Türkiye’nin yeni güvenlik tehdidi “Aşırı sağ” mı?
İki hafta önce MİT 97. kuruluş yıldönümünü kutladı. Kutlama için Kale adı verilen MİT’in yeni binasının salonunda yapılan toplantıya Cumhurbaşkanı Erdoğan da katıldı.
Toplantı daha salondaki MİT mensuplarının toplu fotoğrafının her yerde dolaşıma girmesiyle konuşuldu.
50 yıllık Soğuk Savaş’ta CIA, MI5 ve KGB’nin ifşa olan toplam ajan sayısından daha fazla ajan tek karede ifşa oldu. Neyse ki hızlıca fotoğraflar her yerden silindi.
Ama MİT’in 97. kuruluş yıldönümü için hazırlanan videoda bir vurgu dikkat çekti.
MİT, yeni dönemde güvenlik risklerine “aşırı sağ”ı da eklemişti.
Aslında MİT, üç yıldır tehdit değerlendirmesi raporlarına aşırı sağı da koyuyor.
2021’deki yıllık raporda dünyadaki yeni tehditler sıralanırken şöyle denmişti:
“Hızlanan hipersonik füze denemeleri, gelişen Siber Teknoloji, uzayda yaşanan rekabet, siber saldırılar, sanal gerçekliğin beraberinde getirdiği yeni risk alanları ve aşırı sağ hareketler 2021'de öne çıkmıştır.”
MİT’in 97. Kuruluş yıldönümünde kuruluşu duyurulan Milli İstihbarat Akademisi’nin yayınlandığı ilk raporun adı da “Batılı Ülkelerde Aşırı Sağ Hareketler.”
Rapor genel olarak Batılı ülkelerdeki aşırı sağın yükselişi ve aşırı sağ kökenli şiddet olaylarıyla ilgili ama raporun bir de Aşırı Sağ Hareketler ve Türkiye bölümü var.
Burada isim verilmiyor ama riskin bir profili çiziliyor:
“Aşırı sağcı gruplar temelde milliyetçilik ideolojisi üzerine inşa edilmeleri sebebiyle uzun yıllar boyunca ulusal seviyede, kendi millet ya da ırklarının korunması üzerine faaliyet göstermişlerdir. Bununla birlikte teknolojik gelişmelerle paralel şekilde grupların uluslararası etkileşimleri de kademeli olarak artmaya başlamıştır.20 Özellikle koronavirüs salgınıyla birlikte çevrim içi ağlarla küresel iletişim gücünü kuvvetlendiren aşırı sağcı gruplar, Telegram başta olmak üzere kapalı iletişim kanalları üzerinden iş birliği ve koordinasyon faaliyetlerini ivmelendirmiştir.
Bu süreçte grupların ortak etkinlikler düzenledikleri, benzer stratejiler geliştirdikleri ve ortak düşman algısı ekseninde aralarındaki farklılıklar yerine benzerliklere odaklandıkları görülmüştür. Aşırı sağ hareketlerin özellikle sanal platformlar üzerinden 13-18 yaş grubunu hedef alması ve genç kesimi ideolojik propaganda süreçlerinin akabinde “yalnız aktör” saldırılarına yönlendirmesi de toplumsal dinamikler açısından dikkate alınması gereken bir konudur.”
Türkiye’de sırasıyla; mürtecilik, Kürtçülük, komünizm, bölücülük, irtica devlet tarafından tehdit olarak görüldü.
1960 ‘dan sonra devletin tehdit tanımlarını Milli Güvenlik Kurulu’nda askerler Kırmızı Kitap olarak da bilinen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde yazarlardı.
28 Şubat’ta irtica bölücülükten daha tehlikeli bir tehdit olarak kırmızı kitaba girmişti.
O kırmızı kitap revizyonunda Susurluk tecrübesi nedeniyle aşırı sağ da tehditler arasına sokulmuştu:
Belgeye ‘Türk milliyetçiliği bazı kesimlerce ırkçılığa dönüştürülmek istenmektedir. Ülkücü mafya bundan yararlanmak istemektedir. Bu da bir tehdit unsuru oluşturmaktadır’ cümlesi girmişti.
Sonra 2005’de aşırı sağ tehdit listesinden çıkarıldı. El Kaide kitapçığa girdi.
