Üniversiteye giriş sisteminde ne oldu?

Dün YÖK başkanı basının karşısına çıktı ve yeni üniversiteye giriş sistemini anlattı. Aslında kendisi de bunun komple bir değişiklik değil sadece eski sistemin iyileştirilmesi ve sadeleştirilmesi olduğunu ifade etti. Ben de bu açıdan sizlere yeni sistemi genel olarak değerlendirmek istiyorum. Ama baştan söyleyeyim eğitimde bu kadar sınav konuşmanın çok sakıncalı olduğunu ve artık sınav yerine gündemimizin çocuklarımızın beceri kazanması olması gerektiğini söyleyeyim. Çünkü hep söylüyorum 2017 yılında ÖSYS’de ilk 1000 öğrenciye bir CV yazdırsanız sizce test çözmek dışında yazacak bir şey bulabilirler mi? Şüpheliyim. Ama yine de sınav önemli bu yüzden size anlatayım.

YGS nin mart ayında gerçekleştiriliyor olması okullarda ikinci dönem ders işlenmesini güçleştirdiği için yeni sistemde sınavın haziran ayında gerçekleştirilecek olması olumlu bir gelişmedir. YGS’nin kaldırılıp TYT’nin (Temel Yetenek Testi) getirilmesi ve TYT’den Fen ve Sosyal Bilimlerin kaldırılması adayların sadece Temel Matematik ve Temel Türkçe çözmesi olumlu gelişme olarak görülmektedir. Başta ABD olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde SAT ve benzeri ana dil yeterliliği ve temel işlem yeterliliği sorgulanarak öğrenciler üniversitelerin giriş koşulunu sağlamaktadır. Bu açıdan doğru bir adım atılmıştır. Bir diğer önemsediğim kısım, geçmişte meslek lisesi öğrencileri ön lisans programlarına yerleşirken bütün derslerden soru yaparak puan almak durumunda iken ve çoğunlukla da bu öğrenciler Fen Bilimleri ve Sosyal Bilimler testlerini diğer adaylar kadar yapamadığından başarısız olmaktaydılar. Yeni sistemde meslek lisesi öğrencileri TYT puanlarıyla ön lisans programlarına daha kolay yerleşecekler. Bu durum meslek liselerinin üniversiteye girişini artıracaktır.

TYT’nin öğrencinin “üniversiteye yerleşme puanına” etkisi %40 olacaktır. Bu da öğrencilerin temel becerilerinin (okuma, yazma, kendi dilinde düşünebilme, temel matematiksel işlemler) üniversiteye girişte etkinin artmasını sağlayan olumlu bir gelişmedir. Çünkü 1. oturumda soru sayısı 2. oturumdaki soru sayısı ile eşit, oysa önceki sistemde LYS’de bir puan türü için 90+80=170 soru, YGS’de ise 120 soru vardı. Şimdi iki oturumda soru sayısı 80=80 oldu. Bu da TYT testinin istatistiksel olarak katkısını artıracaktır. İkinci oturumdaki soru sayıları daha önceki LYS deki kapsam gibi aynı oranda dağıtılarak uygulanmalıdır. Örneğin; Fen sınavı için LYS de 30 olan fizik soru sayısı 14’e Kimya sınavı 30’dan 13’e Biyoloji sınavı 30’dan 13’e aynı oranda dağıtılması uygun olacaktır. Adayların geçmişte olduğu gibi YGS de bir barajı aşarak (180) LYS’ye giriş hakkı elde etmesi koşulunun kaldırılıp isteğe bağlı yapılması olumlu bir gelişmedir. Böylelikle ikinci oturuma giren öğrenci sayısı artacak ve daha fazla aday ikinci şans yakalayarak tercih yapabilecektir, daha fazla adayın üniversitelerde boş kontenjan kalmadan yerleşmesini sağlayacaktır. Bu yeni sistem eski sisteme göre daha sade ve basit olduğu için adayların kafa karışıklığını ve çok fazla puan çeşidinden dolayı çalışma çeşitliliğini azaltacağından olumlu bir değişim olmuştur.

Bir önceki sistemde adaylar daha yüksek puan alabilmek için kat sayısı düşük de olsa okul müfredatlarında olmayan alanlarda sınava hazırlık yapmaktaydılar. Örneğin TM öğrencisinin yüksek puanlı bir hukuk fakültesini kazanabilmek için YGS fen testini çözmesi gerekirken yeni sistemde aday sadece matematik ve türkçe-edebiyat çözerek bu amaca ulaşacaktır. Bu dersler de adayın okuldaki müfredatıyla birebir örtüşmektedir. Puanlar hesaplanırken her ne kadar testlerin ağırlığı eşit oranda gösterilse bile istatistik açısından “Türkiye soru çözüm ortalaması” düşük olan testlerin (matematik vb.) puan getirisi daha yüksek olacaktır. Dolayısıyla; sayısal puan türünde 80 Matematik 40 Fen 40 Türkçe sorusu çözecek ve matematik hem sayı hem de çözüm ortalaması açısından bakıldığında adayların puanının %60’ına yakını oluşturacaktır. Bu durum EA puan türünde matematiği daha da öne çıkaracaktır. Çünkü adaylar 80 Matematik 80 Türkçe-Edebiyat sorusu çözecekler ve Matematik testi Türkçe grubuna göre soru çözüm ortalaması açısından çok daha düşük kaldığı için matematiğin ağırlığı %60-%65 oranında etkili olacağını öngörmekteyim. Sözel puan türünde bile her ne kadar sadece 40 matematik sorusu olsa bile hem sosyal bilimler soru sayısının azalması hem de TYT’nin %40 etkisi önceki sistemde %11 etkili olan matematiği yeni sistemde %25-%30 arası etkili hale getireceğini öngörmek zor olmayacaktır. Adayların kafalarının karışmaması gereken en önemli nokta bölümleri puan türünün ne olacağı konusudur. Çünkü; önceki sistemde MF-1 MF-2 MF-3 MF-4 olanlar SAY, TM-1 TM-2 TM-3 olanlar EA, TS-1 TS-2 olanlar SÖZ, DİL-1 DİL-2 DİL-3 olanlar DİL, YGS-1 YGS-2 YGS-3 YGS-4 YGS-5 YGS-6 olanlar TYT puan türüyle öğrenci alacaktır.

