Üzerine bir damla siyaset damlatsanız kirlenir
Hiçbir şey yapmadan bekledik, bekledik bekledik.
“Fay kırılacak” diyenler oldu.
Şimdi ciddiye mi alalım bu uyarıları?
Ciddiye alırsan başına iş alırsın.
Bir sürü yıkılacak ev, bir sürü yapılacak ev. Dünya kadar bütçe, planlama, hesap, kitap, plan, program...
Kapat konuyu. Yat kulağının üstüne.
Kulağımızın üstüne yattığımız sırada kırıldı fay.
Şu saatteki tespitlere göre 40 bir insanımız çürük binaların altında kalıp öldü.
Deprem öldürmedi, ihmallerimiz öldürdü.
İstanbul’da da deprem bekleniyor.
Jeologların dilinde tüy bitti, “İstanbul depremi yakın, ha bugün ha yarın” diye diye.
1999’dan beri uyarıyorlar.
Yine kulağımızın üstüne yatıyoruz.
İdarecilerimiz ha bire devletin üzerine düşen vazifeyi fazlasıyla yaptığını ispata çalışıyor.
Sınasak? Bir soru sorsak?
Eskiden bizim derneklerin duvarına küçük bir levha olarak asarlardı.
“Bugün Allah için ne yaptın?”
Sonradan çıkartmalar halinde minibüslerin camlarına kadar yayıldı.
O soruya benzer bir soru:
“Kahramanmaraş depremi için ne yaptın?”
Deprem olduktan sonra değil, olmadan önce ne yaptın?
Cevap?
Cevap yok. Ya da cevap “Hiç.”
“İstanbul için ne yaptın?”
Maalesef onun cevabı da “Hiç.”
İdarecilerimiz mevzua hiç girmek istemiyorlar.
Yahu bir taneniz söyleyin “İlim adamlarının yazdığı raporları, çizdiği haritaları ciddiye alacağız, hemen harekete geçeceğiz. Acil eylem planı başlatıyoruz, İstanbul’u kurtaracağız.”
Laf olsun diye bile söylemiyorlar.
Devlet aklı şöyle mi çalışıyor acaba?
Şu anda böyle büyük hacimli işlere giremeyiz. Zaten geç kaldık. Bırakalım, deprem olsun. Yıkılan yıkılsın, ölen ölsün. Sonra yaraları sararız.
Bir tarafımız böyle duyarsız.
***
Hep böyle miyiz?
Değiliz.
İyilik diye bir şey var Allah’a şükür.
Merhamet diye bir şey var.
Duyar duymaz yardıma koşan insanlar.
Elinde ne varsa verenler.
Çadırsa çadır, battaniyeyse battaniye, ekmekse ekmek, ilaçsa ilaç…
Doktorlar, hemşireler, öğrenciler, madenciler, sivil gönüllüler…
Vincini, ekskavatörünü, jeneratörünü götürüp üç vardiya çalıştıranlar.
Çadır kuranlar, sıcak çorba kaynatanlar.
Bir canı, bir canı daha betonların altından sağ çıkarmak için uykusuz, aç, susuz, elleri parçalanıncaya kadar zamana karşı yarışanlar.
Başardıkları zaman çocuk gibi sevinen isimsiz kahramanlar.
Karşılıksız, kimseye göstermiyorlar, kimseden ‘aferin’ beklemiyorlar.
Gösteri yok burada. Kimse yazmıyor, kimse çetelesini tutmuyor.
Ekranlardan da pazarlanmıyor.
“Gelinin kaynanası, yüz lira…” diye tellallar bağırmıyor.
Karanlıkta verebildiklerini veriyorlar, yapabildiklerini yapıyorlar.
Temiz, öyle ki üzerine bir damla siyaset, bir damla menfaat damlatsanız kirlenir, kokar.
Sanki taptaze bir enerji çıktı açığa.
Merhamet yüklü, sevgi yüklü bir enerji.
Kaybettiklerimizin acısını bastırır mı bu enerji?
Hayır. Bu bizim insan tarafımız.
Acımız var, öyleyse varız.
