Depremden ders aldık mı? Unutmayacak mıyız gerçekten?

6 Şubat depreminin acısı büyüktür, tarifsizdir ve geleceği belli olan bu afete karşı hiçbir şey yapmadan beklemiş olmak da bu ülkenin ayıbıdır.

Depremde hayatını kaybedenlere bir kez daha Allah’tan rahmet, kalanlara ve hepimize sabır diliyorum.

Acıyı dile getirmeyi biliriz. Milletimiz depremde dayanışmayı da esirgemez, seferber olur. Ne yazık ki devletimiz zamanında yapması gerekeni yapmaz, yapamaz. 6 Şubat Kahramanmaraş Depremi de zamanında yapılması gerekenler yapılmadığı için büyük bir felakete yol açmıştır. Bugünün inşaat teknolojisi sayesinde şiddeti ne olursa olsun herhangi bir depremden bazen hasarsız, bazen de küçük hasarlar ve az sayıda insan kaybıyla kurtulmak mümkündür. Maraş dahil 11 vilayette yaşanan deprem de malum, beklenen ve gerçekleşmesi an meselesi olan bir felaketti. Yapılması gereken o bölgede depreme dayanıksız binaları dönüştürüp inşaları ölümden kurtarmaktı. On yıllar boyunca bu yapılmadı.

Yapılmadığı gibi son 20 yılda 8 kez imar affı çıkartılarak deprem tehlikesi gerçeği ve duygusu vatandaşların zihin dünyasından uzaklaştırıldı. Kurtarma tatbikatı dahi yapılan bir deprem için senelerce vakit varken kentsel dönüşüm programı açıklanmadı. Asrın felaketi değil asrın ihmaliyle 11 şehir yerle bir oldu. Kahramanmaraş, Adıyaman, Hatay başta olmak üzere deprem şehirleri bu çağda aklın ve mantığın kabul edemeyeceği bir felaket karşısında savunmasız bırakıldı. Bu ihmal yüzündün 55 bin insanımız hayatını kaybetti.

Türkiye 6 Şubat’tan da ders almamıştır. Alsaydı, 1999 Gölcük Depremi’nden alırdı. Başa gidelim, 33 bin kişinin öldüğü 1939 Erzincan Depremi’nden ders alırdı. Sonra başta depremlerden de… Hiç olmazsa 2011 Van Depremi’nden. Her biri bir başka felaketin habercisiydi; yani evlerimizi depreme dayanıklı yapmak için acil birer çağrıydı ama kulak asılmadı. Boş laflarla seneler geçirildi, gerçekle yüzleşilmedi.

Bugün, İstanbul’u yıkma ihtimali yüksek bir Marmara Depremi riski ile karı karşıyayız. 1999’dan buyana geçen 25 sene şöyle dursun, Maraş depreminin verdiği şiddetli ikazın etkisi var mı ortalıkta? Deprem herkesin ortak meselesi mi? Her şeyden önemli mi gerçekten? Siyaset üstü mü peki? Hayır. Deprem endişesi hala siyaset şehvetiyle yarışamıyor…

1999’u yaşayan bir ülke deprem tehlikesini ciddiye alsa 2023’de böyle yıkılır mıydı? 2023’ü yaşayan bir ülke, geride kalan koskoca bir yılı sadece tartışmalı bir kanun çıkararak ve bol bol siyasi polemik yaparak harcar mıydı?

6 Şubat 2023’ü yaşayan bir ülkenin 6 Şubat 2024’e kadar yerinde sayamaz. Bir yılı boş geçiremez. Bu kadar acı tecrübesi olan bir ülke, depremle mücadeleyi yıkımdan, ölümden ve felaketten sonra bina yapmaktan ibaret zannederse buna da gerçekle yüzleşmek denemez.

Depremde hayatını kaybedene insanlara ve halen depreme dayanıksız yüzbinlerce evde oturanlara karşı da sorumluluk taşımıyoruz. Onların hayatlarını önemsemiyoruz. İnsani yaşat ki devlet yaşasın, sözüne asla sadık değiliz.

Sadık olsaydık binlerce insanın kaybeden, on binlerce binası yıkılan, şehirleri yerle bir olan bir ülke şu kadar senedir tek bir kamu görevlisini yargılamaz mıydı? Tek bir siyasetçisini bırakın cezalandırmayı, ahlaki sorumluluk gereği görevden bari almaz mıydı?

Bu mudur depremden ders almak? Bu mu depremi unutmamak, unutturmamak? Siyaset, rekabet, laf dalaşı; her şey hatırımızda, depremden gayrı.

