YSK’nın kararı seçim sistemini yaraladı

YSK’nın kararı seçim sistemini yaraladı

Mustafakemalpaşa’da sandık kurullarına ilişkin itirazı ‘2 Mart’ta kesinleşti’ diyerek reddeden YSK’nın aynı durum için İstanbul’da iptal kararı vermesi eleştirilerin odağında... Aynı zarftaki dört pusuladan yalnızca birinin usulsüz sayılması da tartışma yarattı. “Sandık kurullarının teşekkülüyle ilgili konularda seçim iptal edilemez” diyen hukukçular geçmiş içtihatları işaret etti: YSK 20 yıllık kararlarıyla çelişiyor.

Yüksek Seçim Kurulu, AK Parti ve MHP’nin itirazlarını kabul ederek 6 Mayıs’ta sandık kurullarında ve başkanları arasında memur olmayan kişilerin bulunduğu gerekçesiyle İstanbul’daki seçimlerin iptaline, 17 Nisan’da Ekrem İmamoğlu’na verilen mazbatanın geri alınmasına ve ilçe seçim kurulları hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.

19-05/09/man.png

YSK İstanbul’da 23 haziran’da yeniden seçimlerin yapılmasına da hükmetti. Büyük tartışma yaratan bu karara hukukçular arasında itirazlar dinmek bilmiyor. Akademisyenler ve uzmanlar YSK’nın son olarak Bursa Mustafa Kemalpaşa ilçesinde verdiği karar dahil olmak üzere 20 yıldır bu konuda verdiği tüm kararlarla çeliştiğine dikkat çekiyor. Bir diğer önemli nokta ise olağanüstü itiraz yoluyla sadece büyükşehir belediyesinin iptaline karar veren YSK’nın bu kararıyla aynı sandık kurullarıyla yapılan ilçe seçim ve meclis üyeliği seçimleri ile 24 Haziran seçimlerinin de  iptali için yol açıldığı yorumları yapılıyor.  

19-05/09/ersan.png

Kanuna göre YSK itiraza bağlı olarak karar açıklar. İl Seçim Kurulu itiraza bağlı değil, 2972 sayılı 25 maddenin 2’nci fıkrasına göre ise İl ve İlçe Seçim Kurulları ise itiraza bağlı olmadan karar verebilir. Sandık kurullarının oluşumuna dair süren bir soruşturma var. YSK, olağanüstü itiraz çerçevesinde sadece büyükşehir için karar verdi. Devam eden soruşturma sonucunda il seçim kurulu bu soruşturma sürecine göre devreye girebilir. Şu an bir talep yok ama bu soruşturma sonuçlarına göre devreye girip karar verebilir ilçeler için. Kanun nazarında da YSK nazarında da belirlenen 23 Haziran tarihi de yanlış.  Kanun hükmüne göre 2 Haziran net olarak gösteriliyor. Yine kanuna göre eğer 2 Haziran mümkün olamıyorsa 60 gün süre koyarak tarih belirlemek durumunda. Kanun ve YSK kararları böyle emrediyor.  

YSK’nın kısa kararı Sandık kurullarının teşekkelü örneği gerekçesini gösteriyor. Bursa Mustafa Kemalpaşa örneği emsal olarak net olarak bunun 2 Mart 2019 tarihinde itiraz süresinin dolduğunu söylüyor ve ‘tam kanunsuzluk saymam’ diyor. Sadece sandık kurulları ve başkanlarının memur olmaması tam kanunsuzluk sayılamaz. Bu seçimin sonucuna müessir etki olduğunu delillerle mutlaka somutlaştırmalıydı. YSK kararlarını bağlayıcı kabul ediyorum ama doğru kabul etmiyorum. Yani YSK tamam kanunsuzluk değil olağanüstü itirazın kabulu bakımından seçimini neticesine müessir olabilecek somut delil ve tespitleri yapmışsa bunu göreceğiz yapmamaşsa sadece sandık kurullarının bu şekilde teşekkülünden hareketle bu kararı vermişse bu verdiği emsal kararlarının 1999 yılı dahil ve en son Mustafa Kemalpaşa dahil kararları ile çelişecek. kendi genelgesiyle çelişecek.  