Sonra askerler ve MGK’nın değişmesiyle kırmızı kitapçığın önemi azaldı. Hala bir yerlerde duruyor ve değiştiriliyor olmalı.
Ama uzun süredir Türkiye’de iç ve dış tehditlere askerler değil MİT bakıyor.
MİT’in aşırı sağı sadece bir dış tehdit değil, iç tehdit olarak da gördüğü anlaşılıyor.
Özellikle Türkiye’de yaşanan 5 milyon sığınmacıya karşı artan öfke; 2016 darbe girişiminin ardından muhalefet alanının kapanmasıyla bir alternatif muhalefet odağı haline gelen yeni nesil bir Türkçülüğü yükseltiyor.
Sosyal medya üzerinden kendi kanaat önderlerini bulan, en son onlarından biri Demirtaş’ın annesine alenen küfretmişti, bu yeni nesil milliyetçi dalga, bütün şehirlere dağılmış beş milyon mülteciyle- yerli halk arasında yaşanan husumetler, olaylar üzerinden taban buluyor. Tam da raporda yazıldığı gibi propaganda internet üzerinden yapılıyor ve bu propagandanın en etkili olduğu kitle de gençler.
İktidara , mültecilere öfkeli, şehirli, sekülerlemiş, hatta dinle arasına büyük mesafeler koymuş, bilinen milliyetçi, ülkücü hareketlere benzemeyen bu yeni nesil aşırı sağcılık, milliyetçiliğin her devir Türkiye’de meşru, makbul bir ideoloji ve siyasi muhalefet pozisyonu olmasından da hareketle büyüyor ve etkisini artırıyor.
Henüz kriminalize olmamış ama gençlerin mevcut muhalefetten ümidini kesmesiyle radikalleşebilecek, sosyal medyadaki tehditkar dilin gösterdiği gibi bu şiddet nüvelerini içinde taşıyan, her an Türkiye’nin herhangi bir yerinde patlayabilecek mültecilere karşı bir harekette görünür olabilecek bir hareketten bahsediyoruz.
Bütün dünyada benzer hikayeleri olan hareketler bunlar. İnternetten akan alternatif bilgi, yorum kanallarıyla beslenen, hızlıca yatay olarak örgütlenebilen ve Türkiye’de de anaakım siyasetlerin gerilemesiyle kendine alan bulabilen bu yeni aşırı sağcılığın MİT’ten önce siyasetçilerin, kanaat önderlerinin ilgisini çekmesi gerekir.
Ama aralarında ünlü tarihçilerin, gazetecilerin ve siyasetçilerin olduğu pek çok kişi bu dalganın yükseldiğini görüyor ve üzerinde sörf yapmayı tercih ediyor.
Almanya’da yüzde 20’lere dayanan AfD, İtalya’da eski bir Mussolinicinin başbakanlığa gelmesi, Fransa’da tekrar yükselen Le Pen, Hollanda’da Wilders’in sandıktan çıkması, Trump’ın ayak sesleri, İsrail’deki aşırı sağcı hükümetin Gazze’de yaptıkları girdiğimiz yeni dönemin işaretleri.
Bakalım insanlık bu yeni aşırılık dalgasını bir büyük savaşa girmeden atlatabilecek mi?















Aşırı Sağ'ın yükselmesi aslında hastanın durumunun iyiye gitmediği veya tedaviye iyi cevap vermediği anlamına geliyor, maalesef internetin insanların yaşadığı odaların adeta perdelerini indiren bir etkisi var herkes en uzaktaki apartmanın içini bile görüyor, değerlerin her şekilde aşındığı ve maddiyata tapılan bir ortamda arzularının pesinde savrulan her dünyalının potansiyel bir aşırı sağcı olması kaçınılmaz bir gerçek olacaktır, çare ne derseniz üzgünüm işte onu yazmaya yer kalmadı.
Yanıtla (0) (0)Hiç kimse Irki bir kaygı duymuyor, ABD ve Avrupa bir tuzak kurdu bu en çok Türkiye yte zarar verdi, kayıtlı bir vergi kitlesi yanında tamamen vergi dışı bir ekonomi var, tüketimde resmiyet dışı olunca ekonomik krizi daha da körüklüyor. Bunu ırkçılığa bağlamasın kimse...
