Polis ve parti
Artık bu boyutlara geldi; Polis Akademisi’nin mezuniyet töreninde, iktidar partisinin seçim bildirisi niteliğindeki ‘Türkiye Yüzyılı’ programının müziği çalındı.
Binlerce, on binlerce beste içeren repertuvarında, polis bandosu başka bir parça mı bulamadı?!.
İktidarın on yılında bütün kamu bürokrasisi adım adım partizanlaştırıldı. Kamu görevlisinin birinci özelliği liyakat ve siyasi tarafsızlık olmalıdır. Halbuki özellikle CB sisteminde “yandaş atamalarla kamu görevlerinin kalite kaybettiği” ve “kamu görevlisi ile parti görevlisi arasındaki farkın belirsizleştiği” artık uluslararası raporlara geçti. (Alman SWP Vakfı, 2019, s.19)
HSK’nın elinde adalet yönetimin ne halde olduğu herkesçe biliniyor. Anayasa Mahkemesi’ne atamalarda resmen AK Partili olmuş isimlerin de bulunması, Anayasa Mahkemesi kararını uygulamayı reddeden bir yargıcın terfi ettirilmesi, devletin ‘yargı’ fonksiyonuna iktidarın nasıl baktığının örneklerindendir… Ama özellikle de polis!
POLİS TEŞKİLATI
Ülkenin emniyeti gibi hayati derecede önemli, şerefli ve şehitler veren bir güvenlik teşkilatına parti gölgesinin düşmesi fevkalade hazindir ve endişe vericidir.
Polis Akademisi mezuniyet töreninde siyasi bir bestenin çalınması ‘yukarı’nın emriyle mi olmuştur? Böyleyse ne kadar vahim olduğunu anlatmaya ihtiyaç yok. Böyle değil de Akademi yönetiminin kararı ise, bu da Akademi yönetiminin nasıl siyasallaştırıldığını gösterir, aynı şekilde vahimdir.
Zaten kamuya personel alımlarında “mülakat” sisteminin nasıl çalıştığı da bilinen bir gerçektir.
“Türkiye Yüzyılı” etkinliğinin partiyle, yaklaşan seçimlerle ilişiği olmadığını, bunun sırf bir devlet projesi olduğunu iddia ederek Polis Akademisi’nde çalınmasının doğal olduğunu söylemek, insan zekasıyla alay etmek olur. Salondaki parti pankartları, parti atmosferi, Erdoğan’ın konuşmasındaki “muhalefetin kafası basmaz, anlamaz bunlar anlamaz” sözleri, “seçim” referansları ve aynı parçanın AK Parti grubunda çalınmış olması bunu gösterdiği gibi seçim kampanyasını açan bir etkinlik olduğu da açıktır ve herkesçe böyle yorumlanmıştır.
PARTİ DEVLETİ
Parti devleti kavramı, devlet organlarının partilileştirilmesi demektir. Türkiye bunu 1935’te denedi. İçişleri Bakanı Parti Genel Sekreteri, valiler il başkanı yapıldı. Bütün memurlar devlet patisi CHP’nin üyesi sayıldı,
Muhalif Serbest Fırka’nın Türkiye’nin en gelişmiş, en eğitimli bölgelerinde gördüğü büyük halk desteği, iktidarı endişelendirmiş, “devlet”i daha fazla partilileştirmenin çözüm olacağı sanılmıştı.
Aksine, dönemin iktidar partisi daha kibirli, daha baskıcı hale geldi. Çünkü güç, dengesiz olarak artıkça kibirli, baskıcı hale gelir, yozlaşır. CHP’nin 19 Mayıs 1939’da toplanan 5. Kurultay’ında bu uygulamaya son verildi, memurların partili olması yasaklandı!
İkinci Cihan Harbi’nden sonra çok partili hayata geçiş başlayacak, “devletin siyasi tarafsızlığı” kavramı siyasi kültürümüze girecek ve fakat yerleşmesi maalesef çok zaman alacaktır.
Bugün inkılap tarihine bir kesim hayranlıkla, diğer kesim düşmanlıkla baktığı için, son derece öğretici olan ‘laboratuvar’ değerindeki bu tecrübeler bilinmiyor, ders alınmıyor.
1937’de 6 Ok anayasaya konulduğunu, DP’nin bile bunu kaldırmaya yanaşmadığını not olarak belirtelim.
DÜZENLİ DEVLET
16. yüzyıldan itibaren tarihimizde gittikçe ağırlaşan sorunlardan biri, devletin kurumlaşma zaafı ve düzensizliğidir. Cevdet Paşa, “devlet-i muntazama” (düzenli devlet) kavramını reformların temel felsefesi olarak ortaya koymuştu…
Çağımızda devletin fonksiyonları çok çeşitlenmiş, uzmanlık ve liyakat fevkalade önem kazanmıştır. Bunun da yolu kamu hizmetlerinde görevlerin emirnamelerle, kararnamelerle değil, kanunlarla ve liyakat ilkesine göre düzenlenmesidir.
Buna uyulmayıp ‘bizden’ atamalarla kurumların nasıl güven kaybedebileceğinin bir örneği TÜİK’tir… Bakan Nebati’nin deyimiyle nasıl “önemsizleşeceğini”nin örneği, Merkez Bankası’dır.