Seçimin neticesine etki ettiği net müessir fiillerle ispat yoksa bunu net olarak kabul etmiyorum. İki adayın arasındaki farkı kapatacak tespit yoksa bu iş olmaz.  

Sandık kurullarının oluşumunda kanuna aykırılık, usulsüzlük ve bunun seçim sonucuna tesir edecek nitelikte olduğu tespiti, yasa uyarınca tam kanunsuzluk halidir. 

Olağanüstü itiraz için mazbatanın verilmesinden itibaren yedi gün süre şartı olmasına karşılık, tam kanunsuzluk hali için yapılacak itiraz için böyle bir süre kısıtı yok. 

Dolayısıyla CHP, YSK’nın bu iptal kararının gerekçesi sonrasında İstanbul seçiminin tümüyle iptali ve ilçe belediye başkanlığı, meclis üyeliği, muhtar seçimlerinin iptali ve tüm sandık kurullarının araştırılması yanında, Türkiye genelinde, 81 ilde tüm sandık kurullarının oluşumunun incelenmesi için tam kanunsuzluk itirazında bulunabilir. YSK verdiği bu karar ve kararın gerekçesi çerçevesinde tam kanunsuzluk itirazını ele almak, kendi verdiği bu karara ve dayandığı gerekçeye bağlı kalarak seçimlerin tümden iptaline karar vermek durumundadır.” 

   19-05/09/kaboglu.png

“Kararı keşke hukuk diliyle yorumlayabilseydim. İptal kararı ‘seçim sandıklarının oluşum şeklinden’ dendi. Oysa yapılan itiraz sonuçlara etkili bir neden varsa ancak iptal edilebilir. Şimdi görüyoruz ki sandıklarda yer alan kişilerin sıfatları neden kullanılmış. Burada açıkça yasanın öngördüğü neden yerine iptal ‘nedeni sayılmayan’ bir neden gerekçe sayılmış. Sandık birliği kurullar tarafından düzenleniyor. Partilerin temsilcileri, resmi kişiler. Bu seçmenin durumunu etkileyecek bir durum değil. Bizim başvuru sürecinde karşı çıktığımız iki nokta oldu. Birincisi olağan üstü başvurunun süresi aşılmıştır. Diğeri başvuru hakkının kötüye kullanılması. Somut gerekçe kısıtlı seçmen denildi ancak söylenen sayıya ulaşılamadı.” 

19-05/09/ergun.png

AK Parti seçim takvimine göre değil kendi kafasına göre hareket etmiştir. İtirzalra resmi sürede yapılmamıştır. Türkiye “hukuken belirsiz” bir atmosfere sürükleniyor. Bundan böyle bu hukuki belirsizlik kendini daha çok gösterecek. Tam bir otoriter rejime geçemezler. Ama görülüyor ki, gerçek bir demokrasi de olmayacak ülkede. Bir o tarafa, bir bu tarafa itile kakıla yaşamaya çalışacağız. 

 19-05/09/izzet.png

Prof. Dr. İzzet Özgenç: “YSK ‘nın İstanbul ile ilgili olarak 31.3.2019 yerel seçimlerinin sadece büyükşehir belediye başkanlığı ile ilgili kısmı itibarıyla verdiği karar bir hukuk kuralının hatalı yorumlanması sonucu verilmiş değil, hukuk kurallarını hiçe sayan  bir karardır.” 

