Enerjide politikalarının belirlenmesinde yetki aşımı mı var?

Değerli okur son zamanlarda elektrikte yaratılan rantın büyüklüğünü yazıyorum.

Bilmeyenler için tekrar edeyim.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) 19 Kasım, 2022 Cuma gece yarısı bir yönetmelik değişikliği yaptı.

Bu değişiklikle, 30 bin megavat (MW) rüzgâr ve güneş enerjisi lisansı verilmesi öngörüldü.

Lisans başvuruları online yapılabiliyor.

Yönetmelik değişikliğinden önceden haberi olanlar Hazine arazilerinden tahsisatı alıyorlar ve dosyalarını hazırlıyorlar.

Yönetmelik değişince Cumartesi ve Pazar günleri başvurularını yapıyorlar.

Sektörün büyük oyuncuları başvuru yapana kadar bütün kapasite tahsis ediliyor.

Bilindik deyimiyle “atı alan Üsküdar’ı geçiyor.”

Çünkü sistemin adı “Erken Gelen Oturur.”

Erken gelen oturur sistemindeki erken gelenlere “çantacı” da deniliyor.

Bu çantacılar, yatırımcı değiller.

Önemli bir kısmı cebellezi ettikleri lisansları, yatırımcılara satmaya çalışıyorlar.

Fatih Altaylı’dan öğrendik bir MW lisansın bedeli 200 bin dolar. 30 bin MW lisansın bedeli ise 6 milyar dolar.
Altaylı’nın haberi üzerine konuya ben de çalışmaya başladım.

Bu lisansların koşullarına göre üretilecek elektriğe 30 yıl içerisinde 129,6 milyar dolar ödeneceğini yazdım. (10.11.2024)

Derken 4 Kasım, 2024 tarihinde bu defa Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB) rüzgâr ve güneş enerjisi lisans tahsisi ihalesine çıktı.

EPDK’nın lisanslarında tarife ortalama 6 dolar sent idi. Bu tahsiste tarife 1 Mayıs 2023 tarihinde Cumhurbaşkanı Kararı ile belirlendi. Ben de 129,7 milyar doları bu tarifeye göre hesapladım.

ETKB bu tarihten 18 ay sonra çıktığı ihalede, ortalama tarifeyi 3,375 dolar sent olarak belirledi.

Meşru soru şuydu.

Madem rüzgâr ve güneş enerjisinde ortalama tarife Kasım/2024 döneminde 3,375 dolar sent olabiliyorsa, 18 ay önce neden olmadı?

Olabilseydi şu olacaktı.

EPDK’nın lisans koşullarına göre üretilecek elektriğe 6 sent yerine 3,375 sent tarife uygulansaydı fatura 56 milyar 600 milyon dolar daha düşük olacaktı.

Bu büyük bir vurgundur!

Değerli okur vurgunu hatırlattıktan sonra, bugün bu konudaki yetki meselesini ele alacağız.

Nasıl mı?
Gelin bir bakalım.

BAĞIMSIZ DÜZENLEYİCİ KURUMLAR (BDK)

Elektrik, doğalgaz, telekomünikasyon, tütün, şeker, kamu ihaleleri ve bankacılık gibi alanlar siyasi müdahaleye açıktır.

Siyasetçiler bu alanlara müdahalede bulundukça verimsizlik ve yolsuzluk kendisine çok kolay biçimde “yaşam alanı” bulabilmektedir.

Modern dünya bu alanları düzenlemek ve denetlemekle yetkili olan kamu kurumlarına bağımsızlık tanımaya başladı.

Malum kuvvetler ayrılığı rejiminde yasama, yürütme ve yargı üç ayrı güçtür.

Birbirlerine vesayet kuramazlar.

BDK’lar bu sisteme dördüncü bir güç olarak katıldı.

Diğer üç kurumun BDK’lar üzerinde vesayet tesis etmesine engel olmak için bu kurumlara statü, gelir ve araç bağımsızlığı tanındı.

2001 krizinden sonra Türkiye’de de benzer bir yaklaşım benimsendi.

O zamanki ismiyle Elektrik Piyasası Düzenleme Kurulu bu anlayışa göre ihdas edildi.

Enerji politikalarını ETKB ve merkezi koordinasyon kurumları belirleyecek ve uygulamayı da EPDK yapacaktı.

EPDK 19 Kasım operasyonunda sadece lisans tahsisi yapmadı aynı zamanda elektrik politikasını da belirledi.

Nasıl mı?

Devam edelim.

ARZ KAYNAĞI VE KAPASİTE

EPDK 30 MW rüzgar ve güneş enerjisi lisansı tahsis ederken aynı anda iki şey yaptı.
ETKB’ye göre “2023 yılında elektrik üretimimizin, %36,2’si kömürden, %21’i doğal gazdan, %19,3’ü hidrolik enerjiden, %10,3’ü rüzgârdan, %6,7’si güneşten, %3,4’ü jeotermal enerjiden ve %3,2’si diğer kaynaklardan elde edilmiştir.”

