Hiçte yerinde olmayan, eksiği olan, kendi mahallesindeki veya evindeki savunmasız insanlara kibarca saldırma kurnazlığı taşıyan bir yazı. Uslupları intikamcılıkla suçlanan N F ve Kadir Mısıroğlu kişilerin karşılığı olan, 100 yıldır neslimize ve bize okullarda okutulan yazanların tarihinin kalemşörlerine hiç dokunmayan hatta onları aklayıcı bir tazı. Okurgen kaybettiğim zamana yazık oldu, yazarından dolayı ise hayal kırıklığı yarattı.

Okuma... tek taraflı yazılanları okumaya devam et. Allah'tan kork haddini de bil ne demiş hoca yalan mı söylemiş, tımarhaneliklerin peşine takılıp Mehmet Akif gibi bir şaire hakaret ve sinkaf mi etseydi..

Abdullah Başer'in yazısını yanlışlıkla olumsuzlaştırdım Oysa tamamen katıldığın bir yorumdu bilginize.

Bir eseri bile değerlendirirken 3 şeye dikkat edilir. Eser-devir-şahsiyet. Fildişi kulelerde otururken, Allah demenin bile hapse girme sebebi olduğu günlerde haykıra haykıra surda gedik açan bir kişi, devir gözetilmeden ancak bu kadar aşağılanabilirdi. Akif'in fikri vardı kaçmayı tercih etti, Necip Fazıl ise hapse girmeyi ya da ölümü göze alarak aksiyonerlik yaptı. Ikisinin de yaptığı işler kendi alanlarında çok iyiydi.
Anlayış derecenizi gösterdiğiniz için teşekkürler.

Nereye kaçmış merhum Mehmet Akif, düşüncesinden ve vatana ihanete tepkisinden dolayı sürülmüş perişan edilmiştir. Bu memlekette Allah diyen hiçbir zaman hapse atılmamıştır. "Keşke yunan kazansaydı" anlayışında olan sahtekar hocalara haddi bildirilmeye çalışılmıştır. Surda gedik açtı dedikleriniz ne yapmış.. Sarhoşken söylediği birkaç söz ve yazdığı yazı mı surda gedik açmak...

Allah razı olsun değerli hocam. Çok güzel açıklanmış olmasına rağmen bazı fanatik beyinliler bunu bile anlayamıyor eleştiri getiriyorlar. Bunun en önemli nedeni çakma tarihçilerin merhum Kur'an şairi İstiklal Marşı'mızın yazarı Mehmet Akif Ersoy'a dil uzatabilmeleridir

1-Âkif karşıtlığının az bilinen bir sebebi var: O'nun Sultan İkinci Abdülhâmid Han karşıtlığı. Haklı mıydı haksız mıydı tartışması lüzumsuz olur.
2-Birilerini karalamak için çalı diplerinde malzeme aramak doğru bir hareket olmasa gerek.
3-Biz Türkler yarası bol bir milletiz. Buna rağmen kaşımayı da çok seviyoruz. Neden acaba?
4-Ölülerimizi hayırla yadetmekte emrolunduk. Topluma mal olmuş insanlar iyi traflarıyla anılır. Zaaflarını ve nâkısalar ön plana çıkaranların tedâviye ihtiyaçları vardır

Sevgili kardeşim. Çok gezel ifede etmişsiniz. Tebrik ederim. Selam ve dua ile.

Peygamber(sav)in affından bahsetmiş ama ne için savaştığını öğrenmeyi akıl etmeden... akif'i 'ezilen müslümanlar!! kendi yurdunuzda sakın ezilmekten vazgeçmeyin demediği için suçlamış, koyun gibi olun sakın ha önünüze neyi koyarlarsa kabul etmemezlik yapmayın sizi siz yapan değerleri unutun demediği için akifi küçümsemiş

Duygusallıktan uzak ve gerçekleri anlatan bir Hakkaniyetli değerlendirme .Allah razı olsun.

Çakma tarihçi ha!
Çakma olmaması için 4 yıl 30 kitap okuyup bir kâğıt parçası almak yetiyor mu mirim? O zaman rahmetlinin ayağını tozu derecesinde bilgi ve yeterlik sahibi olmayan bu kağıtlılardan niye bir şey olmuyor?

Çok güzel bir tesbit olmuş her dönemin dinamikleri farklıdır ama edebi aşmadan yapılan eleştirisel bir yaşam önderler şairler yazarlar eliyle olur ..oda o önderlerin Ahlaki duruşuyla topluma yansır elbette..
Selam ile kalemini haktan yana kullananlara

Üstadı hiç ama hiç anlayamamışsınız;Üstad bir Demokrat olduğunu hiç söylemediki,o bir kavga Ada'mı idi zor Zaman'da konuşabilen,bedel ödemekten çekinmeyen insandı.Ne Said Nursi idi,nede Fethullahdı o gerçekten üstad'dı.Allah rahmet etsin

Mükemmel bir analiz. Kendilerini kutlamak isterim. Mustafa Bey ve O'nun gibiler vaktiyle, hangi yetkinlikleri var idiyse o meziyetleriyle, Necip ve Kadir'lere muhalefetlerini Muhammedî Müslümanın çığlığına dönüştürebilmiş olsalardı bugün, o müslümanlığın yokluğunda kıvranıyor olmazdık. Dışardan seslenenlere haliyle kulak asılmadı; ama kendi aralarından da cesur yürekliler çıkmadı. İslam'ın nimetleriyle dünyalık yapmayı seçenler şimdi yolsuzlukla hırsızlık arasındaki farkı teville meşguller...

Öteki imamhatipli olduğunu yazınla da gostermissin

Gerçekleri yazabilmek yüksek feraset ve engin teçrübe gerekir. Çok teşekkürler hocam.

Ey düşmanım, sen benim ifadem ve hızımsın; Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın!.. Necip Fazıl Kısakürek

Safahatı ya okumamış, ya da okuduğundan bir şey anlamamış bu Profesör Bey!! Halt etmişsiniz Siz ! İnsanın isminden önce Profesör ünvanı olması zırnana cahil olmayacağı anlamına gelmez. Mehmet Akif'i övmek için Necip FAzıl Bey'e saldırıyor, Kadir Mısıroğlu'na çakma tarihçi diyor, Üstelik bu bey bir de Müftü olmuş!!

Yorumlarda kızgın ve sert ifade kullananlar üstadı, halim ve latif kelimelerden cümle kuranlar Akif'i ...

Sayın Çağrıcı Necip Fazıl ve Kadir Mısıroğlu için kullandığınız üslup size yakışmamış. Bu zatların fikirlerinin zekatı, sizin fikir dünyanızı elli kere satın alır....