Merhamet ediyoruz, öyleyse varız.
Sorumuzu tekrar soralım:
“Hep böyle miyiz?”
Maalesef değiliz.
Depremi fırsat bilip, iyilerin iyiliğini fırsat bilip çadıra, konteynıra, ev kirasına zam yapanlar da var.
Yardımı dolandıranlar, yardım edeni dolandıranlar, kampanya yapıp topladığı parayı çalanlar.
Sayıları iyilerden daha az, ama kokuları çok pis.















Ben de dahil, hepimiz, sık sık balık hafızasına mahkum oluyoruz. Bu İktidarın 9 (dokuz) kere imar affı çıkardığını unutup, "kuşa bak !" tartışmalarına girişiyoruz.
Yanıtla (2) (0)Deprem bölgesinde 134.000 konut yapılmış ve hiç biri hasar almamış.Niçin hiç bir şey yapılmadı diyorsunuz? Muhalefetin,"Kentsel dönüşüme direnin" kampanyalarına da değinseniz olmaz mı?Gün aşırı "Bu iktidar parayı toprağa gömüyor,bu iktidar inşaattan başka bir şeyden anlamıyor" yazılarına söyleyecek hiç sözünüz yok mu?
Yanıtla (3) (16)Hocam öncelikle son 2 - 3 senede yapılan binaların bir kismida yıkıldı. Kamunun burda denetim zorunluluğu var. Eğer sen denetlememissen, imar affı vs ile yapılaşmayı desteklediysen suclusundur. İnsanlar bencildir, herkes daha fazlasını ister. Kanunlar bu bencilliği önlemek ve toplumun tamamıni korumak için var. Kanun koyup denetlemiyorsan da suçlusun.
Yanıtla (7) (1)Kentsel dönüşüm de düzgün uygulanmıyor. Parsel başına değil ada basina kentsel dönüşüm yapılması gerek. Bu sayede plansız olan şehirler de bir şehir planı yapılabilinir ve yeşil alanlar, toplanma alanları, otopark, dar yollar gibi sorunlar çözülebilir. Meraklısına şişli Bomonti anthill'in karşısındaki binaları verebilirim.
Yanıtla (1) (1)Maraş Dulkadiroğlu ilçesinin AKP li belediye başkanının firmasının yaptığı üç gökdelen yıkıldı, yüzlerce ölü var. 12 gün sonra görevden alındı diye bir habere rastladık. O kadar !
Yanıtla (1) (0)İstanbul belediye başkanını, bugüne kadar, topal ördek yapmaya hangi zihniyet çalışıyor, bunu biliyoruz. Kanal İstanbul projesini hararetle savunanları da biliyoruz. Marmara depremi umurlarnda bile değil. Olsaydı, İBB başkanı ile muhatap olur ve kamuoyu karşısına, birlikte, güven verici bir şekilde çıkarlardı.
Yanıtla (2) (0)Demokrasi ile yönetilen hiç bir ülkede şehirlerdeki binaların tümü devlet eliyle yapılmaz, yaptırılmaz.Oturacakları konutları kişiler kendileri yapar,yaptırır.Biz de 1999 depreminden ders almışız, binaların deprem yönetmenliğine göre yapılmasını öngörmüşüz. Şimdi birisini eleştireceksek 85 milyonun tümünü eleştirmemiz lazım.
Yanıtla (3) (13)Öncelikle, demokrasi yönetim değil bir seçme ve seçilme sistemidir. Türkiye’nin rejimi ‘cumhuriyettir’. Haklısın bina yapmak devletin işi değil. Bu afette halk da sorumlu diyerek devletin ‘denetleme’ sorumluluğunu yok kabul edemeyiz.
Yanıtla (1) (1)Libya'nın ve Rusya'nın rejimi de Cumhuriyetti.
Yanıtla (1) (0)Rusya şu anda bir federasyon. Önceden de bir cumhuriyetler ‘birliğiydi’. Libya uzun yıllar ‘diktatörlük’le yönetildi. Şimdi de ne olduğu belli değil.