Özellikle de yargının ve polisin siyaset dışı olması hayati derecede önemlidir.
Yaşamakta olduğumuz kutuplaşma ve ekonomik kriz de zaten “devlet-i muntazama”ya ne kadar ihtiyaç olduğunu gösteriyor, değil mi?















Bekâyı hak eden devlet de "Devlet-i Muntazama"dır.
Yanıtla (0) (0)Devlet ile hükümet ayrılığı boş laftır, hayali bir algıdır.Mesela Abd hükümeti; yasama,yürütme,yargı organlarından oluşur.Sadece yürütme hükmetmez; yasama kanunları ve yargı kararları da hüküm içerir.Türkiyede valilik ve kaymakamlık binalarının eskiden beri hükümet konağı diye anılması da devlet- hükümet ayrılığı olmadığının kanıtıdır.Cumhuriyet, yönetimde soy şartı olmaması; demokrasi, yönetimin halk gücüne dayalı olması; liberal demokrasi, halk gücüne dayanan yönetimin hukukla sınırlanması.
Yanıtla (1) (0)Yirmi-otuz yıl öncesine kadar devlet ve kırmızı çizgileri olan hükümetlerin devletin hizmetkarı olduğu bir yapı vardı.Hükümet birkaç valinin tayinini yaptığında muhalefet yaygarı koparıyor ve hükümti partizan davranmakla suçluyordu.Şimdi devletin tüm kurumları değiştirlse bile muhaletin sesi dahi çıkmıyor.Söylediğin doğru!Hükümet şu anda devlet oldu...
Yanıtla (0) (0)Peki sonuç?Uzun zamandır anlatıyorsunuz sağır sultan da duydu.Peki ya sonuç? Sonuç ne olacak sizce Taha bey.?Hepsi yargılanacak mı diyorsunuz ?Bunca suç işlenmişse ya hukuka uygun oldu yada hukuk dışı.Kim yargılayacak bunca işe bulaşanı?Yargıyı kim yargılayacak mesela?Üzmeyin kendinizi. Böyle geldi böyle gidecek
Yanıtla (3) (3)Böyle geldi böyle gitmeyecek! Herkesin evini,ailesini,milletini devletini düşünmesi gerekir!Bu ülke hepimizin
Yanıtla (1) (0)Abdülhamit,Talat,M.kemal,Erdoğan gibi liderler geçiti bıktırıcı; bu kısırdöngüden çıkış için İspanyanın 1978 de yaptığı gibi yeni bir rejim şart; yeni partiler, yeni eğitim,yeni kurumlar ile liberal demokratik rejim ile huzur ve refah.Giysi gibi şekilci saçmalıklarla başlayan yanlış yol yüzyıl geçsede hâla giysi ile devam ediyor.Dil-tarih tezi uyduran ilk cumhurbaşkanından, ekonomi tezi uyduran son cumhurbaskanına değişen birşey yok.
Yanıtla (3) (9)Dil tarih tezi oluşturmaya çalışan ilk cumhur başkanının Yakut Sözlüğü okuduğunu biliyor musunuz?
Yanıtla (1) (1)Herşeyden anladığını iddia eden liderler son yüzyıl ürünü, toplum mühendisligine de daha öncesinde rastlanmaz.Mesela rönesans aydını,birçok dil bilen Fatih bile asker ve devlet adamlığı dışında bu tarz iddialarda bulunmamıştır.Bir kişi her işten anlar diye hayalperestliğe kapılmayın; hele ki kuvvetler ayrılığı teorisyeni sanarak jean jacques rousseau ya saydıran lider,kütüphanesindeki bütün kitapları kendisi okumamıştır, kitapları okuyan baskaları da altını çizmiş, o da atlayarak okumustur.
Yanıtla (1) (0)Yöneticilerin görevi, öztürkçe hayalperestligi için kelime uydurmak, giysi,dinde reform vb konular değildir.Rusya,çin,japonya,g.kore gibi sanayi,bilim alanları tesvik edilmelidir
Yanıtla (1) (0)Böyle giderse, Parti devletine dört nala gidiyoruz. Bademezmeleriyle ve sözde milliyetçi geçinenlerle artik işler her alanda arapsaçina dönmüs vaziyette.. Siyaset koltuguna oturan oraya yapisiyor, dünyanin hiç bir yerinde olmayan durum.
Yanıtla (1) (0)Facebok paylaşımlarım.hukumetin aleyhinde diye beni şube müdürlüğü görevinden aldılar. Şimdi polisler akp için siyaset yapıyor. Bu hakkı bu adaletmi hükümet değişirse siyasi faaliyette bulunanlar hakkında gerekli işlem yapilmali
Yanıtla (9) (1)M.kemal milli lider kalmak yerine, 1925 sonrasında parti lideri olmayı seçince halk desteğini kaybetmiş, seçimlere katılım %20 lere düşmüştür.Halkın çoğunluğunu önemsemek yerine parti tabanıyla yetinen herkese ibretlik derstir.Bugünkülerde aynı hataları tekrarlamamalıdır
Yanıtla (3) (10)Reictag yangını kararnamesi neyse takriri sukun kanunu da odur
Yanıtla (1) (3)Atatürk 15 yıl iktidarda kalmış sadece. Erdoğan ise 20 yıldır iktidarda.. Erdoğan Türkiye'yi neden bir Japonya Bir kore gibi kalkındıramadı. Anlatın İslamcılar. İslam'ı anlayamadınız nı ne oldu da kalkındırmadınız. Swap swap diye para dilenen ülkeye dönüştürdünüz.