Gerçekten mi? Doğruysa tam bir rezillik. Görüntü varsa paylaşırsanız sevinirim

CHP ye1946 seçimlerinde mebusluk için başvuru formu,red edildiğinde Dp parti,Ap,MSP, MHP'Lİ.hepsi var.hatta mısıroğlu un çıkardığı sebil dergisinde MHP ye gittiği için,keşke atların harasında ölseydide itlerin inine gitmeseydi diye bir yazı yayınlandı.mısırogluda 1977secimlerinde MSP ikinci sıra adayı idi.kazanamayınca MSP aleyhine delil yaptı.

Kardeş.sevgimiz hataları görmemizi engellememeli.mısıroğlu bir konuşmasında Akif'i şundan sebep eleştiriyordu;bu ezanlarki dinin temeli, ebedi yurdumun üstünde inlemeli.kardeşim niye ezan inlemeliymiş, başka kelimemi bulmadın ve yine 80 ihtilalinde İngiltere'ye kaçmıştı.iran ırak savaşıyla ilgili İran yenilecek,ağrıyan bacaklarımı basranın sıcak sularında dinlendireceğim diyordu.bu tavırlar ne kadar müslümanca senin takdirine bırakıyorum.siz 5,6 kitabını okudum diyorsunuz.ben çıkardığı sebil dergisi abonesiydim.selam

Cemal Süreya, harikulade portreler geçidi olan “99 Yüz”de, eski arkadaşı Sezai Karakoç’un fotoğrafını şöyle çeker: “Çok daha yetenekli bir Mehmet Âkif’in tinsel görüntüsüyle adamakıllı dürüst bir Necip Fazıl’ınkini iç içe geçirin, yaklaşık bir Sezai Karakoç fotoğrafı elde edebilirsiniz.”

Sayın yazar son devrin önemli mutasavvıflarından Abdulaziz Bekkine derki: "Kızmamak erdemdir. Kızamamak eşekliktir." Müslüman kızamayan değil kolay kolay kızmayan insandır. Akif'in döneminde düşman netti ve karşımızdaydı. Akif'ten sonra düşman içimizden seçtiği temsilciler bırakıp gitti. Akif, Kadir Mısıroğlu ve Necip Fazıl dönemlerinde yaşasaydı içimizdeki İslam düşmanlarına çok daha ağır ifadeler kullanırdı.

Objektif olarak yaptığınız eleştiri ve putlaştırılmış kişileri eksikleriyle beraber görebilme hasletibşzi tebrik ederim ve aynı şekilde yazmaya devam etmenizi temenni ederim.

Islami camianin iki buyuk fedakar Dava adamini ,selefiye zihniyetinizi ambalajlamak icin istismar ediyorsunuz. Ikisini birbiriyle kiyaslama adi altinda misyonerlik yapiyorsunu. Ahlaktan bahs etmek icin ahlakli olmak lazim. Necib fazil Maas, mevkii,gelir garantisi derdinde olmadan, ruzgarlara karsi omrunu verdi. Mehmedine miras ve ikbal degil,telif mahkemelerinden umut birakti. Ona ahlaken ta'n edebilmek icin kendinizi yoklayin. Memuriyet, Maas, mevki der di devam ederken hangi ruzgara karsi ciktiniz? Memuriyet zamaninizi biliyoruz. Ne kadar uyumlu oldugunuzu?

Cesaret ve hakikat dolu bir yazı olmuş, emeğinize sağlık..

huzur duruşu.ne demek.hocam.

İslam düşmanlarına öfke imandandır. Mehmet Akif'deki öfkeyi görmüyorsanız ya safahatı kendinizi vererek okumamışsınız ya da körsünüz.

Kadir mısıroğlunun 5-6 kitabını okudum. Her kitabında 100 civarında alıntı yaparak iddialarına delil getirmiştir. Allah'ın dinine ve Türk milletinin İslam'la yoğrulmuş medeniyetine aşağılık kompleksiyle saldıranlara veya safdilliklerinden ket vuranlara öfkesini nasıl kötülersiniz aklım almıyor. Hz. Ömer öfkesini Müslüman olunca yok etmedi, İslam düşmanlarına yöneltti. Sizin kalbinizde 200 yıldır yapılan İslam karşıtlığına bir öfke yoksa sorun asıl sizde. Kalbinizi bir yoklayın bence.

Abdulhamidten hal edilmesini müteakip bir çokları istimdat şiirleri yazarken ödlek, baykuş hakaretlerinden utanıp af dileme tenezzül göstermeyen m. Akif mi kibirli değil diye aklıma geliyor. Her insanın zaafları olabilir. Akif'in küfür kokan şiirlerini tevil etmekte zorlanıyorum mesela. Akif, n. Fazıl, Kadir mısıroğlu herbiri kabiliyeti nispetinde hak için kalem oynamışlardır.

Kıymetli Hocam Çok değerli yazınız için size teşekkür etmek istiyorum. 68 kuşağının İ.T.Ü lü üniversite öğrencisi ve şimdilerde bir özel üniversitenin mühendislik fakültesinin 70 yaşında bir profesörü olarak en iyi dileklerimi ve saygılarımı sunuyorum.

Yazar islamcı nesil derken acaba neyi kastediyor. Müslümanları islamcı nesil olarak görüyorsa, kendini bunun dışında bırakıp, kendisi neci nesil oluyor acaba? Hrıstiyancı nesil mi, yahudici nesil mi, yoksa fetöcü nesil mi? Fetöcü bir kafanın Necib Fazılı anlayabileceğini hiç sanmam. Onların dostu yahudi ve hristiyanlardır. Beraber kol kola sıratı geçip cennnete ulaşabilecekleri en büyük hayalleridir.

Ne demek ıslamcı, suçu bucu, böyle bir yakıştırma yaptığına göre sen müslüman değilsin herhalde. O zaman siz yetistirebildiniz mi bahsettiğin derinlikte bir münevver.

Tek başına bir ordu gibi, Anadoluyu başdan başa dolaşarak milletin milli ve manevî duygularını geliştiren, konferanslarıyla, şiirleriyle milletin gönlünde taht kuran, dikleşmeyi değil, dik durmayı öğreten bir mütefekkiri takdir etmek yerine, bir günah keçisi bulma edasıyla eleştirmek ancak sizin seviyenizi gösterir. Sayın müfti acaba Allahın düşmanlarına buğz edilmesi gerektiğini bilmiyor mu? Yada fetö projesi dinler arası diyaloğun etkisinden daha hâlâ kurtulamadı mı?