Toplam üretim içerisinde rüzgâr ve güneş enerjisinin payı %17’dir.

EPDK yönetmelik değişikliğiyle enerji kaynakları içerisinde rüzgâr ve güneş enerjisinin payını artırmayı tercih etmiştir.

EPDK’nın belirlediği ikinci husus ise kapasite artırımıdır.

Bu başka bir yazı konusu ama şimdiden söyleyeyim.

Türkiye, kurulu gücünün yarısı kadar elektrik tüketebiliyor.

Hal böyleyken EPDK elektrikte kurulu gücü artırmaya karar veriyor.

EPDK Başkanı 2 Ekim, 2024 tarihinde Enerji Günlüğü - Türkiye Enerji Sanayi Birliği TESAB tarafından düzenlenen Enerji Stratejileri Konferansında bir konuşma yaptı.

Konuşmasında 19 Kasım yönetmelik değişikliğine gönderme yaparak “Aliye veliye göre düzenleme yapmıyoruz” dedi ve ekledi: "Abdestimizden şüphemiz yok, Allaha hamdolsun.”

Başkan’ın abdesti konusunda bir şüphemiz yok, ama yetkisi konusunda var.

Nasıl mı?

Devam edelim.

POLİTİKA

Enerjide arz güvenliği çok önemli bir konudur.

Uluslararası Enerji Ajansı, enerji arz güvenliğini, “enerji kaynaklarının satın alınabilir bir fiyattan kesintisiz bir şekilde ulaşılabilirliği” şeklinde tanımlamaktadır.

Bunun için gerekli yatırımların, maliyet etkin biçimde gerçekleştirilmesini temin etmek devletin görevidir.
EPDK’nın esas görevi lisans tahsisi, işletmelerin hizmet kalitelerinin denetimi ve tarifelerin belirlenmesidir.

Bu konularda araç bağımsızlığı bulunmaktadır.

Ancak politika belirleme yetkisi ETKB’dadır.

Nereden mi biliyorum?

1 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde ETKB’nin görev ve yetkileri açıkça belirleniyor.

Bakanlık “ülkenin enerji ve tabii kaynaklara olan kısa ve uzun vadeli ihtiyacını belirler, temini için gerekli politikaların tespitine yardımcı olur, planlamalarını yapar.

Ayrıca “enerji ve tabii kaynakların ülke yararına, teknik icaplara ve ekonomik gelişmelere uygun olarak araştırılması, işletilmesi, geliştirilmesi, değerlendirilmesi, kontrolü ve korunması amacıyla genel politika esaslarının tespit ve tayinine yardımcı olur, gerekli programları yapar, plan ve projeleri hazırlar.”

Bakanlığın bu açık yetisine rağmen, EPDK’nın 19 Kasım değişikliği bir tür “yetki aşımını” işaret etmektedir.

Sektörün ileri gelenleri “bu nedenle Bakan’ın 19 Kasım yönetmelik değişikliğine kızgın ve kırgın olduğunu” söylüyorlar.

Bu nedenle de olsa gerek 4 Kasım, 2024 tarihinde ETKB kendi başsına 1200 MW rüzgâr enerjisi ve 800 MW güneş enerjisi lisans tahsisi ilanına çıktı.

Hem de EPDK’nın aksine, lisanslar ihaleyle tahsis edilecek.

Ayrıca yarışmacılara tekliflerini etraflıca hazırlayabilmeleri için yaklaşık 3 aylık bir süre verildi.

Başvuru tarihi 27 Ocak, 2025.

İyi pazarlar.

YORUMLAR (14)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
14 Yorum
  • tc / 10 Aralık 2024 10:19

    dün epdk konu ile ilgili açıklama yapmış.maalesef büyük yanlış ve iftiralar var bu yazıda . uğur beyin köşe yazılarını takip eden biri olarak yakışmadı bu ünvanına

    Yanıtla (1) (0)
  • bilgilendirme / 09 Aralık 2024 08:42

    yanlış 1.. hocam önemli olan mevcut kapasite değil emre amade kapaditedir. mevcut kapasitenin en iyi tahminle ancak yarısı emre amadedir ve özellikle klima yüklerinin artığı yaz aylarında mevcut kapasite talebi karşılamada yetersiz olmaktadır.
    yanlış 2.. yapılan her enerji yatırımı aynı maliyet kalemlerini içermez.



    saygılar

    Yanıtla (1) (0)
  • okur / 08 Aralık 2024 20:33

    iki noktaya takıldım.1.Türkiye, kurulu gücünün yarısı kadar elektrik tüketebiliyor.öyleyse biz tükettiğimiz elektriği % yüz daha pahalı kullanıyoruz.2.abdestten şüphe meselesi.malum abdestle en çok namaz kılarsınız.namaz kişiyi kötülükten,haramdan,hak yemekten korumuyorsa o namaz namaz değildir.eh öyleyse o abdeste abdest olurmu siz karar verin.birde abdesti sağlamlaştırmışlar."Allah'a hamdolsun"...