YORUMLAR (76)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
76 Yorum
  • Korkusuz / 08 Şubat 2024 23:07

    İçimiz dışımız siyaset başka iş yok

    Yanıtla (0) (0)
  • Ahkâm Başı / 08 Şubat 2024 22:23

    Biz ders almayız, had bildiririz!

    Yanıtla (0) (0)
  • Ali Rıza / 08 Şubat 2024 21:49

    Avrupa’da üç ülkeyi gezdim, binaların pencerelerinde hiç demir şebeke görmedim, cümle kapısı bile buzlu cam, yani çelik kapı yok, bunlara gavur diyarı diyoruz. Biz müslümanız insanların “ elimizden belimizden, dilimizden” emin olması lazım değil mi?. Birinci katlarımızın penceresi demir şebeke olmasa cümle kapısı çelik kapı olmasa evde uyuyabilir miyiz?. Hani müslümandık, yalan hile diz boyu, maalesef durum bu!!.

    Yanıtla (1) (0)
  • yıldız / 08 Şubat 2024 15:19

    Basit varlıklar, empati geliştirmez, düşünmekten ve hesap etmekten, tahmin yürütmekten acizdirler. Kedilerde öyledir, isterseniz birkaç kedinin olduğu yere biraz mama atın ve bakın ne oluyor.

    Yanıtla (2) (0)
  • Hasan Kaya / 08 Şubat 2024 21:30

    Kedilerle politikacıları mukayese etmeyin lütfen! Kedi doğadaki bir mucizedir.

    Yanıtla (0) (0)
  • Musta / 08 Şubat 2024 12:36

    Ülkede millet, devletten talep etmeyi öğrenmeden bu sorunlar çözülmez.

    Yanıtla (2) (0)
  • zekeriya / 08 Şubat 2024 17:07

    Millet vergi kaçırdığı sürece, kaçak inşaat yaptığı sürece, devlet tarafından güdülmeye mahkum. Vergi kaçırmasak, devletin masasına, senin maaşını ben veriyorum, diye vurabiliriz. Kaçak göçek işlerimiz olmasa siyasiden beklentimiz de kalmaz. Boynumuza ipi takıyor, iktidarların eline veriyoruz. Bu adamlar sonuçta bizim gibiler.

    Yanıtla (3) (0)
  • ihtiyar baykuş / 08 Şubat 2024 16:42

    siyasetçinin depremi unutmaması için onu unutmamaya zorlayacak şeylere ihtiyaç var. temennî ile, işi siyasetçinin vicdanına bırakarak olmuyor bu işler. siyasetçiyi de içine alan, sertçe bağlayan, kapsayan zorlayıcı hukuk düzeni olmadıkça bu halk depremde ölür, ateşte yanar, suda boğulur...evlatları yiter kaybolur...kimsenin de umurunda olmaz. şekil 1a'da görüldüğü gibi...

    Yanıtla (0) (0)
  • Okur / 08 Şubat 2024 15:37

    Mustafa bey, siz normal ülkelerden ve insanlardan beklediğinizi bu topraklarda bulamazsınız artık. Bizler aklımız başımıza gelmemiş, doğruyu yanlıştan ayırdedemeyen biçare garipleriz. 7 den 70 e buluğ çağına girmedik daha.. Her işimizi Allaha havale ederiz.. Devletimizi yönetenler de bizim gibi, Hatta daha kötü, Bir deprem olsada oy toplasak, ihale kapsak, vatandaşı bölsek,suçumuzu unutturup gündemi değiştirsek diye beklerler.. Başka kötülüğe, hayıflanmaya gerek var mı sizce? Belamızı bulmuşuz!

    Yanıtla (5) (0)
  • Baki / 08 Şubat 2024 07:37

    6 Subat depreminde deprem bölgesini gezen, o felaket karşısında İstanbul'a dönüp uykusuz geceler geçirerek beklenen Istanbul depremine karşı tedbirler almak için toplantı üstüne toplantı yapması gereken, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı soluğu Erzurum Palandöken kayak merkezinde alıyor. Tamam iktidar imar affı çıkardı yanlış yaptı. Belediyeler depreme dayanılsız yapılara oturma izni vermesin, suyunu ve elektriğini kessin. Ama yapamazlar niye? Çünkü bu kaçaklara göz yuman beledbelediyeler!