MUSTAFA KEMALPAŞA ÖRNEĞİ

YSK, iptal gerekçesi olarak gösterdiği sandık kurullarının teşekkülü ile ilgili olara 2 Mart 2019’da emsal bir karar vermişti. 31 Mart seçimlerinin ardından Bursa Mustafa Kemal Paşa ilçesinde benzer bir başvuru tüm uzmanlar tarafından örnek kabul ediliyor. İYİ Parti, 2 Mart tarihinde Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde sandık kurullarının yasaya aykırı oluştuğu, iddiasıyla seçimin iptal edilmesini istemişti. YSK, 20 Nisan’da “Sandık kurullarının teşkiline ilişkin itirazların Yüksek Seçim Kurulunun 13/12/2018 tarih ve 2018/1105 sayılı kararı ile kabul edilen Seçim Takvimine göre 2 Mart 2019 tarihinde kesin olarak karara bağlanması nedeniyle tam kanunsuzluk iddiasına ilişkin talebin reddine karar verilmiştir” gerekçesiyle reddetti. 

19-05/09/1015856418.jpg

 SANDIK KURULLARI NASIL OLUŞUYOR

298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Kanunu’nun 22 ve 23’üncü maddelerinde sandık kurullarının nasıl oluşturulacağı düzenleniyor. Söz konusu maddelerde “Belirlenen sandık kurulu asıl üyelerinden göreve gelmeyenin yerine, öncelikle, gelmeyen üyenin yedeği alınır. Sandık kurulu başkan ve üyelikleri için ad çekme işlemleri, ilçe seçim kurulu huzurunda, bu kurulun başkanı tarafından yapılır. Üyeliklerin bu şekilde doldurulması mümkün olmazsa, eksikler, ilçe seçim kurulu başkanı tarafından, o çevrede bulunan ve sandık kurulunda görev verilmesinde sakınca olmayan kimselerden doldurulur” hükmü yer alıyor. Hukukçuların yorumlarına göre, söz konusu düzenleme, İstanbul gibi nüfusu yoğun illerde, sandık kurullarında çalışacak yeterli sayıda kamu görevlisi bulunmaması durumunda, il ve ilçe seçim kuruluna sandık kurulunu oluşturmak için kamu görevlisi olmayanlardan yararlanma hakkı da tanıyor. Seçim kurulları, geçen yıl yapılan 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimde de İstanbul’da sandık kurullarını tamamlamak için bankacılardan yararlandı. 

ATAKUM VE ERZURUM ÖRNEKLERİ VAR

YSK, 2018 seçiminden önce Samsun Atakum İlçe Seçim Kurulu’nun görüş sorması üzerine ilçedeki üye sayısında yetersizlik olması halinde tüm seçim çevreszinde kamu görevlisi üyenin atanabileceği kararını açıklamıştı. Erzurum Pasinler ilçesinde ise sandık görevlisi için kamu görevlilerinin yetersiz kalması halinde il ve ilçe seçim kurullarının uygun bulduğu isimlere bu görevi verebileceğine hükmetmişti. YSK, usulsüz üye atanması durumunda ise bu kişilerin seçim sonuçlarına nasıl etki ettiklerinin somut olarak belirlenmesi gerektiğini bildirmişti. 

19-05/09/metin-feyzioglu.jpg

SEÇİM SİSTEMİ AĞIR YARA ALDI

YSK’nın kararına Barolar da tepkili. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Yüksek Seçim Kurulu’nun İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı seçimini iptal etmesi hakkında, “Seçim sistemimiz YSK tarafından ağır şekilde yaralanmıştır” dedi.  Aralarında İstanbul barosunun da olduğu 49 baro da ortak bir açıklama ile YSK kararına tepki gösterdi. Tüm içtihatların yok sayıldığını vurgulanarak “Karar, demokrasi ve hukuk tarihimizde maalesef kara bir leke olarak yerini alacaktır” denilen açıklamada YSK’nin yerleşik içtihatları, teamülleri ve ilke kararları yok saydığı belirtilerek, verilen karar ‘demokrasi ve hukuk tarihinde kara bir leke’ olarak nitelendi.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN