Yerli PISA yaptık ama...

İki yıldır tartışıp duruyorduk nihayet sonuca bağladık. PISA sonuçları aşağı, sonuçları yukarı diye tartışırken Millî Eğitim Bakanlığımız kendi PISA’sını hayata geçirmeye karar verdi ve ilk uygulamayı yaptı. Öncelikle eğitim sisteminin verimliliğinin ölçülmesinin oldukça olumlu ve yararlı olduğunu belirtmem gerekiyor. Bu açıdan MEB’i kutluyorum. ABİDE adını verdikleri sistemle ilk uygulama yapıldı. Millî Eğitim Bakanlığı tarafından öğrenci başarısındaki gelişimin izlenmesi için yürütülen ABİDE, 81 il 495 ilçede bin 299 okuldaki 38 bin 8’inci sınıf öğrencisinin katılımıyla yapıldı. Sonuçlara bakınca Sayın Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın “PISA tek başına bir ülkenin seviyesini göstermeye yetmez” açıklaması aklıma geldi. Çünkü MEB’in kendi yaptığı bu araştırmadan da PISA sonuçlarına benzer sonuç çıktı. Demek ki sorun ölçme aracında değilmiş.

***

MEB, Ölçme Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından öğrenci başarısındaki gelişimin izlenmesi için yapılan ABİDE araştırması sonuçlarını iyi yorumlamamız ve mümkünse biraz korkmamız ve önlem almamız lazım. Sonuçlara göre, Türkiye’de matematik testinde öğrencilerin yüzde 89’u orta ve daha alt yeterlilik seviyesinde maalesef. Aynı araştırmaya göre öğrencilerin fen bilgisinde yüzde 85’inin, sosyal bilgilerde yüzde 73’ünün, Türkçe’de ise yüzde 71’inin orta ve daha alt seviyede olduğu belirlendi. Yani her derste aslında öğrenciler kötü hatta çok kötü durumda.

İsterseniz bir de şöyle anlatayım; Türkçe dersinde öğrencilerin yüzde 3.6’sının düzeyi temel altı, yüzde 22.4’ünün temel, yüzde 44.6’sının orta, yüzde 23’ünün orta üstü ve sadece yüzde 6.4’ünün ileri düzeyde olduğu belirlendi. Matematik testinde ise öğrencilerin 26.4’ünün düzeyi temel altı, yüzde 33.6’sının temel, yüzde 28.7’sinin orta, yüzde 8.2’sinin orta üstü ve sadece yüzde 3.1’inin ileri düzeyde olduğu belirlendi. Fen ve teknoloji dersinde öğrencilerin 17.9’unun düzeyi temel altı, yüzde 34.4’ünün temel, yüzde 33.3’ünün orta, yüzde 10.3’ünün orta üstü ve sadece yüzde 4.1’inin ileri düzeyde olduğu belirlendi. Sosyal bilgiler testinde ise öğrencilerin 6.3’ünün düzeyi temel altı, yüzde 25.7’si temel, yüzde 40.9’u orta, yüzde 16.8’i orta üstü ve yüzde 10.3’ü ileri düzeyde. Kısacası öğrencilerimizin yüzde 50’si hiçbir şey öğrenmemiş 8 yılda. Peki ama Allah için biz ne yapıyoruz.

Üstelik ABİDE araştırmasında elde edilen bulguların genel olarak Türkiye’nin katıldığı uluslararası durum belirleme çalışmaları PISA ve TIMSS sonuçlarıyla örtüştüğü görüldü. Yani o kadar kızdık ‘bunlar doğru ölçmüyor’ dedik demesine de bu süre içinde PISA’ya kızacağımıza önlem alsaydık daha iyi olurdu. Araştırmada öğrencilerin eğitim hedefleri yükseldikçe ABİDE’de değerlendirme yapılan alanlardaki puanların da arttığı sonucuna ulaşıldı. Eğitim hedefi yükseköğrenime devam etmek olan öğrencilerin başarılarının hedefi liseyi bitirmek olan öğrencilere kıyasla daha yüksek olduğu görüldü.

***

Peki sorun ne?... Çok basit iki hafta önce PISA direktörünün Türkiye eğitim sistemi hakkında konuştukları bunu tam olarak tanımlıyor. Birincisi “Eğitim sisteminizin öğrettiği her şey gereksiz” dedi. Gelecekte gereken becerileri öğretemediğimizi kastetti. İkinci olarak “Bilgi aktarmaktan vazgeçin, öğrencilere düşünmeyi öğretin” dedi. Üçüncüsü “Eğitim sisteminizin kalitesi öğretmen kalitenizle aynı seviyededir” dedi.