Maalesef Necip Fazıl, ‘islamcıların’ sanat ve kültürel derinliğe ne kadar uzak olduğunun cisimleşmiş halidir. Din Allah peygamber temalı, tekerleme gibi sözlere yıllarca ‘şiir’ demiştir muhafazakar toplumumuz. Çünkü en kolay yoludur bu sloganizm ve popülizmin. Bir bestekar, ressam, felsefi derinlikli biri, bir rönesans insanı vb. çıkaramamıştır bu toplum. Ve bu tembellik ve açığını, sırtını ‘mukaddesata’ dayayarak tekerleme üretip, kendinden başka her anlayışı aklınca aşağılayarak kendine ‘özgüven’ inşa etmiştir sözüm ona..

Maalesef fetö zihniyeti hâlâ devam ediyor.

Yazar Necip Fazıl düşmanlığını Akif üzerinden anlatmaya çalışmış ama baltayı taşa vurmuş. Bir defa Akif in öfke ve kinini, görmezden gelmiş, Halifeye karşı isyanları oynamasını nasıl ittihat terakkinin oyununa geldiğini, masonların dümen suyuna girdiğini saklamaya çalışmış. Yazarda herhalde bu konularda masonlarla, ittihat ve terakki ile aynı fikirleri paylaşıyor. Akif bile yaptıklarından pişman olmuş. Ama yazar da hiç bir pişmanlık olmadığı gibi yanlışa yanlış diyebilecek bir cesareti veya yanlışı görebilecek bir basireti yok.

Lisede okurken Fizik hocam Celal Toprak anlatmıştı"KAYSERİDE BİR TOPLANTIDA NECİP fAZIL DA VARKEN ONU ŞİRİNİ OKUDUMBENİ MİLLETİN İÇİNDE AZARLADI"garibime gitmişti rahmetli hocam TÜRKÇÜ hocam bu makaleyi okusa şiiri okuduğuna pişman olurSaygılar Mustafa h0cama

Yorumlar bile yazının haklılığını ortaya koyuyor.

Zavallı bir anokranizm. Kime? Neyi ? Neden ? Fatura etmiş. Anlamsız , değersiz egosantrik değerlendirmeler.

Reşehat olabilir mi?

Yani, neticede bu insanları yargılamak, yorumlamak e bunu İslam üzerinden yapmak haddinize düşmese gerek İnsanların hata yapacağını kabul etmek lazım. Birini aklamak için diğerini tu kaka etmek doğru değildir. Rahmetli şairimiz M. A. Ersoy un "Ne mel, unsun ki rahmet okuttun ruh u iblise" mısrası bile sultan Abdulhamite ettiği hakaret mıh gibi orada duruyor. Neticede 6milyon km karelik Osmanlı Toprağını 700 bin km kare ile teslim edenlerin arasında Akifinde olduğunu unutmayalım.

Allah razı olsun. Akif gözümde bir kat daha büyüdü. Otoriteye karşı çıkmak asalettir. Abdülhamit de olsa öyle Atatürk de.

Mardinde papazlarla elele tutuşup ateşin üzerinden (temsili sırat köprüsünden) atlayarak cennete giden sen değilmiydin uyanık.Senin hangi yazını dikkate alayım.

Kişiliği,şahsiyeti Kemalist düzen tarafından tahrip edilmiş Anadolu insanı ve gençliği, Necip Fazıl KISAKÜREK ve Kadir MISIROĞLU gibi kellelerini koltuğuna alarak her ne pahasına olursa olsun bedeller ödeyerek hakikatleri gerçekleri korkusuzca yazılarıyla kitaplarıyla konferaslarıyla haykırarak, uyandırmış ve kendi asıl kimliğine dönmesine katkıda bulunmuşlardır.Mehmet Akif ise İTTİHAÇCILARIN SÖZCÜLÜĞÜNÜ YAPMIŞTIR.Amansız bir ABDÜLHAMİT DÜŞMANIDIR.sizler kime hizmet ediyorsunuz kimin peşindesiniz.Üstelik en büyük ilimizde müftÎlik makamında bulunmuştunuz. Yazık. Akif ne yaptı

Merhaba, sayın müftüm. Necip Fazıl Bakınız ne diyor. : Anladım işi sanat allah'ı aramakmış,marifet bu, gerisi yalnız çelik çomakmış. Siz de Allah'a Ulaşmayı Dileyiniz. Yunus EMRE Allah'a ulaşmak bir dilektir, dileye düğün dernektir.

Kişiliği,şahsiyeti Kemalist düzen tarafından tahrip edilmiş Anadolu insanı ve gençliği, Necip Fazıl KISAKÜREK ve Kadir MISIROĞLU gibi kellelerini koltuğuna alarak her ne pahasına olursa olsun bedeller ödeyerek hakikatleri gerçekleri korkusuzca yazılarıyla kitaplarıyla konferaslarıyla haykırarak, uyandırmış ve kendi asıl kimliğine dönmesine katkıda bulunmuşlardır.Mehmet Akif ise İTTİHAÇCILARIN SÖZCÜLÜĞÜNÜ YAPMIŞTIR.Amansız bir ABDÜLHAMİT DÜŞMANIDIR.sizler kime hizmet ediyorsunuz kimin peşindesiniz.Genelde İŞİNİZDEN VE YAŞINIZDAN EMEKTAR OLMUŞ BİR KADRO OLARAK BU SON DEMLERİNİZDE,RABBİM SİZİ

Okuyucusu kalmayan yazarların kendini parlatmak için NFK'e saldırması son zamanlarda tekrar moda olmaya başladı ama hâla okunan güzel bir yazar olan sizden böyle bir yazı beklemezdim.

Necip Fazıl'ın çocukluğumda okuduğum velilerin kerametleriyle ilgili bir menkibe kitabı vardı. İslam'ı anlayış seviyesini gösteren bir kitaptı. İnsanların onun dini konumunu anlayabilmeleri için o kitabı okumalarını isterdim. Afrika'nın pagan yerlilerinin anlayışından bir farkı yoktu

Türkeş Erbakan değil.Dp Ap...

Rahmetli sadece iyi bir şair.Hiçbir metini 1.sınıf değil.Ahlaken çok problemli.Kumar yalan mübalağa sözünde durmama nankörlük iyiliği inkar örtülü ödenek yeme en ehemmiyetli konuları alaya alma kinir gurur kin.....