Yanıtla (39) (3)Katılıyorum ama günümüz siyasetine ve sorunlarına sadece İslamcılar diye yaklaşmak bütünü ıskalayan bir yaklaşım. Osmanlı'dan tevarüs edilen yığınla bunalım var. Cumhuriyet'in kurulması elzemdi ama bazı bunalımları aşmaya yetmedi. Yer yer de derinleşti. Bugün ile bağını görmek lazım. AKP bunalımların ürettiği bunalımlı bir zihniyeti temsil ediyor.
Yanıtla (5) (0)20 yılı vaz gectik başkanlığa geçince ülke olarak ucacaktık. 2018 den bu yana dolardan , enflasyondan başka ileri giden ne var Allah aşkın söylesin Erdoğancılar......
Yanıtla (1) (0)Dünyada hiç eşi benzeri olmayan ve bize özgü olduğu söylenen anlı şanlı CHS. de uygulamalar böyledir işte ! Her millet layık olduğu idareyi bulur !
Yanıtla (4) (0)Eğer siyasiler talimat vermediyse parti marşının söylenmesine, o zaman bu skandala kim karar verdiyse cezalandırılması gerekir.
Yanıtla (7) (0)soyunu sopunu sevdiğim içişleri bakanının emriyle repertuara eklenmiştir.
Yanıtla (0) (1)Devlet, hükümet ayrılığı konusunda az da olsa toplum bir mesafe almıştı. Ak parti bu kırıntıları da yok etti sanki. bir 50 yıl daha uğraşmak gerekecek.
Yanıtla (6) (1)CHP nin Devletin Partisi haline geldiği dönemler Devletimizi de parti devleti haline getirmiştir,şu anda orta yaşı geçmiş kuşaklar kaybolmadıkça CHP ye güven gelmiyecektir. Valiyi il başkanı,kaymakamı ilçe başkanı yapmakla CHP nin elde ettiği hiçbir şey olmadı güvensizliktken başka. Devlet benim anlayışını gözlere sokarsanız vatandaş sizden uzaklaşır sivil olarak gördüğü yerlere yönelir. Denenmiş,işe yaramamış şeyleri tekrar denemek akıl karı değildir...
Yanıtla (4) (4)▪Devletin/milletin ADALET sisteminde gelinen nokta: AK yargı, AK asker, AK polis.. Rezalette son perde!...Tuzun koktuğu yer!... Tamam rezalet sınır yok, alışır olduk, sıradanlaştı... ▪Ama arkadaş, bu ülkede 200 devletin büyükelçilikleri, yabancı medya mensupları bu rezillikleri kendi ülkelerine rapor etmiyorlar mı?! ▪Sınır kapılarında pasaportuna sabıka belgesi, parana pul muamelesi, insanına aptal muamelesi yapanlara kızma AYNAYA BAK!..
Yanıtla (12) (1)Sonradan gormelerin icraatlari Cogunlugun umrunda degil iki kutu makarna onlarin derdi Turkiye’ in tapusunu alsaniz ne yazar oldukten sonra beddua almak icin mi yasiyorsunuz Kadere inaniyorsaniz CEHENNEMEDE inanacaksiniz
Yanıtla (4) (2)Eleştirilerinizde her zamanki gibi,haklı,tutarlı,dengeli ama “gidişatın” vahametine rağmen çok naziksiniz.
Yanıtla (9) (1)Avrupa ve İskandinav ülkelerinde. Siyaset Askeriye, polis, mabetlere (cami, kilise ve havraya) giremez. Ve en doğrusu da budur. Keşke bizde de bunu becerebilselerdi. Çünkü her iktidara gelen bütün hükümetler bunu suiistimal etmeye kalkıyorlar.
Yanıtla (7) (2)Sn. Akyol, çok teşekkürler. Mezuniyet töreninin Saray`da yapılması ve parti marşının polis teşkilatına söylettirilmesi Akp`nin son perdeyi oynadığının işaretidir. Ne yazik ki bu olay, bize, 1923 ler Almanyasındaki SS` leri anımsatıyor. Artık, Parti Devleti olduğumuz inkar edilemez! Tüm kurumlar çökertildi ve şimdi açıktan, göstererek yapılıyor. Bizi korkutamazlar! Seçimlerde yapacakları hilelerinin önü kesilirse, Sarayın`da nihai bileti kesilecektir. 2017 kötü bir örnekti, Tekrarı olmamalı!
Yanıtla (13) (1)Tacettin;Partiler devletin birer kurumu mesafesinde değilmi?
Yanıtla (1) (9)Sayın AKYOL,yaşadığımız dönemde devletin kurumları kısmen değil tamamen iktidar partisinin bir organı gibi çalışıyor.Kısaca.devletimiz parti devleti oldu.Bu çağdığı sistemi bir asır önce,o zamanın şartlarına göre kurulan bir sistemle mukayese ediyorsanız doğrusu buna katılmak mümkün değil.