Yanıtla (0) (0)Hükümet; kendilerine yöneltilen eksiklikleri kusurları , denetimsizliği, kordinasyonsuzluğu ve bu kadar ağır can kaybının hesabını vermek yerine; depremin ne kadar büyük olduğunu, devasa bişey olduğunun, kocaman olduğunu, asrın felakti olduğunu anlatıp kendi kusurlarını görünmez yapmanın ve hesap vermekten kaçmanın derdinde..
Yanıtla (14) (0)Devlet birşey yapmadı dersen vebaldesin.Bak TOKİ binaları ayakta bu binalar yapılıncada karşıydınız.Devletin noksanı olur devlet dediğin sen ben halktan ibaret.Yolda giderken radara yakalanan ceza yazan memura neler diyoruz tanıdık yakınımız olsa hemen onu ararız.Siz araç muayesinde emanet lastik, yangın tüpü alıp muayene sonrası veren milletiz.Biz kemer sıkıyor diye alarm ötmesin diye boşa takan milletiz.Kaçak bina yapıp imar affı gelsin diye bekliyoruz sonra devlet nerde devlet yardım etsin
Yanıtla (1) (6)Elma ile armutu karıştırmışsın. Devlet sadece kural koymaz. Onları denetler. Verdiğin tüm örnekler denetim örnekleri ve gerekli. Ama iş bina denetimine gelince devlet sınıfta kalmış. Koordinasyonda da sınıfta kaldı. Allah aşkına bu kadar büyük bir deprem kuşağında olan ülkemizdeki tüm koordinasyonu sağlayacak kurum olan AFAD in çalışanı 8.000 kişi, diyanette bile 80.000 imam var.
Yanıtla (3) (2)Devlet; vatandaşı ölmeden önce onların can ve mal güvenliğini sağlayan likatla yönetilen yasalara bagli kurumlar bütünüdür..Devlet hastaneleri AFAD binaları ve belediye binaları gibi depremde hizmet verebilecek binalar yıkıldı, onları görmediniz mi? Devleti yönetenler Devletin işleyiş bütünlüğünü tahrip edince ancak 48 saat sonra Hatay a müdahaleye gidebiliyor..Eksikler gormezden gelinemez, 50 bin insanımız öldü, bunun vebali yok mu?
Yanıtla (1) (0)Balık baştan kokar bilirsin. Devlet (devleti yönetenler) koyduğu kurallara önce kendisi uyacak sonra halktan bekleyecek, uymayanları ayrım gözetmeden cezalandıracak. Sen kendin kurallara uymazsan vatandaştan nasıl beklersin. Ayrıca, TOKİ depreme dayanıklı konut, kentsel dönüşüm inşaatları yaptı da dur diyen mi oldu. İşi bu değil mi zaten.
Yanıtla (1) (0)Olguları yönetme konusunda basiretsiz ama algıları yönetmede çok mahirler. Bu defa olgu o kadar ortadaki algı yönetimi bile işe yaramıyor.
Yanıtla (1) (0)Maaşallah iktidar hariç herkes elinden geleni eksiksiz yapmış... Mesela muhalefet ile ilgili hiç bir olumsuz bir durum yok. Devletiyle bir olması gerektiği gibi omuz omuza çalıştı ki hiç eleştirecek yanını bulamıyorsunuz. O hesap günün de zalime karşı mazlumdan yana zalim babamız mazlum düşmanımızda olsa ..
Yanıtla (5) (1)ilkokul ogretmeni 500 bin liraya yakin topladi..oncelik sirasina gore enson konteyner. Ogretmen ama mesleki pratiği kendisini aşmış.Yeni baslayacak Talebeler onun ogretim ve terbiyesine vermek icin Veliler yarış halinde oluyor 1.sinifa başlarken.Onun Talebeleri farkedilir bir basari istatigi oluyor..Dürüst ve Meslegine aşık biri.Okul ders saati mevhumu yok..Uykusu hariç hep "derste" gibi..Çocukları) dersini yapti mi.?.zamanında uyudumu ?.isimsiz (siyaset üstü) Kahramanlarimiz cok..