    Yanıtla (3) (12)
  • OkurM / 08 Şubat 2024 09:07

    İstanbul'daki sözünü ettiğin binalara izni veren merci İmamoğlu değil. 5 seneden beri deprem için bir şeyler yapalım tek başıma ben yeterli olamıyorum diyor. Ankarada herkes kulağının üstüne yatıyor. Palandöken e gitmeyip rahmetli kadir abi gibi amerikaya gitseydi sorun yoktu değil mi? Bir şey yapmayıp, yapmaya çalışan adama algi operasyonu çekmek... siyasi çap anca bu kadar

    Yanıtla (12) (3)
  • Karar okuru / 08 Şubat 2024 09:48

    Bula bula İmamoğlu nun tatillerinin üzerinde tepiniliyor. Yaw İstanbul da ne zaman bir terör olsa, kar yağsa, sel bassa rahmetli Kadir Topbaş Amerikalarda olurdu, propaganda basınından kimsenin de gıkı çıkmazdı

    Yanıtla (11) (2)
  • Harç / 08 Şubat 2024 10:55

    Evet insanların izinlerinde ne yapacaklarına katılabileceğiniz bir yönetim istiyorsunuz değil mi.

    Yanıtla (1) (1)
  • Objektif okur / 08 Şubat 2024 12:39

    Cevabı İmamoğlu, Vermiş bak :
    “İBB Meclisi’ndeki çoğunluğun gücüyle ‘topal ördek’ yapılacağım, bu ülkenin en yetkili ağzından ilan edilmişti. O gün bugündür, bizi engellemek için her sabah yeni bir icat çıkarıyorlar”

    Yanıtla (10) (1)
  • karar okunur / 08 Şubat 2024 14:40

    Erdoğan İBB'de 5 yıl içinde 302 gün tatil yapmış. Yani, üç yılda 20 gün yaptığını söyleyen İmamoğlu´ndan dört kat fazla tatil yapmış. İstanbul’da sel felaketi yaşandığı gün tatilde olması keyfiyete girmez. 23 Nisan'ı, 19 Mayıs kutlamalarını, 40 konseri „terör ve şehitler“gerekçesiyle iptal iptal eden, ama yüzlerce kişi ölürken cümbür cemaat bir arada oğluna düğün yapan, IŞİD kaynaklı terör saldırısından 1 gün sonra kızına nişan töreni yapanları neden yazmıyorsunuz?

    Yanıtla (6) (2)
  • Hikaye / 08 Şubat 2024 14:06

    Bu yıkımın meydana gelmesinde en büyük pay sahibi olan iktidarın seçim kazanmasıyla -yıkılan deprem konutlarının arasında halay çekip oynayanların- depremden ders alıp almadıkları asıl araştırılması gereken sorundur.Bunlar ders almadığı için seçtikleri zihniyette istediği gibi at oynatmaya devam etmektedir maalesef.

    Yanıtla (5) (0)
  • 0606 / 08 Şubat 2024 12:50

    Müslümanlar neden böyle perişan?
    Müslümanlık çünkü adımız bizim./
    Adımız gibi mi tadımız bizim?/
    Eksik mi dedimiz, kodumuz bizim?/
    Fitnesiz, fesatsız duruyor muyuz?/İslâm'ın şartı beş, imanın altı,/
    Diyerek işleriz her türlü haltı /
    Aklımıza gelmez toprağın altı./
    Emaneti sağlam koruyor muyuz/
    Elin gözündeki çöpleri tek, tek,/
    Görüp gösteririz, kaçırmayız pek/
    Kendi gözümüzde mertek var, mertek./
    Biz, bizdeki suçu görüyor muyuz?
    ...Ozan Ariften..

    Yanıtla (18) (0)
  • HAYRETI MUCIP / 08 Şubat 2024 13:14

    Harika , ağzına eline sağlık !

    Yanıtla (4) (0)
  • Kemal / 08 Şubat 2024 12:47

    1999 depreminden bu yana Mustafa Bey, yüzlerce haber, bilimsel makale okudum.1999 Sakarya depremini yaşayan babam şöyle demişti; herhalde devletimiz ve milletimiz olan bitenden ders almıştır!!! Programlara katıldım, dinleyici oldum. Artık deprem haberi, konuşması, yazısı okumuyorum. Dönüşmekten bahsediyor kamuoyu. Türk İnsanının zihinsel arka planının ve ideolojisi farketmeksizin siyasal kültürünün bu dönüşüme izin vermediği açık. Koca 25 sene geçti hâlâ yapacağız, edeceğiz vs. vs.,Saygılarımla.