Yanıtla (8) (0)Analiz, yaşanmış tecrübelerden örnekler, çıkış yolu ve çözüm önerisi. Bu yazı „duygular aklın önüne geçmesin“ der gibi umutları tazeliyor. Yoksa, gergin akıma kapılmak, çıldırmak, işten bile değil.
Yanıtla (5) (0)Ekranlardaki ilizyon önce aklımızı esir alıyor sonra da çaresiz bırakıyor.Aslı astarı tefeci olan ve milletin ocağına incir diken banka reklamlarına bir bakın ! ne kadar da sevimliler değil mi?
Yanıtla (0) (0)Dünyadaki bütün Para sistemi sadece iki şirketin kontrolünde Visa ve Mastercard
Bu iki karttan birine sahip değilsen Bankacılık sisteminde işlem yapamazsın
Yüz yıl önce bu yoktu şimdi hepimizi kendilerinin kölesi haline getirdiler.
polis Bandosunun iktidar partisinin şarkısını/ marşını söylemesi tam bir skandaldır. Gerçek demokrasi ile idare edilen bir ülkede Devlet Memuru Parti/iktidar Memuru olamaz. Bu şekilde politize olan kurum ve kurumlardan nasıl tarafsız/ adaletli görev bekleyeceksiniz. Herkesten önce Cumhurbaşkanının ve İçişleri Bakanının bu skandala karşı tavır koymaları beklenirdi. Diyelim ki iktidar değişti ve İçişleri Bakanı bir CHP'li oldu. Polis Bandosu CHP marşını mı söylemesi gerekir. Ne kadar vahim...
Yanıtla (6) (0)Cumhuriyet devlet başkanlığında soy şartının olmamasından ibarettir.Laiklik istemiyorlar denirse anlaşılabilir ama cumhuriyet düşmanı demek aptalca.Saltanat oy birligiyle kaldırılmışken ve yüzyıldır, devlet başkanlığında soy şartı(monarşi) olmalı diyen kimse olmamışken, duygusal ve hayali tanımlar uydurmayın cumhuriyet hakkında.
Yanıtla (3) (1)1925-1950 arasından tiksiniyorum.Karabekir, R.orbay,R.bele, A.fuat cebesoy, Halide edip,A.adıvar, H.avni, Ali sükrü, Deli halit paşa ,Cavit bey gibi isimlerin yok yere öldürülmesini,idam edilmeye kalkılmasını,sürgün edilmelerine isyan ediyorum.Sapka ,öztürkcecilik, dinde reform,parti devleti gibi rezalet uygulamalar uğruna halka acı çektirenler,bugüne uzanan travma ve kamplaşmaya yol açtılar.Akp ve hdp gibi yanlışları çok olan partiler hâla taban bulabiliyorsa nedeni, 90 yıl süren travmalardır
Yanıtla (11) (35)Yakında 1925-50 arasını mumla ararsınız!
Yanıtla (20) (2)Aydınların konuya bakışı özet halinde; https://www.karar.com/yazarlar/yildiray-ogur/halide-edipin-de-affina-1594597
Yanıtla (3) (2)Tarihimizde yorumunuzda söylediklerinize benzer seylerin yasandigi bir dönem daha var. Bu dönem 1877 ile 1908 arasindaki dönem. O dönem de cok ciddi travmalar yaratti. O dönemden de tiksiniyor musunuz?
Yanıtla (14) (1)Abdulhamit dönemi isdibdat,ittihatçılar dönemi koyu istibdat, kemalizm dönemi "zifiri istibdat" dönemidir.Abdülhamit ve ittihatçılar dönemlerinde aydınlar baskı görürken, kemalist dönemde korkunç baskının öznesi tüm halktır.1925 sonrası türk tarihinde sadece eski türklerin zorla çinlileştirilmeye çalışıldığı dönemlerle kıyaslanabilir; türk kültürünün radyolardan türk müziği çalmaya varıncaya kadar yasaklandığı berbat dönemdir.
Yanıtla (3) (18)Çok güzel tesbitler. O istibdat şu an yeşil istibdat olarak da devam ediyor. Ancak tarafgirane bakanlar anlayamıyor gibi
Yanıtla (1) (2)Abdülhamit döneminde siyasi nedenle Mithat paşa ve arkadaşı dışında ölen yok; ittihatçılar ve kemalistler dönemlerinde sayısız siyasi idam var.Tüm halka baskı ise sadece kemalist dönemde var.
Yanıtla (1) (18)Ben 48 yaşındayım. 90 yıllık travma nedir yahu? Duyguların o kadar incindi yani? Gerçekten mi???