Necip Fazıl'ın Nakşibendi Halidi izi uzerinde Seyyid Abdulhakim Arvasi Hz ne bagli olması , ve TC nin teoloji okullarında ogretilenin aksine ecdadina sövmemesi, sözde "İslamcı entelijansiyanin" onu yok sayarak fikir peşindeki gençlikten saklamalarına sebep olmuştur. İşin acı tarafına bakın ki ,katliamlardan geriye kalan ve baskı altında yasayakalmış Naksibendi'lerin ikinci nesli de, Necip Fazil "yerli ve milli bir devlet ve inkılap modeli oneriyor dolayisi ile aksiyona davet ediyor" diye tedirgin olup , onu "şairliginden" ibaret bir kıymete mahkum ettiler . Mütefekkirligi yok sayıld

Necip Fazıl Kısakürek'in "Türkiye İslamcıları"nın nezdinde hak ettigi rağbeti görememesinin esas sebebi , o'nun , kökleri sağlam , kadim Ehli Sünnet vel Cemaat itikadı ve tasavvuf gelenegini esas alarak " yerli ve milli , bir devlet ve inkılap modeli" ortaya koymuş olmasındandır. Necip Fazıl'ın Nakşibendi Halidi izi uzerinde Seyyid Abdulhakim Arvasi Hz ne bagli olması , ve TC nin teoloji okullarında ogretilenin aksine ecdadina sövmemesi, sözde "İslamcı entelijansiyanin" onu yok sayarak fikir peşindeki gençlikten saklamasına sebep olmuştur. Devamı var...

Necip fazılı anlamamak ile ilgili güzel bir yazı olmuş....

Hocam o kadar güzel bir yazı yazmışsınız ki keşke diyanetin ve ülkenin başındaki bu gerçekleri görebilse

Soruna ben cevap vereyim: Evet herkes Islamcilardan uzak durmali, kendilerinin ve memleketin selameti icin.

'Mustafa Erol', zat-ı alinizin sünneti biraz fazla kaçmış, aleti kullanılamaz hale getirmiş görünüyor. Çünkü, saldırı noktalarınız, yönteminiz ve kullandığınız dil donanımsız olduğunuza delalet eder olmuş. Bunu örtmek için de, gereksiz yerlere gereksiz yorumlara saplanmışsınız; üzgünüz(!).

Bilge Kağan Beyefendiye hak veriyorum. O dönemin şartlarında kabına sığmayan tek başına mücadale vermiş cesur bir kahramandır. Öyle olması gerekiyordu ve öyle oldu. Bütün ömrü İslamı ve müslümanları savunmakla geçmiş, İslam karşıtlarını yiğitçe susturmuştur. Ne demek "intikamcı İslamcılık." Elinsaf. Üstada yakıştırılan bu sıfat düpedüz hakarettir. Eleştirenler bin kere düşünmeli bir söylemeli. Allah rahmet eylesin

Çok doğru bir tespit. Başka türlü şu mısralar nasıl izah edilir: Ey düşmanım, sen benim ifadem ve hızımsın Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın

Müslümanda öfke olmamalı mı?N.Fazıl'ın hıncı kimlere idi, bunun önemi yok mu?Her yönden saldırı altında olan İslam inanç ve medeniyetini böyle savunabilirdi N.Fazıl.Mukaddesat düşmanlarına yumuşak mı davranacaktı bu saydığınız kişiler?Ne kolay bir hüküm veriyorsunuz?

Ben NFK’yı niçin sevdiğimi son yıllarda anladım: Bize tepeden bakanlara tepeden bakardı! Ama bu sevgi ve şükran duygusu yanlışlarını görmezden gelmeyi gerektirmez. Âkif hakkında söylediği Akif’i yıpratmaz ama Üstad’a gölge düşürür. Âkif sanatıyla da büyüktür, bilgi ve tefekkürü ile de. Mısıroğlu hakkındaki “çakma” ifadesine üzüldüm; tarihçiliği belki tartışılabilir ama samimiyet ve cesareti hatırına saygıdan geri kalmamak gerekir, diyorum. Sayın Çağrıcı hocama da selam ve muhabbetler.

Valla ben siirlerini de begenmem...

Kadir Misiroglu’nu tanimadigin icin onu analiz edemiyorsun, ama Mustafa Hoca’yi analiz etmissin. Demek ki Mustafa Hoca’yi taniyorsun ve onun Necip Fazil’in yasadigi donemi bilmedigi gibi birtakim analizler yapiyorsum. Himmm...

Hocam yıllar yıllar sonra bu ayrımı güç bela yapabilmis birisi olarak. Bunu anlatmak iyi bir bilgi ve cesaret birikimindendir diyor teşekkür ediyorum.

Haklılık payınız olmakla beraber, Necip fazı ile keşke karakoçu kıyaslayıp anlatsaydınız, karakoçun fikir dünyasını örnekleyip belki Necip Fazıl’ı öyle eleştirseydiniz.. mısırlıoğlunu araya hiç sokmasaydınız. Üstada haksızlık ettiniz bu noktada..

Merhum Üstadı (!) Cağaloğlunda MTTB salonunda dinledim. Milliyetçilik konusunda o kadar hassas olsaydı merhum Türkeş ile Erbakan arasında git-geller yapmazdı. Diğer tarih üstadını da Sultanahmet avlusunda, ahali teravihe tekbir alırken maltepe içerken gördüm.Kitap fuarını fesi ile renklendirmişti. Israrı üzere bir kitabını aldım. Son devir üstadları hep nikotin kokuyorlardı. Dumansız hava, yalpasız dava olmaz.Yorumcu arkadaşlar, bizim gibi onlar da beşeri zaaf ile muallel olamazlar mı. Rahmetine muhtacız.

Değerli Hocam! Zamanımızda, (inandığınız doğruları bile içerse) böyle bir makale yazabilmek belli bir olgunluk seviyesini aşmış yürekli insanların işidir. İnancım o ki; siz, böyle bir makale yayzmakla "arı kovanına çomak" soktuğunu bilebilecek kadar deneyimli ve birikimli bir aydınsınız. Ancak, toplumumuzun bu noktaya gelmesindeki gerçekleri açıkça ifade etme cesaretini, maddi ve manevi beklenti içinde olmayan aydınlarımız bu gün değil de ne zaman bulacaklar?.. Sizi bu cesareti gösterdiğiniz için tebrik ediyor ve teşekkürlerimi sunuyorum...