Yanıtla (1) (0)Aşırı Sağ sadece Zafer Partililer ve Tanju Özcan değil çok daha geniş kapsamlı alınmalıdır ayrıca Aşırı Sağı güçlendiren sebeblerde doğru değerlendirilmelidir
Yanıtla (5) (0)Türk Milliyetçiliği ile Batılıların sağ ideolojisini kimse karıştırmasın, Ayrıca Türkiye'ye son on yılda haddinden fazla yabancı insan geldi yada gönderildi, Hatta Suriye iç savaşıyla birlikte Kürt devletçiği kuruluyor ve kürt nüfus yaklaşık 1.5 - 2 milyon arası fakat şu anki alan boşaltma (sürülerek, kaçmaya zorlanan) ile 6-7 milyon Arap baskın nüfusu azınlık bile değil şu an bu emperyalist batı marifetiyle destekleniyor, Bu türkiye için ilerki yıllarda ikinci bölücü tehdittir.
Yanıtla (1) (1)Türk olmak, İslam ülkeleri nezdinde bir sempati sebebi idi. Göçmenlere karşı davranışlarımızın olcusuzlugu ve bunun sosyal medya kanalı ile islam ülkeleri halkları arasında yayılması, çok berbad bi etki oluşturdu. Türk esnafının gelen kaçakları köleden beter şartlarda kullanması, hakkını vermemesi, ücretinin üzerine yatması gibi sebeplerle, almanyada Türk olmayan musluman halkların yüzüne bakamayacak hale geldik. Bahçelievler'de yapılan her yerde duyuluyor artık.
Yanıtla (3) (2)Kemalizm, yine bu tehlikenin de ana kaynağı ve müsebbibi gibi görünüyor. Kemalizm; ırkçılık, islamofobi ve yabancı düşmanlığı gibi dazlak ideolojilerin hem beslendiği hem de bunlara koruma kalkanı sağlayan bir ideolojiye dönüşmüştür. Demokrasi ve hukuk devletinin tesisi için kurucu ideolojinin değişmesi gerekiyor. Ciddi bir milli güvenlik tehdidine dönüşmüştür.
Yanıtla (11) (49)Osman baba, Kemalizm diye ifade ettiğin ideolojiyi bir tanımlar ısınız? Eğer Atatürk'ün, milletimiz için işaret ettiği mutlu, müreffeh toplum olmanın yolu, bilim ve aklın klavuzluğunda ileri medeniyete ulaşmaktır. Bilimi ve aklı kullanmak, Atatürk'ün kendi ürettiği bir düşünce değil Evrensel bir değerdir. Evrensel değerleri rehber edinen toplumlar bugün ileri medeni toplumlar; Bilim ve aklı devre dışı bırakan bizim gibi ülkeler de geri kalmış ülkelerdir...
Yanıtla (29) (8)Hiçbir ülkede kurucu liderin ilkeleri kendi ismiyle anayasada yer almaz. Belki Kuzey Korede vardır. Rusyada bile yok ! Yani diyorsun ki herkes kamalist olacak ülke kurtulacak. Emrin olur...
Yanıtla (8) (19)Kemalizm bir süre chp programında yer almıştır, kurucusu olarak, ama anayasada yer aldığını hiç duymadım. Ama bugün bile yeni Osmanlıcılık adıyla geçen Osmanlı hanedanından nasıl gurur duyanlar varsa Kemal dan gurur duyan da olacaktır.
Yanıtla (6) (4)Zor işe soyunmuşsun o cevaplar orada yok! Ezberi tekrar var. Oysa Atatürk ve Cumhuriyetin hiç olmadığı Ortadoğuda ve hatta son yıllarda AB şemsiyesi altında biraz gelişen doğu Avrupa, Yunanistan, Bulgaristan gibi ülkeler demokraside, medeniyette uçmuşlar mı? Hele Kürt topluluklarının yaşadığı ülkelerin hangisinde topluluğun sosyo-kültürel gelişmesi Türkiye Kürtleri seviyesinde. Bizim tembel talebe ruhumuz hep “hoca bana taktı” edebiyatı yapar.
Yanıtla (0) (0)İlk 4 madde...
Yanıtla (0) (1)En büyük tehdit Amerikan beslemesi Siyasal İslamdır.
