Eğitimde neye bakacağız?
Eğitim bu memleketin en fazla tartışılan konularından bir tanesi tabii doğal olanı da, doğru olanı da bu. Eğitimi tartıştıkça memleketin geleceğini tartışmış oluyoruz aslında. Eğitimi tartıştıkça aynı zamanda çocuklarımızın aydınlık geleceğini de tartışmış oluyoruz. Bu yüzden eğitimi tartışmak her açıdan faydalı bir iş. Ama neyini tartışacağız? Okulu mu, öğretmeni mi, binaları mı, kitapları mı, müfredatı mı?... Neyi tartışırsak gerçekten eğitimi tartışmış ve eğitime fayda sağlamış oluruz?
Eğitim tüm dünyada konuşulan ve ülkelerin üzerine en fazla kafa yorduğu alan durumunda. Bizde de eğitim konusunda gerçekten ciddi işler yapılıyor. Ama dünyanın gelişmiş ülkelerine göre daha almamız gereken çok fazla yol olduğu da bir gerçek. Eğitim maalesef ülkemizde hep ilahi ve üzerinde iş modeli kurulamayacak sonuçları açısından fayda hesabı yapılamayacak bir iş olarak görülüyor oysa yaşam alanları içinde üzerinden fayda hesabı yapılacak en önemli alan eğitimdir. Bakın eğer eğitimin sonuçları ve çıktıları zayıfsa o ülkenin kalınma ve üretme ihtimali çok azalır. Ülke gelişemez ve milli geliri düşer. Başka ülkelerin yani bizim deyimimizle dış güçlerin her türlü entegrasyonuna açık hale gelir. Bu açıdan eğitim en fazla fayda maliyet hesabı yapılması gereken alandır.
***
Türkiye yüksek teknoloji üretimi, patent ve katma değeri yüksek üretim, yazılım, mekatronik gibi alanlarda kullanımda çok iyi üretimde maalesef çok zayıf durumda.
Yeni dünya ve onun yarattığı yeni eğitim kavramları bütün ezberlerimizin çok ötesinde. Bunların içinde çok önemli iki alan var; birincisi STEM , ikincisi VR (Virtual Reality) yani sanal gerçeklik.
STEM (Science, Technology, Engineering, and Mathematics) ama adına bakıp aldanmayın sistem fen eğitimi veya sayısal bir kavram değil. Size kısaca anlatayım siz araştırın. STEM klasik ders aktarımı, müfredat, sınav ders kitabı hepsini ortadan kaldırıyor. Okulu bir üretim üssüne çeviriyor. Okulda herkes üretici ve proje yapıcı durumuna geliyor. ABD senatosu bu yıl STEM eğitimi için eğitim bütçesine milyarlarca dolar ek yaptı. Amaç üreten nesiller yaratmak. VR teknolojileri şu an için oyun sektörü tarafından kullanılıyor bu arada oyun sektörü dünyada 300 milyar doları bulmuş durumda ama bizim payımız maalesef bunun yüzde 0.1’i kadar.
Ama bizim gençlerimize inanıyorum ama maalesef eğitim sistemimiz ile onları üreten değil stabil nesiller haline getiriyoruz. Önerim Türkiye’de sınava dayalı modelin yerini daha 15 yaşından başlayarak üreten gençlerin önünü açan STEM modelinin alması. Üniversitelerin kuru ders anlatan değil, ürün ve bilgi üreten kurumlara dönüşmesi konusunda çok önemli şeyler oluyor dünyada. Üniversitelerimizi üreten, patent yapan, proje yapan, katma değer üreten kurumlar yapmalıyız. Aksi
halde üniversitelerimiz gençlerin ilgisini kaybedip diploma dağıtan okullar olacak ki geçen yıl sınavı kazanan 750 bin öğrenci tercih yapmadı ve üniversitelerde 312 bin boş kontenjan kaldı.
***
Artık YKS, lise giriş, ÖSYS, tercih konuşmak bize birşey kazandırmıyor geçen 50 yılı bunları konuşarak geçirdik ve memleketin durumu ortada bugün başka şeyler konuşma zamanı. Gelin yeni şeyler konuşalım; STEM diyelim, proje diyelim, inovasyon diyelim, AR-GE konuşalım. Eğitimi ve eğitimden sağlayacağımız çıktıları konuşalım. Artık boş laflarla ve kısır çekişmelerle zamanı tüketmeyelim. İşin acı tarafı birileri Mars atmosferinde su keşfederken biz televizyonda evlendirme programı izlemeyelim.