Bu tam tesisat silahlı, tanklı toplu tüfekli İsrail askerine taş atan Filistinli çocuğa, "niye taş atıyorsun, naif değilsin?" demek gibi bir şey. Rejimin Millete dayattığı edepsizliklere karşı elbette hınç öfke ve kinden başka ne duyulabilirdi?Necip Fazıl tepkisi sadece hınç öfke ile değil, sanat ve espri yeteneğiyle de ifade etmiştir. Kadir Mısıroğlu'nun bildiği tarihi gerçeklerin, inanıyorum ki farkında bile değilsiniz. Farkına varsaydınız siz de delirirdiniz! Bu günkü rahat lüks içerisinde, ortamın yumuşamasıyla tenkit kolay.Bunlar gibi serdengeçtiler çığır açmışlardır.Allah rahmet eylesin.

kapalı toplumların fikir zafiyeti asabiyetten geçer .Bu gün İsmet özelinde de videosu düştü ve aynı şeye benzer şey yorumladım ...Harika bir yazı olmuş ...

Senin başka işin yok mu biseviye adam. Merhum Üstad'ı anlamak İnsan işidir..Üstad'ı anlayamadan İnsan kavrayışına yaşadığımız asırda Sünnet tavrıyla izah getiremezsiniz.

Sayın okurlardan bazıları değerli hocamızı güya linç edecekler akıllarınca, sizlere tavsiyem Necip Fazıl ile Akifi iyi araştırmanız. Özellikle Necip Fazıl'ın Menderes'e yazdığı mektubu iyi araştırın. Niyet ne imiş. Herkese selam

Yok! Olmamış! Kafanızda bambaşka 'BİR ADAM YARATMIŞSINIZ', dönemin şartlarını okumadan, belki de hiç 'ÇİLE' çekmemişliğin hoyratlığıyla onu 'HAM YOBAZ KABA SOFTA' yerine koymuş, biraz şair ama hiç mütefekkir ilan etmiş, rijit yargılarla hüküm veren bir 'REİS BEY' edasıyla yazmışsınız.Ağlayabilseydiniz demeyeceğim ama 'doğru okuyabilseydiniz anlayabilirdiniz' belki de. Dediğim gibi hayatta olsaydı, sözün sultanı en iyi cevabı kendisi verirdi. Allah gani gani rahmet eylesin(yazınız hiç değilse böyle bitseydi!)

Harika ve cesur bir yazı. Herkes düşündü hoca yazdı. Allah razı olsun

'Bir İtiraz' etmeseydin daha iyi idi; yalancılığın-dolandırıcılığın gizli olurdu... İmanınına da inancına da terso gitmez olabilirsin di!..

Yazının amacı Hakkın adaletine teslim ettiğimiz insanları yargılamak değil diye başlayıp Necip Fazıl ı 'bir neslin ahlak dünyasını fakirleştirmekle' 'karakter zaafıyla' 'narsistlikle' vb itham etmişsiniz. İyi ki amacınız yargılamak değilmiş! Hükmü vermişsiniz bile! Öfkeli nesilden dem vurup her tarafından öfke akan cümleler kurmuşsunuz. Hayatta olsa idi eminim en iyi cevabı size üstad verirdi. Onu yaşadığı dönem, siyasi atmosfer, o dönemin farklı şartları VS dikkate almadan acımasızca eleştirmişsiniz.ölçüsüz,insafsız ve üslubuyla içeriğini zaten geçersiz kılan bir yazı olmuş

Harika bir analiz olmuş.

Bence hic bir sekilde tarihci dememek lazim.

hocam bu kadarda kötü değildi o zamanda neler çekmiş ti onunkonfraslarıı dinleyenler yanında bulunanalar sizin dediğiz gibi söylemiyorlar kötülüğe batmış gençliği iyiye çağırdı pislikten çıkardı haksızlık etmiyelim kusursuz insan olmaz ayhan sungur rapor vermeseydi hapiste çürürdü siz kaç gün yattınız onu söyleyin .

O şahdiyetler eleştirilemez, la yüsel değillerdir. M. Çağırıcı hocamız bir değerlendirme yapmış. Katılıp katılmamak size aittir. Lakin, sapla samanı birbirine karıştırmak ifadesi hocamız için ağır bir ifade olmuş. Lütfen ilim adamları için ölçülü ifadeler kullanınız.

Akademik ünvanı olanlardaki kendini üst perdeden görenlerin zaafiyetini taşıyor bu yazı... Kişileri değerlendirirken yaşadıkları dönemin özelliklerinden de bahsedebilseydiniz keşke... İslamı ve Müslümanlığın ve de kadim bir medeniyetin yok sayıldığı, inanan kesimin horlandığı, insan yerine konmadığı bir dönem... Allah'ın son geçerli din olarak gönderdiği İslam dininin kuş diliyle anlatıldığı bir süreç... Müslüman gençliğin bilinçlenmesinde ciddi katkısı olan bu şahsiyetler, inandıkları dava için bedel ödemeyi göze alabilen fikir adamlığının yanında aksiyon adamıdırlar da...Rahmetle anıyoruz...

Püsküllü kadir diyerek küçümseyici tavır doğru değil. Her araştırmacının eksikleri fazlaları vardır. Iyi bir okuyucu kıyaslama yoluyla sağlıklı bir sonuca ulaşır. Nicelerinin sus pus plduğu dönemlerde, cesurca birçok gerçeği yüksek sesle haykırabilmiştir. Elbette eleştirilebilir. Lakin aşağılamak, hele bir müslümana hiç yakışmaz. O yaklaşım laik ve Kemalistlerin yaklaşımıdır. Onlar itibar avcısıdır. Onların üslubu ile konuşmayınız. Lakin yinede siz bilirsiniz. Ben böyle düşünüyorum.

Sayın Mustafa Çağırıcı! Biz sizi tanıyoruz, kime yaranmaya çalıştığını sen daha iyi bilirsin. Necip Fazıl ve Kadir Mısıroğluna sataşmakla pirim kazanamazsın.. Şu an dünyanın dört bir yanında esen pozitif TÜRKİYE RÜZGÂRInda Necip Fazıl, Kadir Mısıroğlu ve çağdaşları mümtaz mütefekkirlerin gençliğe verdiği muhteşem enerji var! Siz bilerek ya da bilmeyerek bu enerjinin kaynağını bombalıyorsunuz! Kime hizmet ediyor bu yazınız söyler misiniz? K. Mısıroğlu hayattayken ona "çakma tarihçi" deseydin ya! Elbette diyemezdin.. Milyonların gönlünde taht kurmuş kişiler hakkında biraz daha itina lütfen!