Yanıtla (10) (1)senin nefret dolu olduğun insanlar olmasaydı burada hergün onlarca saçma sapan mesaj atamazdın
Yanıtla (12) (1)İzmir ve doğu trakyayı geri aldıkları doğru.Sevrde ise ingiliz,fransız,italyan şirketlerinin etki bölgeleri gösterilir sadece.Sevr, lozan, tbmm meclis tutanaklarını okuyacak kapasitesi olmayanlar ilkokul sloganı atarlar tabi
Yanıtla (1) (0)1925-2011 arası kemalist bürokrasinin; komunist,dindar,liberal,kürt,azınlık,alevi vb herkesime yaşattığı travma.Hani şu akp ve hdp gibi partilerin bunca hatasına rağmen taban bulabilmelerine neden olan travmalar,korkular,fişlemeler,andıçlar,iftiralar,pskikolojik harpler vs
Yanıtla (1) (0)Sayın Akyol,köşenizin adına uygun yazmiyorsunuz: oğlumun yemin törenine 2005 yılında gittiğimde asteğmenlelere hep birlikte 10.Yıl marşı soyletilmisdi.bir astegmene sordugumda okulda mı öğrettiler diye bumu herkes bilir diye cevap almistim.soylermisiniz 10.Yıl marşı milli bir marş midir?
Yanıtla (3) (44)10. Yıl marşı parti seçim müziği miydi peki? Fanatiklik, tarafgirlik sizin gözünüzü kör etmiş beyefendi. Size sorsam ki böyle bir anlayışla Türkiye'yi başka bir parti yönetse gönlünüz razı olur mu? Sanmıyorum ki cevabınız evet olsun. Öyleyse neden hakjaniyetli olmuyorsunuz. Sadece haktan, doğrudan yana olmanızı salık veririm. Yoksa böyle dürünmeye devam ederiz.
Yanıtla (21) (6)Evet dostum, onuncu yıl marşı cumhuriyetin milli bir marşıdır.
Yanıtla (7) (3)Bizim marşımız değil
Yanıtla (1) (4)Tek parti döneminin olumsuzluklarına dönmemiz ne kadar hazin. İletişim araçlarının çok geliştiği günümüzde bu yanlışlara sapmak ve taraftar bulmak çok düşündürücü. Saygılarımla.
Yanıtla (0) (0)Cemil Meriç; "Aydınların aydınlatamadığı halkı soytarılar aldatır." demiş. Ülkemizin geldiği noktayı güzel ifade etmiş.
Yanıtla (12) (0)Benim ülkem ,benim milletim, benim askerim ,benim polisim benim bakanım ,benim memurum ,benim savcım ,benim hakimim. benim baş örtülü bacım . Daha onlarcası var. Hepsi Erdoğan"ın. Eee bize ne kaldı? Çok yalnızız çok.
Yanıtla (10) (0)Akp lilerin iktidara gelirken uc hedefleri vardi.1-cok zengin olmak(bunu gerceklestirdiler).2-devleti ele gecirmek(bunu da elde ettiler.3-cumhuriyeti degistirmek(devleti yapisal cokuse ugratarak,maddi kazanimlarini yok ederek,en ust seviyeden bile dusmanliklarini ilan ederek bunu gisteriyorlar.2023 secimlerini alirlarsa bu yol acilmis olacak.ilk yapacaklari is tl pul oldu deyip paralarin ustundeki resimleri degistirmek olabilir...)
Yanıtla (19) (2)Akp dini degerlerin icini bosalttigo gibi cumhuriyet ve demokrasi kavramlarinin da icini bosaltarak kof bir hale getirdi.aslina bakarsan ulkemizde cumhuriyet ve demokrasi rafa kalkmis resmi olarak ilan edilmemis ama fiiliyatta cokertilmis durumda.millette dini degerlerde oldugu gibi yasadigina inandigindan bu kavramlar nedir?bilmiyor.zaten umurunda da degil...
Yanıtla (8) (0)Ayarını bozduğun kantar diyen yok...
Yanıtla (3) (0)Polis Akademisinde ki mezuniyet töreninde AKP seçim marşının koro eşliğinde çalınması bana hemen Rusya’daki Kızılordu orkestrasını hatırlattı. Tek adam rejimleri işte böyle güvenlik güçlerine kendi parti ideolojilerini dayatarak millete gözdağı vermeye çalışırlar. Erdoğan artık Türkiye Cumhuriyeti diye bir devleti yok etmek için 2023 seçimlerini bekliyor. 84 milyon vatansever seçmen bunları görerek akıllıca bir karar verecek ve ülkemizi karanlığa gitmekten hep beraber kurtaracağız.Sabırlı olalım
Yanıtla (23) (5)Maalesef durum hiç de umduğumuz gibi olmayacaktır. Oyunu iki makarnaya satan bu milletten ben ümidimi kestim. %40 mideden bağımlı kemikleşmiş bir seçmen kitlesi var karşımızda. Firavun sihirbazlarini aratmayan havuz medyasini da unutma!
Yanıtla (5) (0)Ülkenin çivisi çıkmış. Muhalefet hazineye kaynağı belirsiz para girişlerinin uyuşturucu vb suç gelirlerinin kara parasıyla olduğunu ima iddia ediyor. beri tarafta devletin işi partinin işi sap saman karışıyor. Kanunlar torbalarda cılkı cıkıyor. Azin Nesin o kadar haklıymışki. tahteravallinin iki tarafındada bağnaz yobaz holiganik akılcı sorguda uzak yığınlar. Sormazlarmı bu iktidar sahiplerinin ailesi etrafı gemi işine niçin bu denli hevesli. Neden vakıfcılığa meraklılar?