    Yanıtla (5) (0)
  • alp doğan / 08 Şubat 2024 01:39

    Şapka kanunu devrim değildir. Mustafa Hulusi Karadeniz bir hukukçu idi. Devletin çay üretimine katkısından dolayı ailesine her yıl özel çay verilen 3 kişiden biridir. Şapka kanunu çıkınca adalet bakanlığına devlet memurun kıyafetini tayin edebilir ama sokaktaki vatandaşın kıyafetine karışmak yanlıştır diye yazı gönderir. Güneysu isyanı çıkınca 141 kişiyle beraber yargılanır . 3 gün süren mahkeme sonunda 15 yıl yer .Sinop cezaevinde Mevlananın yedi meclis isimli eserini Türkçeye çevirir.

    Yanıtla (1) (8)
  • Yorumm / 08 Şubat 2024 07:34

    Fesi 2.mahmut getirdi isyanlar oldu giymediler, gavur padişah dediler,,sonra fes gitti şapka geldi, fes neden kalktı diye de onun için de isyanlar oldu,,şimdi kavga edenlerden fes giyende yok şapka giyende,,ama kavgaları hala sürüyor..

    Yanıtla (16) (0)
  • OkurM / 08 Şubat 2024 09:10

    Depremde şapka gidersek mi bilimsel tedbir almış oluruz, fes giyersek mi? Konu bu galiba? Depremden ders çıkardık, ataturkun getirdiği şapkayı giyelim. Kafaya bilimsel etki yapıyor. Veya karşı tarafta fes giyelim, ölürsek müslüman ölelim. Anlaşıldığı kadariyle olay bu noktada...

    Yanıtla (0) (4)
  • Turgay / 08 Şubat 2024 11:06

    Rize'deki ayaklanma 1925 tarihinde olmuş buna karşılık çayın geçmişi 1940 lara dayanıyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • OkurM / 08 Şubat 2024 12:43

    Rize'de 1912 yılında Ziraat Odası Başkanı Hulusi Bey'in girişimiyle çay deneme amaçlı yetiştirilmeye başlanmıştır. 1945'ten itibaren çay tarlaları daha büyük mahsuller üretmeye başladı. 1947'de ilk yerel çay fabrikası, 1958'de ise Rize ilinde ilk bölgesel çay araştırma enstitüsü kuruldu. (Vikipedia)

    Yanıtla (0) (0)
  • karar okuru / 08 Şubat 2024 12:11

    Türkiye'de 3-İ (İmar-İhale-İnşaat) çözülmeden doğal afetlerde ölmeye devam ederiz. servetinde, felaketinde kaynağı 3-İ'dir. tarafları ise, siyaset, bürokrat ve müteahhit üçlüsüdür. önce bataklığı kurutmak lazım. gerisi boş laf.

    Yanıtla (3) (0)
  • Hasan / 08 Şubat 2024 11:39

    Tayyip Bey'in araç konvoyu dillere destan,kendisi bir gün tüm faniler gibi göçüp gidecek ama araç konvoyu hep konuşulacak .Ne kadar gurur duysak azdır.O ne heybetli Alman arabaları Allah nazardan korusun.Nankör vatandaş birde şikayet ediyor,depremde ölen yakınlarımızın mezarlarına bir saat yürüyerek gitmek zorunda kaldık diye.Ne işin var mezar ziyareti ile,dön de bir bak siyah güzelim araçlara.

    Yanıtla (9) (0)
  • efedamat / 08 Şubat 2024 11:32

    bu iktidar bu ülkenin başına gelmiş en büyük felakettir.

    ülke depremler yerin dibine geçse bunlar yine sorumluluğu almazlar.

    haşa suçu Allaha yüklerler.

    bunca yoksulluğa yolsuzluğa liyakatsızlığa adam kayırmacılığa insan ayırmaya rağmen iktidar değişmiyorsa neden kendimizi yoruyoruz.

    bu millet celladına aşık hemde keremin aslıya tahirin zühreye ferhatın şirine mecnunun leylaya aşık olduğu gibi.acıdan zevk alan bir millet.layığıyla yönetiliyor.

    553 milyar dolar faiz ödemiş bir millet.

    Yanıtla (6) (0)
  • HAYRETI MUCIP / 08 Şubat 2024 11:12

    Yazıda bütün ihmaller birer birer dile getirilmiş.
    Evet ne yazık ki bir tek kamu görevlisi yargılanmıyor , maşallah hiç mi günahları yok !
    Yahu depremde tam üç gün ortada devlet yoktu , bunun suçlusu da mı inşaatçılar !
    Pes birader , el insaf !
    Bana göre bu deprem için en iyisi , en doğrusu
    özel bir yasayla özel bir mahkeme kurulmasıdır!
    Yoksa ikinci bir Veli Göçer'le bu rezillik kapanacak !