Öncelikle gerçekten manidar bir yazı.. teşekkürler... Necip Fazıl Kısakürek değerlendirilirken dönemi ve döneminin sancıları ile değerlendirilmeli diye düşünüyorum. Bütün eserlerini okumuş bir insan olarak Rahmetli NFK in hınç dolu bir yaklaşımı olduğunu ben de düşünmüşümdür. Tabi mensubu olduğumuz medeniyet çizgisinden sapmaya duyulan bir hınçtır bu. Kendi medeniyet köklerinden koparılmak istenilen geniş kitlelerin karşı duruşunun simgesi NFK'i rahmetle anıyor olmakla birlikte, muhabbet ve kaynaşmayı esas alan çizgide buluşmayı diliyorum.

Mustafa Hocam, gerçekten iyi niyetli bir şekilde söylüyorum. Siz Necip Fazıl'ı ve yaşadığı dönemi analiz edebilecek kadar bilmiyorsunuz. Eğer siz de, yazıda bahsettiğiniz kötü hasletlere sahip değilseniz; öğrendiğiniz zaman bu yazıdaki ithamlarınızı geri almak isteyeceksiniz. Örneğin ben Kadir Mısıroğlu'nu analiz edecek kadar tanımadığım için susuyorum.

Necip fazil Asla hayranlik duydugum bir yszar olmamistir. Kaldirimlar siirini begenirim. Kendisi Kapris abidesidir. Ve de radikal islamcidir.

Pardon ama yüce şahsiyet derken? Dalga mı geçiyorsun?

Ahlak dunyalari nasil fakirlesti, Necip Fazıl'in genclige hitabesine ya da buyuk doguda 1950lerin sonunda yazdiklarina bakarsaniz gorursunuz. Akif baştan asagi namus bekcisi bir adamdi. Onu sevmeyen sol, ateist kesim dahi onun dürüstlüğünu ve ahlakini kabul ederdi. Necip Fazıl in yetistirdigi MTTBci ogrenciler AKPyi kurdu. Bunca yaptiklari zulum ve kul hakkiyla ahlaklilar mi sizce?

İyi de kardeşim yazı dediğin zaten subjektif bir şeydir. Elinde metre mi olacaktı objektif olması için. Yazar böyle söyler sen başka söylersin. Buna da fikir mücadelesi derler.

Hocam bir ilahiyatçı olarak görüşlerinize fazlasıyla katılıyorum. Necip Fazıl in şiirleri evet bende çok begenirim. Ama görüşleri gerçekten çok sığ. Çok basit. Püsküllü kadir in ise hesaba katılıp ortada fikir var diye dinlenmesi bile milletin evladını zehirlemektir bence.

Uzun yazacaktım baktım buna imkan yok vaçgeçtim. Necip Fazıl'ı, Kadir Mısıroğlu'nu eleştirmişsiniz. onlar akla ve hoşgörüye değil kine ve öfkeye hizmet etmişler diye. Hiç soran oldu mu size acaba; Necip Fazıl'ın mücadelesini, fikri çabasını, kavgasını, sanatını, çilesini anlayacak yeterlikte misiniz ? Bunu yapmak da az çok bir birikim ve derinlik ister.

Hiç kusura bakma Sayın Mustafa Çağıcı Hocam, bu yazdıklarınızı sırf sapla samanı karıştırmış olmanızdan dolayı, içinde az bir doğru olsa da tümüyle reddediyorum. Ne amaçla yazdığınızı belirtiyorsunuz ama, sizin gibi bir Hocanın bu tarz sübjektif bir tercihe binâen böylesine önemli şahsiyetleri tekmeler gibi bir yazı yazması kabul edilebilir bir şey değildir! Şimdi sizin de içinizde öfke birikintisi mi var da tarihe geçmiş yüce şahsiyetleri aşağılıyorsun?

yazara...1950 doğumlusunuz, 83'te ve 2019'da vefat etmiş; davaları için büyük bedeller ödemiş insanlara narsist, ahlaksız,karakter zaaflı, çakma kelimeleriyle hakaret ahlakı sergilemektense onlar hayattayken; genelleyici yargı cümleleriyle saldırmak yerine müdellel değerlendirmeler yapsaydınız şairliğini değerlendirmeye haddiniz olmadığı gibi fikri seviyelerini de değerlendirmeye haddiniz yok demezdim.YOBAZ ,ISINDIRMAYAN,SEVDİRMEYEN ÜRKÜTEN...KENDİ ÇİRKİN YÜZÜNDE GÜZELLİĞİ ÇÜRÜTEN... mısralarını yazan kişiye yobaz-yoz muamesi yapmanın hesabını inanıyorsanız ahiret boyutuyla düşünün...

Menderes'e yazdığı mektuplar, uğradığı polis baskınları, aldığı maddi destekler....

Şairin yaşadığı dönemin devlet yönetiminin o zalimce baskıları olmasa idi şair o dizeleri yazamazdı. Kurtuluş savaşı olmasa idi bügünkü istiklal marşı olmazdı. Şimdi sorarım size kendi vatanımda parya sözü size neyi anlatiyor? Şahsen bana şunu anlatiyor, beni yöneten iktidar zalimlikte düşmanı geçiyor. Allah tan duamız şu olmalı Ya Rabim hiç kimseye zalim yöneticileri nasip etme. Allah bir daha bu millete istiklal marşını yazdırmayı nasip etmesin. Her halde bu söz dahi tek başına içeriden ve dışarıdan insanlar üzerine yapılan baskı ve zulumlerin ne kadar kötü olduğunu anlatmaya yeterde artar.

Hele şükür biri de bunları söylesin yahu! NFK kendini karşı taraf üzerinden tanımlamış biri (ey düşmanım şiiri) olarak zaten fikir insanı olmaya uzaklığını göstermiş. Onun etkisindekilerde hep reaktif hep savunmacı ruh.. Biat isteyen bir üslupla kendi gibi olmayanları batırmış, şüphecilikten uzak sipsivri biri olmuş.

Necip Fazıl'ın sadece M.Akif'le düşünceleri değil,Hz.Ali-Muaviye mücadelesini yorumlarken söylediği"Hz.Ali haklıydı.Muaviye de haksız değildi"ifadesi de bana çok garip gelmiştir.Hiçkimsenin tartışılmaz olması da doğru değil.İnsanlar elbette yaşadığı döneme göre değerlendirilmeli.Ama konjontüre göre değerlendirmek daha kötü.Yazdıklarınızın doğru olduğunu biliyorum.İfade şekliniz de son derece seviyeli.Bence her okura olumlu katkılar sağlıyor.

Harika bir yorum olmuş.Tebrikler.

Mısıroğluna çakma yerine tarafgir,takıntılı tarihçi demeyi tercih ederim...