Eleştirdiğim yer yok mu? Tabi ki var. İkinci oturumun TYT’nin devamında aynı gün öğleden sonra yapılması pedagojik açıdan sakıncalıdır. İkinci oturumun daha sağlıklı ve dingin kafayla yapılabilmesi açısından bir gün sonra pazar günü sabah yapılması daha sağlıklı olacaktır. Bir diğeri tabii ki sınavın bu kadar konuşulması sakıncalıdır asıl değişiklik yerleştirme sisteminde yapılmalı ve öğrenciler üniversiteler tarafından yetenek ve becerilerininde hesaba katıldığı bir sistemle merkezi yerleştirme olmadan kabul edilmesi esastır. Bu en insani ve olması gereken çalışmadır.

YORUMLAR (11)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
11 Yorum
  • Bekri Mustafa / 14.10.2017 16:39

    Üniversite Giriş Sisteminde ne oldu?Aslında hiçbir şey.Sadece bakın çalışıyoruz,boş durmuyoruz kısaca yapmış olmak için, ihtiyaç veya gerçeklerden yola çıkarak değil bir kişinin isteğiyle,aynı zamanda gündem değiştirme amaçlı yapılmış hiç bir faydası olmayan bir gereksiz çalışma...O kadar basılmış TEOG-YGS-LYS kitabı şimdi çöpe gidecek.Bu bile başlıbaşına bir sorun,servet kaybı.Yazıklar olsun...

    Yanıtla (0) (0)
  • 23 / 14.10.2017 16:16

    Diyorsunuz ki matematik bolumu mezunu sinava gircek ve 80 tane sayisal mat testini yapip tip fakultesine gitcek biyoloji yapmadan ayni sekilde muh bolumune gitcek fizik yapmadan siz buna cumartesi ve pazar mart deil h aziran die bakiyorsunuz ney ney ........

    Yanıtla (0) (0)
  • Bahtiyar Kavık / 14.10.2017 12:06

    Haftanın en yoğun günlerinden biri olan Cumartesi günü 2 milyon öğrenciyi 2 imtihana tabi tutarken en sakin gün Pazar günü çok az öğrenciyi Dil imtihanı yapmak mantıksızlık değilmi.enieni Turgay bey doğru düşünüyorsunuz cumartesi TYT pazar sabah ygs öğleden sonra dil imtihanı.. Trafik kitlenir Alimallah.. Zaten normal zamanlarda trafik sıkışıklığı var. Lütfen bu durumdan herkes şikayetçi olsun. Bimere de yazılabilir..

    Yanıtla (0) (0)
  • Takipci / 14.10.2017 11:21

    Soru: Universite giris sistemine ne oldu? Cevap: Dag fare dogurdu...

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.10.2017 11:06

    Turgay bey Allah aşkına yeni sınav sisteminin neresi olumlu.sadece ygs nin mart degilde haziran da olması olumlu.en azından okullar boş kalmaz.tarih felsefe fizik kimya biyoloj ders degil mi?yeni gelen nesil artık fen i tarih i felsefe bilmeyecek veya önemsemeyecek.lafa gelsek hayatda heryerde siyasetde toplumda hemen atlarız tarih diye ne oldu?dağ fare dogurdu.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.10.2017 09:20

    Herhalde seneye tekrar değişir. TYT ile diğer sınavın aynı gün yapılması olacak şey değil, takvimde gün mü kalmadı? Türkçeye önem verilmesi güzel de yabancı dil yine öksüz, yine yetim.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.10.2017 07:32

    Turgay Bey Benim kızım zorlu TEOG savaşlarından sonra liseye başladı ve ben en azından 2-3 sene sınav test sendromlarından kurtulur herhalde derken öğretmenlerinin test fasikül talepleriyle hayal kırıklığına uğradık. Çocuklarımızı 5nci sınıftan itibaren kaybediyoruz. Sadece Liseye geçiş ve ordan da Yükseköğretime geçişe odaklandırıyor sistem. Şu durumda çocuklar ders dinlerken ya hoca tarafından ya kendisi "sınavda bu konu çıkabilir"e odaklanıyorsa birşey öğrenmiyor bir menfaat peşinde koşturuyor demektir. Koskoca yök profu kalkmış ekranlarda 40 soru matematik 40 soru türkçe olacak diyor ve siz de aslında bunlar konuşulmaması lazım amalardan sonra bu detaylara yine de giriyorsanız ben size sadece şunu derim: Cumhurreis ferman buyurdu şimdi herkes evet bak işte değiştirdik değişiyor güzel de oluyor edebiyatına girmiştir. Yapmayın etmeyin hocam. Bu gençlere yazık. Bize yazık. Şu gençleri sınav dışında birşeylere yönlendirecek birşeyler yazın hocam.

    Yanıtla (0) (0)
  • Cembey / 14.10.2017 06:23

    Yorumlarınıza katılıyorum. Fen bölümünün tarih çözmesi, sözel bölümün fizik, kimya çözmesi yanlış. Tarih ve felsefe soruları EA olmalıydı bır de dediğiniz gibi ikinci sınav için ara verilmeli

    Yanıtla (0) (0)