    Yanıtla (5) (0)
  • Hasan Kaya / 08 Şubat 2024 10:57

    Bunlar halkla alay etmekte uzmanlar. Son olarak da Mehmet Özhaseki iyice bir alay etti. Tahmin ediyorum onu da alkışlamışlardır.

    Yanıtla (6) (0)
  • Sahin / 08 Şubat 2024 10:40

    Anayasa"dan ders aldık"mı ki?Depremden ders alalım.Anayasa Erdoğan için ne diyordu.Erdoğan hangi yemini ediyordu.

    Yanıtla (1) (0)
  • Kuşburnu / 08 Şubat 2024 10:25

    Almadık, almayacağız! Deprem, bunlar beni anlamıyor deyip vazgeçecektir bir gün elbet.

    Yanıtla (1) (0)
  • ÖTÜKENLİKURT / 08 Şubat 2024 10:21

    Asker beni indirir diye korkan hafız askeri kışlaya kilitledi 3 gün! Halbuki ben de o eğitimi almıştım, deprem eğitimi almış askerler ilk anda sahaya inmiş olsaydı zayiat dörtte bire inerdi. Komutana bekleyin denince ağladı! EMASYA Protokolünü darbe korkusuyla iptal edenler, afet bölgesine uzaman ekip yerine imam ve müezzin gönderdiler. AFAT hep imam doluydu ve kurtarmanın k harfini bile bilmiyorlardı! Kızılay başkanı çadır satma derdindeydi!

    Yanıtla (10) (1)
  • ÖTÜKENLİKURT / 08 Şubat 2024 10:15

    Sayın yazar, depremden iki türlü ders alınır; 1. Kolay yıkılan binalardan, sağlam yapılıya geçilir, 2. Arama kurtarma işleri rasyonel, düzenli ve uzman ekipler eliyle yapılarak kayıplar en aza indirilir. Bu bir kültür meselesidir. Ülkeyi yöneten kişilerin dinci veya seküler olması bile bu konuya çok etkilidir. Herşey Allahtan diyen bir iktidardan etkili ve akılcı tedbir beklemeyin! İyi ki basın var - imdat diye bağıran insanlara sela okudular!

    Yanıtla (3) (0)
  • Abbas / 08 Şubat 2024 10:06

    Depremden ne iktidar ne muhalefet ders almadı. 55 bin kişi öldü bunun yarısı Hatay da öldü. Rönesans da bin kişi öldü. Mütahit M Yaşar Şükrü nün kankası idi onu hemen korudu çünkü mevzu derin. Yargılanmalıydı daha ilk günden onu CHP istifa ettirmeliydi. Ne yaptı.Ne yapacak. Ya bunlardan ne beklenir. Karekter yoksa ilke yoksa Başta adam gibi adam yoksa ne beklenir.. Hatay hem AKP nın hem CHP nın üstünü çizecek mı göreceğiz.

    Yanıtla (1) (0)
  • alp doğan / 08 Şubat 2024 01:20

    İlk imar affı 1948 de olmak üzere bugüne kadar 18 imar affı çıkarıldı. Af işlenmiş bir suç için çıkarılır. Bu kaçak veya sakat binalar ne zaman ve kimin zamanında yapıldı. 3194 sayılı kanunu bir okuyun İstanbulun 39 ilçesini bir gezin. Kaçak yapılan veya kaçak ilaveler, değişiklikler yapılan binalara göz yuman belediye başkanlarını ve imar müdürlerini,küşat müdürlerini ivedilikle asmazsanız daha çok ağıt yakarsınız.

    Yanıtla (2) (2)
  • Şaşkın / 08 Şubat 2024 09:06

    Bir bina yapılıyor diyelim bu milletin gözü önünde olur. Belediyeden onaylı mı tabela ile ilan edilir. Vatandaş isterse inşaat bilgisini belediyeden alır. Varsa kusur belediye hemen ilgilenir. Kaçak diyelim hemen. Belediye başkanının veya amirin talimatına gerek kalmaz. Neden bırakılsın. Acil müdahale edilmesi gereken hiçbir husus bir hiyerarşiye bırakılmaz ehline emanet edilir. Görevli personel hemen işlem yapar mühürler yıkar...

    Yanıtla (1) (0)
  • Hariçten Gazel / 08 Şubat 2024 08:39

    3) Seçim beklenmesin, bir adayın kazanması ile ortalığın güllük gülistanlık olacağı mesajları verilmesin. Depremin partili gözetmeyeceği, partilerin geçici, insanlığın kalıcı olduğu unutulmasın ve buna uygun duruşlar sergilensin, el ele gönül gönüle birlikte hizmete koşulacağı iyice anlatılsın isterdik. Böyle mi oluyor hayır olamıyor yine sen ben kavgası yine mağdur millet. Yazıktır büyük GÜNAH'tır. Vazgeçin bu yoldan ve harekete geçin, "Bir", "İri" ve "Diri" ancak böyle kalınır.