Yanıtla (10) (2)17/25 ve 15 temmuz dan sonra iktidarın memuru olmayanlar,KHK ile görevlerine son verilmiştir.
Yanıtla (10) (3)Bizden önce 9 bin küsür hakim savcı vardı 22 bin küsür yaptık diyor. 0 9 bin de emekli olmuştur e o zaman asker polis bekçi de aynı hep torpil nasıl bir yönetim anlayışı olur. Atatürk akla bilime uygun bir devlet düzeni temelini atmış 1950 ye kadar çat pat gel sonra sağ iktidar 'lar ile asker vesayeti son 20 yıl da bu dinci iktidarın hakkı hukuku sıfırlayıp nereden nereye getirdik diye pişkin pişkin övdüğü anlayış. Kötülük nereye kadar sürecek bu millet görecek, olması.
Yanıtla (11) (4)tuz koktu
Yanıtla (8) (1)bir zamanlar şikayet ettiği ne varsa, bir fazlasını kendı yapıyor.
Yanıtla (13) (1)Hic merak etmeyin baas rejimi geliyor yakinda. Reis bu sefer %95 secilecek aynen esed saddam kaddafi putin gibi.
Yanıtla (12) (3)Bu köşelerde çeşitli konuları ele alarak hırsızlık, yolsuzluk, kaçak, iftira, baskı, çıkar uzmanlarını alkislayanlarla tartisanlari anlamıyorum. Bir kere bile hiç kimse "biz de zamanında şu bo,,,,,u yemiştik" itirafinda bulunamıyor. Tam tersi kapatmaya, geçmiş yanlışları görüp degisenleri karalamaya çalışıyorlar. Bütün bunlar gösteriyor ki aslında sorun bu ülkenin insanının tamamında.
Yanıtla (9) (3)Gücüm olsa 65 yaş üstü herkesi Ukrayna - Rusya sınırına taşıyıp bırakırdım. Orada belki savaşı durdururlar da işe yararlardı.
Yanıtla (10) (2)İşgüzarlık yapma! 65 yaş üstünü cepheye sürsen bu makaleyi okuyamazdın. Hitler de kafasına uymayanları sabunluğa atmıştı. Tam bir faşist kafası.
Yanıtla (4) (1)Ben deveyim nerem doğru ki... Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur...
Yanıtla (4) (0)Uzun yıllardır bir bilge olarak sizi okuyoruz Sağlık sıhhatler diliyorum
Yanıtla (8) (1)Bu ülkede hakim-savci-mufettis-maliye-saglik-egitim yetkililerinin hangisi görevini yasalara, yönetmeliklere göre uyguluyor ki polis uygulasin. Polis oldum olası iktidardır. Adam kadınlara sürtükler dedi, ayıp diyen bile olmadı. Gülşen 'i iki kelime için tutuklananlar, Cübbeli Ahmet 'in İmam Hatip açıklamalarıni dinlesin bakalım; kim haklı kim haksız?
Yanıtla (14) (2)Şehir hastanelerinin fikir babası İSHAK ALATON.TOGG fikir babası RTE.Sehir hastaneleri ile TOGG kıyaslayın.Hastahaneler garanti hasta olsun olmasin.TOGG parası olan alacak.Not: Suudi Arabistan elektirikli ara üretime çoktan başladı.Eeee Ortadoğu'ya ve Avrupa'ya satamazsan kime satacak.
Yanıtla (8) (1)İktidar iyice arsızlaştı,eskiler "gözüne bir görüncek var" derler böyle durumlar için. İnşallah millet partizanlaşmayı,adam kayırmayı,adaletsizliği,ekonominin bozukluğunu,aile ahlakının ve gayri ahlâkîliğin geldiği noktayı görür de bu şımarıklığa son vermesini bilir.
Yanıtla (23) (0)Teşekkürler sayın yazar. Keser döner sap döner . Bugün bu yapılanları yarın iktidara gelecek muhalefet uygular yaparsa buna itiraz edecek bir tane AKP li çıkabilecek mi,
Yanıtla (12) (1)Yazı çok doğru bir noktaya temas etmiş... ama eksik.. Peki Ordu ve askerin durumu nedir ?? Yıllardır televizyonlarda görüyoruz, Özellikle uzman çavuş ve astsubay seviyesinde çoğu toplantı ve tören Mhp nin gösterilerine dönmüş durumda. Sürekli olarak Asker arasında Mhp şarkıları, marşları ve işaretleri yapılıyor. Bunun da eleştirilmesi gerekiyor. Asker, polis , yargı ve diğer kurumlar tekrar liyakat sahibi ve tarafsız devlet kurumları olmalıdır...
Yanıtla (14) (2)Belki bu şekilde insanımızın gözü açılır. Dünyanın her yerinde ama en çok bizim gibi geri ve baskıcı yönetime sahip ülkelerde Polis milleti değil, "Düzeni" korur. Düzen dediğimiz çoğu zaman iktidar ve yönetimdir.. Halkın korunması "düzen" için gerekli ise yapılır. Halk, "düzen" yani iktidarla karşı karşıya gelirse Polis her seferinde iktidarın yanında olur. İnsanlarımızın Anayasal hakkı olan gösteri hakkını İktidara karşı kullandığında neler olduğunu bir düşünün.