Necip Fazıl hem fikir adamıdır,hem de şairdir.Eleştirilmez değildir.Akif hakkında yazdıkları da doğrudur.Necip Fazıl'ı okuyan ,onun fikirlerini kendine şablon edinenleri '' militan ve çatışmacı ruhları beslerken fikrî ve bilgisel zekâlarının, hatta ahlak dünyalarının fakirleşmiş''olduğu yargısına nasıl ulaştığınızı da bilmek isterim doğrusu.İnsanları sogularken kendinizi de sorgulayın derim.İnsanlar beşer ve nefsleri var.Necip Fazıl yazdı,mücadelesini verdi ve bu dünyadan gitti.Kolay ve rahat bir yaşamı olmadı sizin gibi.Ahlaksızlık insanlara has bir meziyet,sizde de olmaz diyemeyiz.

Hay Allah razı olsun hocam. KÖTÜ PARA İYİ PARAYI KOVAR..KÖTÜ FİKİR İYİ FİKRİ KOVAR.KÖTÜ KİŞİLİK İYİ KİŞİLİĞİ KOVAR.KÖTÜ SİYASET İYİ SİYASETİ KOVAR. İnanmayan tarihe baksın!Bu vesile ile hep merak etmişimdir,Malik B.Nebi,Mahmut Muhammed TAHA, Cevdet Said v.b..mütefekkirlerin eserleri değil de İhvancı,Cemaati İslamcı fikir ve din adamalarının eserlerini tercüme tercih ve hareketinin nedeni ne diye..Günümüz İslamcılık ve patolojisine bakınca daha ,iyi anladım! Ekilen şiddet ve patolojik fikir ve görüşlerin biçimlendirdiği kişilikler Müslüama alemine hükmediyor..

Hayata "at gözlüğünün" daracık penceresinden bakma rahatlığına alışmış bazı beyin temellerini biraz düşünmeye;at gözlüğünü çıkarmaya çağırdığı için rahatsız etse de güzel bir yazı.Teşekkür ederiz.Eline sağlık.

Soluduğunuz oksijene yazık. Türkiye’de fikri olmadan zikri olan büyük bir kitleye çok güzel bir örneksiniz. Birilerini Mason, islamı da kendi düşündüğünüz gibi ilan edip hooop sonucu da belirlediniz bitti gitti maşallah. Ne Abduh ne de Afgani hakkında iki satır bir şey okumadığınız gibi Akif’in de İstiklal marşından başka şişeni bilmezsiniz. Bu arada kurandan ilham almak da suçmuş ya bunu da sizden öğrenmiş olduk.

KO 11:17, ' " İslam'ı öyle yaşa ki .........', yaşa yaşa; kafana bir şeyler geçir, şalvar gibi bir şeyler giy, sakala sarıl, kadına hakarete varan yorumlara bat, ümmet içinde cinayet üstüne cinayet işle, siyaseten sömürgecilere kurban ol, millet hazinesinden yayıl, haksızlığı hırsızlığı görmezden gel, mezhepçiliği imanın-itikadın en önüne çıkar, yabancı ve/veya yahudi sermayesinin geliştirdiği ürünlerden azami faydalan, konuş-konuş-konuş akıl ver ama akılsız yaşa... Devam mı? Devam, devam!.. Fazla söze lüzum yok, memlekete bak, gör kendini.

Dediklerinize aynen katılıyorum. Her şahıs hatasıyla sevabıyla kendi dönemi şartlarında değerlendirilmeli, asıl sıkıntı onların o dönem ki düşüncelerini aynıyla bu dönmede tatbik etme çabalarıdır. Ama Mustafa hocamın da bu üslubuyla kendi gibi düşünmeyenlerle birleştirici bir üslup kullanma çabası içinde olduğunu sanmıyorum.

Öfke ile kalkan zarar ile oturur sağlam bir deyiştir. Aksine şuursuz öfke kaybettirir, hataya zorlar. Güçlü olmak önce akıllı ve soğukkanlı olmayı gerektirir. Öfkeyi yaratan çaresizlik ve yetersizlikten kurtulabilmekke başlar güç.

Necip Fazıl konusunda yazılmış objektif ve cesur bir yazı. Tebrik ediyorum.

Çakma tabiri çok hatalı. Yazı bu kadar mı? Devamı gelmeyecekse çok kısır kalır.

Son zamanlarda okuduğum en akıllı makale diyebilirim. Çok eskilerde belki 40 yıl önce misafiri olduğum bir muhafazakar büyüğümüzden nerede ise aynı yorumu duymuştum. Benzer şekilde bir aile büyüğümüzde yine Nazım Hikmet’in büyük bir şair ve sanatçı olduğunu ancak ideolojik ve siyasal yanının tutarsızlıklarından bahsetmişti. Gerçekten de sanat yönü olanların politik ve ideolojik konumlarını da sanatçı kişiliğin örtüsü ile harmanlamamak gerek. Diğer yandan kendinden kaynaklı eksiklikler, yetersizlikler ve gençlik çoşkusu ile bilenen öfkeler maalesef akıl ve bilim zeminini kaybediyor.

Teşekkürler hocam saygılar sevgiler

Hocam kaleminize sağlık. Yazınıza yapılan yorumların çoğuna bakacak olursak hala insanlar mantıkları ile değil duyguları ile yaşıyorlar. Duygu ile yaşayan insanlarda mantık karşısında her zaman yenik düşüyorlar. Bizim toplumunda sorunu tamda bu işte

Muhteşem

Vatanı satana hain denir. Hiç bir şey okumadan araştırmadan bilmeden ezberletilmiş sloganlarla gerçek tarihe çakma tarih diyenlere cahil denir. Kuran okumak yasakmış Lafı ise artık çok eskidi bir araştırın delile ispata odaklanın üstadların lafına değil.

Düşmanım sen benim ifademsin hızımsın Diyen necip fazılı örnek alanlar bu ülkeyi dostsuz bıraktılar. Şimdi bol bol düşmanımız var.

Kişileri, düşünürleri kendi şartlarında ve o şartlardaki mücadelenin gereğiyle değerlendirmek daha doğru olur. Aksi takdirde Tıpkı N. Fazılların M. Akif'i yargılayıp değerlendirmesi gibi aynı tarz bir yanlışa düşülmüş olur. Biz öfke gençliği değildik. Bir kısmına katıldığım yukarıdaki tespitlerin bu kısmına katılmıyorum. O dönemin gençliğine haksızlık edilmiştir. Nasıl bir Öfke gençliği ki 80 öncesi bütün gençlik hareketleri silahlı çatışmalara girerken onca provokasyona rağmen İslamcılar çatışmalara girmemiş, rövanşist davranmamıştır. Dahası "İslam'ı öyle yaşa ki seni öldürmeye gelen sende d

Hocam bunu yazmanız demek mehmet akif ersoya diş bileyenlerin hedef tahtasında olmak demek oluyor. Dikkat edin kısa zamanda birileri tarafından linç edilmeye başlanırsınız. Yazıya gelince bence sonuna kadar haklısınız . Biz osmanlı da ermeni komşularımızla yaşayacak olgunlukta iken, şimdi nasıl bir zihni bunalım geçirdiysek bizim gibi düşünmeyeni tekfir eder olmuşuz. Bu hem dini hem siyasi v.b. alanda geçerli maalesef.