    Yanıtla (2) (0)
  • tavşan / 08 Şubat 2024 00:42

    Şapka devrimi neydi. Son derece basit. Fes ve sarık giyilmesi yasaklanıyor. Devlet memurları şapka takacak deniyordu. Halk şapka giyecek diye bir karar da yoktu. Fes ve sarık giyerlerse cezası iki ay hapisti. Üstelik bu cezaların çoğu af edilmişti. Önce cinayet nedeni ile asılan bir kadın buldular. Şapka nedeni ile kadın asıldı dediler. 100 yıldır da şapka nedeni ile kalkınamadık komikliği yapıyorlar. Seviye bu dip.

    Yanıtla (11) (7)
  • OkurM / 08 Şubat 2024 01:26

    Olayları, kendi çerçevesinde, ülke yararına, sağlıklı bir şekilde tartışmamız gerekiyor. Bu ülke hepimizin. Bu tartışmaları, sağlıklı çerçeveden çıkartıp ideoloji kavgasına evrilmesine yol açacak her girişim dezenformasyondur. Olay, şeriatçı-laizist, Atatürkçü-tayyipci olayı değildir. Olay depremdeki ihmallerdir. Tüm Türkiye sağlıklı bir şekilde bunu konuşmalı. Büyük problemlere karşı tüm Türkiye tek yumruk olabilmeli...

    Yanıtla (3) (3)
  • serçe / 08 Şubat 2024 09:45

    Tek yumruk diye bir kavram yok. Hak hukuk adalet bilim var. Tek yumruk dediğin faşizan rejim dayatmasıdır. 20 yıldır kesintisiz ülkeyi yönetenlerin suçunu yazamıyorsan hiç yazma daha iyi.

    Yanıtla (4) (1)
  • Turgay / 08 Şubat 2024 11:13

    İktidarın el attığı her yer dökülüyor. Kızılay rezaletlerini hatırlayın yahu daha ilk depremin merkez üssünü bile bilemeyen bir AFAD'ımız var. Bütün dünya ve Kandilli depremin merkez üssünü Gaziantep Şehit Kamil ilçesi derken AFAD hala Kahraman Maraş diyor. Nerede liyakatsiz birileri varsa en önemli yerlere yerleştiriliyor ve kimsenin gıkı da çıkmıyor. Daha doğrusu ses çıkaranların sesleri duyulmuyor.

    Yanıtla (4) (0)
  • OkurM / 08 Şubat 2024 01:30

    Depremde yardım organizasyonu olarak özverili çalışmalar yapan Beşir derneğine herkes minnettarlik ifade edebilmeli. Afet durumlarında milli birliğe motivasyon olması için.. Ahbap derneği ve Haluk levent herkesin mutemedi oldu. Dünya görüşünden bağımsız olarak yardım faaliyetlerinden dolayı hepimizin kahramanı olabilmeli. Pazarlıksız tepkisi ile Gokhan Zan hepimizin sesi sayılmalı.. konumuz ideoloji değil. Konumuz deprem....

    Yanıtla (4) (0)
  • OkurM / 08 Şubat 2024 01:34

    Balkan savaşlarını partizanlık yüzünden kayb ettik denir hep. Depremler, terör ve olası savaş hallerinde, yukaridakiler ne pompalamaya çalışırsa çalışsın... biz halk olarak tek yürek olabilmeliyiz. Ideolojik didismelerle kayb etmekten bıkmadık mi? Kadrolaşma savaşlarından bıkmadık mi? Sıra ne zaman liyakate gelecek? Bunu siyasiler sağlayamaz, onlar sabote eder sadece. Bunu halk olarak biz sağlayacağız. Yeter!!! Söz milletin...

    Yanıtla (4) (0)
  • OkurM / 08 Şubat 2024 02:01

    Yüz yıldır şapka fes tartışmayı bırakalım artık. Millet ne giyerse giysin. Basligin altındaki kafa ülkeye artı değer olarak ne getiriyor ona odaklanalım artık. Liyakate odaklanalım. Şapkayı değil depremi konuşalım. Depremde beceriksiz olan merci, bize şeriat tartıştırtmasın. Ona bu imkanı vermeyelim. Depremde başarısız olan merci, kendini yabancı istilasına karşı duran kahraman gibi pazarlayamasın. Halk olarak bizim gözümüz açık olmalı...

