Evrensel hukuk

MHP Genel Başkan Yardımcısı Av. Feti Yıldız’ın hukuk üstünlüğünü savunan, özellikle de "hukuk evrenseldir" vurgusu yapan açıklamalarını büyük bir memnuniyetle okudum. Anayasa Mahkemesi’nin kapatılmasını istemiş bir partide, Feti Yıldız’ın bu tavrı elbette daha bir dikkat çekici ve daha bir takdire layıktır.

Yıldız, hükümlü ve tutukluların hayati tehlike halinde tıbbi raporla tahliye edilebileceği konusunda bir açıklama yaptı:

"Her insan doğuştan gelen yaşama hakkına sahiptir. İnsan hakları içinde değer sırası bakımından ilk sırada yer alan yaşama hakkı diğer tüm hakların varlık sebebidir. Devlet bu hakka saygı göstermekle yükümlü, etkin olarak korumakla görevlidir…"

‘Tabii hukuk’ felsefesini özümsemiş bir kalemin yazabileceği ifadelerdir bunlar.

Gazeteciler sordu: Öcalan ve FETÖ için de geçerli mi?

Yıldız’ın cevabı:

"Evet, geçerli. Hukuk evrenseldir, adalet herkes için eşit uygulanmalıdır!"

Bütün mesele bu. Bunu içimize sindirdiğimizde hukukun üstünlüğünü anlamış olacağız.

HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ

Yıldız’ın "evrensel hukuk" vurgusunda ilk akla gelen elbette Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’dir AİHS). Faşizmin iktidara gelebileceği ve yargı bağımsızığını ortadan kaldırabileceği tecrübesini korkunç acılarla yaşamış insanoğlu, temel hak ve hürriyetleri korumak üzere uluslarüstü AİHM’yi kurdu.

Mahkeme’nin görevi AİHS’yi uygulamaktır.

Sözleşme’yi Menderes hükümeti imzaladı. Özal hükümeti **"bireysel başvuru"**yu onayladı. Erdoğan hükümeti Sözleşme’nin milli kanunlardan üstün ve AİHM kararlarının bağlayıcı olduğunu 2004’te Anayasa’ya yazdı.

Ama Osman Kavala ve arkadaşlarıyla Selahattin Demirtaş hakkındaki AİHM kararları çıkınca, Erdoğan "AİHM kararları bizi bağlamaz" dedi.

ADİL YARGILANMA

AİHM kararlarının bir özelliği, hak ve hürriyetlerin AİHS’ne göre kısıtlanıp; kısıtlanmadığına bakmaktır… Diğer özelliği "adil yargılanma" hakkıdır. Yani, işlenmiş bir suçla, sanığın ilgisi nedir?

Osman Kavala ve arkadaşları, Gezi olaylarındaki şiddet eylemlerini "azmettirme" suçundan mahkûm edildi.

Adalet Bakanı Sayın Tunç, Kavala davası hakkında “İstanbul'da sokakları ateşe verip ve bu ateşi bütün Türkiye'ye yaymaya çalışan kişiler” demişti. Ben de bu sütunda sormuştum:

"Şiddet olaylarını ‘azmettirdikleri’ hakkında, hukuken somut, geçerli ve ‘illiyet’ (nedensellik) bağı olan bir delil var mı?" (12 Aralık 2023)

Bakan cevap vermedi. Böyle bir delil yok.

BOYDAKLAR DAVASI

Evrensel bir hukuk denetimi olmadığında ülke mahkemelerinin hukuku nasıl ihlal edebileceğinin vahim bir örneği, Boydak ailesi hakkında verilen ağır hapis cezaları ve FETÖ’den önce kurdukları ticari ve endüstriyel müesseselerin bile “müsadere” edilmesi, ellerinden alınmasıdır.

Kadınlı erkekli, hemen bütün Boydaklara “silahlı terör örgütüne üyelik” ve “yardım” suçundan, Melikşah Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Memduh Boydak’a “Silahlı Terör Örgütü Kurma, Yönetme Suçu”ndan 18 yıl ağır hapis cezası verilmiş!

Dosyadaki temel belgelere baktım, bu “silahlı örgüt” sözü nereden geliyor diye?

Tabii 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünden… Ama Boydakların ve benzerlerinin değil darbeyle, ”cemaat”in sonradan orta çıkan “mahrem” örgüt faaliyetleriyle de hiçbir ilgisi olmadığı gibi hiç bir bilgileri de yok.

Üniversite’yi iktidarın teşvikiyle kurmuşlar, Memduh Boydak da iktidarın teşvikiyle mütevelli heyet başkanı olmuş. Üniversite “terör örgütü” sayılabilir mi?!

Boydakların yaptıkları tek şey, hayır ve eğitim faaliyeti tarafını gördükleri bu harekete yardım etmek, Bank Asya’ya belirli işler için para yatırmak... Başka pek çok hayır faaliyetine de daha büyük miktarlarda yardımlar etmişler.

EVRENSEL HUKUK NE DİYOR?

Benzer durumdaki herkes için geçerli… AİHM Büyük Dairesi’nin 26 Eylül 2023 günlü Yalçınkaya kararına göre: Meşru kurumlar olarak kabul edildikleri dönemde Bank Asya’da ticari işlem yapmak, dernek ve sendikalara üye olmak, okullarında çalışmak "yasallık karinesi" dahilindedir, suç sayılamaz. "Söz konusu sendika ve derneğe üyeliğinin, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkûmiyetini destekleyici bir delil olarak kullanılması" hukuken geçerli olamaz. (B.No: 15669/20, paragraf: 271, 387, 392, 394, 399)

Aynı hukuki esaslar. 43382/19 Başvuru No.lu kararda da belirtilmiş ve benzer hak ihlalleri örneği olarak 237 başvurunun listesini vermiş.

AİHM’nin kararlarını "siyasi" diye suçlamak mümkün. Hukuken asıl mesele şudur: Silahlı olduğu, "mahrem" tarafının bulunduğu sonradan ortaya çıkan yaygın bir harekette yasal olduğu dönemlerde yardım etmek suç olabilir mi?

AİHM’ye suçlayanlar bu soruya cevap vermelidir.

Evrensel hukuk neden çok önemli, görüyorsunuz.

YORUMLAR (138)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
138 Yorum