Çok doğru marksist bir islamcı anlayışı var, çatışmacı üslûbu ile başarılı ve gönül tahtına oturmuş insanlara çatarak egosunu tatmin etmiş... Ve bu neslin değil bu iktidar yandaşlarının tefekkür abidesi olmayı başarmıştır...

İki şairimiz hakkındaki bu yorumunuz benim için yeni ve öğretici oldu.Teşekkürler.

SİZ İSLAMCI OLARA KİMLERDEN BAHSEDİYORSUNUZ SİZ HANGİ TARAFTASINIZ ,NECİP FAZIL ZOR DÖNEMDE MÜCADELE VERDİ ÖLÜRKEN BİLE HAPİS BORCU VARDI,AKİF DÖNEMİN AYNI FİKRİYATINDA İDİ ABDULHAMİT HAN'A KİNİ HİÇ AZALMADI HAKİKATİ ANLAYINCA DA ÜKEYİ TERK ETTİ ÖLECEĞİ ZAMAN DÖNEBİLDİ NAŞINI ZAMANIN İSLAMCI GENÇLİĞİ SAHİPLENDİ.VATAN ŞAİRİMİZ DİNİ ANLAMDA MASON ABDUH VE VEMALETTİN AFGANİ YOLUNDA OLMUŞ SÜNNETE İHTİYAÇ DUYMADAN DOĞRUDAN KUR'ANDAN ALMALI İLHAMI ÇİZGİSİNDEDİR,MISIR OĞLUNA ÇAKMA TARİHÇİ DERKEN ONUN YAPTIĞI HIZMETLERE AYIP OMUYOR MU HERKES SİZİN GİBİ Mİ DÜŞÜNMELİ VE İSLAMCILARDAN UZAK MI DURMALI

ideoloji olarak zaten ortada ama ruhsal olarak saklanan bir kişilik.... bir ruhsal bozukluk hali ve bozuklugun kıtleselleşmis hali ise onun organizesinde ortaya çıkan siyasal islamcılıktır...

Mustafa hocam, kaleminiz hep yazsın, lakin böyle talihsiz cümlelerden arınarak yazsın dilerim. Mukayese edilen insanlar çağdaş değiller ve kendi dönemleri çerçevesinde değerlendirilmeliler. Akif, Abdülhamid han muhalifi idi ve Fazılın kendisine yönelttiğinden çok daha fazla sert sözler yöneltti ve bunlardan geri adım atmadı. Fazıl ve Mısıroğlu da onu eleştirebilir. Öfke farklı boyutları ile olsa da hepsinde varolan ve gerekli olan bir duygu. Bu durum Nuri pakdil, Cemil meriç, Said nursi yada Sezai karakoç gibi dini ve milli duyarlılığa sahip pekçok şahısta mevcut.

Merhum Kadir Mısıroğlu için çakma tarihçi diyorsunuz. Örnek verin de bilelim.

Ne yapsaydılar değerlerimize küfür eden, Allah demeyi bile yasaklayan, Kur'an-ı asli şekliyle okumayı yasaklayan, müslümanları mürteci yaftasıyla linç eden çağdaş devrim yobazlarına karşı uslu çocuk mu olsaydılar. Tarih diye Abdülhamid'e kızıl diyenler, Vahdettin'e hain diyenler (Emin Oktay gibi) gerçek tarihçi miydiler acaba. Elbette bunlar da insandı ve hataları vardır. Ama bu konudaki mücadelelerini bugünkü rahat ortama bakıp değerlendirmek; dipfirizden çıkardığınız donmuş domates sosunu elinizdeki taze domatesle mukayese etmek gibi bir şeydir. Onlar da Akif'i yargılarken bu hatayı yaptılar

Bir arkadaş şunu paylaştı: " Abdulhamid'i anlamak her şeyi anlamaktır" N.Fazıl. Ben de aaha bu ne bee demişim! Kendisini canlı dinledim yanında bulundum külliyatını bitirdim.Bugün keskin bıçak beğenmediğim tavrımda etkisi büyük geç anladım. Muhterem Çağrıcı hocam fazlasıyla katılıyorum.Yazın ki farkedilsin..lütfen..

Sayın Çağrıcı, bugünkü yazınız da -en azından benim için- oldukça ufuk açıcı olmuş. Emeğinize sağlık.

Hocam, zırvalarından ne Din anlatılır , zırvalarınan ne de tarih.

Öfkeliyim... Bunda, Necip Fazıl, Cemil Meriç, Nuri Pakdil (Allah onlara rahmet etsin) gibi öfkeli insanların etkisini büyüktür. Öfkesi olmayan insan gönül rızasıyla başını düşmana uzatıyor demektir. Zayıfların, zulüm görenlerin, ihanete uğrayanların düşmanını hoşgörmesi çaresizliğin, Güçlünün hoşgörüsü ise kibirin göstergesidir. Onun için bu kelimeden nefret ediyorum, kullanılışını da riyakârlık olarak değerlendiriyorum. Öfkeli olmak, düşman bile olsa; hak, adalet ve merhamet ile hareket etmeye engel değildir. Sayın Çağrıcı benim için değerlidir. Ancak 'öfke' düşüncesine katılmıyorum

Hocamla aynı fikirdeyim

Eyvallah Hocam.

Objektif, iyi analiz edilmiş bir yazı.Kaleminize sağlık..

On numara bir yazı hocam; aklınıza, elinize sağlık. Umarım hep böyle devam edersiniz. Sade, açık, kırmadan dökmeden bir yazı yazmışsınız. Okur olarak hakkım varsa helal olsun size, siz de bana hakkınızı helal edin. Allah'a emanet olun.

Sayın Hocam cümlelere takla attırmadan, mugâlata ve polemiğe kapı aralamadan, kimsenin şeytanına taş atmadan ve hiçbir faninin lüzumsuz kerametine imada dahi bulunmadan yıllardır söylenmesi gerekli basit bir tesbiti hakîmâne ifade ettiniz. Varolunuz. Şükranlarımı arz eder, saygılar sunarım.