    Yanıtla (1) (0)
  • Kazım / 08 Aralık 2024 20:10

    Elinize sağlık, teşekkürler, saygılar.

    Yanıtla (2) (0)
  • Elektrik Uzmanı / 08 Aralık 2024 16:38

    Hocanın usulsüzlükle ilgili yorumlarına katılıyorum. Benim itirazım "kurulu güç yeterli" yorumuna. Bu yorum doğru değildir. Ülkenin ürettiği enerjideki %50 ithal payı hızlı bir şekilde azaltılmalı. Yoksa Rusya'ya para kazandırmaya devam edeceğiz.

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar lı / 08 Aralık 2024 15:28

    Önce sizi sonra da. Enerji. Bakanı mı tebrik ediyorum. Hocam kaleminize yüreğinize sağlık cesaretiniz tüm övgülerin üstünde zor zamanda konuşmak buna denir

    Yanıtla (1) (0)
  • Elektrik Uzmanı / 08 Aralık 2024 13:02

    Siz hiç elektrikte "kapasite faktörü" ve "baz yük" terimlerini duydunuz mu?

    MW ve MWh ayrımını de bilmediğiniz aşikar. Zira ikisini kıyaslamışsınız.

    Önce bunları öğrenin. Sonra yazın.

    Son olarak bu ülkede hala tüketilen elektriğin %50'dwn fazlası doğalgaz ve ithal kömürden karşılanıyor. Bu da cari açığın en temel nedeni.

    Bu gerçek dikkate alındığında ülkede yerli kaynaklarımızla üretim yapılması için kapasite artışı yapılmasına hangi akıl ile karşı çıkıyorsunuz?

    Yanıtla (4) (6)
  • Elektrikçi / 08 Aralık 2024 13:23

    Bu işleri sanki bir siz biliyorsunuz! Ayrıca okuduğunuzu da anlamamışsınız. Yazar yerli kaynaklarla üretim yapılmasına değil, yoluna yöntemine daha doğrusu yolsuzlukla yapılmasına karşı çıkıyor.

    Yanıtla (8) (0)
  • Takipci / 08 Aralık 2024 13:27

    Sn Yazar kapasite artisi olmasin demiyor, YOLSUZLUK olmasin diyor...

    Yanıtla (8) (0)
  • Selim S. den Elektrik Uzmanı´na / 08 Aralık 2024 14:07

    "Türkiye, kurulu gücünün yarısı kadar elektrik tüketebiliyor." Bu doğrudur.
    19 Kasım´da EPDK yönetmeliği değiştirip, 30 bin megavat (MW) rüzgâr ve güneş enerjisi lisansı verilmesini öngörmüş, niye? Rüzgar ve Güneş´den enerji eldesi güzel ama TR´ de halen kurulu gücün yarısı kadar elektrik tüketiliyorsa, ne gerek var buna?
    Sn Emek ayağınıza bastı galiba! Beyim, 30.000 x 200.000 = 6 milyar $ eder.
    Bu para, EPDK takipçisi çantacılara ve yandaşlara akacak, ödemesi ise bizim sırtmızdan olacak.

    Yanıtla (6) (0)
  • Recai Sakin / 08 Aralık 2024 12:53

    18 ayda 56 milyar 600 milyon $, siyasetçinin ortağı çantacı 1 MW tahsis icin havadan 200 bin $ kazanıyor! Bakanlıklara paralel ve siyasetçinin etkisindeki BDK lar( EPDK, BTK, BDDK, SPK, KIK, Rek. Kur., TAPDK, Seker Kur) bu tür yolsuzluuklar için paravana! EPDK, ETKB´nin yetkilerini kullanarak, milyar dolarları iç etmekteler. 2016 da Meclise sunulan Siyasi Etik Yasası sırf bu nedenle Rafta bekletiliyor. Biz faniler, asgari ücret, emekli maaşı ile uğraşırken, onlar namazında niyazında maşallah.

    Yanıtla (5) (0)
  • Mr / 08 Aralık 2024 11:50

    1 MW güneş enerji santrali yaklaşık 1 milyon dolara kuruluyor. Bu tesisin ömrü 25 yıl, ürettiği elektrik değeri 25 yıl için 3 milyon dolar. Personel, işletme giderleri, arıza vs. üretememe durumunda bu iş çöp yatırım.

    Yanıtla (0) (0)