Yanıtla (15) (7)O kadar çok en büyük tehdit var ki
Yanıtla (1) (0)Ben ırkçı falan değilim ama milliyetçi, devletçi ve halkçıyım. Net!
Yanıtla (9) (4)Kemalizm diye bir uydurma çıkardılar üstünde tepinip duruyorlar. Atatürk ismi ile sembolize edilen şeyler
Yanıtla (2) (0)- Muassır medeniyet seviyesi
- Bilim ve Akıl
- Hakimiyetin milletin olması
- Yurtta ve cihanda sulh
Bunlar esastır,
Dücane Cündioğlu Atatürk gerçeğinin sağ cenahta nasıl algılandığını, ama gerçeğin ne olduğunu kendi görüşü üzerinden anlatmış. İnternette bulunabilir.
Kemalizm, saydığın kavramların panzehridir.
Yanıtla (2) (1)Bir ülkede, toplumdaki sosyal uyanış ekonomik uyanışı geçerse, iktidar odakları, besleyip büyüttükleri, pamuklara sardıkları derin güçleri devreye sokarak toplumun tekrar uykuya dalmasını sağlarlar, aşırı sağ denilen devlet aygıtlarının temel işlevi budur.
Yanıtla (5) (1)Bir ülkede, iktidar odaklarına karşı, toplumda sosyal uyanış ekonomik uyanışı geçerse, o odaklar hazır tuttukları ve adını toplumun kulağına üfürdükleri cinayet şebekelerini devreye sokar, toplumun sosyal uykusu yeniden sağlanmış olur.
Yanıtla (2) (0)Türk aşırı sağı: Kemalizm.
Yanıtla (8) (6)28 Şubat , Cemaati ( FETÖ ) tehdit gördü Cemaatin ne pislik olduğu ortaya çıktı. Balyoz ve Ergenekon kumpas davalarının bir örneği anca 1933 lerin Kara Avrupa'sında rastlanabilecek olaylar cinsinden. İslamcıları, tarikatı tehdit olarak gördü. Onlar da kamu kurum ve kuruluşlara yerleştiler kendilerinden olmayana yaşam hakkı tanımıyorlar. Mülakatlarda elenenlerin seküler kesim olduğunu biliyor muydunuz ?
Yanıtla (9) (6)Sayın yazar seküler sağcılığı tehlikeli buluyor. ümmetçi sağcılık temize çıkmış oluyor bu durumda. gelen sığınmacılar Müslüman olmasalardı, gitmek istemeselerdi durum ne olurdu bir düşünmek lazım. sayın Erdoğan İstanbul belediye başkanı iken Bulgaristan'dan gelenleri hiç istememişti.
Yanıtla (13) (4)Aşırı sağ, Irkçılık, Milliyetçilik tanımlarının; tam, herkes tarafından kabul görmüş, anlaşılır bir tarifi ve bunlar arasındaki sınırın ne olduğu tarif edilemediği için bu konu hep tartışmalı olacaktır. Bilim adamları, sosyologlar, psikologlar, hukukçular, siyaset analizcileri (v.s. ehil kişiler) tarifler üzerinde çalışmalıdır. Vatanseverlik ve milliyetçiliğin makul sınırı nedir, hangi noktadan sonra ırkçılık veya aşırı sağ kabul edilir.? Bunun anlaşılmasında yarar vardır.
Yanıtla (2) (0)Vatandaşın daha huzurlu daha müreffeh olması için, daha üretken olmak, daha fazla vergi vermek milliyetçiliktir. Japonlar buna örnektir. "Milletimin menfaati için eskiden benim olan yerleri tekrar almam lazım" mantığıyla hareket etmek ırkçılıktır. Şu anda Rusya buna örnektir. Tesilli ırkçı hitler dahil, hiç kimse kendini ırkçı diye tanımlamasa da tüm dünyada ırkçılıkta bir artış var. "Onlar yapıyorsa bende yaparım" düşüncesi yaygınlaşıyor. Bu durum, yeni bir dünya savaşının ayak sesleridir.
Yanıtla (1) (1)O zaman bu „tehdit“ ülkeyi yönetiyor.
Yanıtla (10) (2)Şu fotoğraf meselesi diyorum,bana kemal sunal filmlerini hatirlarttı nedense:)))
Yanıtla (3) (0)inşallah o fotoğraf dünya devletlerinin istihbarat arşivine girmeden silinmiş olsun.Yoksa türkiye yüzyılının en büyük güvenlik açığı olur.