Yanıtla (9) (1)Uzun zamandır yapılan hazırlıkların sonucu yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.Bu günlere bir gunde gelinmedi.Yapilanl tüm operasyonlar bir planlama dahilindedir.ABD, İNGİLTERE İSRAİL istihbaratı her yapılan işlemlerden haberdar.Almanya başkanı MERKELLİ 24 Saat dinleyenler gerisini düşünmek lazım.ALLAH rızası için olacakları yazın.Afganli askerler Türkiye'de diyorlar
Yanıtla (10) (3)Komşuluk ilişkilerinin ölmediği on dairelik küçük bir apartmanda bile, bir komşunun sıkıntı yaşaması, diğer dokuz dairede yaşayanların huzurunu kaçırır. Kamu gücünü keyfince kullanan iktidar, yıllardır toplumun yarısını yok sayarak, ötekileştirerek, "zillet" gibi tabirlerle düşman kategorisine koyarak, ülkeye huzur getireceğini sanıyor. Yazık!
Yanıtla (14) (2)Uluslar arası kuruluş olarak Alman vakfını göstermeniz tam bir garabet. Gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında Türkiye aleyhine yayın yapan medya kuruluşlarını fonlayan bir ülkenin vakfına atıfta bulunmanız isabetli olmamıştır.
Yanıtla (1) (21)Ortada devlet memurları yok akp nin memurları var bu gerçeği görmek istiyorsanız devlete nasıl memur alındığına bakın.
Yanıtla (8) (1)Taha bey size çok teşekkür ederim. Ülkenin içinde bulunduğu durumu çoğu gazetecinin yaptığı gibi eveleyip gevelemeden çok net ortaya koyduğunuz ve yapılan uygulamaları, evrensel değerleri referans alarak nasıl olması gerektiğini belirterek iktidarı eleştirdiğiniz için. Herkesin görüp de kendi kişisel ikbali için sustuğu bir ortamda ''Kral çıplak'' deme cesaretini gösterdiğiniz için. Çok umudum olmasa da sizin gibilerin artması dileğiyle selam ve saygılar.
Yanıtla (25) (4)Sayın hocam gün gelecek onlarda bu adalet nerede, bu polis neden yanlı davranıyor diyecekler. Bu millet herşeyı görüyor, miliyor.
Yanıtla (7) (2)Elinize, dilinize sağlık. Var olun.
Yanıtla (3) (0)Ülkem için çok endişeliyim. Fakat 2023 için çok çok umitliyim.milletimiz akıllı davranacak,geçmiş seçim hatalarını tekrarlamayacak insaallah.
Yanıtla (10) (2)"Devlet-i muntazama" 'ya muhalefetin yani mağdurların ihtiyacı var çünkü Erdoğancılık iktidar cenahının ve onlarin eliyle devlet organlarının en derinlerine kadar yayılmış vaziyette. Amaçları da buydu, o isterse, o dilerse, onun izniyle, onun teşvikiyle vs. bizlere komik, tuhaf, saçma gelse de şükela buna uymayanı anında yok ediyor.
Yanıtla (11) (2)TOGG üzerine sorular. 1. Fabrikanın sahipleri kimler. 2 Devletin hissesi ne kadar. 3 Ne kadar yatırım yapıldı. 4 Ne kadar araba üretecek ekonomik olarak karlı duruma geçecek mi. 5. Devlet bu iş den para kazanacak mı. Bu soruların cevabını bilmiyorsanız ve sormuyorsanız aslında bu konuda bir şey bilmiyorsunuz demektir. Araba yapıyoruz diye övünmek bu durumda komikliktir.
Yanıtla (23) (2)TOGG için siparisler CİMER 'e yapılmış. Ve başvuru 6 bin olmuş. Cimer niye başvuru yapılıyor. TOGG un satış yeri , fabirkası vs yok mu ki? Bu seviyede de olsa Türkiye nin kazanimi güzel oldu. Özel sektörün yaptıği bu yatırıma Akp nin sahip çıkması ve hükümet yatirimı gibi gösterilmesi bir kez daha hep birlikte 85 milyonun tamamı Büyük Türkiye olmamızı engellediler.....
Yanıtla (2) (1)Bizim ulke olarak kalkinabilmemiz icin once birbirimizi sevmeliyiz. Sonrami sonrasina sonra bakariz canimin ici.
Yanıtla (7) (0)Siz birde rektörlere bakın, onlarca milletvekili veya aday adayı olmuş isimler şu sn rektör. Ankara, İzmir, ordu Yazık bu ülkeye...
Yanıtla (13) (1)Taha Bey, canımız gibi sevdiğimiz ülkemizin Polisi herhangi bir partinin şarkısını söyleyemez. Polisimiz her birimizin polisidir, Polislerimize Akp'nin marşını söyletmek ağrımıza gidiyor.