Yanıtla (1) (0)Kader inkarcılarına;Tedbir almak farzdır,dinimizin emridir,tedbir almayanlar sorumludur.Herşey yazgıdır.Kaderden kaçan,kadere kaçar.Biz böyle inanıyoruz demenin sakıncasımı var? İmtihan olunuyoruz,güzel konuşalım,bu olaylardan ibret alalım,tövbe edelim demenin sakıncasımı var?
Yanıtla (3) (16)Sakıncası yok. Ama herşey kader demenin de anlamı yok. Çürük binaya imar affı vermişsin, bina yıkılmış, kaderinde varmış demek günah...
Yanıtla (12) (3)Vereceğiniz oy kaderinizdir...
Yanıtla (3) (0)''İnsan iç bir şeyi tanrı için yapmaz, kendisi için yapar'' Emile Durkheim.
Yanıtla (5) (3)İnfak gizli olursa daha makbuldür ama böyle zamanlarda 'teşfik için' aşikar verilmesi daha güzel olmazmı?beş kuruş dahi vermeyenler"toplanan paralar ne oluyor"diye yaygara kopartanlardır.Keşke herkes iyilerden olsa idi.Ama böyle bir dünya yok.İyiler hep cennette olacak
Yanıtla (5) (12)Dünyanın düzeni gereği kimimiz kimimize düşman olduk. Saflarımızı belirledik. Kimimiz Alllahın taraftarları olduk kimimiz şeytan ve avanesinin. Azımız İzzet ve şerefi Allah’ın Nebî sinin ve müminlerin yanında aradık. Çoğumuz da şeytanın taraftarlarının yanında. Şeytan insana vesveseden başka bir şey telkin etmez. Kitabımızı okusaydık bunu görürdük. Deprem bize bunu ayan beyan gösterdi. Yine ders almadık. Azımız mazlumların yanında çoğumuz egemenlerin medyasında. kaleminden kan damlatıyor abansız
Yanıtla (3) (0)Bu soru bütün kurulumu ile karşımızda. Kimimiz hiçbir şey yapmadık trene bakar gibi baktık.çoğumuz kurulumumuz itibariyle rahmani olan insana dair olan herşeyin karşısına Nemrut dağı gibi dikildik. İblisin süvarileri gibi hakk’a ateşten kamçılar salladık. Şeytan vesveseleri ile kin ve hasedimiz çoğaldı az olan kimimize karşı. Dünyevi güce taptık. Şeref ve izzeti şeytanın
Yanıtla (0) (0)Taraftarlarının yanında aradık.
11 şehirde alt gelir gurubu için
Ayakta kalan
İktisatta arz-talep kuralı vardır. bu kural deprem olunca durmaz, çalışmaya devam eder. olaya duygusal bakmamak lazım. nakliyeciler fırsatçılık yapıyor diyoruz ama, hasarlı binaya asansör kurduğu için risk aldıgınıda unutmamak lazım.
Yanıtla (1) (8)Katılıyorum. Sistem vicdansız. Talep oluşunca fiyat yükseliyor. Ama gel gör ki hep bir fahiş fiyat saçmalığı. Talep olmasa fiyat oluşabilir mi
Yanıtla (2) (0)Sayın cömert biz hep kendimizi kandırdık. Allah'ın noksanlık ve yoksunluk tan münezzeh olduğunu sen benden iyi bilirsin. O zaman ben kim oluyorum da Allah için bir şey yapıyorum. Aslında her ne yaparsak kendinize yapıyoruz. Acaba Öteki Dünyada İyi yer kapma yarışından olmasın
Yanıtla (5) (0)Bu coğrafyada ilmin en iyi olduğu zamanlarda bile yönetim liyakatli bilim insanlarını ve aklı başında din alimlerini işine karıştırmamıştır. Çünkü bu iki kesim keyfiliğin ve populizmin önündeki en büyük engeldir. Bu yaklaşım biçimi bir gelenek haline gelmiştir. Deprem de bu hadiselerden yalnızca biridir.
Yanıtla (7) (1)