Yanıtla (1) (0)Yazarın sondan ikinci paragraftaki listesinde önemli bir eksiklik var: Türkiye'deki Devlet Bahçeli iktidarı.
Yanıtla (8) (3)Bir beş milyon daha yabancı alınırsa ülkeye, aşırı sağ alışır, sakinleşir. Hadi hayırlı işler.
Yanıtla (2) (2)Günümüzde milliyetçilik sorunlu bir alan. Batı'da milliyetçilik ekonomik nedenlere dayalı. Türkiye'de iki kanatlı. Bir tarafı ekonomik, diğer tarafı ırksal. Ekonomik olan kısmı yönetilebilir bir yapıda ve göçmen politikasına dayanıyor. Batı ekonomileri göçmenlerin gelmesine muhtaç. Bu nedenle Batı milliyetçileri de bir göçmen politikası geliştirmek zorundalar. Türkiye'de de zorunlu. Bunun sınırını robotik yapı ve yapay zeka belirleyecek.
Yanıtla (1) (1)Bir ırk tarafından fethedilerek vatan/yurt edinilmiş bir ülke düşünün...
Yanıtla (8) (1)Bu ülkeyi parçalayıp üleşmek isteyen devletlere karşı, yerleşik kadim ırklardan oluşan asker ve milis güçler kan ve can vererek yeni bir vatan/yurt üzerinde üniter bir devlet kurmuş...
Ve bu ülke nüfusunun %15'ine varan oranda yabancıların istilasına uğramış...
Milliyetçilik (ırkçılık faşizmdir) ne zaman laźım olur?!
Maalesef ırkçılığı arttıran siyasi hamleler.Izellikle yabancılara vatandaşlık verilmesi ve ıhmal edilen yerli millet.Bizde ülkücülük yerini ırkçılık ve samanizme kemalizm ise islam dusmanligina donustu.Son dönemlerde gördükki sağ milliyetçi kesim devlet yöneyse mafya adaletsizlik yolsuzluk zirveye çıkacak.Tek seçenek kaldı beceriksiz ve hırsızda olsalar dindar kesim
Yanıtla (2) (12)Aşırı sağ neden yükseliyor? Aşırı olmayan siyaset berbat durumda da ondan. Doğru dürüst aday bile çıkmıyor. ABD'de 80'lik ikisi de birbirinden zayıf iki aday var. Koca ülkede, yetişmiş insanın kaynadığı bir ülke bu iki adaya sıkıştı. İngiltere de berbat durumda. Almanya ABD'nin güdümünde, bağlı bir ülke. Aşırılık belki bağımsızlıkla da ilgili biraz. Göçmen sorunu aşırılığı tetikliyor. Irkçılık (üstün milletler anlayışı) zaten tüm batının bilinç altında.
Yanıtla (0) (0)Her ne kadar küresel akım olsada kaçak göceklerin bu işde dahli var. Irkçılığın sağcılıkla milliyetçilikle ilgisi yok. İlkellik....
Yanıtla (0) (2)Ülkemizde aşırı sağdan önce olan tehlike, adaletsizlik, hukuk tanımazlık, devlet imkanlarının eş dosta peşkeş çekilmesi, kamuda liyakatsizlik, israf, gösteriş merakıdır. Bunlar toplumu içten içe çürütmektedir.
Yanıtla (13) (0)Aşırı sağ yanlış tanımlama olmuş, bir tehlike varsa o da cahil din tuccari merdivenalti cemaat yapilanmalatidir
Yanıtla (17) (3)Aralarında ünlü tarihçilerin, gazetecilerin ve siyasetçilerin olduğu pek çok kişi bu olayi yanlis yorumlarken, daha ülkedeki kacak ve siginmaci sayisini bile bilmeyen Ogur'un söyledigi her sey dogru. Ogur bir defa bile TC'nin üzerinde cok büyük bir kacak ve siginmaci yükü var, bu yük zengin ülkelerle adil bir sekilde paylasilmalidir demedi. Söyledigi tek sey, irkci Türkler, mazlum siginmacilara saldiriyor ve tek cözüm kacak ve siginmacilara vatandaslik verip, ülkeyi onlarla birlikte yönetmek.
