Etikete ‘zincir’ vurmak enflasyonu düşürür mü?

Döviz kuru, faiz oranları ve işsizlik rakamlarında dünyanın en kötü ülkeleri liginde üst sıralarda gezinen; döviz rezervi ekside seyreden ve yıllar var ki yabancı sermayenin uğramadığı bir ülkede fiyatlar alıp başını gider. O ülkenin enflasyonu da en kötüler liginde üst sıralara yerleşir. Ekonomiyi kötü yönetmek için her fırsatı değerlendiren, gerçeklerden kopup giden bir ülkede insanlar geçim sıkıntısı çeker. Gelirleri azalır masrafları artar ve hayat her gün daha pahalı hale gelir.

Türkiye’nin yaşadığı ekonomik krizin kısa özeti budur. Hal böyleyken “Soğan lobisi, karanlık patates odakları, hain et mihrakları” demek; “enflasyonun sorumlusu zincir marketlerdir” deyip parmak sallamak da işe yaramaz. Bırakın fiyatları düşürmeyi, işlerin kötü gidişini perdelemek adına insanları oyalamaya bile yetmez.

Ekonomimin kötü yönetilmesinden daha elim olanı her defasında yeni bir düşman üretip serbest piyasa ekonomisini işlemez hale getirmektir. Şimdi yeniden bu aşamadayız…

Cumhurbaşkanı’nın işaret ettiği ve hedefe koyduğu beş zincir marketle ilgili ne bildiklerini, bilmiyorum. Ama o zincirlerin bir ara çok moda olan “Enflasyonla Topyekün Mücadele/ Türkiye kazanacak” kampanyasında hükümete kayıtsız şartsız destek verdiğini biliyorum. Fiyat ve arz regülasyonu adına ne istenirse itiraz etmeden yerine getirdiklerini de herkes biliyor. Yöneticilerinin demeçleri ortada. Ne yaptıklarını ve bu yüzen ne kadar zarar ettiklerini anlatıyorlar. Zaten hepsi halka açık, ne kadar kar/zarar ettikleri de sır değil. Anlaşılan o ki bütün bunlar yetmedi ve dün dayanışmanın parçası olan zincirlerin şimdi “Enflasyon lobisi”ne terfi zamanları geldi. Parmaklar onlara doğru sallanıyor… Serbest piyasadan geriye ne kaldıysa onu silip süpürme zamanı da geldi demek. Zincirli zincirsiz, suçu olan cezasını çekmeli elbette ama düşük gelir/yüksek fiyat sarmalına mahkum olan milyonlarca insanı komplo teorileriyle oyalamanın lüzumu yok. Beş zincir market iki senedir Rekabet Kurulu tarafından denetleniyor. Kafalarının üzerinde Demokles Kılıcı eksik bırakılmıyor ama buna rağmen enflasyon düşmüyor!

İşler kötü gitmeyegörsün… Çare kalmayınca, en akla gelmeyecek fikirler ortaya çıkar. Türkiye’nin bir süredir içinde bulunduğu hal, bu haldir. Sorunu kaynağından çözmek yerine bir düşman yaratıp, bir hedef üretip oraya havale etmekten gayrı yol kalmadı. Makul ve mantıklı olanı yapmak yerine bol lobili, bol dış güçlü hamasete müracaat etmek alışkanlık haline geldi.

Ayrıca… Piyasanın sadece yüzde 30’unu oluşturan bu şirketlerin tamamı yabancı ortaklıdır. Yani, yalvar yakar ülkeye getirebildiğimiz sınırlı miktarda yabancı sermayenin az ya da çok payla ortak oldukları kuruluşlardır. Yabancı sermayenin dibe vurduğu dönemde, “operasyon” nidasıyla; asla işe yaramayacak yani, enflasyonu düşürmeyecek bir gösteri uğruna Türkiye’nin zaten bozulmuş görüntüsünü daha da bozmanın manası nedir?

Sadece Merkez Bankası başkanlarının bitmek bilmeyen gece yarısı rotasyonlarının yarattığı güven kaybı bile fiyat artışına “en karanlık lobi”den daha fazla katkı sağlamıştır. Faizi, kuru, işsizliği, üretim kapasitesi ve rezervi bu seviyede olan ülkede fiyat artışı önlenemez. Geride zincirli, zincirsiz yüzde 70’lık devasa bir pazar var. Fiyatı hangisi artırıyor ara ki bulasın. Marketi kıstırırsın bakkalı pazarı durduramazsın. Soğan, patates kovalarsın eti-sütü yakalayamazsın. Arz talep gerçeğini ıskalarsan ve serbest piyasa ekonomisinden geriye kalan kırıntıları da yok edersen bugünkü tabloyu da ararsın.

Ne kadar çarşı, Pazar, market kovalarsan kovala, ekonominin herkesin bildiği kurallarını uygulamaktan daha faydalı değildir.

YORUMLAR (45)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
45 Yorum