Şimdi adam tam tespiti yapmamış mı? Sorun da çözüm de belli. Okullarımız 1900’lerden kalma ama öğrencilerimiz 2000’li yılların çocukları. Okullarımızı 2000’li yılların okuluna dönüştürmek zorundayız. Bunun için acilen öğretmenlerimizi bilgi kaynağı olarak değil birlikte üreten rehber yapmak durumundayız. Ve ‘matematik’ dersi yerine ‘matematiksel düşünme’ dersi koyarak başlamak iyi olacaktır…

YORUMLAR (11)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
11 Yorum
  • Molla hüsrev / 03.12.2017 00:11

    Sınavsız eğitim...Türk fantezilerinden bir tanesi...Asvaltı Almanlar buldu,yamayı biz Türkler...

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 02.12.2017 20:40

    " ...Sonuçlara bakınca Sayın Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın “PISA tek başına bir ülkenin seviyesini göstermeye yetmez” açıklaması aklıma geldi. Çünkü MEB’in kendi yaptığı bu araştırmadan da PISA sonuçlarına benzer sonuç çıktı. Demek ki sorun ölçme aracında değilmiş."..Demek ki geriye Bakan hazretlerini de ABİDE VE PISA testinden geçirmek lazım mı !..

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 02.12.2017 18:56

    Öğretmenim.hala umudunuz var ne guzel.oysa cok zor yakın gelecekte.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 02.12.2017 17:30

    Dünyanın öğrettiği Eleştirel ve Analitik düşünmeyi öğrenmemiz/öğretebilmemiz lazım. Bunun için iyi global bir kaynak kritikanalitik.global

    Yanıtla (0) (0)
  • Kenan / 02.12.2017 17:29

    Selçuk Şirin’in bir tespiti var.diyor ki; çocukların zihinsel gelişiminin %90 ı 4 yaşına kadar tamamlanıyor.bu süre zarfında siz çoçuğa kitap okumalı kelime dağarcığını olabildiğince genişletmeli zeka geliştirici oyuncaklarla oynamasını sağlamalısınız.bu süreden sonra ne yaparsanız yapın bu açığı kapatamazsınız.Ben de aynen katılıyorum.En kısa sürede anaokullarını 2 yaşından itibaren öğrenci alacak şekilde yeniden ele almalıyız.çocuk evde birşey öğrenemiyor çünkü.tv açılıyor eline de bir tablet veriliyor.çocuk alık alık tv ye bakıp tabletten de uyuşturucu niteliğinde çizgi film açılıyor alın size eğitim.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 02.12.2017 11:07

    Sayin yazar matematik dersi yerine matematiksel dusunme tamam caf cafli laflar ama bu oyle pek mumkun degil. Bence oncelikle belli basli gelismis ulkelerin mufredati incelenmeli ve neden oyle bir mufredatlari oldugu sorusu da sorulmali ve bu duzenli araliklarla yapilmali. Ben ingilterede yasiyorum ve benim cocuklardan dolayi buradaki sistem hakkinda bir fikrim var.Burada da cocuklara yogun bilgi yuklemesi yapiliyor ama ozellikle 16 ile 18 yas arasindaki okul doneminde cocuklarin ogrendikleri bilgiyi nasil kullanabilecekleri de ogretiliyor ve sorular ona gore soruluyor.Burada Binali yildirimin dedigi gibi universiteyi sinavsiz yapalim diyen hic kimseyi duymadim.Iyi bir universiteye girebilmek icin agzinizla kus tutacak kadar cok calismaniz gerekiyor

    Yanıtla (0) (0)
  • cevat karakalem / 02.12.2017 06:01

    Bence okullar "1900'dan kalmis" soylemi iyi opturmamis. Benim gordugum, okullarin 1980 lerin sonuna kadar simdikenden cok daha kaliteli egitim verdigi. Sartlar degisikti ve ogrenci sayisi daha azdi, bunlari kabul ederim ama gene de nitelik olarak arada cok buyuk fark var.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 02.12.2017 02:41

    Soru sorabilen ,eleştirel düşünebilen,analiz yapabilen,sentez ve inşa yapabilen ,çalışkan hoşgörülü ve iyimser insanlara ihtiyacımız var.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 02.12.2017 01:58

    "Öğrencilerin % 50 si hiçbir şey öğrenmemiş 8 yılda" demişsiniz Turgay bey.Öğrencileri bedavadan, 6-7 zayıfla sınıf geçmeye alıştırırsanız olacağı budur.Amerikayı yeniden keşfetmiyoruz; Aziz Sancar,İlber Ortaylı,Orhan Pamuk,Canan Karatay,Nilüfer Göle vb. o beğenmediğimiz sistemlerde yetişti.Ve bildiğim kadarıyla batıda ki köklü kolejler de o eski klasik usullerde eğitimlerini devam ettiriyorlar.Acaba neden?

    Yanıtla (0) (0)