    Yanıtla (4) (0)
  • Nedret / 08 Şubat 2024 08:34

    Şapka devrimi deyip durma! Biraz kültürünü geliştirmek istiyorsan git de Fransız Devrimi’ni oku!

    Yanıtla (2) (0)
  • Hariçten Gazel / 08 Şubat 2024 08:31

    2) öyle olmalı idi ki altyapı üstyapı denetimleri, tatbikatlar yapılsın. mahalle mahalle broşürler dağıtılsın hazırlıklar çoğaltılsın. Araziye ekipler çıkarılsın. Bina bina hızlı tespit yöntemleriyle incelemeler yapılsın çok riskli yapılar bir bir tespit edilsin ve sakinleri uyarılsın. Belediye bazı yatırımlarını erteleyip dönüşüme kaydırsın paraları. İnsan öncelikli denilmesin sadece hissedilsin. Devlet belediye bizim yanımızda mesajı net verilsin hissedilsin.

    Yanıtla (0) (0)
  • Hariçten Gazel / 08 Şubat 2024 08:27

    1) Beklerdik ki 6 şubat depreminden sonra; kamu kurum ve kuruluşları daha bir aktif çalışsın, mesailer uzasın, vardiya usulü çalışmaya geçilsin, c.tesi pazar belediyeler açık tutulsun. Gönüllüler çoğalsın gayretler artsın. Meslek Odaları seferber olsun. Olağanüstü çalışma/üretim düzenine geçilsin. Belediye Meclislerinde bekleyen plan/projeler ivedilikle incelenip onaylansın. Riskli yapı tespitleri hesaplı hale gelsin, sürat kazansın. Yani şehre bakınca olağanüstü bir hazırlık fark edilsin.

    Yanıtla (1) (0)
  • Tuna / 08 Şubat 2024 08:17

    CHP'li yerel yönetimi olan Hatay'ı "Garip "bıraktıklarını itiraf eden Akp Genel Başkanı gelecek yerel seçimde de garip kalmaması için tüm yurttaşları uyarıyor.Paki Hatay'ı CHP'li olduğu için garip bıraktınız Maraş ve Adıyaman sizdendi halkı neden garip buraktınız?

    Yanıtla (11) (0)
  • Yorumm / 08 Şubat 2024 07:28

    Yetkinin çok,sorumluluğun ise hiç olmadığı ülkelerde,yargının rakipler için sopa olarak kullanıldığı,seçilmiş krallıklar sultanlıklar oluyor,,,"demokratikleşmiş seçenler",kral ve hanedanını seçiyor,,ondan öteye geçmek hayal,geçebiliriz diyen biraz hayalci kalır maalesef.

    Yanıtla (3) (0)
  • 1234 / 08 Şubat 2024 07:16

    Yargının devre dışı olduğu,siyasette sorumsuzluk zırhı olduğu sürece,,,bir rüyadır gelir geçer şarkısı gibi unutulur,unutulur..

    Yanıtla (6) (0)
  • Fani / 08 Şubat 2024 06:08

    Olan olur, ölen ölür sonuçta olan ölene olur. Kalanlar hayatın gerçekleri ile yaşamaya devam eder. Kader demişiz kederin adına, sistem,Kural ve tedbir almadan, herşeyi oluruna bırakırsan sabır dan başka yol gözükmez.

    Yanıtla (5) (0)
  • karar okuru - atd / 08 Şubat 2024 06:03

    şu anda bile yapılan çoğu lüks binanın depreme dayanıklı olarak inşa edildiğini zannetmiyorum. çoğu yapı denetim kuruluşları sadece gerekli evrak işlerini düzenlemek için varlar, inşaat yapımıyla hiç bir ilgileri yok. üikede herkes zaten doğuştan müteahhit. siyasetçisi belediyesi desen betonu medeniyet zannediyor. toplumumuzda ahlaksızlık, boşvermişlik ve cezasızlık kültürü bu şekilde ve elbirliği ile sürdükçe maalesef depremlerde daha çok canlar yanacak, yakın zamanda kurtuluş yok gibi.

    Yanıtla (7) (0)
  • Musto / 08 Şubat 2024 05:40

    Bindik Bir Alamete.. Denizler dalgalı fırtınalar kopuyor.. Kaptan tayfa pusuladan habersiz, liyakatsız ehliyetsiz. Gemi alabora olmak üzere.. Her fırtınada.. Kaptan tayfa kabahat'i yolcuda buluyor elini yolcunun cebinden çekmiyor..Gemi Alabora olmak üzere...Sığınacak ne bir liman.. Ne bir sandal.. Ne can yeleği ne can simidi var...

