorum' diyen çiftçimiz ve esnafımız, ilk olarak Ziraat Katılım Bankası ile ama onun hemen arkasından da Vakıf ve Halk Katılım ile beraber bu imkanlara da sahip olacak" diye konuştu.
"Ziraat Katılım, katılım bankacılığını büyütecek”
Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın ise Ziraat Bankası'nın bireysel emeklilik, sigorta, portföy yönetimi, yatırım bankacılığı, leasing ve teknoloji alanlarında hizmet vermekte olduğu finansal iştiraklerine Ziraat Katılım Bankası'nı da eklediğini söyledi.
Ziraat Finans Kurumu'nun kurulması yönündeki çalışmalarına da devam edeceklerini belirten Aydın, "Önemli bir hususun altını çizmek istiyorum; Ziraat Katılım, var olan pastadan pay almaya gelmiyor. Ziraat Katılım, ülkemizde katılım bankacılığını büyütmeye, finansal sektördeki payını artırmaya geliyor. Ziraat Katılım, yeni bir iş anlayışıyla geliyor, sektöre artı değer katmaya geliyor" diye konuştu.
Aydın, vizyonuyla katılım bankası kurmaları için kendilerini görevlendiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, katkılarıyla her zaman yanlarında duran Başbakan Ahmet Davutoğlu'na ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'a, tüm diğer iş ortaklarına Ziraat Katılım'ın kurulmasındaki desteklerinden dolayı teşekkür etti.
Hüseyin Aydın, "Yeni bankamızın sektöre ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
İSTANBUL/AA