Yanıtla (29) (4)2.syf.ursa olsun,o isim bu isim meselesi değil,bize sağlıklı,huzurlu,güvenli,kalkınmış TÜRKİYE lazım.Siz iyi bilirsiniz'ne abd.,ne çin,ne rusya'Sn.Üstat hoca İ.Öksüz'de ne güzel yazmış bugün.Bize milli çıkar ve menfaâtlerimizi en insani değerlerle savunan,geliştiren güçlü Türkiyeyi oluşturacak lider ve kadrolar lazım.Hatta liderden de ziyade kadrolar lazım.Bu kadrolara öncülük edecek diplomasi bilen,güven veren,güvenilen sayğı duyulan lazım.Efelenen davranışın artık bu dünyada yeri yok.Syglr
Yanıtla (11) (0)Ahh üstadım ahhh;ne muhteşem,ne akıl ve fikir dolu bir yazı,siz,ki taa 1937 şahane örneğini vermişiniz,daha dün 1970'li yıllar,bu ülkeyi ne hale getirdiğini,ne çabuk unutuyoruz.37 tek parti devriydi,70'ler bir o iktidar oluyor,bir öbürü iktidar oluyor.Memur,bürokrasi permen perişan,lakin kimin umurunda?Allah için oraları en canlı yaşamış,en iyi bilenlerdensiniz,birkaç yazı beklienir sizden,ki insanımız okursa,belki ibret alırKimin ne oldugu,hiç önemli değil,ehliyet ve liyakatli olsun,nereden ol-
Yanıtla (7) (0)Yıllarca oy verdik ak partiye. Demokrasi dedik, hatta ve hatta bir zamanlar ileri demokrasi diyorduk. 30 ve 40 lı yıllardaki CHP nin parti devletini hep eleştirdik. Bize getirdikleri yeni sistem ise 30 lu yılların parti devleti oldu. Döne döne başa döndük. Çok yazık
Yanıtla (29) (2)“Tehlikenin Farkında mısınız?” Diye bir slogan vardı! Kimse farkına varmadı!
Yanıtla (16) (0)Çala çala bir havayı bulacağız Taha bey; demokrasi kültürü bir günde oluşacak, alışılacak şey değil, zaman ister, yine de Afrika ve ,Ortadoğu ülkelerine bakarsak, kıyaslarsak daha iyiyiz ….E buna şükür Taha bey…
Yanıtla (7) (1)★“Parti Devleti” dediğimizde de bozulmayacaksınız... ★Polis, herkesin, 80 milyonun polisi, her partilinin polisi olmak zorundadır. ★Ama burası eskisini mumla aradığımız Yeni Türkiye. ★Kararınızı sandıkta verirsiniz artık… ★Parti Devleti mi, Hukuk Devleti mi?
Yanıtla (28) (1)Adamın demokrasi anlayışı...Seçimi alan her şeyi alır...Yargıda benim...Polis,asker,savcı yargıç,merkez bankası hazine,yüksek seçim kurulu,vali,kaymakam, benim,benim,benim...İstediğimi yaparım,istediğimi satarım...Sadece sandıkta millete hesap veririm...Milleti ikna etmek kolay...Kimini sopayla,kimini havuçla kiminide yalanlarla yola getiririyor...
Yanıtla (30) (2)Bir çok İslamcı yazar harf devrimi üzerine yazdılar.. Aslında hiç biri Arapçayı bilmiyor eski yazı ile yazmadı bildiği bir şeyi de unutmadı. Ama propagandanın etkisi ile şöyle oldu böyle oldu diye yazıyorlar. Yapay olarak yaratılmış bir sorun üzerinde didişip duruyorlar. Bunu sadece iktidara gelmek için bir araç olarak kullanıldığının farkında değiller.
Yanıtla (14) (3)Tek parti devrinde seçimlere katılım oranı %20 lerde olunca, Chp nin gücünü test için kurdurulan Serbest fırka kuruldugunda Fethi okyar izmiri ziyaret eder İzmirdeki kalabalık çok olunca chp li polis ateş açar.Anne," bu senin yoluna şehit olsun ,yeterki bizi zalimlerden kurtar" der.Chp nin güçsüz oldugu anlaşılınca serbest fırka kapatılır,belediyeleri elinden alınır ve eskisinde de sert parti devleti kurulur.M.kemal tek parti ve kuvvetler birliği yanlısıydı, gerisi geçici taktik hamleler
Yanıtla (5) (21)Yeni yıla 58 günden az kaldı. İslamcıların Lozan da gizli maddeler var bu maddeler 2023 de sona erecek tezi gerçekleşecek mi göreceğiz. Neredeyse 100 yıldır tekrarladılar halkın yarısı bu safsataya inandı. Komik olansa her yerde maden ocakları olmasına maden kazaları olmasına rağmen maden çıkaramıyoruz demekte ısrar ettiler. Bekliyoruz efendim. Bakalım ne olacak
Yanıtla (24) (2)Siyasallasmayan kurum kaldı mı? Ben bilmiyorum. 6 lı masanın altında hdp(pkk)'nin var olduğunu iddia ediyorlar ve bunlara illet,zillet,ihanet.. nazarıyla bakıyorlar. Bunu diyenler hdp'nin ayağına gidip muhabbet ediyorlar! Bunda bir tuhaflık yok mu acaba? Polis ve askerin bir siyasi partinin propagandasını yapması suç değil mi? İhracı gerekmiyor mu? Bu kanunlar hep garibana mı uygulanır?
Yanıtla (23) (3)