    Yanıtla (5) (1)
  • fa / 08 Şubat 2024 04:15

    " Bu mudur depremden ders almak? Bu mu depremi unutmamak, unutturmamak? Siyaset, rekabet, laf dalaşı; her şey hatırımızda, depremden gayrı."
    Maalesef bu!
    İnsan olandan bir şeyler beklenebilir ama insanlıktan uzaklaşanlar için bir şey bekliyor olmanız sizin boş feryadınızdır.Kimse de duymaz!

    Yanıtla (3) (0)
  • sincap / 08 Şubat 2024 03:49

    bütün cumhuriyet hükümetleri çarpık yapılaşma ve imar aflarından sorumludur. dünyadaki gelişmelerin özünü anlamadan taklit etmeyi modernleşme zannettiler, dünyanın en çirkin ve çürük şehirlerini inşa ettiler.

    Yanıtla (4) (0)
  • Sahin / 08 Şubat 2024 02:44

    Kurtuluş savaşında 137 bin şehidimiz var sadece yollarda 20 bin şehit var.

    Yanıtla (0) (0)
  • Sahin / 08 Şubat 2024 02:25

    "Ìmar affını çıkaran ATATÜRK 'ün
    olduğunu bilen kaç kişi vardır"
    Tavşan söylüyor bu

    "Liberal KEMAL"izim toplumsal alanda
    ATATÜRK,ün milliyetçi,lik anlayışı"nı
    savunur.
    Tavşan sen hani hiç Atatürk"e Kemalist
    dememiştin.Neden inkâr ediyorsun

    Yanıtla (1) (0)
  • OkurM / 08 Şubat 2024 01:22

    Depremi takip eden günlerde olayın sıcaklığı içinde yazılan ciddi ihmaller ve hatta daha ötesi kelimelerle ifade edilmesi gereken durumlar var. Bunlar zamanla unutuluyor. Bir yerlerde delilleriyle dosyalanmalı. Yıldıray Oğur dosya tarzı yazılarıyla sağlam bir iş yapıyor. Ama daha kapsamlı, belgesel yazı dizileri olmalı. Yayınlanamayan şeyler de arşivlenip, insaf sahibi avukatlar vs şahıs ve mercilere ulaştırılmalı. Bir gün bunların sağlam bir mahkemesi olmalı.. gelecek nesillere ibret olmalı...

    Yanıtla (2) (0)
  • tavşan / 08 Şubat 2024 00:36

    İmar affını çıkaran Atatürk'ün sorumlu olduğunu düşünen kaç kişi vardır. Yandaşların tamamı. Olmaz mı diyorsunuz. Olur şapka devrimi kötülüklerin nedenidir diyenlerden her şey beklenir

    Yanıtla (7) (1)
  • Eşref... / 08 Şubat 2024 00:32

    Çabuk para kazanma hırsı oldukca dikiş tutmaz insanda..Bunu da hepimiz cook ıyi biliyoruz ya..gündeme göre tezgah açmak adetten.

    Yanıtla (4) (1)
  • tavşan / 08 Şubat 2024 00:28

    Yandaş tv kanalı her gün bilmem ne körfezinde savaş olacak mı onu tartışıyor. Türkiye'ye bir türlü gelemiyor. Yüz yıl Türkiye yüz yılı olacak ama bir Türlü yandaş tv görmüyor. Geyik yapmak çok hoş olmalı

    Yanıtla (9) (1)
  • tavşan / 08 Şubat 2024 00:26

    Bakan ne demişti 130 bin vatandaşımız öldü. Kurtuluş savaşındaki kaybımız 20 bin kişiydi. Bir savaştan fazla insan kaybettik. Yandaşların konusu ne. Atatürk şöyle yaptı böyle yaptı. Peygamber zamanında işler şöyleydi. Bugünü ağızlarına alamıyorlar.. Bu insanlarla Türkiye kalkınamaz gelişemez.

    Yanıtla (8) (2)
  • tavşan / 08 Şubat 2024 00:23

    Yapılmadığı gibi son 20 yılda 8 kez imar affı çıkartılarak deprem tehlikesi gerçeği ve duygusu vatandaşların zihin dünyasından uzaklaştırıldı. Kurtarma tatbikatı dahi yapılan bir deprem için senelerce vakit varken kentsel dönüşüm programı açıklanmadı. Asrın felaketi değil asrın ihmaliyle 11 şehir yerle bir oldu. Lider ülke reis Türkiye yüz yılı bekamız vs ama sonuç işte bu.

    Yanıtla (4) (1)