Yanıtla (17) (5)Doğru. Sayın yazar hırsızın hiç mi suçu yok?
Yanıtla (0) (0)Maho’ya
Yanıtla (6) (6)Suriye’deki savaşa destek verip körükleyen Türkiye değil miydi ? Hesap neydi? Esad çabucak devrilecek, Türkiye orada hükümran olacak.
Tabi hesap tutmayınca, Suriyeli göçmenlere kapıyı açmaya mecbur oldu Erdoğan. Tabii ki ölüme terk edecek değil di onları. Paralarını verip çatır çatır vatandaş oldular. Bunu eleştiracaksan maho, eleştirceğin kişi belli. O kişi Yıldıray bey değil.
Başkentte güpegündüz işlenen bir siyasi cinayetle ilgili soruşturmanın kendi partisinin mensuplarına uzanması ihtimaline karşı adalet/hukuk sistemine meydan okuyarak kendini hukukun üzerinde görenler aşırı sağ değil mi? Anayasayı tanımayanlar nasıl sağ?
Yanıtla (19) (1)Bu konuda iktidar partisi AKP nin vebali büyük. Zira başarısız yönetim politikalarıyla bahsi geçen gençlerin sayısında artışa sebep olduğu gibi, zaman zaman ırkçılığa varan duruşuyla Milliyetçi bir parti ile ittifakı maalesef bu süreci tetikliyor.
Yanıtla (5) (4)Oysa halktan aldığı büyük oy, bu milliyetçi dalganın hegemonyasına girmesi için verilmedi. AKP nin sırf iktidarı kaybetmemek için yaptığı bu ittifak kendi seçmenine saygısızlıktır, ülkeye zarardır.
Hollanda'da yaşayan bir yakınım halka ekonomik açıdan daha fazla katkıda bulunmayı ırkçı parti vaat etti demişti. Avrupa'da ve bizde hemen hemen tüm partiler aynı. Küresel sermayenin izinde.
Yanıtla (1) (0)5 milyon, N. Kurtulmus'un Mayis 2023'te sadece Suriyeliler icin verdigi sayi, ki bu sayinin icinde kacak Suriyeliler yok. Afgani, Pakiyi, Afrikaliyi, vatandaslik satin alanlari koy, bu sayi en az 12-13 milyon, 5 milyon degil. MIT her gün ISID operasyonu yapip, kacak göcmen yakaliyor, daha dün bir Tacik ve Rus, kilise basip, bir vatandasimizi öldürdü, ama ülke icin yeni tehdit asiri sag. Kacaklar ve siginmacilar ise asla ne demografik, ne de kültürel bir tehdit degil. Buna inanan var mi?
Yanıtla (8) (3)İlginçtir birbirinin aynısı zihinler kendini diğerlerinden farklı kabul ediyor. Kemalistlerle AKP ve cübbeli yeni türü dahil milliyetçiler arasında zerre fark yok. Siyaseten iflas eden paradigma lümpenleşen kitlelerin ortak dili ile yaşam alanı açıyor sisteme. Tahsilli lümpenler teknoloji ile yayıyor paradigma yı. Böylece devlet eliyle yapılanlar kitlelerce yapılmaya hazır hale geliyor. Ekonomik sorunların sınıfsal sebepleri başta yabancı düşmanlığı ile üstü örtülüyor. MGK nın yerini alıyor
Yanıtla (6) (2)Aklı başında çoğu kişinin gördüğü ama kağıda dökemediği bir tehlikeyi yazmışsınız. Yabancı sayısının artması buna paralel olarak özellikle gençlerde (yabancıya tepki babında) ırkçı duygular artıyor.
Yanıtla (4) (2)Bizce de Aşırı ultra ırkçılık cok tehlikelidir..Dunya da ona doğru koşuyor bu felaket getirir..
Yanıtla (2) (0)Türkiye sağın ve aşırı sağın yerleşik olduğu bir ülke. Aşırı sağ ile mücadele edilemez, olacak olan olacak. 12 eylül aşırı sağı hem akladı hem geliştirdi. 2010 referandumunda da 12 eylülün belirginleştirdiği, desteklediği, güçlendirdiği anlayışa güya liberal, sol kesimlerde yetmez ama evet ile destek bile olmuşlardı. Aşırı sağ tehdidiymiş hadi canım!!!
Yanıtla (3) (6)